T24 Haber Merkezi
DEM Parti heyeti, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile bir araya gelerek İmralı ziyareti sonrası ortaya çıkan yeni süreci ele aldı. Sırrı Süreyya Önder, Selahattin Demirtaş'ı ziyaret ettikten sonra kapsamlı açıklama yapacaklarını duyururken, Davutoğlu da provokasyonlara kapılmadan demokratik bir Türkiye inşa etmenin önemine vurgu yaptı.
DEM Parti heyeti, İmralı ziyareti ve PKK lideri Abdullah Öcalan'ın son açıklamalarının ardından ilerleyen süreçte önemli bir adım olarak, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile Ankara'daki Gelecek Partisi Genel Merkezi'nde bir araya geldi. Toplantı, saat 11.00 sıralarında başladı ve yaklaşık 1 saat 15 dakika sürdü.
HASAN CEMAL'İN YAZISI - Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’den: Barışa en yakın zamandayız, düne göre umudum misliyle fazla!
TIKLAYIN - DEM Parti'nin "İmralı" gündemli siyasi parti ziyaretleri sürüyor, takvim belli oldu
Görüşmeye DEM Parti adına Ahmet Türk, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder katılırken, Gelecek Partisi tarafında Genel Başkan Ahmet Davutoğlu'nun yanı sıra İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, Bursa Milletvekili Kani Torun, Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç ve Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Fırat yer aldı.
"Detaylı açıklamamızı Selahattin Bey'i ziyaret ettikten sonra yapacağız"
DEM Parti - Gelecek Partisi görüşmesinin sonra ermesinin ardından Sırrı Süreyya Önder ve Ahmet Davutoğlu kısa bir açıklama yaptı.
Önder, devam eden görüşmelerle ilgili detaylı açıklamalarını Selahattin Demirtaş'ı ziyaret ettikten sonra yapacaklarını açıkladı ve şunları söyledi:
"Yürüttüğümüz görüşmeler kapsamında bugün Gelecek Partisi Genel Başkanı ve eski süreçte birlikte çalışma fırsatı bulduğumuz Ahmet Davutoğlu ile görüştük. Yeni görüşmeler ışığında elimizdeki bilgileri kendisine aktardık. Tavsiye, öneri, eleştiri ve yorumlarını rica ettik. Sağ olsun, bizi ayrıntılı bir şekilde bilgilendirdiler."
Ahmet Davutoğlu: Provokasyonlara kapılmamalıyız
Gelecek Partisi lideri Davutoğlu ise, yaşanılan süreci sakin ve provokasyonlara kapılmadan devam ettirmek gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
"Son yaşanan süreçle ilgili bize faydalı bilgiler aktardı. Samimi bir istişare oldu. Geçmişte yaşadığımız tecrübelerden nasıl dersler çıkarmamız gerektiğini, bölgede Suriye, Irak ve Filistin ekseninde uyum bağlamında iç yapıyı güçlendirmek konusunda bilgiler verdik. Bu, gerçek bir demokrasi ile mümkün olabilir. Önemli bir sürecin içinden geçiliyor. Sayın Bahçeli'nin açıklamalarıyla başlayan dönemde herkese çağrım şu olacak: Provokasyonlara kapılmadan, bilgi ve tecrübelerimizden istifade ederek demokratik Türkiye'yi inşa etmeliyiz."
"Kimse üzerinde tepinmesin"
Sırrı Süreyya Önder, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın “Ya barışı inşa edeceğiz ya her yer Gazze olacak" sözleri üzerine gelen bir soruya, ifadenin bağlamından koparıldığını belirterek şöyle dedi:
"Bu açıklama bağlamından koparılmış bir açıklama. Bizim genel yaklaşımımız, barış süreciyle tarih yazmaktır. Barış kolay bir iş değil ama dünyanın en güzel şeyidir. Hepimiz, bu ülkeye gelecekte getireceği bereket ve rahmetle güzel şeyleri tarif etmekten yanayız. Bu nedenle kimse bu tarz yaklaşımları bağlamından koparıp üzerinde tepinmesin, bu bizim ricamızdır. Eş genel başkanımızın ve tüm partili yurttaşlarımızın, görevlilerimizin yaklaşımı da budur."
Davutoğlu'ndan Hatimoğulları'na: Bir eş başkan olarak gerekli açıklamayı yapması ve Gazzelilerden özür dilemesi lazım
Ahmet Davutoğlu ise açıklamanın son derece talihsiz olduğunu söyleyip kınadı ve şöyle devam etti:
"Daha önce de Filistin'le Türkiye'deki, iç meselelerle ilgili yapılan kıyaslamalarda hep şunu söyledim: Kim Gazze meselesini Türkiye'deki Kürt sorunuyla karşılaştırıyorsa tarih bilmiyordur, jeopolitik bilmiyordur, uluslararası hukuk bilmiyordur. Çünkü Türkiye bir işgal devleti değildir. Kürtler de Gazzeliler gibi işgal altında olan bir toplum değil.
Gazze'de bir soykırım yürüyor ve bu soykırım karşısında eminim en fazla bu soykırımdan rahatsız olan, tedirgin olan da Orta Doğu'daki Kürt halkıdır. Selahaddin Eyyubi'nin torunları, Gazze konusunda en hassas kesimlerdir. Uluslararası hukuka da, tarih bilincine de, siyasi gerçekliğe de aykırı olan bu açıklamayı asla, kabullenmiyoruz, kınıyorum.
Herkesin bu süreçte çok dikkatli konuşması lazım. Eğer süreç işleyecekse bu süreci işletenlerin kim olursa olsun Türkiye'deki genel psikolojiye, kamuoyunun psikolojisine saygı göstermesi, Türkiye'de hassas kesimlerin, şehit yakınlarının, gazilerin, Orta Doğu'daki, Gazze halkına sempati duyan 85 milyon Türk, Türkiyeli'nin hissiyatına saygı göstermesi lazım.
Türkiye asla tarihin hiçbir döneminde soykırımcı bir ülkeyle karşılaştırılmamıştır, karşılaştırılamaz ve asla Türkiye'de böyle bir kırılma yaşanmaz. Biz sonuna kadar Gazze'deki kardeşlerimizin yanındayız. Eğer bağlamından koparılmışsa, zikredildiği gibi, bu konuda Tülay Hanım'ın, bir eş başkan olarak gerekli açıklamayı yapması ve Gazzelilerden özür dilemesi lazım".
