Gündem
Deutsche Welle

'Davutoğlu'nun tarafında durulmamalı'

Ege Denizi'nde NATO misyonu, Merkel-Davutoğlu işbirliği, Avrupa'nın sınırlarını kapatması tartışmaları ve ABD'deki başkan adaylığı yarışı öne çıkıyor.

11 Şubat 2016 01:27

Badische Zeitung, NATO birliklerinin Ege Denizi'nde sınır güvenliğinin
sağlanmasına destek vermek için devreye sokulmasına yönelik planları şöyle
yorumluyor:

NATO, keşif amaçlı modern elektronik sistemleri ile Ege'deki birkaç sığınmacı
botunu
bulup durdurabilir.Tıpkı Avrupa Birliği'ne
bağlı askeri gemilerin Libya açıklarında yaptığı
gibi. Peki sonra? Sığınmacıların karaya çıkarılmaları
gerekir. Yunanistan'a götürülürler
ise her şey eskisi gibi olur. Türkiye'nin bu
insanları kabul etmesi için ise de Ankara ile
anlaşmaya varılmalı. Eksik olan şey asker değil, sığınmacıları kabul etmeye hazır
ülkeler. NATO'nun destek vermesini isteyenlerin amacının gözdağı vermek olması da
mümkün.

Nürnberger Zeitung'un Rusya'nın Suriye politikalarını irdeleyen yorumunda ise
Merkel'in Davutoğlu ile işbirliğine yönelik bir eleştiri dikkat çekiyor:

Putin zaten zayıf düşmüş Batı Avrupa'yı daha da zayıflatmak
için halihazırda herşeyi
yapıyor. Peki, yıllarca düşman gibi görülen birinin işin sonunda da düşmanca
davranması şaşırılacak bir durum mudur? Rusya'nın Suriye'de izlediği politikayı tabii ki
acımasız ve saygısızca olarak niteleyebiliriz. Ancak bunu yaparken Merkel gibi, etnik
temizlik sırasında öldürülen Kürtlerin,
yakınları tarafından defnedilmesine bile izin
vermeyen bir hükümetin başındaki Davutoğlu'nun tarafında durulmaması gerekir.

Die Zeit gazetesinin yorumunda Avrupalı ülkelerin mültecilere sınırlarını kapatması
senaryolarına yer veriliyor:

Almanya'nın sınırları
kapatılamaz. Her şeye rağmen her kim bunun yapılmasını
istiyorsa, son çare olarak vur emrinin verilmesini ve Avrupa'da duvarların yeniden
örülmesini göze almak zorundadır. Sığınmacıları geri çevirenler
Balkanların tamamında
istikrarsızlığa yol açar. Yunanistan'da bir iç savaş tehlikesini göze almış olr. Avrupa'yı
çökertir. Kimse böyle birşey istemez ancak bu senaryolar ahlakımıza yönelik aralıksız
birer şantaj gibi önümüze geliyor. Geçen eylül
ayında sınırlar açıldığında farkında
olmadan tüm dünyaya, her sığınmacının Almanya'da hoş geldiği mesajı verildi. Şimdi
Almanya ve Avrupa mülteci sayısına sınır koyma yönünde açık bir tavır koyarsa, bunun
aksi bir mesaj da verilmiş olur.

Kölner Stadt-Anzeiger
ise Amerika Birleşik Devletleri'nin, New Hampshire
eyaletindeki başkan adaylığı ön seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti'de Donald
Trump'ın galip gelmesini yorum sütunlarına taşıyor:

Amerika'da Cumhuriyetçilerin en kötü kabusu gerçek olabilir. Donald Trump'ın New
Hampshire eyaletindeki ön seçim zaferinin ardından muhafazakarların onun başkan
adaylığının önüne geçmeleri çok daha zor
olacak. Ancak hala geç kalınmış değil. Eski
vali Jeb Bush ile halihazırdaki vali John Kasich ve Chris
Christie'nin aldığı oyların
toplamı Trump'ınkine eşit. Bunlardan ikisi hızlı bir şekilde yarıştan çekilip üçüncü ismi
destekleyebilir. Bu belki alışılagelmiş bir
tavır değil ama içinde bulunulan durum sıradışı
adımların atılmasını gerektiriyor. Kişisel çıkarların ötesinde birşey bu.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle