Gündem

DHA YURT BÜLTENİ 2

Sisam adasında yangın

09 Eylül 2018 12:28

Sisam adasında yangın.. Alevler Kuşadası\'ndan da görüldü

Yunanistan’ın Sisam Adası’nda çıkan orman yangınından yükselen alevler Kuşadası’ndan da görüldü. Saat 22.00 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan orman yangını kısmen kontrol altına alındı. 
Kuşadası’nın karşısında bulunan Yunanistan’ın Türkiye’ye en yakın merkezi Sisam Adası’nda saat 22.00 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle orman yangını çıktı. Sisam adasında Yunanistan’ın askeri birliğinin de bulunduğu Kedros bölgesinde başlayan yangın, rüzgarın da etkisiyle hızla büyüdü. Giderek şiddetlenen yangına ilk etapta itfaiye ekipleri 15 araç ile müdahale etti. Kedros bölgesindeki ormanlık alandaki yangın, gece yarısı bir geçitte kontrol altına alınırken, bölgede yerleşim alanının bulunmadığı öğrenildi. Sisam adasından yükselen alevler Kuşadası Körfezi’den de görüldü.
Hafta sonu tatili için çok sayıda Türk vatandaşının da feribot ile Sisam Adası’na gittiği öğrenildi. Yaşanan yangın paniğini tatilciler, sosyal medyadan paylaştı.  

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Yükselen alevler 
-Yangından genel ve detaylar 

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

======================================

Düğündeki takılara nafaka haczi

ANTALYA\'da boşandığı eşinden olan çocuğuna nafaka ödemediği için 50 bin TL\'lik haciz işlemi başlatılan Mert T.\'nin üçüncü kez evlendiği düğününe haciz uygulandı. Düğünde damada takılan 103,95 TL ve maddi değeri bulunmayan bir yüzüğe haciz uygulanırken altınların konulduğu kesenin çalındığı öne sürülünce haciz karakola taşındı.
Antalya\'da araç kiralama şirketir sahibi Mert T., 4 yıl evli kaldığı ve bugün 15 yaşında bir kızı bulunan eşinden ayrıldıktan sonra Semra Ç. ile evlendi. Semra Ç. ile de 7 yıl evli kalan Mert T., bir çocuk sahibi daha oldu. Mert T. ayrıldığı ikinci eşinden olan ve bugün 6 yaşına gelen çocuğuna her ay ödediği 1500 TL nafakayı, iddiaya göre 3 yıl önce kesti. Ödenmeyen nafaka miktarı, faizsiz 50 bin TL’ye ulaştı.
Semra Ç., eski eşinin bugün yeniden dünya evine gireceğini öğrenince dün avukatıyla icra dairesine giderek haciz işlemi başlattı. Antalya 16’ncı İcra Dairesi, düğünün yapılacağı ilçenin emniyet müdürlüğüne bir yazı yazarak, alacaklı vekilin talebi gereği düğün esnasında takılacak takı para ve değerli eşyaların haczi için belirtilen adreste güvenliğin sağlanmasını istedi.Mert T., haczin durdurulmasını talep etti. 

\'NAFAKAYI 3 YILDIR ÖDEMEMEM MÜMKÜN DEĞİL\'
Talebi reddedilen Mert T., nafakayı 3 yıldır ödememesinin mümkün olmadığını belirterek, \"Devlet 3 kez ödemezsen 3 ay hapis cezası veriyor. Bu suçlama gerçeği yansıtmıyor. Kendisine bugüne kadar herşey yapıldı ama olayı çirkinleştirmek için böyle bir yola başvurdu. Ödediğim tüm nafakaların belgeleri elimde var. Haciz işleminin iptali için dava da açtım\" dedi. Eski eşinin çocuğunu da kendisinden kaçırdığını aktaran Mert T., \"Geçmişte çocuğumu görebilmek için 7-8 kez haciz memurlarıyla kapıya dayandık. Çocuğumu göstermemesine \'kadın terörü\' diyorum. Kendisi bu olayı savaşa çevirdi ama ben hiçbir zaman bu savaşın içinde yer almadım, almayı da düşünmüyorum. Yeni bir hayat kurdum kendime. Ben mutlu olacağım inşallah kendisi de mutlu olur. Eski eşimdir, hakkında kötü bir şey söyleyemem. Allah yolunu açık etsin\" diye konuştu.

DÜĞÜNDE DAMADA HACİZ ŞOKU: 103,95 TL’Sİ HACZEDİLDİ
Saat 18.30’da Döşemealtı ilçesindeki bir çiftlikte gerçekleştirilecek düğün için saatler öncesinde polis ekipleri gelerek güvenlik önlemi aldı. Gelin ve damadın beklendiği sırada çiftliğe haciz memurları geldi. Düğün töreninin yapılacağı çiftliğin giriş kapısına kadar beyaz lüks otomobille gelen Mert T. ve Gizem T. otomobilden alkışlar eşliğinde indi. Davetlilerle birlikte bir süre girişte oynayan gelin-damat, daha sonra nikahın kıyılacağı alana geçti.

HACZİ ÖNLEMEK İÇİN BEZ KESE ÖNLEMİ
Nikahın kıyılması ve ilk dansın ardından gelin damat birlikte davetlileri masalarında ziyaret etti. Takı töreni yapmayan çift, davetliler tarafından hediye edilecek takı ve paraların haczedilmesini önlemek için ziyaret ettikleri masalarda davetlilere bir bez kese uzattı. Ziyaretin ardından iddiaya göre kese damadın yakınları tarafından alınarak saklandı.

BEZ KESE ÇALINDI, İŞ KARAKOLA TAŞINDI
İcra memurlarının mahkeme kararını işleme almak zorunda olduğunu söylemesi üzerine iddiaya göre damat Mert T. cebindeki madeni paraları çıkararak tüm parasının bu olduğunu söyledi. Semra Ç’nin avukatı Erdal Yiğit’in itirazı üzerine icra memurları bu defa davetlilere tutulan ve içerisinde altınların konulduğu bez keseyi istedi. Bez kesenin çalındığını söyleyen damadın yakınları daha sonra keseyi bulduklarını söyleyip içerisindeki 50 TL ile birlikte keseyi icra memurlarına teslim etti. Bunun üzerine haciz memurları damada takılan 53 TL 95 kuruş, damadın parmağındaki maddi değeri bulunmayan yüzüğe ve kesedeki 50 TL olmak üzere toplamda 103 TL 95 kuruşa haciz uyguladı.
Avukat Erdal Yiğit ve icra memurları, çalındığı söylenen altınların bulunması için de olayı karakola taşıdı. Döşemealtı İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giden avukat Erdal Yiğit, “Nafaka ve tazminat, davalı tarafından ödenmedi. Ödemediği gibi şirketleri kapattı. Bugün düğünde kendi üzerinde 53 TL 95 kuruş bir de kesede çıkan 50 TL’ye haciz uyguladık. Düğünde altınların çalındığını söylediler. Karakola geldik çalınan altınlar için şikayetçi olacağız\" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------
- Gelin ve damadın gelin otomobilinden inip çiftliğe girmeleri
-* Polis ekiplerinden detay
- İcra memurlarından detay
- Avukat Erdal Yiğit Röp
- Sistemden geçilecek

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (2)
------------------
- Düğünden görüntüler (Düğün adıyla 4 parça)

Haber: Alparslan ÇINAR – Kamera: Semih ERSÖZLER/ANTALYA, (DHA)

======================================

Yolda dönüş yaparken arkadan gelen spor otomobil çarptı: 1 ölü, 2 yaralı

SAKARYA\'nın Sapanca ilçesinde, evine gitmek için yolun soluna dönen 30 yaşındaki Osman Nuri Şıkkibar\'ın otomobilini arkadan hızla gelen spor otomobil biçti. Hurdaya dönen otomobilin sürücüsü yaşamını yitirirken, spor otomobildeki 2 kişi yaralandı. Mahalle halkı sık sık yaşanan kazalara tepki göstererek yolu bir süre ulaşıma kapattı.

Kaza gece saatlerinde, Kurtköy Mahallesi Sapanca Şehit Cevdet Koç Caddesi\'nde meydana geldi. Mahallede bulunan evine giden Osman Nuri Şıkkibar idaresindeki 54 AAZ 723 plakalı otomobil sola dönmeye çalışırken, arkadan hızla gelen Fatih C.U. yönetimindeki 41 FU 198 plakalı spor otomobil çarptı. Çarpmanın etkisiyle her iki otomobilde etrafa savruldu. Kazada, Osman Nuri Şıkkıbar, Fatih C.U. ve spor otomobilde bulunan Bertun A. yaralandı. Olay yerine gelen 112 Acil ekipleri yaralıları Sapanca İlçe Hastanesi ve Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'ne kaldırdı. Sapanca İlçe Hastanesi\'ne kaldırılan Osman Nuri Şıkkibar yaşamını yitirdi.

Kaza sonrası Kurtköy Mahallesi sakinleri caddede sık sık kazaların yaşanması ve yetkililerin bir önlem alması için Sapanca-İzmit yolunu trafiğe kapattı. Vatandaşlar, Sapanca Kaymakamı Ali Ada\'nın olay yerine gelmesiyle karşılıklı görüş alışverişinde bulundu. Kaymakam Ada\'nın en kısa sürede burada yaşanılan sıkıntının giderilmesi için gerekli birimler ile yazışmaların yapılacağının sözünü vermesinin ardından kalabalık yolu trafiğe açtı. Kaymakam Ada, Şıkkıkibar\'ın evine giderek aileye başsağlığında bulundu.

Kaza anı ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Yol üzerinde yavaşlayarak dönüş yapmak isteyen Şıkkibar\'ın aracına spor otomobilin çarpma anı göründü. Polis kazayla ilgili inceleme başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Güvenlik kamerasından kaza anı
Vatandaşların kaymakam ile konuşması
Kaza yapan aracın kaldırılması

HABER-KAMERA: İsa ÇİÇEK, SAPANCA(Sakarya), (DHA)


======================================

Meksika\'dan madalyayla döndüler

İSTANBUL\'daki Fırst Robotics Competition 2018 (FRC) bölgesel yarışmasında \'Winner\' ve \'Chairman\'s Award\' ödüllerini alıp Türkiye şampiyonu olan, ABD\'deki Dünya Şampiyonası\'nda jüri ödülünü elde eden Bahçeşehir Koleji İzmir 50. Yıl Fen ve Teknoloji Lisesi Robotik Takımı, bir büyük başarıya da Meksika\'da ulaştı. Öğrenciler, ürettikleri robot ile mühendislik alanında bronz madalya ile güvenlik ödülü almaya hak kazandı.

Bahçeşehir Koleji İzmir 50. Yıl Fen ve Teknoloji Lisesinin robotik takımı 4th Dimension öğrencileri, ulusal ve uluslararası yarışmalarda elde ettikleri başarılarla dikkat çekti. 22 kişiden oluşan takım üyeleri, 2018 FRC İstanbul Bölgesel Yarışması\'nda ürettikleri robotlarıyla, 36 takımı geride bırakıp Türkiye\'de iki ödülü birden alan tek takım oldu. Eğitim gördükleri fen, teknoloji, mühendislik ve matematik disiplinlerinin bir arada kullanılmasını ön planda tutan takım, bu yarışmada, \'Winner\' ve \'Chairman\'s Award\' ödülleriyle Türkiye şampiyonu oldu. Elde ettikleri bu başarıdan sonra ABD Houston\'da yapılacak FRC Dünya Şampiyonası\'nda Türkiye\'yi temsil etmeye hak kazanan takım, burada da jüri ödülüne layık görüldü.

MEKSİKA\'DAN DAVET ALDILAR, BAYRAĞI DALGALANDIRDILAR

ABD\'deki dünya şampiyonasında başarılarıyla göz dolduran takım, First Global Challange yarışmasına Türkiye\'yi temsil etmek üzere Meksika\'ya davet edildi. Mexico City\'de, 189 ülkeden temsilcilerin katıldığı robotik yarışmasının açılışını da Meksika Başkanı Enrique Peña Nieto gerçekleştirdi. 15-18 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen yarışmaya, Team Turkey takımı ile katılan öğrenciler, ürettikleri robot ile mühendislikte yenilikçilik ödülü olan \'Ustad Ahmad Lahouri Award for Innovation in Engineering\' ödülünü bronz madalya ile Türkiye\'ye taşıdı. Ayrıca güvenlik ödülü olan \'Safety Award\' ile de ödüllendirilen takım, podyumda Türk bayrağını dalgalandırıp büyük gurur yaşattı.

GURURU ARKADAŞLARIYLA PAYLAŞTILAR

Elde ettikleri başarı sonrasında okullarında büyük sevinçle karşılanan öğrenciler, başarılarını arkadaşlarıyla paylaştı. Başarılarını anlatan Mentor Öğretmen Dr. Deniz Çokuslu, \"Meksika\'da robotik yarışmasına katıldık. Dünya çapında yapılan bir yarışma 189 ülkeden sadece bir takımını katılmasıyla gerçekleştirildi. Bizde bize gelen teklif sonrasında bu yarışmaya katıldık. Orada 189 ülkeyle mücadele ettik. Bu yarışmada her yıl bir tema var. Bu yıl ki tema küp karton kutuların yakalanıp bunun belli yerlere bırakılmasıydı. Bizde iddialı bir robot geliştirdik. Geliştirdiğimiz robot, tüm komutları yerine getirdi. Bundan sonraki yıllarda da iyi dereceler elde edip bu yarışmaya devamlı katılmak istiyoruz\" dedi.

Takım üyelerinden 10\'uncu sınıf öğrencisi Selen Bayram, \"Çeşitli projeler yapmaya çalışıyoruz. Gelecek nesillere hiçbir cinsiyet farkı gözetmeksizin ilham olmak için bu çalışmaları yapıyoruz. Ürettiğimiz robot endüstriyel bir robotta. İkinci yılımızda, yarışmanın en prestijli ödülünü aldık\" diye konuştu. 10\'uncu sınıf öğrencisi Selahattin Kamil Küpeli de, \"Bir ay gibi kısa sürede hazırlandık. Türkiye adına katılmamız bizi onurlandırdı. Yarışmaya gittiğimizde her ülkenin insanlarıyla tanıştık. Kendimizi, ülkemizi temsil ettik. Bu gururu yaşadık. Robotumuzda bütün görevleri yaptı. Yaptıklarımızı bundan sonraki nesillere aktarmak istiyoruz\" dedi.

Fen ve Teknoloji Lisesi Müdürü Dr. Aylin Gil ise \"Öğrencilerimiz iki seneyi aşkın süredir robotik yarışmalarına katılıyorlar. ABD\'de bulundukları sırada Meksika\'ya da davet aldılar. Bronz madalya alıp bizi gururlandırdılar. Bu alanda ilkiz. İlk olmak zordur. Her seferinde bir öncekinin üzerine çıkmamız lazım. Bayrağımızı daha yukarıya taşıyacağız\" dedi.
 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Öğrencilerle yapılan röportajlar
- Öğretmenlerle yapılan röportaj.
- Robotların görüntüsü.
- Robotların çalışmalarından görüntü.

Haber: Taylan YILDIRIM, Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR (DHA)

======================================

Arı, boyundan büyük sineği yedi

MUĞLA\'da yaşayan belgesel yapımcısı Murat Günay, sarıca arının canlı bir sineği ayaklarından başlayarak yediği anı görüntüledi. Günay\'ın Facebook hesabında paylaştığı video, paylaşım rekoru kırdı.

Muğla\'nın merkez ilçesi Menteşe\'de yaşayan belgesel yapımcısı Murat Günay, eşi Ahsen Günay ile birlikte Yatağan ilçesinde yaşayan anneannesi Fatoş Turan\'ın evine ziyarete gitti. Günay, kahvaltı yaptığı sırada, Avrupa eşek arısı olarak da bilinen sarıca arının, boyundan büyük sineğinin peşinden gittiğini fark etti. Cep telefonuyla o anları görüntüleyen Günay, şunları anlattı:

\"Dikkatimi çeken tek şey, sinek arının 2 kat büyüklüğündeydi. O anda hemen cep telefonum ile fotoğraf çekip, video kaydetmeye başladım. Arı hemen sineğin bacaklarını yemeye başladı. Hayatın çok acımız olduğunu bir kez daha anladım. Facebook\'ta bu kadar ilgi göreceğini hiç düşünmedim.\"

Veteriner Hekim Yusuf Kayacık ise, \"Eşek arıları bal yapmazlar, etçil canlılardır. Tarım zararlılarının ortadan kaldırılmasında önemli rol üstlenir. Çünkü yavrularını bu küçük böceklerle beslerler. Sadece yumurtalarını bırakmak için az sayıda petek göz örerler. Ayrıca kraliçe yuvayı tek başına yapar\" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Cep telefonuyla çekilen \'olayın\' görüntüsü

Haber: Cavit AKGÜN- - Kamera: MUĞLA, (DHA)

=======================

Şırnak’ta anneleri telef olan yavru köpekleri biberonla besliyor

ŞIRNAK\'ta, çay ocağı işletmecisi Tayyip Uğur, pikniğe giderken yol kenarında bulduğu ve annelerinin telef olan köpek yavrularına sahip çıktı. Çay bahçesinde beslediği yavru köpeğe gözü gibi bakan Uğur, yavruları kendi elleriyle besliyor.

Arkadaşları ile pikniğe giden 34 yaşındaki Tayyip Uğur, yol kenarında 4 yavru köpek görünce onları sevmek için aracını durdurdu. Annelerinin telef olduğunu gören Uğur, yavru köpekleri yanına alarak kendisine ait çay bahçesine getirip beslemeye başladı. Uğur\'un, biberon ile süt verdiği 4 yavrudan 2\'si, gelincik saldırısında telef oldu. Kalan iki yavru köpek için kafes yaptıran Uğur, çay bahçesinde gözü gibi baktığı yavrulara, Edi ve Büdü adını verdi. Uğur, müşterilerine hem çay dağıtıyor, hem de yavrularla yakından ilgileniyor. Köpeklerle birlikte çay bahçesinde tavşan da besleyen Uğur, hayvanseverliği ve yardımseverliği ile de müşterilerinin takdirini kazandı. 

Köpek yavrularını nasıl bulduğunu anlatan evli ve 3 çocuk babası Tayyip Uğur, \"Pikniğe giderken yolda köpek yavrularını gördüm. Yavruları sevmek için araçtan indim. Annelerinin telef olduğunu gördüm. 4 tane küçücük yavruları sevmeye kıyamadım. Onları orda bırakmak istemedim. Beraberimde getirdim. Biberon ve süt ile besledim. Yavrulardan iki tanesi telef oldu, diğer 2\'si büyüdü maşallah. İnsanların bir ağaç ve yavru hayvanı beslemesi veya ekip büyütmesi onun meyvesini görmesi çok güzel bir duygudur. Köpeklerden sarı olanı Edi, diğeri ise Büdü’dür. İsimler çocukluktan kalma hafızamda kaldı. Kitap okumayı da seviyorum. İnsanlara okutmayı seviyorum. Bir sürü kitabım var ve daha çok ihtiyacım var. Gelen insanlar daha fazla kitap istiyor. Halimiz ortada. Kitap okuyana çaylar yüzde 50 indirimlidir. Kim gelip kitap okursa çayların yarısı benden yarısı sizden yeter ki okusunlar. Kitap bağışına ihtiyacım var. Bağışta bulunmak isteyen arkadaşlarımız varsa rica ediyoruz. Bize kitap bağışlasınlar\" diye konuştu. 


Görüntü Dökümü:
-Yavru köpekler Edi ile Büdünün görüntüsü
-Tayyip Uğur’un köpekleri beslemesi
-Köpekleri okşaması
-Tayyip Uğur ile röportaj
-Köpek yavrularından detaylar
-Tavşanlar
-Tayyip Uğur’un müşterilere çay götürmesi
-Kitap rafı ve çay bahçesinden detaylar
-Genel ve detaylar
 
Haber-Kamera: Mehmet Selim YALÇIN/SİLOPİ,(Şırnak),(DHA)

==================

Rabia Naz’ın ölümünde sır perdesi aralanmadı

GİRESUN\'un Eynesil ilçesinde, 13 Nisan’da evinin önünde yaralı halde bulunan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Rabia Naz Vatan’ın (11) ölümü sırrını koruyor. Yüksekten düştüğü öne sürülen küçük kızla ilgili Adli Tıp Raporu çıktı. Raporda, ölümün yüksekten düşme değil ‘bedensel travma’ sonucu gerçekleştiğine yer verildi. Baba Şaban Vatan, kızının cinayete kurban gittiğini öne sürdü, “Kızım trafik kazası geçirmiş. Ama geçirdiği trafik kazası ölümü ile sonuçlanacak bir kaza değil. Çarpanlar evimin yanına bırakarak teras kattan intihar etmiş gibi bir hava vermeye çalıştılar. Kızım evimin yanında kan kaybından öldüö dedi. Acılı aile kızlarının ölümünün aydınlatılmasını istiyor. 

Kaza, 13 Nisan\'da Eynesil ilçesi Gümüşçay Mahallesi\'nde meydana geldi. Evinin önünde yaralı halde bulunan Rabia Naz Vatan, hastaneye kaldırıldı. Yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayan küçük kızın ölümündeki sır perdesi aralanamadı. Yüksekten düştüğü ya da intihar ettiği öne sürülen küçük kızla ilgili Adli Tıp Raporu çıktı. Raporda, ölümün yüksekten düşme değil ‘bedensel travma’ sonucu gerçekleştiğine yer verildi. Aile, otomobil çarpan kızlarının yaralı halde evin önüne bırakıldığını öne sürdü, olayın kaza değil cinayet olduğunu iddia etti. Acılı aile kızlarının ölümünün aydınlatılmasını istiyor. 

‘KIZIM CİNAYETE KURBAN GİTTİ’

Kızının cinayete kurban gittiğini öne süren Şaban Vatan, ölüm olayının örtbas edilmeye çalışıldığını iddia etti. Vatan, \"Olayın ardından bütün bulguları inceledim. Kızım trafik kazası geçirmiş. Ama geçirdiği trafik kazası ölümü ile sonuçlanacak bir kaza değil. Çarpanlar evimin yanına bırakarak teras kattan intihar etmiş gibi bir hava vermeye çalıştılar. Kızım evimin yanında kan kaybından öldü\" dedi.

SİYAH ARAÇ ŞÜPHESİ

Kazadan sonra kendisinin de araştırmalar yaptığını anlatan Vatan, \"Olay günü kızım yaralı olarak bulunduğu saatlerde mahalle sakinleri, siyah bir hafif ticari aracın çok hızlı bir şekilde oradan geçtiğini belirttiler. Savcılıktan dosyayı alıp olay yerinin tutanaklarını inceledikten sonra elbisesindeki farklı tozlardan hızar talaşı, ince saman ve gazete kâğıdı gibi kalıntıların olduğu uyarılarını aldım. Bu tozları kendimde görmüştüm. Bunun üzerinden başlayarak yola çıktım. 3 ay sonra siyah araç durumu ortaya çıktı. Polise saat 17.00 sıralarında bir ihbar yapılmış. Eynesil’de bir kız çocuğuna siyah bir araç çarptığı duyumu aldım. Bu durumu savcılığa da belirttim. Savcılık dosyasında şüpheli geçen ölümün nedeni gece yarısına kadar trafik kazası, sabaha karşı düşme ya da intihar olarak belirtilmiş. Ortada bir soru işareti var. Uzman görüşlerine göre; çocuğum engelsiz düşmeyi, yerçekimi düşmesini reddettiğini, mutlaka engelli bir durum olduğunu ve çocuğun düşme durumuna göre mutlaka bir yerde sürtünme olması gerektiğini beyan ediyorlar. Olay yeri raporlarında bulunduğu yerde her hangi bir sürtünme ve batma bulgusu yokö diye konuştu.

ANNE: RÜYAMDA KIZIM BANA \'İNTİHAR ETMEDİM\' DİYOR

Anne Atika Vatan da intihar etmediğinin apaçık ortada olduğunu belirttiği kızının cinayete kurban gittiğini öne sürdü. Vatan, \"Kızımın katilleri hala sokaklarda dolaşıyor. Olay zamanı bana çantasını çatıda bulduklarını ve kendisini çatıdan attığını söylediler. O gün yanıma gelmişti ve oyun oynamak için izin vermemiştim. Adli Tıp Raporu çıkana kadar her akşam \'kızım benim yüzümden mi, bana kızdığı için mi böyle yaptı\' diye düşündüm. Çünkü polisler bana \'çocuğunuz psikolojik bunalıma girdi. Okuduğu kitaplar psikolojiyi bozan kitaplar ve geri geri çekilip kendini terastan attı\' dediler. Bunu duyduktan sonra hiç uyumadım. Vicdan azabından öldüm. Ama rapor, böyle bir şeyin olmadığını, kızımın düşmediği hatta kendisini oradan atmasının imkânsız olduğu, bu bulguların kesinlikle uyuşmadığını ortaya koyuyor. Ben bu psikolojiyle beraber rüyalar görüyorum. Rüyamda kızım bana ’anne ben intihar etmedim, o adam beni gördü sana neden bir şey söylemiyor’ diyor. Birilerinin gördüğüne inanıyorum ama korkudan saklıyorlar. Allah rızası için birazcık vicdanınız, insanlığınız varsa konuşun. Bugün banaysa yarın sizeö ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Rabia Naz’ın yaralı bulunduğu yerden görüntü

Anne Atika’nın terastan olay yerini göstermesi

Rabia Naz’ın odasından detaylar

Anne ve babadan röp

Detaylar

HABER: SELÇUK BAŞAR - KAMERA: ALEYNA BAYRAM (DHA)

==============

Amasya’da, 117 Afgan sığınmacı cami avlusunda kalıyor 

AFGANİSTAN’da yaşanan iç savaş nedeniyle ülkelerini terk ederek yasa dışı yollardan Türkiye\'ye gelen 117 Afgan uyruklu sığınmacı, 5 gündür Amasya\'da bir cami avlusunda kalıyor. 

Afganistan’da yaşanan iç savaştan kaçan ve yasa dışı yollardan sınırı geçerek Ankara’ya, oradan da Amasya’ya gelen 117 Afgan uyruklu sığınmacı, Mehmetpaşa Mahallesi Gümüşlü camii avlusuna yerleşti. 5 gündür cami avlusunda zor şartlarda kalan sığınmacılar, serdikleri örtü ve kartonlar üzerinde geceliyor. Elbiselerini şadırvanda yıkayan ve cami etrafındaki korkuluklara asan Afgan sığınmacılar, kendilerine yardım eli uzatılmasını istedi. Amasya’da kalacak kiralık ev aradıklarını ancak kendilerine ev verilmediğini anlatan sığınmacılar, çaresizlikten cami avlusunda kaldıklarını belirtti.

Afgan sığınmacı Abdullah Khavari ülkelerindeki iç savaştan kaçtıklarını belirterek \"Ankara’dan başvuru yaptık, Ankara’da bizi Amasya’ya gönderdi. 5 gündür caminin avlusunda kalıyoruz. Bize yardım edilmesini istiyoruz\" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ 

Cami avlusundan detay

Afgan mültecilerden detay

Mülteci çocukları ve şadırvandan detay

Röportajlar

Detaylar

(SÜRE: 2:34 -BOYUT 288 MB)
Haber-Kamera: Sinan HARMANCI/AMASYA,(DHA)

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir