1)TERÖR ÖRGÜTÜ DEAŞ\'IN ADANA EMİRİ YAKALANDI
TERÖR örgütü DEAŞ\'ın sözde Adana emiri olan Eyüp Baksi (47), kurulan özel ekip tarafından kovalamaca sonucu yakalandı.
Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgütü DEAŞ\'ın sözde Adana emiri Eyüp Baksi\'yi kovalamaca sonucu yakaladı. Özel ekip kurularak 5 ay boyunca aranan Baksi\'nin çok iyi gizlendiği ortaya çıktı. Yakalanmamak için sürekli ev değişteren Baksi\'nin ana caddeleri kullanmadığı, sürekli aynı güzergahlardan geçmediği ve ara sokakları kullandığı öğrenildi. Sorgulanmak üzere emniyete götürülen Baksi\'nin, ders ve toplantılar düzenlediği, bu seminerlerde ise terör örgütü üyelerine, \"Demokrasiye inanmayın, çocuklarınızı okula göndermeyin. Devletin görevli imamının arkasında namaz kılmayın\" dediği saptandı.
TELEFON KULLANMIYOR
Ekipler yaptıkları araştırmada Baksi\'nin hiç bir şekilde cep telefonu kullanmadığını, örgütten gelen talimatları ise kuryeler tarafından ilettiğini de ortaya çıkardı. Yakalanıp itirafçı olan örgüt üyelerini tehdit eden Baksi\'nin örgütün en tepe isimlerinden biri olduğuda anlaşıldı. Baksi\'nin yakalanmasının ardından DAEŞ terör örgütüne ağır darbe vurulduğu belirtildi. Yapılan sorgusunda kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen Baksi, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.
Çağlar ÖZTÜRK/ADANA, (DHA)
===================================================
2)GELENEKSEL ATA SPORU OKÇULUĞU YAŞATIYORLAR
UŞAK\'ta dört yıl önce kurulan Okyay Gençlik ve Spor Kulübü Derneği, geleneksel ata sporu Türk okçuluğunu yaşatmaya çalışıyor. Dernek üyeleri ulusal ve uluslararası yarışmalarda da yer alıyor.
Tarihi çok eskilere dayanan ve Türkler\'e ait bir kültür mirası olan okçuluğu yaşatmaya çalışan Uşak Okyay Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Başkanı Mahmut Yavuzer, geleneksel ata sporlarından olan yaya okçuluğu, atlı okçuluk, cirit, aba güreşi, matrak gibi unutulmaya yüz tutmuş geleneksel sporları Uşak\'ta, Türkiye\'de ve uluslar arası çapta tanıtmak, canlandırmak ve yaygınlaştırmak amacıyla faaliyetlerini 4 yıldır sürdürdüklerini ifade etti. 7 yaşından 70 yaşına kadar herkesin ok atabileceğini ifade eden Yavuzer, \"Ok atmayı genel olarak 7 yaşından itibaren tavsiye ediyoruz. Çocuklarımıza ok atmayı öğretmeden önce yine unutulmuş ata sporlarımızdan misket atmayı öğretiyoruz. Misket attırarak parmak alışkanlığını geliştiriyoruz. Daha sonra 2 haftalık ve 2 aylık olmak üzere temel kurslarımıza geçiyoruz. Arkadaşlarımız bu temel eğitimlerin ardından ok atmaya başlayabilirler. Ok atmayı stres atmak için değil, dinlenme ve kültürü yaşatmak için yapmalıdır\" dedi. Derneğin gerekli kurumlar tarafından destek aldığını ancak bunun yetersiz olduğunu belirten Yavuzer, geleneksel olan ata sporu ok atmayı canlandırmak istediklerini belirtti. Yaklaşık bir yıldır ok attığını ifade eden dernek üyelerinden 19 yaşındaki Berkan Altıntaş ise ok atarken yayın sağlam tutulmasını ve bu sporun güç gerektirdiğini söyledi. Dernek üyelerinden emekli Hayati Arıkan da ata sporunun yayılması ve herkesin bu kültürü yaşatması gerektiğini kaydetti. Yaklaşık 4 yıldır geleneksel Türk okçuluğu ile uğraşan İngilizce Öğretmeni Murat Özer de bu sporun gönüllülük esasına dayalı olduğunu belirtip, ata sporunun yaşatılması gerektiğini söyledi. Okyay Gençlik ve Spor Kulübü Derneği\'nin 50 üyesi bulunuyor.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Ok atışlarından görüntü
-Uşak Okyay Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Başkanı Mahmut Yavuzer ile röp.
-Uşak Okyay Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Üyeleri Berkan Altıntaş, Hayati Arıkan ve Murat Özer ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
(Haber-Kamera: Feyzi DAVULCU / UŞAK, (DHA)
=====================================================
3)91 YAŞINDAKİ ÇİÇEK NİNE ARI GİBİ
MUŞ\'un Varto İlçesine bağlı Kayalık Köyünde yaşayan Çiçek Koçhan (91), çalışkanlığı ile genç kızlara adeta taş çıkartıyor. Birlikte oturduğu oğlunun evinde ekmek pişirmekten, bulaşık yıkamaya, ev süpürmekten ineklerin sütünü sağmaya kadar her işi yapan Çiçek Nine, dinç kalmanın sırrını arı gibi çalışmaya borçlu olduğunu söyledi.
Ocaklı köyünden Kayalık köyüne gelin gelerek Gerihan Koçhan ile dünya evine giren Çiçek Koçhan\'ın biri kız değire erkek 2 çocuğu oldu. 40 yıl önce eşinin ölümü ile oğlu Recep Koçhan gelini ve torunları ile birlikte yaşamaya başlayan Çiçek Koçhan, ilerleyen yaşına rağmen arı gibi çalışkan. Görenlerin şaşkın bakışları arasında gündelik işleri hiç zorlanmadan yapan Koçhan süt, tereyağı, yoğurt, bal, kırmızı ve beyaz etle besleniyor. Çiçek Nine\'nin torunu Sümeyye Koçhan, \"Babaannem sabah çok erken kalkar, namazını kılar ahıra gider ve babamla birlikte hayvanların sağım ve bakımını yapar. Eve gelince de fırını yakar, çay kaynatıp kahvaltı hazırlar. Kahvaltıdan sonra fırında ekmek pişirir, bahçeyi süpürür, kahvaltıdan önce biraz yatar, genelde doğal şeyleri çok sever, meyve ve sebzeye aşırı düşkün. İneklerimiz olduğu içim yaptığı peynir ve yoğurttan başkasını yemez. Ninemin sadece tansiyonu var onun dışında hiçbir şikâyeti yok. Çalışkanlığı ile bizlere her zaman örnek oluyor\" diye konuştu.
Evin hanımı Muazzez Koçhan, evde en büyük yardımcısının kayınvalidesi olduğunu söyledi. İlerleyen yaşına rağmen bazen kayınvalidesine yetişemediğini belirten Koçhan, \"Benden çok çalışıyor. Kendisini annem kadar çok seviyorum. Bir gün \'Yoruldum\' dediğini duymadım. Allah uzun ömürler versin. Kendisi çalışkanlığı ile köyümüzdeki kadınlara hep örnek oluyor. Kendisi ile çok iyi anlaşıyoruz. İsrafı ve dedikoduyu hiç sevmez. Konuşmaktansa çalışmayı daha çok seviyor\" dedi.
Annesi ile her zaman gurur duyduğunu söyleyen oğlu Recep Koçhan ise Çiçek Koçhan\'ı şöyle anlattı:
\"Annem Ocaklı köyünden bu köye gelin gelmiş. Babam 40 yaşında iken ilk eşi vefat emiş ve 25 yaşında olan annemle evlenmiş. Ben ve kız kardeşimi doğurmuş. Bu yaşına kadar hep çalıştı. Kendisine, \'otur yorulma\' dediğimizde kızıyor. Yedi çocuğum var. Annemin bana öğüdü, \'Sen okumadın ama çocuklarını okutacaksın\' oldu. Beş çocuğum öğretmen oldu, bir oğlumda Hukuk Fakültesinde öğrenci. Annem hep doğal beslenir. 91 yaşında olmasına rağmen evin en çalışkanı annemdir.\"
Çalıştıkça gençleştiğini söyleyen Çiçek Koçhan ise, \"Dinç kalmanın sırrı bana göre çalışmak. Atalarımız ne demiş, \'İşleyen demir ışıldar.\' Bende çalışmadığım zaman yoruluyorum. Çok şükür sağlığım iyi. Süt, yoğur ve sebzeyi çok seviyorum. Tükettiğim her şeyin organik olmasına dikkat ederim. Genelde kendi ellerimle yaptığım, yağ, peynir, yoğurt gibi ürünleri tüketirim. Bir de stresten uzak durun\" diye konuştu
Görüntü Dökümü
-----------------------:
-Nine ekmek pişirirken
-Bahçede gezmesi
-Bahçeyi süpürmesi
-Yaptığı yağlı ekmekle kahvaltı yapması
-Ocak yakması, bulaşık yıkaması
-Mısır yemesi
-Tavuklara yem vermesi
-Röportaj
Haber-Kamera: Mehmet AYDIN / MUŞ, (DHA)