Anayasa Mahkemesi’nin olağanüstü hâl KHK’lerine ilişkin kararının ardından KHK’lerle kamu görevinden çıkarılan kamu görevlilerinin hukuki durumu yeniden tartışma konusu oldu. AYM’nin KHK’leri inceleme konusunda kendisini görevsiz görmesine rağmen, Danıştay’ın 1989 yılında 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu ile kamu görevinden çıkarılanlarla ilgili verdiği içtihadı birleştirme kararının OHAL’in sona ermesinden sonra, KHK’ler ile ihraç edilen kamu görevlilerine dönüş yolunu açacağı belirtildi.
AYM’nin CHP’nin açtığı iptal başvurusunu reddetmesinin ardından dikkat çeken bir hukuki görüş geldi. Cumhuriyet'ten Kemal Göktaş'ın haberine göre, bu görüşün dayanağını 1989 yılındaki bir Danıştay kararı oluşturuyor. 12 Eylül dönemi sıkıyönetimi sırasında kamu görevlileri 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu’ndaki “...bir daha kamu görevlerinde çalıştırılamazlar” gibi çok kesin bir ifadeyle görevden atılmışlardı. O sırada Ankara Hukuk Fakültesi doktora asistanlarından olan Atılım Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Günday, sıkıyönetim kalkınca 1402 sayılı yasa kapsamında görevden atılan üniversite hocaları için üniversitelere başvurarak görevlerine iade edilmelerini istedi. Günday, üniversitelerin bu talebe ret yanıtı vermesinin ardından Danıştay’a dava açtı. Danıştay’da aynı konuda daireler birbirinden farklı kararlar verince Danıştay Büyük Genel Kurulu “içtihadı birleştirme kararı” verdi.
Sıkıyönetim bitince...
Kararda “Sıkıyönetim komutanlarının istemleri üzerine işlerine son verilen memurlar, diğer kamu görevlileri ve kamu hizmetlerinde görevli işçiler, ilk kez kamu görevine girdikleri tarihte bu görev için yasa ve yönetmeliklerde öngörülen nitelikleri kaybetmemiş olmaları koşuluyla, işlerine son verildiği bölgede sıkıyönetim kalktıktan sonra, kurumlarınca eski görevlerine iade edilirler” hükmü verildi. Kararla birlikte kamu görevlilerinin görevlerine dönmeleri sağlandı. Üstelik bu karara dayanan bütün kamu görevlileri, illerinden sıkıyönetimin kalktığı tarihten itibaren maaşlarını toplu olarak alarak göreve döndüler.
Danıştay dairelerini bağlar
1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu’ndaki düzenleme ile darbe girişiminin ardından çıkarılan KHK’lerin nitelik olarak aynı olduğunu belirten Günday, “OHAL kalktıktan sonra yeni bir dönem başlayacak. OHAL kalktıktan, hukuk avdet ettikten (geri geldikten) sonra ihraç edilen kamu görevlileri kurumlarına başvurarak, ‘bizi göreve iade edin’ diyebilirler. Bu talepler reddedilirse idari yargı yolu açık olur. Orada Danıştay’ın 1989 yılındaki kararındaki ilkeler geçerli olur. Danıştay’ın 1989 kararı içtihadı birleştirme kararı olduğu için Danıştay dairelerini de bağlar” diye konuştu.
‘AYM kararı etkilemez’
AYM’nin 1991’de verdiği kararda, iptal davalarında OHAL KHK’lerine “Anayasadaki koşullara uyuyor mu uymuyor mu” diye bakacağını ve yetki aşımı varsa o KHK’leri denetleyebileceğini söylediğini belirterek “AYM’nin şimdi verdiği karar bu açıdan yanlıştır. Önceki kararından sapmıştır. Ama bu durum Danıştay’da verilecek kararı etkilemez. Çünkü Danıştay OHAL kalktıktan sonra bu davalara bakacak” dedi.
Oran: Tek koşul memur niteliğini kaybetmeme
Danıştay’ın söz konusu kararıyla üniversiteye dönen Prof. Dr. Baskın Oran, Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede “Çeşitli bahanelerle işinden atılan kamu görevlileri hiç endişe etmesinler. OHAL bitince dönecekler” dedi. Oran şunları söyledi: “Bütün hukukçu büyüklerimiz bu ifade yüzünden umutsuzken, komşumuz hukuk fakültesi doktor asistanı, bugün emekli idare hukuku profesörü Metin Günday ‘Olağanüstü rejimlerin kararları bu rejimler sona erince hükümsüzdür’ dedi.
Ankara’dan sıkıyönetim kalkınca Metin bizler adına Danıştay’a başvurdu, çeşitli daireler çeşitli kararlar verdiği için sonunda dosya Danıştay İçtihadı Birleştirme Kuruluna geldi ve orası kesip attı. Bu karar sayesinde bütün kamu görevlileri, illerinden sıkıyönetimin kalktığı tarihten itibaren maaşlarını toplu olarak alarak göreve döndüler. Düşünün ki o zaman sıkıyönetim vardı. OHAL dediğimiz sıkıyönetimden çok daha hafif bir anayasal rejimdir. Burada kamu görevlisinin derhal göreve iadesi için istediği bütün koşul ‘Sıkıyönetim tarafından atıldıktan sonra memur olma niteliğini yitirmemiş olmak’. Örneğin mahkûmiyet kararı kesinleşirse memur olma koşulunu kaybettiği için göreve dönemez.