13 Şubat 2025 15:19
Güncelleme: 13 Şubat 2025 15:32
T24 Haber Merkezi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçtiğimiz aylarda önerdiği "Kudüs Paktı"nın kabul edilmesinin zorunluluğuna vurgu yaparak, Gazze'nin Filistin'den ayrılmasının hem bölgesel hem de global istikrarsızlığa yol açacağını belirtti.
Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Filistinlilerin Gazze’den sürülmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek “Sessiz ve suskun kalmak, küresel emperyalizmin vesayetine rıza göstermektir” dedi. Bahçeli, Gazze’nin Filistin toprağı olduğuna vurgu yaparak buranın “emlak” veya “imara açılacak bir arsa” olarak görülmesinin ağır bir suç ve skandal olduğunun altını çizdi.
Bahçeli, Filistin konusunda uluslararası arenada yeterli inisiyatif alınmamasını eleştirdiği açıklamasında, “Zulüm ve zorbalığın at koşturduğu bugünkü alacakaranlık dönemin tek panzehri, manevi toparlanma, birlik ve beraberlik hatlarını güçlendirmektir” ifadelerini kullandı.
5 Ağustos 2024 tarihinde önerdiği “Kudüs Paktı” teklifini yeniden gündeme getiren Bahçeli, bölgedeki huzur ve güvenlik kuşağı için bu adımın hızlıca hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Bahçeli, “Gazze’nin Filistin’den kopartılması halinde ne bölge ülkeleri ne de dünyanın tamamı dirlik ve istikrar bulamayacaktır” diyerek, Filistin sorununda “iki devletli çözüm” dışında her yolun “uçurum” olduğunu belirtti.
MHP lideri, Berat Gecesi vesilesiyle yaptığı değerlendirmede, İslam ülkelerine “aslına, köküne dönme” çağrısında bulunarak, Ürdün Kralı gibi teslimiyet gösteren örneklerin asla genellenmemesi gerektiğini vurguladı. Bahçeli, “Müslüman gönüllere daha çok hidayet nasip olsun, haksızlığa ve emperyalist azgınlığa karşı kanımızla, canımızla duvar çekmeliyiz” dedi.
MHP liderinin açıklamasının tamamı şu şekilde:
"İnsanlık kalıcı barış ve huzura hayli susamış, hakikat ve hakkaniyet çağrıları daha da şiddetlenmiştir.
İnsanlığın bilcümle pençesine düştüğü manevi buhranlar ve maddi buzlanmalar maalesef görüş açılarını daraltmakla kalmamış heves ve heyecanları da darboğaza sürüklemiştir.
İşin özünde hayat dediğimiz kısmen müşahhas kısmen mücerret nitelikli karmaşık döngü kapsamında felah ve ferah ümitleri bir türlü beklenen ve hak edilen seviyelere de sıçrayamamıştır.
Dürüst ve samimi bir hissiyatla ihata edilmiş geniş çaplı bir vicdan muhasebesi yapılmadan daha iyi, daha insani bir dünyanın arayış adımları çöl kuraklığındaki serap gibi kaybolup gidecektir.
Zulüm ve zorbalığın at koşturduğu; yerkürenin dört bir köşesinde insanlık değerlerine, adalet ve hukuk ilkelerine ağır saldırı ve suikastların yapıldığı bugünkü alacakaranlık dönemin tek panzehri, tek şifası, yegane direniş hattı manevi toparlanma, birlik ve beraberlik hatlarını tahkim ve takviye etmektir.
Filistinli kardeşlerimizi Gazze’den sürüp çıkarma dayatması karşısında sessiz ve suskun kalmak küresel emperyalizmin vesayetine rıza göstermek, esaret zincirine gönüllü kafa uzatmaktır.
Mazlumları toprağından koparmak, toprağı da üzerinde yaşayan hak sahiplerinden ayırmak bedeli ve vebali çok ağır bir suç ve skandaldır.
Böylesi bir gözü dönmüş aymazlığın bölgesel ve küresel volkan ağzının patlayışına çanak tutma riski hem çok fazla hem de sonuçları itibariyle dehşet atmosferini beslemesi kaçınılmazdır.
Geldiğimiz bu aşamada 5 Ağustos 2024 tarihinde önerdiğim “Kudüs Paktı” teklifi mutlaka değerlendirilmeli, bölgesel huzur ve güvenlik kuşağının teessüs ve tecellisi süratle temin edilmelidir.
Gazze’nin Filistin’den kopartılması halinde ne bölge ülkeleri ne de dünyanın tamamı dirlik ve istikrar bulamayacaktır.
Gazze, Gazzelilerindir. Gazze toprağı emlak değildir, imara açılacak arsa değildir, nitekim şehit kanlarıyla sulanmış ve sahiplenilmiştir.
İki devletli çözümden başka her yol ise uçurumdur.
Harici ve dahili hiçbir mihrak bunun hilafına tarihin, coğrafyanın ve egemenliğin açık gerçeklerini güce ve zora dayalı olsa bile çiğneyemeyecektir.
İslam ülkeleri aslına, kendine, köküne dönmelidir.
Ürdün Kralı’nın aciz ve boyun eğmiş haline bakıp da bu teslimiyetin hakim olduğuna dair hiç kimse, hiçbir ülke yanlış hesap yapmamalıdır.
Tövbe ve istiğfarla geçireceğimiz bu mübarek gecede Cenab-ı Allah’tan niyazım; Müslüman gönüllere daha çok hidayet nasip etmesi, tefrika, tezvirat ve fitne tehdidinden cümlemizi muhafaza etmesidir.
Günahlardan arına arına, dua ve ibadetlerin kudretine sığına sığına; akıl, fikir ve iman sıcaklığının lütfuyla aramızdaki soğuklukları gidermeli; haksızlığa ve emperyalist azgınlığa karşı kanımızla, canımızla duvar çekmeliyiz.
Bu duygularla aziz milletimizin, Türk-İslam aleminin Berat Gecesi’ni tebrik ediyor, Cenab-ı Allah’ın rahmetini, mağfiretini, ihsanını ve gufranını diliyorum.
Beraatımıza ve beraberliğimize vesile olması temennilerimle Berat Gecemiz mübarek olsun diyorum."
Öykü Karayel, Burak Deniz ve Osman Sonant, Umami filmini anlattı |
© Tüm hakları saklıdır.