Narin Güran cinayeti davasında Yüksel, Salim ve Enes Güran ağırlaştırılmış ömür boyu, komşuları Nevzat Bahtiyar ise 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Narin'in kim tarafından ve neden öldürüldüğü ise hâlen meçhul.Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos günü kaybolan ve 8 Eylül günü cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'a ilişkin yargılama dün sona erdi.
Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 26 Aralık'ta başlayan duruşma üç gün sürdü. Adliye içinde ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alınan duruşmayı iktidar ve muhalefet partilerinden çok sayıda milletvekili de izledi.
Tanıkların dinlenmesi ile başlayan duruşmada, 18 yaşından küçük olduğu için pedagog eşliğinde ifade veren Salim Güran'ın işçisi R.A. karakolda şiddet gördüğünü, yumruk atıldığı için yere düşerek nefesinin kesildiğini söyledi.
"Beni dövdüler, güçleri bana yetiyordu"
Duruşmada daha sonra Güran ailesi tarafından sorgulandığı güvenlik kamerasına yansıyan çoban Ahmet Akgün tanık olarak dinlendi. Mahkeme Başkanı, ifade sırasında sık sık ağlayan tanığa "Merak etme sana burada hiçbir şey yapamazlar" dedi.
Tanığın çelişkili konuşması üzerine duruşma savcısı kürsüden inerek Ahmet Akgün'ün yanına geldi. Akgün'e tanıklık yeminini hatırlatan savcı, "Biz de Narin için üzülüyoruz. Orada ne duyduğunu söyleyeceksin. Senin hakkını ben savunacağım. Yanında ne konuştular, sessiz kalma" dedi. Daha sonra araya giren mahkeme başkanı, "Doğru tektir, yalan çoktur. Ağlıyorsun. Biz sana yardımcı olmaya çalışıyoruz. Neden seni arkaya götürüp dövdüler?" diye sordu.
Çoban Ahmet Akgün ise bu soruya ağlayarak "Beni dövdüler. Güçleri bana yetiyordu" diye cevap verdi. Savcı dört sanığa da ağırlaştırılmış müebbet istedi Duruşmada söz hakkı verilen savcı, yargılamanın genişletilmesi konusunda bir talebi olmadığını, daha önce verdiği esas hakkındaki mütalaayı tekrar ettiğini belirtti. Savcı, esas hakkındaki mütalaada tutuklu yargılanan dört sanığın da ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasını istedi.
Mütalaada Narin'in kayıp olduğunun babasına bildirilmediği, Güran ailesinin olayın aydınlatılmasına engel olmaya çalıştığı belirtildi. Savcı, Narin'in ailesinin en başından beri olaydan haberdar olduğuna dikkat çekerek yargılamayı sürüncemede bırakmak için ağız birliği yaptıklarını vurguladı.
Ailesinin bu konuda harcadığı çabayı olayın aydınlatılmasında göstermediğini belirten savcı, tüm sanıkların cinayete müşterek fail olarak katıldıklarını ifade etti. Duruşmada daha sonra Narin Güran'ın babası Arif Güran'ın ifadesi alındı. 22 yıllık evli olduğunu dile getiren Arif Güran tüm ailesine kefil olduğunu belirtti.
Narin'in ölümü ile ilgili komşuları Nevzat Bahtiyar'ı suçlayan Güran, "Eşimin namusuna kefilim. Ben adalet istiyorum. Buradakiler benim canımdır. Ben dayanamıyorum artık. İntihar etmeyi düşünüyorum. Bir aileyi yok ediyorlar burada. Ben her gün ölüyorum. Bu zulüm nereye kadar gidecek?" dedi. "Jandarma istihbarat görevlisi bizi üfürükçüye götürdü" Duruşmanın ikinci gününde Narin'in amcası Salim Güran'a esas hakkındaki savunması için söz hakkı verildi. Hakkındaki iddiaları reddeden Güran, jandarmanın sürekli aileyi suçladığını ancak soruşturmadaki eksiklikleri söylemediklerini belirtti.
Narin'in kaybolduğu andan itibaren kameralara bakılmadığını belirten Salim Güran, "Bir şey bulamadılar, aileyi suçluyorlar. İkinci gün jandarma istihbarat görevlisi beni üfürükçüye götürdü. Ben böyle şeylere inanmıyorum. Orada yeğenim Muhammed'e bir şeyler okudu. İki adres belli ettiler. İstihbaratçı bizi adreslere götürdü. Evlerin kapısını kırıp içeri girdiler. Evlerden biri bir kamu görevlisine ait çıktı. Bir iz bulamadılar" dedi. İfade sırasında şiddet gördüğünü belirten Salim Güran, kolluk kuvvetlerine soruşturma açılmasını da istedi. Narin'in cesedini Eğertutmaz Deresi'ne götüren Nevzat Bahtiyar ise ifadesinde cinayeti kendinin işlemediğini tekrar etti.
"Sadece taşıdım. Taşıma cezam neyse razıyım" diyen Bahtiyar, ailesi güvende olmadığı için bir süre susmak zorunda olduğunu belirtti. Aile Bakanlığı'ndan uyarı Duruşmada söz alan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü Avukat Özge Aydiş Toy ise olaydan etkilenen tüm çocukların haklarına dikkat çekti. Olay ilk olduğu andan itibaren köydeki bütün çocuklar için tedbir alındığını belirten Toy, "Olayla ilgili bir değerlendirmemiz var. Mahkemenin takdirine sunduk. Yargılama boyunca tanık ya da sanık olan tüm çocukların temel haklarını savunuyoruz. Narin'in yaşam hakkı ihlal edildi. Ancak tüm çocukların unutulma hakkına, bu yargılamanın onlar için aşağılayıcı bir damgalamaya dönüşmemesi için tüm kamuoyundan sağduyu bekliyoruz. Kararı mahkeme verecek. Burada bulunma sebebimiz önce Narin sonra bütün çocuklardır" dedi.
"Dokuz ay karnımda taşıdım, ben ona nasıl kıyabilirim?"
Davanın son gününde ise Narin'in annesi Yüksel Güran’a söz hakkı verildi. Jandarma ifadesi sırasında olmadık iddialarla suçlandığını söyleyen Güran, hastalık nedeniyle kaybettiği kızı Tülin için bile kendinin suçlandığını belirtti. Narin'i son gördüğü gün kendinden gelinlik istediğini dile getiren Yüksel Güran, "Kızıma kefen giydirdiler. O da yetmedi, ne kefenini görebildim ne mezarını... Ben Narin'i dokuz ay karnımda taşıdım. Ben ona nasıl kıyabilirim? Ailemizi paramparça ettiler. Nevzat sadece Narin'in değil bütün Güranların katilidir" dedi.
Dava bitti, sis perdesi aralanmadı
Avukat savunmalarının ardından duruşmaya ara veren mahkeme kararı açıklayacağını belirtince adliye çevresinde güvenlik önlemleri artırıldı. Daha sonra salona dönerek sanıkların son sözünü soran mahkeme kararını açıkladı. Üç gün süren duruşmadan sonra dün gece geç saatlerde kararını açıklayan mahkeme, Narin'in annesi Yüksel, amcası Salim ve ağabeyi Enes Güran'ı "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Narin'in cesedini Eğertutmaz Deresi'ne götüren komşuları Nevzat Bahtiyar'a ise "Suç delillerini gizleme, yok etme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Ancak üç gün süren yargılamanın sonunda da Narin Güran'ı kimin ne şekilde ve ne için öldürdüğü soruları cevap bulmadı.
