Gündem

Davutoğlu, Charlie Hebdo yürüyüşünde 1. sıraya nasıl geçti?

'Elysee Sarayı'nın protokolü devlet ve hükümet başkanlarının nerede duracaklarını gösteren stickerları unutmuştu'

26 Mart 2015 14:00

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Charlie Hebdo katliamı sonrası 11 Ocak 2015'te Fransa'nın başkenti Paris'teki tarihi yürüyüşe katılan ve sosyal medyada tartışmaya yol açan Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun o gün yürüyüşte nasıl ilk sırada yer aldığına ilişkin perde arkasını anlattı. "Törenden bir saat öncesine kadar Türkiye Başbakanı'nın ikinci sırada yürümesi planlanmıştı" diyen Özkök, "Bu tür törenlerde yere, devlet ve hükümet başkanlarının nerede duracaklarını gösteren bir sticker yapıştırılır. Elysee Sarayı'nın protokolü işte bunu unutmuştu. Davetliler tören yerine geldiklerinde, herhangi bir sticker olmadığı için, isteyen istediği yerde durmuştu. Ukrayna Cumhurbaşkanı Poroşenko ve Türkiye Başbakanı Davutoğlu da o hengâme içinde birinci sıraya geçenlerden" ifadelerini kullandı.

Özkök'ün Hürriyet'te "Birinci sıraya nasıl geçti?" başlığıyla yayımlanan (26 Mart 2015) yazısından bazı bölümler şöyle:

Önümde bir liste duruyor.

Üzerinde "Presidence de la Republique Protocole" yazıyor. Yani "Cumhurbaşkanlığı Protokol".

Bu belgeden başlayarak, Türk siyasi tarihinin çok kritik 24 saatinin hikâyesini öğreniyorum.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 11 Ocak günü Paris'te yapılan Charlie Hebdo yürüyüşüne katılma hikayesi...

Davutoğlu oraya gidinceye kadar son 24 saatte neler oldu, tören sırasında neler yaşandı.

Buyurun size, o kritik 24 saatin hikâyesi...

 

Telefon edenler

 

Davutoğlu bir saat öncesine kadar ikinci sırada yer alıyor

Saat 14.00: Republique Meydanı'ndan başlayacak yürüyüşten bir saat öncesine kadar Elysee Sarayı Protokol Müdürü'nün önündeki yürüyüş planı şöyleydi:

Yürünecek caddenin genişliği elvermediği için devlet temsilcilerinin 2 sıra haline yürümesi kararlaştırılmıştı.

Öndeki sırada Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile birlikte Almanya, İtalya ve İngiltere başbakanları yürüyecekti.

İsrail Başbakanı Netanyahu ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da birinci sıradaydı.

Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın yeri ise ikinci sırada görünüyordu.

Yani törenden bir saat öncesine kadar Türkiye Başbakanı'nın ikinci sırada yürümesi planlanmıştı.

İlginç bir ayrıntı daha. Protokolün hazırladığı listede Başbakan'ın eşinin adı da bulunuyor. Demek ki ismi bildirilmiş, ancak sonradan vazgeçilmiş.

Kaynağım sağlam mı...

Evet. Protokol müdürünün antetli kâğıda yazdığı plan önümde duruyor. Şimdi biraz daha geriye, 5 gün önceye dönelim.

Olayın ilk günü arayan kim, Erdoğan kaçıncı gün aradı?

Önümde ikinci bir belge daha duruyor.

Charlie Hebdo saldırısından sonra Fransa Cumhurbaşkanı Hollande'ı arayanlar listesi.

Olayın meydana geldiği 7 Ocak günü 3 kişi aramış. İlk arayan Almanya Şansölyesi Angela Merkel olmuş. Onu Obama ve Putin izlemiş. Ondan sonraki gün arayan devlet temsilcisi yok. Sadece BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ve Avrupa Konseyi Başkanı Tusk aramış.

Müslüman ülkeler ayın 9'unda, yani olayın üzerinden 48 saat geçtikten sonra aramaya başlamışlar.

9 Ocak günü arayanlar arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan var. Katar Emiri, Mısır Cumhurbaşkanı ve Ürdün Kralı da o gün arayanlar arasında bulunuyor.

Aramaya en zor karar veren Müslüman lider ise Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas olmuş.

O 4 gün içinde arayanlarla yapılan konuşmaların zabıtları da tutulmuş. Mesela Erdoğan, "Bu İslam'a yapılmış bir saldırıdır" demiş.

Saray fotoğrafçısı meydana gidip yolun genişliğini ölçüyor

Elysee Sarayı'nın fotoğrafçısı bir gece önce törenin yapılacağı meydana gidip iPhone'un mesafe ölçen Apps'ı ile heyetin yürüyeceği ve duracağı yerde ölçüm yapmış. VVIP misafirlerin meydana giriş noktası ile yürüyüşün başlayacağı ve ilk fotoğrafın çekileceği yere kadar kat edeceği mesafe 370 metreymiş.

Hatıra fotoğrafının çekileceği yerde caddenin genişliği 30 metreymiş.

Bütün hazırlık gelen heyetin iki sıra halinde yerleşimine göre yapılmış. Bir küçük ayrıntı. Protokol gelen kişileri VIP değil VVIP olarak kaydetmiş. Yani "Very very important person" olarak.

Yürüyüşün 3 ayrı noktasında fotoğrafçılar için platform kurulmuş. Böylece 2 sıradaki herkesin rahatça görünmesinin sağlanacağı hesaplanmış.

İki saat önce Elysee Sarayı'ndaki  38 bin Euro'luk büfenin etrafında

Davetliler tek tek Elysee Sarayı'nda tören salonuna (Salle des fetes) alındılar.

Burada saat tam 13.00'te büyük bir büfe açıldı. Büfede şunlar vardı:

Balkabağı velute, karışık salata, kaz ciğeri, tavuk, karides ve pasta.

Müslüman ülkelerden gelen davetliler dikkate alınarak mönüye domuz etli yemek konmamıştı.

Yine ilginç bir ayrıntı. Fransa Cumhurbaşkanlığı hesap verilebilir bir demokrasi anlayışına sahip olduğu için, o açık büfenin maliyetini öğrenmek de çok kolay.

Servis dahil 38 bin Euro'ya mal olmuş. VVIP heyeti, yürüyüşün başlayacağı yere hareket etmeden Davutoğlu'nun yürüyüşteki yeri hâlâ ikinci sıradadır. Peki o andan itibaren ne oldu da birinci sıraya geçti.

Cevabı çok basit.

Yürüyüşü dakikasına, santimetrekaresine kadar hesaplayan Elysee Protokolü iki şeyi atlamıştı.

Elysee protokolünün atladığı iki önemli şey

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın G-20 toplantılarında yaptığı bir hareketi gözünüzün önüne getirin. Her defasında yere eğilir ve Türk bayrağını yerden kaldırır.

Çünkü bu tür törenlerde yere, devlet ve hükümet başkanlarının nerede duracaklarını gösteren bir sticker yapıştırılır. G-20'de bu, ülkelerin bayrakları ile yapılır.

Elysee Sarayı'nın protokolü işte bunu unutmuştu. Davetliler tören yerine geldiklerinde, herhangi bir sticker olmadığı için, isteyen istediği yerde durmuştu.

Ama Elysee protokolünün bundan önce hiç hesaba katmadığı başka bir şey daha vardı. Tören alanına giren davetlilerin yürüyüş hızı...

Bazı davetliler 370 metrelik parkuru daha hızlı yürüdüğü için fotoğrafın çekileceği yere daha önce gelmişlerdi. Nerede duracaklarını gösteren herhangi bir işaret de olmadığı için, önce gelen iyi yeri kapmıştı.

Tabii bu arada hesaplanamayan bir başka şey daha vardı.

Dirsek atmalar...

Sarkozy korumaların dirseğinden kurtulmak için birinci sıraya geçti

O kargaşa içinde tabii ki dirsekler çalıştı. Mesela eski Cumhurbaşkanı Sarkozy, İsrail Başbakanı'nın korumalarının itip kakmasından kurtulmak için kendini ikinci sıradan birinciye atmak zorunda kaldı.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Poroşenko ve Türkiye Başbakanı Davutoğlu da o hengâme içinde birinci sıraya geçenlerden.

Böylece 30 metre genişliğindeki caddede safların sıklaştırılması ile 2 sıra fiilen tek sıraya indi.

ÖNEMLİ AYRINTI: Fransa Cumhurbaşkanı Hollande o gün orada çekilen fotoğrafı imzalayarak bütün davetlilere gönderdi.

Herhalde güzel bir dirsek hatırası da olmuştur.

Carla ve Kraliçe Rania'nın otobüste çizme muhabbeti

-VVIP davetlileri taşıyan otobüs Republique Meydanı'na giderken yolda ilginç şeyler oldu.

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun korumaları da otobüse binip oturunca Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin eşi Carla Bruni Sarkozy aylakta kaldı. Bunun üzerine Hollande korumalardan kalkmalarını istedi.

Bu arada Carla Bruni ile Ürdün Kraliçesi Rania arasında sıcak bir çizme muhabbeti geçti.

-Carla Bruni, Kraliçe Rania ile U2'nun solisti Bono ve top model Farida Khelfa aracılığıyla tanışmış.

Rania, "Çizmelerin ne harika" diyerek Carla Bruni'nin ayağındaki aşırı rock motosikletçi botlarına takılmış.

Yürüyüş yerine hareket etmeden önce otobüsten inen davetli kimdi

-Davetlilerden ikisi son dakikada yürüyüşe katılmaktan vazgeçmiş.

 

Bunlardan biri Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanı.

Gizli servis, güvenliğini sağlayamayacağı endişesi ile bakanın yürüyüşe katılmasına izin vermemiş.

Bu arada Fas Dışişleri Bakanı da "Tören yerinde Hazreti Muhammed karikatürleri var" gerekçesiyle otobüse binmekten son anda vezgeçmiş.

-Elysee önce kimseye davetiye göndermemiş. Büyükelçiliklere "İsteyen gelebilir" mesajı iletilmiş.

Ancak daha sonra bunun uluslararası bir gösteriye dönüştürülmesi fikri ortaya çıkmış. Bunun üzerine 194 ülkeye törene davet gönderilmiş.

-Özellikle Cezayir, Tunus, Senegal, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi İslam ülkeleri törende Hazreti Muhammed karikatürleri taşınabilir endişesi ile çekimser davranmış.

Bunun üzerine miting meydanına çok sayıda sivil polis sokulmuş ve tören öncesi bazı pankartlar toplatılmış.

Yazının tamamı için tıklayın.