Gündem

Erdoğan'ın 'olumlu bakmıyorum' açıklaması sonrası Hakan Fidan'ın istifası Davutoğlu'na soruldu

'Hangi görevi alırsa da nerede bulunursa da hakkını verir'

11 Şubat 2015 09:27

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, eski MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın görevinden ayrılmasına karşı çıktığını açıklamasının ardından gözler Başbakan Ahmet Davutoğlu’na çevrilmişti. Erdoğan’ın sözlerinin hatırlattıldığı Davutoğlu, Fidan’ın adaylığıyla ilgili açıklamalarını anımsattı ve hâlâ aynı görüşte olduğunu söyledi. Davutoğlu, Fidan’ın istifasını değerlendirdiği ilk açıklamalarında şunları söylemişti: 

“Fedakârane bir şekilde çalışmalarda bulunmuştur. Çözüm süreci ve birçok Suriye gibi kritik konularda gerçekten önemli görevler üstlenmiş ve bunu hakkıyla yerine getirmiş bir arkadaşımızdır. İstifasını işleme koyduk. Millete ve devlete hizmet etmiş olanlar, ister siyasi, ister bürokrat, bir şekilde tarihe onurla adları geçer. 7 Şubat’ta Hakan Bey’e dönük olarak, özellikle de o zaman çözüm sürecini engellemek üzere yapılan operasyon diyeyim, aslında Hakan Bey’e değil, hükümetimize ve doğrudan Hakan Bey’in bağlı olduğu Sayın Cumhurbaşkanımıza, o dönem Başbakanımıza yapılan bir operasyondu. İstifanın 7 Şubat’a denk gelmesi planlanmış bir husus değil ama millete ve devlete hizmet edenlerin önünde ufkun hiç bitmeyeceğini gösteren anlamlı bir tevafuktur.”

Milliyet gazetesi Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan'ın "Davutoğlu: Hâlâ aynı görüşteyim" başlığıyla köşesine taşıdığı (11 Şubat 2015) yazısı şöyle: 

7 Haziran seçimlerinin havasına çoktan giren Meclis kulisleri dün yine epey hareketliydi.

Milletvekili adayları, aday adayları ve hatta aday adayı adayları, özellikle Ak Parti grup toplantısının öncesi ve sonrasında Başbakan’ın, bakanların, genel başkan yardımcılarının mümkün olduğunca yakınında yer tutmak, görünmek, ulaşmak için sıradaydı.

Ancak Meclis’te günün konusu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Hakan Fidan’ın MİT Müsteşarlığı’ndan istifası konusunda, sertlik derecesi giderek artan açıklamalarıydı.
Kolombiya yolunda konuşan Erdoğan, “Kendisine açık ve net olarak, ‘Ayrılmanı doğru bulmuyorum. Çünkü burası rastgele bir yer değil’ dedim. Bu makama gelmiş olan bir kardeşimizin milletvekili adayı olmak ya da onun ötesinde bazı görevleri kafasında planlamak gibi bir durumu olabilir. Ya da ona belki bu tür bazı vaatlerde bulunulmuş olabilir, orasını bilemem. Kendileri yorulduklarını söyleyerek maalesef böyle bir adım atmayı uygun buldular” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın, kırgınlıkla kızgınlık arasında bir yerde duran tepkisinin, kariyerini, “zor zamanlarda MİT Müsteşarlığı” gibi bir makamla taçlandıran Hakan Fidan açısından, siyasete atılmaya karar vermişken örseleyici olduğuna kuşku yok.

Dün Ak Parti kulislerindeki sohbetler de bu merkezde toplanıyordu. Hatta, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, “İstifası kabul edilmiş mi?” sorusu üzerinden, Fidan’ın istifasını geri alması formülü seslendiriliyordu.

 

‘Görüşlerim belli’

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının Fidan cephesi kadar, Başbakan Ahmet Davutoğlu cephesi açısından da etkilerinin olacağı kesin. Bu nedenle, Erdoğan’ın kamuoyu önünde gösterme ihtiyacı duyduğu tepkisiyle ilgili olarak Davutoğlu’nun ne düşündüğü merak konusuydu.

Dün, Meclis’te gruplar halindeki yüzlerce vatandaşla fotoğraf çektiren Davutoğlu’na ayaküstü de olsa bu soruyu yöneltme imkânı bulduk. Verdiği yanıt şöyle oldu:

“Benim bu konudaki görüşlerim belli. Daha önce açıklamıştım. Hâlâ aynı görüşteyim.”

Yanımdaki meslektaşımın ısrarlı sorusu üzerine, az önce beraber çektirdiğimiz fotoğrafı kastederek, “Fotoğrafa evet ama daha fazla soruya hayır” diye espri yapan Davutoğlu’nun bu konuda daha fazla konuşmak istemediği anlaşılıyordu.

 

‘Pozitif dururum’

 

Başbakan’ın, bu yanıtıyla çizdiği çerçeve belli. Fidan’ın adaylığının konuşulduğu, henüz istifa etmediği günlerde yaptığı açıklamada şunları söylemişti:

“Hakan Bey hepimizin takdirini kazanmıştır. Yiğittir, cesurdur. Attığı adımdan geri dönmez. Hangi görevi alırsa hakkını verir ve bu memlekette de her görevde çalışabilir. Hakan Bey ile ilgili her konuda her yerde pozitif dururum. Hakan Bey, güvendiğim arkadaşlarımdan biridir.”

Başbakan’ın, Fidan’ın istifasından sonraki değerlendirmesi ise şu olmuştu:

“Fedakârane bir şekilde çalışmalarda bulunmuştur. Çözüm süreci ve birçok Suriye gibi kritik konularda gerçekten önemli görevler üstlenmiş ve bunu hakkıyla yerine getirmiş bir arkadaşımızdır. İstifasını işleme koyduk. Millete ve devlete hizmet etmiş olanlar, ister siyasi, ister bürokrat, bir şekilde tarihe onurla adları geçer. 7 Şubat’ta Hakan Bey’e dönük olarak, özellikle de o zaman çözüm sürecini engellemek üzere yapılan operasyon diyeyim, aslında Hakan Bey’e değil, hükümetimize ve doğrudan Hakan Bey’in bağlı olduğu Sayın Cumhurbaşkanımıza, o dönem Başbakanımıza yapılan bir operasyondu. İstifanın 7 Şubat’a denk gelmesi planlanmış bir husus değil ama millete ve devlete hizmet edenlerin önünde ufkun hiç bitmeyeceğini gösteren anlamlı bir tevafuktur.”

Başbakan Davutoğlu, dün bize verdiği kısa ve net yanıtla, görüşlerinin arkasında durduğunu söylemiş oldu.

Fidan’ın siyasete girme kararında Davutoğlu’nun teşviki biliniyor. 7 Haziran seçiminin ardından başlayacak yeni dönemde kabinede ve yanında sorumluluğu sırtlayabilecek güçlü figür arayışında olan Başbakan’ın bu yanıtı sürpriz değil, ancak önemli.

Çünkü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a rağmen alındığı ortaya çıkan istifa kararının Fidan’ın siyasetteki kariyer planlamasını nasıl şekillendireceği noktasında en önemli aktörlerin başında Başbakan Davutoğlu geliyor.

 

Fidan cephesi...

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepkisinin Fidan cephesinde nasıl bir haleti ruhiye yarattığı konusuna gelince... Büyük bir üzüntü yarattığı aşikâr.

Erdoğan’ın, Fidan’ın MİT gibi önemli bir kurumun başından ayrılmasını bir “kayıp” olarak gördüğü, tepkisinin temel nedeninin bu olduğuna inanıldığını söyleyebilirim.
Cumhurbaşkanı’nın kırgınlığının, ailesinden biri gibi gördüğü, sırdaşı olan Fidan’a verdiği değeri gösterdiği ifade ediliyor.

Erdoğan’ın, Fidan’ın siyasete girmesine, milletvekili ya da bakan olmasına prensipte karşı çıkmadığı, ancak bunun zamanlamasını doğru bulmadığı görüşü yansıtılıyor.
Cumhurbaşkanı’nın, Fidan’la geçen perşembe günü yaptığı son görüşmede dile getirdiği hususları, kamuoyu önünde, ısrarla ve dozunu artırarak dile getirmesinin Fidan’ın yakın çevresi açısından, “beklenmedik bir gelişme” olarak görüldüğünü de not etmeliyim.

 

İlgili Haberler