HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Kobanê’de büyük bir katliam yaşanacağını söyleyerek, Türkiye’yi olayları seyretmekle suçladı. “Mesele, büyük kırılmalara yol açacak” diyen Demirtaş Rojava’nın Türkiye’deki barış sürecinin önüne geçtiğini açıkladı ve Ankara Hükümeti’nden Rojava’ya diğer Kürt bölgelerinden ağır silahların ulaşabileceği bir koridor açmasını istedi.
Hürriyet.com.tr'den Tolga Tanış'ın haberine göre, bu yıl ikincisi yapılan, yıllık “Ortadoğu’da Yeni Kürt Realitesi” başlıklı konferans için Washington’a gelen HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Beyaz Saray ve Amerikan Dışişleri Bakalığı yetkilileri ile yaptığı görüşmelerin ardından Ulusal Basın Merkezi’nde düzenlenen konferasta yaptığı konuşmada, Kobanê’de Kürt güçleri ve IŞİD arasında yaşanan çatışamalar yüzünden Ankara’ya sert mesajlar verdi.
IŞİD’in Kobanê’ye 1 km’ye kadar yaklaşması ve kentin cuma akşamı itibarıyla Kuzey Suriye’deki Kürtlerin kontrolünden çıkmak üzere olması nedeniyle Washington programını iki gün erken kesip yarın Türkiye’ye dönmeye hazırlanan Demirtaş, “Barış süreci doğrudan Rojava’daki (Kürtçe Kuzey Suriye) gelişmelerle bağlantılıdır ve Rojava’daki gelişmeler daha öndedir” dedi.
Demirtaş’ın Beyaz Saray ve Amerikan Dışişleri yetkilileri ile de Kobanê’deki durumu ele aldığını ama Amerikalı yetkililerin, Suriye’deki IŞİD hedeflerini vururken neden Kobanê’ye müdahale etmedikleri konusunda bir açıklamada bulunmadıklarını belirtirken, Demirtaş, konferansta yaptığı konuşmada şunları söyledi:
'IŞİD binlerce kişiyi katletmiş olacak'
“IŞİD, Kobanê’ye 1 km yaklaşmış durumda. Kobanê ile az önce yaptığımız görüşmelere göre Kobanê’nin bir mahallesine girmek üzere. Girmeye çalıştığı mahalle de Türkiye’ye 500 metre uzaklıkta. Birleşmiş Milletler dolayısıyla dünya liderleri birbirleri ile IŞİD’in ne kadar tehlikeli olduğunu ve IŞİD’e karşı beraber hareket etmenin önemini konuştular. Ama IŞİD birkaç saat sonra Kobanê’ye girmiş ve binlerce kişiyi katletmiş olacak.
'Türkiye 500 metreden izliyor'
Koalisyona ait uçaklar şu anda Kobanê’nin üzerinde uçuyor. Onlar yukarıdan izliyorlar, Türkiye 500 metre uzaktan izliyor. Herkesin bir şey yapması gerektiğini söyleyen liderler, şimdi IŞİD’i izleyenlerle ayını liderler. Merak ediyorum. IŞİD’den katliam haberleri duyarsak, bu liderler ne diyecekler? Türkiye başta olmak üzere ne diyecekler?
'Türkiye sınırlarını açmıyor'
PYD’nin eşbaşkanı Sayın Salih Müslim bir tek şey istiyor. Bize ağır silahların ulaşabileceği koridor açsınlar, diyorlar. Gerek Güney Kürdistan’dan gerekse Rojava’nın diğer taraflarından Kürtler destek ulaştırmak istiyorlar. Bütün dünya sessiz kalsa bile destek olmak istiyorlar. Ama Türkiye sınırlarını açmıyor, başka da yer yok. IŞİD üç tarafından kuşatılmış durumda, Türkiye tek alternatif.
Görünen o ki, mesele, büyük kırılmalara ve siyasi gelişmelere yol açacak. Orada kuşatılmış olan kim olursa olsun, Kürt, Türkmen, insan olan, kendine insanım diyen kimsenin duyrsız kalamayacağı bir trajediyle karşı karşıyayız. Fakat görünen o ki, kolay kolay oradaki Kürtlere kimse yardım etmeyecek.
'Bugün kardeş değil miyiz?'
Ben özellikle Türk halkının anlayabileceği bir örnekle anlatmak istiyorum. Bugün aynı IŞİD tehlikesi Azerbaycan’da olsaydı ve IŞİD bir Azeri kentini kuşatmış, birazdan oradaki Azeri Türkleri katletmek üzere olsaydı. Ve siz destek olmak için sınıra gitmek isteseydiniz ve sınırda sizi Türk polisi copla, gazla engelleseydi, ne hissederdiniz? Lafa gelince, biz Kürtler ve Türkler etle tırnak gibiyiz diyenlere seslenmek istiyorum. Bugün kardeş miyiz değil miyiz onu ölçme günüdür.
'Tarihsel kırılma yaşamak üzereyiz'
Bütün bu yaşananlar Kürt halkında tarihsel bir travmaya yol açmak üzere. Biz bunun gibi şeyleri Mahabat’ta yaşadık. Halepçe’de yaşadık. Kamışlı’da yaşadık, Roboski’de, Diyarbakır’da yaşadık. Şimdi yeni bir tarihsel kırılma yaşamak üzereyiz. Temennim odur ki, Türkiye’de hükümet bu kırılmanın önüne geçecek radikal bir hareketle Rojava halkıyla temasa geçer ve yeni güçlü bir ittifakın önünü açar.
'Sessiz kalın demek bize hakarettir'
Döner dönmez Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşebilmeyi arzu ediyoruz. Yeni politika değişikliği için elimizden gelen tüm çabayı sergileyeceğiz. Şu anlayış yanlıştır. Türkiye’deki Kürtler ayrıdır, süreç ayrıdır, Rojava’daki Kürtler ayrıdır. Bizden kimse şunu istemesin. Siz Türkiye’deki Kürtler sürecin devamı adına Rojava’daki katliama sessiz kalın. Bu bize hakarettir. Barış süreci doğrudan Rojava’daki gelişmelerle bağlantılıdır ve Rojava’daki gelişmeler daha öndedir.
'IŞİD, Adana'ya ilerlediğinde yine biz olacağız'
IŞİD’i büyütüp başımıza bela edenler, ki IŞİD şu anda Kürtlerden başka kimseye saldırmıyor, bilsinler ki, bir gün bu beladan kurtulacağız ama bu bela sizin başınızı ağrıtacak. Türkiye için tehdit Kürtler değil IŞİD ve onun destekçilerdir. Kobanê düşebilir belki. Ama Türk kardeşlerimizin şundan şüphesi olmasın. Suruç’a, Adana’ya doğru ilerlediğinde IŞİD’in önünde yine biz olacağız. IŞİD şu saatlerde o kara bayrağını Kürdistan’ın bir yerine dikmiş olabilir ama bütün dünya bilsin ki, o lanet paçavranın yerine bir gün ala rengin (Kürtçe’de Kürdistan bayrağı) bayrak dikilecek."