Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Halk TV’de ifade ettiği, “Cumhurbaşkanlığı’na değil Başbakanlığa adayım” ifadesi üzerine, “Paradigmayı değiştirdi mi yoksa ilan mı etti?” sorusunu gündeme getirdi.
Zeyrek’in yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Yürütme organı olarak seçilmiş Cumhurbaşkanı'nın kuracağı bir kabinenin yerine, seçilmiş ama yetkileri daraltılmış Cumhurbaşkanı tarafından işaret edilmiş (Muhtemelen parlamento çoğunluğunu elde etmiş) Başbakan'ın kuracağı bir kabineye geçişten söz ediyoruz. O halde, muhalefetin tamamı 2023'te seçilecek Cumhurbaşkanı'nın (muhtemelen iki yıllık) bir ‘geçiş dönemini’ yönetecek ama aynı zamanda yetkilerini devretmeyi ve devamında (beş yılı doldurana dek ve belki yeniden seçilirse ikinci bir beş yıl için) sınırlı yetkiyle Cumhurbaşkanı kalmayı kabul edecek biri olmasını istiyor. O ismin, (verilen sözler gereği) herkesin Cumhurbaşkanı olabilmek için daha işin başında parti liderliğini bırakması, hatta partisiyle bağını kesmesi de gerekiyor.
Şimdi kendinizi Meral Akşener'in yerine koyun. Büyük zorluklar yaşayarak bir parti kurdunuz. Yılmadınız, anketler sizi yüzde 2.5 gösterirken ilk seçimde yüzde 9.9 oy aldınız. Kurduğunuz ittifaklar sayesinde partinizi TBMM'ye soktunuz, büyüttünüz. Ülkeyi yönetmeye, yürütmenin başı olmaya namzetsiniz. Geçiş dönemi Cumhurbaşkanı olmak ve bin bir güçlükle kurduğunuz partiyi, en güçlü olduğu dönemde lidersiz bırakmayı ister misiniz? Yoksa geçiş döneminden sonra güçlü bir Başbakan olarak hem partinizi büyütmeye devam edip, hem ülkeyi yönetmeyi mi?
Meral Hanım, ikinciyi seçmiş. O nedenle Akşener'in açıklaması muhalefete yol gösteren paradigmanın değişmesi değil, ilan edilmesiydi. Yeni parti kurmuş ve aynı paradigmayı kabul etmiş bütün siyasi liderlerin (ve hatta siyasette gelecek vaat eden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da) benzer bir yolu tercih etmesi muhtemeldir.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
TIKLAYIN - Meral Akşener: Ben cumhurbaşkanı adayı değilim; ben başbakan adayıyım