AKP tarafından düzenlenen ‘Yerel Yönetimlerde Kadın’ konulu toplantıda konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, kadın-erkek eşitliğinin 'mekanik' eşitlik olarak görüldüğünde, hayatın tamamlayıcılık ilkesinin yok edildilmeye çalışıldığını söyledi.
Ahmet Davutoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
"Bugün insanlığın aile merhametine ihtiyacı var. Örneğin İskandinav ülkelerinde dünyanın en öncü ülkeleri ama intihar oranları da en üst düzeylerde. Neden? Çünkü modern toplumu kopardığınızda, eşitliği de mekanik eşitlik olarak gördüğünüzde, madem ki bir tarafta şu vardır bir tarafta da şu vardır diye soktuğunuzda, o hayatın tamamlayıcılık ilişkisini yok etmeye çalışıyorsunuz.
Madem ki kadınlarımız tabii ki anne olmadan önce ve sonra dinlemek hakkına sahiptirler. Bunu vermek bir borç ödemesidir, lütuf değildir. Manevi bir borcu ödemektir. Bizim iktidarımız döneminde 16 haftaya çıkarmamızın önemi var.
Kadın girişimcilerimize, ulaşmaya çalıştık. Engelli bakımı üstlenen kadınlarımıza beş yıl erken emeklilik hakkı verdik.
O sosyal normları aktaran en büyük eğitimciler de annelerdir, kadınlardır. Büyük aile geleneğinde birçok şeyi yine o kadın ortamında öğrenilir, aktarılır. Bu sosyal dönüşümü de bundan sonra destekleyerek sürdüreceğiz.
Önümüzdeki günlerde inşallah aile destek programları çerçevesinde, devrim mahiyetinde bir çalışmayı tamamlayacağız.
'Zihniyet dönüşümü olmuşsa, siyasal dönüşüm kaçınılmaz olarak gelir'
Zihniyet dönüşümü olmuşsa, siyasal dönüşüm kaçınılmaz olarak gelir. Bu güzel tablo da bunun işareti. Ak Parti belediye meclis üyesi Türkiye’nin her yerinden gelen, siyasetimizin güneşleri olan bütün ak parti kadrolarını selamlıyorum.
Çözüm süreci için evlat kaybeden bütün anneler omuz omuza yürüdüğünde, siyasete dönüp bizlerin acısı üzerinden siyaset yapmayın dediğinde bu ülkeye barış gelir. Biz bir daha anneler bu acıyı çekmesin diye siyaset yapıyoruz. Evladını kaybetmiş hiçbir annenin yüreğine evlat acısı düşmesin diye inadına çözüm süreci, inadına kardeşlik, inadına barış diyoruz. Buradan bütün annelere sesleniyorum. Çözüm süreci için sesinizi yükseltin ve deyin ki “bizim yaşadığımız acıları başkaları yaşamasın.
Kim kadına karşı şiddet uygularsa kendi onursuzluğunu gösterir. İster bu aile içinde olsun, babanın kızına karşı bile bir merhamet tokadı şeklinde yapacağı uygulama dahi derin izler bırakır. İster eşler arasında olsun ki, eş olmak demek muhabbet demektir. İsterse sokakta bir şekilde kadına karşı yapılmış olursa olsun, bütün bu şiddet insan onuruna yapılan tecavüzdür, saldırıdır, hepimizin mücadele etmesi ulvi bir görevdir.
Kadın milletvekilleri hakarete uğradılar, bir dönem, karanlık bir dönem. Son seçimde yüzde 14,5’ti. İnşallah bunu önümüzdeki seçimlerde yüzde 25’e çıkarmalıyız. Biz de AK Parti kadroları olarak da gereğini yapacağız. Ak parti birilerinin peşinden gitmez, birilerini peşine takar götürür. 10 bin 530 belediye meclis üyesinden 976’sı hanım. Bu da çok az. Geriye dönüp bakıldığında iyi bir mesafe, ama az. İnşallah bu rakamları da 2 bin 3 bine çıkarmalıyız.
Çok güzel başarı örnekleri var aramızda. Daha önce görev almış bütün bakanlarımız burada. Hepsini başarıları dolayısıyla tebrik ediyorum. Yeni yüzleri de şimdiden görüyorum, onları da şimdiden tebrik ediyorum."