Politika

DEVA Partili Avşar, tarım arazilerinin imara açılmasını eleştirdi: Beton İstanbul’a kaldığınız yerden devam mı?

11 Nisan 2025 10:09

Güncelleme: 11 Nisan 2025 10:46

T24 Haber Merkezi 

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, Kanal İstanbul Projesiyle Arnavutköy’de imara açıdan tarım arazilerini Meclis gündemine taşıdı. Avşar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un cevaplaması istemiyle konuya ilişkin yazılı soru önergesi verdi.

Önergede, Kanal İstanbul’un rant beklentisiyle gündemdeki yerini koruduğunu son olarak 2 milyon metrekarelik tarım arazisinin daha imara açıldığını belirten Avşar, bu durumun ekosisteme ciddi tehdit oluşturduğunu ve iktidarın, bütün bilimsel analizlere ve eleştirilere kör, sağ ve dilsiz kalarak "kent suçu" işlediğini söyledi.

Avşar, proje kapsamında toplam ne kadar tarım arazisinin imara açıldığını, değer artışı dolayısıyla oluşan ranttan kimlerin faydalandığını, taşıdığı riskler bakımından muhtelif otoritelerin uyarılarının dikkate alınıp alınmadığı ile bu değişikliklerin çevre hakkı ve kamu yararı ilkeleriyle ne ölçüde örtüştüğü gibi birtakım soruyu Bakan Kurum’a yöneltti.

"Kanal İstanbul rant beklentisiyle gündemdeki yerini koruyor"

Avşar, Kanal İstanbul’un 2011 yılından bu yana kamuoyunda en çok tartışılan, teknik, çevresel ve ekonomik yönleriyle ciddi endişelere neden olan mega projelerden biri olduğu ve bu projenin yeni şehir planları, imar düzenlemeleri, altyapı yatırımları ve bunlara bağlı rant beklentileri ile de gündemdeki yerini sürekli koruduğunu söyledi.

"2 milyon metrekarelik tarım arazisi daha imara açıldı"

İstanbul’un Arnavutköy ilçesinde yer alan yaklaşık 2 milyon metrekarelik verimli tarım arazisinin Kanal İstanbul Projesi kapsamında imara açıldığını belirten Avşar, “Bu alan üzerinden yaklaşık 65 milyar TL tutarında bir rant beklentisinin oluştuğu belirtilmektedir ” dedi.

"Bu durum ekosisteme ciddi tehdit oluşturmaktadır"

Avşar, bu durumun şehirciliğin yanında gıda güvenliği, ekosistem sağlığı, kırsal kalkınma ve sosyal adalet açısından da ciddi bir tehdit oluşturduğunu, son yıllarda tarım arazilerinin sistematik biçimde daraltıldığını, özellikle büyükşehir sınırları içindeki kalan son verimli alanların imara açıldığını ve bu durumun ulusal ölçekte bir gıda güvencesi sorununu da beraberinde getirdiğini belirtti.

Avşar, “İstanbul gibi bir metropolün çevresinde, tarımsal üretimi desteklemek yerine bu alanların betonlaşmaya açılması kalıcı zararlar doğurabilir ” dedi.

"Kamusal denetimin sağlanıp sağlanmadığı da kamuoyu açısından ciddi bir soru işaretidir"

Avşar, bu plan değişiklikleri, kamu yararı ilkesi gözetilmeden ve yeterli çevresel etki değerlendirmesi yapılmadan hayata geçirilmişse bu durum şehircilik ilkelerine, çevre hakkına ve imar mevzuatına açıkça aykırılık teşkil edeceğini ifade etti.

Avşar, “Ayrıca bu sürecin kime, hangi kurumlara ve hangi şirketlere nasıl fayda sağladığı, kamusal denetimin sağlanıp sağlanmadığı da kamuoyu açısından ciddi bir soru işaretidir ” şeklinde konuştu.

Bakan Kurum'a bir dizi soru soruldu 

Avşar, oluşan bu yeni imar alanlarının deprem riskinin yüksek olduğu bir coğrafyada yeni yoğun nüfus bölgeleri yaratması, altyapı yükünü artırması, su havzalarını ve ekolojik koridorları tahrip etmesi gibi riskler de hem şehircilik hem çevre mühendisliği literatüründe güçlü biçimde eleştirildiğini belirtti ve Bakan Kurum’a bir dizi soru sordu.

"Kanal İstanbul Projesi kapsamında imara açılan toplam alanın yüz ölçümü nedir? İmara açılan bu alanın ne kadarı tarım arazisidir?

Bakanlığınız tarafından konuya ilişkin itiraz, bilimsel görüş, öneri ve şikayetler değerlendirildi mi?

Plan değişiklikleriyle değer artışı yaşayan taşınmazların sayısı ve toplamda elde edilen yaklaşık ekonomik değer artışı nedir? Oluşan bu değer artışından kimler faydalanmıştır?

İstanbul’un gıda güvenliği, su havzaları ve mikro iklim dengesi açısından hazırlanmış bir bilimsel ve teknik rapor var mı?

Bölgenin mevcut riskleri göz önüne alınarak hazırlanmış bir master plan var mıdır? Varsa söz konusu planın hazırlık aşamasında şehircilik ve depremsellik açısından muhtelif otoritelerin uyarıları dikkate alındı mı?

Plan değişiklikleri halkın katılımı, çevre hakkı ve kamu yararı ilkeleriyle ne ölçüde örtüşmektedir? "


Arabanızı park ederken iki kere düşüneceksiniz