Politika

DEVA'lı Kâya Ösen’den AKP sıralarına: Eş dost medya patronu olsun diye halkın alın teri peşkeş çekiliyor

10 Nisan 2025 23:33

Güncelleme: 10 Nisan 2025 23:38

İklim Kanunu Teklifi’nin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu’nda söz alan DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kâya Ösen, AKP sıralarına; “Eş-dost Medya patronu olsun diye halkın alın terini peşkeş çekiyorsunuz. Ziraat bankası yeniden çiftçilerin olmalı” diyerek tepki gösterdi.

Aydın ve İzmir’de çiftçilerin zor durumda olduğunun altını çizen DEVA Partili Ösen, Aydın Valiliği üreticiye “Su yok kuru tarım yapın” diyor, “Su vermediğiniz arazi sahipleri ne yetiştirecek?” diye sordu. İzmir Milletvekili Ösen, konuşmasını şöyle sürdürdü.


"Türkiye’nin ayakları sağlam yere basan bir kanuna ihtiyacı vardır"

“Türkiye’nin ayakları sağlam yere basan, kapsamlı, hedefleri netleşmiş bir iklim kanuna ihtiyacı var. Bu kanun teklifi Avrupa’ya şirin gözükmek için yapılmış, karbon emisyonu konusunda bir yol haritası olmayan, sınırda karbon uygulamasının ruhunu anlayamamış bir tekliftir.

Dünya ikliminde yaşanan değişimlerin suyumuzun azalmasında etkisi elbette yadsınamaz. Ancak hükümetin suya, suyun tüketim şekillerine ve suyun üretim için sanayide ve tarımda kullanımına yeterince önem vermediğini de kabul etmemiz gerekiyor. Bakın sizlere çok yakın bir örnek seçim bölgem, Ege Bölgesi’nden Aydın’dan. Aydın Valiliği aldığı kararla Büyük Menderes Havzası üzerinden tarım yapan çiftçilere 'su yok kuru tarım yapın' dedi.

Evet yanlış duymadınız. Valilik tarafından alınan karara göre bölge barajlarındaki su miktarının kritik seviyeye düşmesinden dolayı tarım alanlarının yalnızca yüzde 50’sine su verilecek ve bu su en fazla iki kez verilecek. Bu durumda Aydınlı çiftçi ne yapacak? Su vermediğiniz arazi sahipleri ne yetiştirecek? Borçlarını nasıl ödeyecek? Bir desteğiniz veya borçların ertelenmesi gibi bir çalışmanız var mı? Yoksa her yaptığınız işteki gibi 'yaptım oldu' mu diyeceksiniz?

Aydın’da yaşanan durumun aynısı İzmir Bergama’da, Kınık’ta, Dikili’de de var. Tüm Bakırçay Havzası sulama sorunuyla karşı karşıya ve su kesintilerine gidiyorsunuz. Bölgedeki yetkililer ekinlerin yetiştiği bu dönemde feryat ediyorlar. Su bize bugün verilmeyecekse ne zaman verilecek diyorlar, seslerini duymuyorsunuz. 85 milyon insanı doyurması gereken Türkiye yıllık kullanılabilir suyunun yüzde 70’ini tarımsal sulamaya ayırıyor.


"Eş dost medya patronu olsun diye halkın alın teri peşkeş çekiliyor"

Ülkemizde tarımsal sulamada ihtiyaçtan fazla su harcanıyor. Yüzey sulama dediğimiz eski usul sulama ile tarımda kullandığımız suyun yarısını israf ediyoruz. Bunun yerine çiftçilerimizin daha verimli sonuçlar alacağı ve daha az su tüketeceği damlama sulama ve yağmurlama sulama sistemlerine geçişini hükümet teşvik etmeli ve desteklemelidir. Ancak görüyoruz ki sizin öncelikleriniz arasında çiftçi yok. Çiftçiyi düşünmek yok.

Soruyorum sizlere hükümet yetkilileri neden biraz da bizim vatandaşımızın karnı ucuza doysun, üreticimiz huzur bulsun demiyorsunuz? Siz üreten, yetiştiren İzmirliye, Konyalıya, Urfalıya değil de neden yurtdışındaki faiz lobilerine hizmet ediyorsunuz? Yapılan bilinçsiz sulamanın ülke ekonomisine ve çevresine verdiği zararları görmezden gelemeyiz.

Bu noktada Tarım Kanunu ile hükümetin kanunen vermek zorunda olduğu tarımsal destek paketleri içerisine sulama sistemlerine teşvik getirilmelidir. Eş dost medya patronu olsun diye halkın alın terini, vatandaşın parasını, kredi adı altında peşkeş çeken Ziraat bankası yeniden çiftçilerin olmalı ve bu konuda çiftçiye destek sağlamalıdır. Hak, hakkı olana usulünce verilmelidir.”