Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, FETÖ'nün mülki idare yapılanmasına dair soruşturma yürüten savcı Erdoğan Bayrakdar'ın soruşturma ilerledikçe karşısında bir duvarla karşılaştığını iddia ettiği yazısında, "Önce bakanlık bürokratları müdahale etmek istedi. İstenilen şuydu: Soruşturma dosyası Ankara’ya gönderilmeliydi. Öyle ya, Tokat gibi küçük bir Anadolu şehrinin imkânlarıyla yürütülemezdi bu dosya! Ancak Başsavcı Bayrakdar asıl niyeti anlamıştı, üstü kapatılacaktı, taviz vermedi.
Sonunda... Bu görüşmelerden netice alınmayınca, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu telefona sarıldı. İddia o ki: Cumhuriyet Başsavcısı’na önce adeta hesap sorar gibi talimat vermeye kalktı. Beklemediği bir cevapla karşılaştı." ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Savcı Bayrakdar'a "Bir damar buldun gidiyorsun. Kes artık. Haddini bildiririm" dediğini öne süren Barış Pehlivan, Başsavcı Bayrakdar'ın Ankara Batı Başsavcı Vekili olduğunu belirterek, "Belki iyi bir rütbeydi ama biliyoruz ki FETÖ ile mücadele konusundaki deneyiminden faydalanılamayacaktı. Evet, Tokat’ta başlayan soruşturmanın üzerinden yıllar geçti. Peki, Fethullahçı yüzlerce mülki idare mensubunun akıbeti ne oldu?
İnsanın aklına gelmiyor değil: Acaba Başsavcı Erdoğan Bayrakdar devam etseydi...
Şu an halen görevde olan valilerden ya da kendisini başka tarikata aitmiş gibi gösteren nüfuzlu bürokratlardan gözaltına alacakları olacak mıydı? Kim bilir?" diye yazdı.
Yazının tamamı için tıklayın...