12 Kasım 2018 12:00
1)DÜZCE VE BOLU ŞEHİRLEŞMEDE DEPREMİN İZLERİNİ SİLSE DE, YAKINLARINI KAYBEDENLERİN ACILARI TAZE
12 Kasım 1999\'da meydana gelen binlerce ev ve iş yerinin yıkıldığı depremin üzerinden geçen 19 yılda Düzce ve Bolu şehirleşme açısından depremin izlerini silerken, depremde yakınlarını kaybedenlerin acıları ilk günkü tazeliğini koruyor.
12 Kasım 1999\'da saat 18.57\'de 30 saniye süre süren 7.2 büyüklüğündeki depremle yıkımı yaşayan Düzce ve Bolu geçen 19 yılda depremin izlerini şehirden sildi. Her 2 şehirde de depremin ardından yaşanan gelişim ve değişim gözle görülür seviyelere ulaştı. Merkez üssü Kocaeli Gölcük olan 17 Ağustos 1999 depremiyle sarsılan, ardından 3 aydan az süre sonra 12 Kasım 1999 depremiyle de tam anlamıyla yıkımı yaşayan Düzce ve Bolu uygulanan teşvik yasasıyla ekonomisini düzeltirken, binalara getirilen kat sınırı ve yapım sonrası denetlemeyle güvenli yapılar elde etmeyi başardı. Alt yapı konusunda da gelişim gösteren her 2 ilde de 19 yıl boyunca çeşitli faaliyetlerle deprem bilinci vatandaşa aktarıldı.
Depremde en ağır yıkımı yaşayan Düzce\'de 980 kişi ölmüş, 3 bin 836 kişi yaralanmıştı. 23 bin konut yıkılırken, 16 bin 474 konut orta, 22 bin 503 konut ise az hasar görmüştü. Kentte 3 bin 837 iş yeri yıkılırken, 2 bin 573 iş yeri orta hasar, 1606 iş yeri ise az hasar almıştı. Depremden Düzce\'ye göre daha az etkilenen Bolu\'da ise 48 kişi ölürken, 354 kişi de yaralanmıştı. 2 bin 532 konut yıkılırken, 5 bin 736 konut orta hasar, 14 bin 13 konut ise az hasar görmüştü. Kentte 218 iş yeri yıkılmış, 828 iş yeri ise az hasar almıştı. Depremin ardından dönemin Bayındırlık Bakanlığı tarafından Düzce ve Bolu\'da depremde evleri yıkılanlar için Kalıcı Konutlar ismi verilen konutlar inşaa edilmişti. Orta ve az hasar gören yapılar her 2 ilde de gerekli güçlendirme çalışmalarının ardından kullanılmaya devam ediyor.
\"BEN DEPREMDEN ÖNCE KENDİ YAPTIĞIM BİNADA OTURMUYORUM\"
Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz depremde hasar gördükten sonra güçlendirme çalışması ile yeniden kullanılır hale gelen yapıların güvenli olmadığını ifade ederek şöyle dedi:\"Deprem konusunda önemli olan binalarımızı sağlam yapıp ölüm oranlarını azaltmak ve yok etmek. Bu konuda depremden sonra ben belediye başkanı olduğumda mevcut bina stokumuzun yüzde 75\'i problemliydi, depreme dayanıksızdı. Bunun üzerine bir şehircilik çalışması başlattık. Şehir de bir değişim, dönüşüm sağlandı. Geniş yollar açarak oralarda imar ile ilgili uygulamaları yaptık ve bina yapısının süratli bir şekilde yenileşmesini sağladık. Şu an belediye başkanlığımızda 15. yılımızdayız. İlk başladığımızda yüzde 75\'i sağlıksızken bu yüzde 25\'e indi. Yani geçmişte kalan binalar azaldı. Yeni binalar yapıldı ve yeni binaların tamamı da artık depreme dayanıklı binalar. Bu binaların kontrolleri de çok sağlıklı şekilde yapıldı. Ben böyle bir dönüşümü dünyada ilk defa Bolu\'nun sağladığına inanırım. Yani devlet özel imkanlarla, kentsel dönüşümle sağlamaya çalıştığı yapıyı biz şehircilik ve imar çalışmasıyla dönüşüme sağladık. Deprem öncesinden kalan yapıları da süratli bir şekilde dönüşüme uğratmamız gerekiyor. Ben depremden önce kendi yaptığım binada oturmuyorum. Yeni daire satın aldım orada oturuyorum. Dolayısıyla depremden önceki binaların tamamının kontrolünü yaptırın ve güvenmeyin. Ben belediye başkanı olarak kendim bu ifadeleri sürekli kullanıyorum.\"
\"DÜZGÜN YAPMAYANIN BİNASINI YIKIYORUZ\"
Düzce Belediye Başkanı Dursun Ay, binaların güvenliği konusuna çok önem verdiğini belirterek, \"Vatandaşlarımız güvenli bir şekilde binalarında kalsın diye çalışıyoruz. Bu konuda da mühendis ve mimarlarımızla binalarımızın statiklerini inceliyoruz. Bu konuda da başarılıyız iddialıyız. Devletimizin almış olduğu kararlar da bu konuda biliyorsunuz. Hem belediyemiz denetliyor. Hem yapı denetim denetliyor. Düzgün yapmayanın binasını yıkıyoruz, kabul etmiyoruz. Dolayısıyla bundan sonraki olabilecek depremlere Düzce hazır diyorum. Şehir içerisinde ağır hasarlı bina kalmadı gibi bir şey. Hepsini yıktık ve yeni binalar yapıyoruz.\" diye konuştu.
ÇOK KATLI YAPIYA İZİN YOK
Düzce Valisi Zülkif Dağlı ise, çok katlı yapılara müsaade etmeyerek daha güvenli konutların inşaasını desteklediklerini belirterek, \"Depremin üzerinden 19 yıl geçti. Depremde çok büyük bir acı yaşadık. 980 vatandaşımızı kaybettik. Konutlarımızın yüzde 82\'si, iş yerlerimizin yüzde 87\'si yerle bir olmuştu. Şu anda Allah\'a şükür depremin yaraları sarıldı. Prefabriklerimiz tamamen ortadan kalktı. Buralar hep prefabrikti. Şu anda yaralarımızı sardık iyi bir aşamaya gidiyoruz. Biz çok katlı yapıları tekrar yapmıyoruz. Burada 10 katlı, 9 katlı binalar vardı. Onların şu anda hiçbiri yok. Bunlara müsaade edilmedi, edilmemesi de lazım. Bizim en temel kriterimiz çok katlı yapıların olmaması.\" dedi.
ŞEHİRLEŞME KONUSUNDA İZLER SİLİNSE DE YAKINLARINI KAYBEDENLERİN ACILARI TAZE
Düzce ve Bolu\'da depremin ardından yaşanan gelişim ile depremin yarattığı yıkımın izleri silinse de, yakınlarını kaybedenlerin acısı, üzerinden 19 yıl geçmesine rağmen ilk günkü gibi taze. Depremin merkez üssü olan Kaynaşlı ilçesinde kurulan deprem şehitliği ve anıt mezara gelenler, kaybettikleri yakınlarını ziyaret ediyor. Depremde annesinin de aralarında bulunduğu 7 akrabasını yitiren Nurten Levent, \"Annem, kardeşim ve yeğenlerimi kaybettik. Bizim sülalemizden 7 kişi bu mezarlıkta. O akşam kızım da oradaydı. Kızım da göçük altında kalmıştı. Kolunu kesme ihtimalleri oldu. Çok şükür kurtuldu. O günü hiç unutmuyoruz. Her şeyi hatırlıyoruz. O gün unutulmaz. Çünkü annemi kaybettik. Hep aklımızda. Her gece, her gün aklımızda. Hiç unutulmuyor. Yıllar geçmesine rağmen her şeyi hatırlıyoruz.\" dedi.
2 KIZIYLA 30 SAAT BOYUNCA GÖÇÜK ALTINDA YAŞAM MÜCADELESİ
2 kızıyla 30 saat göçük altında kaldıktan sonra kurtarılan Mehmet Aykut da, \"Çocuklarımla beraber 30 saat boyunca enkaz altında kaldık. Enkazdan çıktık. Hastanede kaldık 1 buçuk 2 ay boyunca. Bir daha inşallah Allah bu felaketleri insanlarımıza yaşatmasın bir daha. 19 yıl geçti. 19 yılın ardından gereken dersleri aldığımızı söylemem. 30 saatlik süre içerisinde 2 tane çocuğum yanımdaydı. O süreçte yaşanan acılar kelimelerle ifade edilemez. Eviniz gitmiş, eşyalarınız gitmiş. Her şeyiniz bitmiş. Yeni bir hayata başlayacaksınız. O süreç çok zorlu. O süreçte bunun maddi manevi yaralarının sarılmasının yanı sıra insanların rehabilite edilip hayata hazırlanması gerekirdi. Bu süreçte bunlara gerekli önem verilmedi. Deprem kolay kolay atlatılacak bir şey değil.\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------------------
(Sırasıyla)
-Bolu\'nun drone ile havadan görüntüleri
-Bolu\'daki 12 Kasım Deprem Anıtı\'nın görüntüsü
-Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ile röportaj
-Düzce\'nin drone ile havadan görüntüleri
-Düzce Belediye Başkanı Dursun Ay ile röportaj
-Düzce Valisi Zülkif Dağlı ile röportaj
-Düzce\'den sokak görüntüleri
-Depremi yaşayan Nurullah Çelebi isimli vatandaşla röportaj
-DHA muhabiri Murat Küçük\'ün Kaynaşlı Deprem Şehitliği\'nden anonsu
-Deprem şehitliğinden görüntüler
-Depremde yakınlarını kaybeden Nurten Levent ile röportaj
-2 kızıyla birlikte 30 saat boyunca enkazda kalan Mehmet Aykut ile röportaj
-Depremde evleri yıkılanlar için yapılan Kalıcı Konutlar\'dan görüntüler
-Murat Küçük anons
Süre: 08.32-Boyut: 955 MB
Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK-Tezcan SOLMAZ/DÜZCE-BOLU,(DHA)
=================================================
2)1 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ, 4 KİŞİNİN YARALANDIĞI KOMİSYON KAVGASININ GÖRÜNTÜLERİ DEHŞETE DÜŞÜRDÜ
ADANA\'da 2 bin 500 liralık komisyon nedeniyle çıkan ve 1 kişinin ölümüne, 4 kişinin yaralanmasına yol açan kavganın güvenlik kamerası görüntüsü ortaya çıktı. Zanlıların birbirlerine sopalar ve taşlarıyla saldırdığı, ardından da silahların çekildiği görüldü.
Olay, 5 Kasım\'da Seyhan ilçesi Yeşiloba Mahallesi\'nde bulunan Yeni Metal Sanayi Sitesi\'nde meydana geldi. Emlakçı Ulaş Can B. (34) iddiaya göre, Muhittin B.\'ye (37) kiraladığı bir iş yerinden komisyonu olan 2 bin 500 lirayı alamadı. Taraflar arasında bu yüzden telefonda çıkan tartışmanın büyümesi üzerine Ulaş Can B., beraberindeki Burak Nuri O. (31), Murat B. (44), Ramazan B. (35) ile birlikte Muhittin B.\'nin metal sanayide bulunan iş yerine geldi. Otomobilden inen Ulaş Can B. ve beraberindekiler, burada bulunan, Özcan E. (20), Burhan E. (27) ve Mehmet Akif Yıldız\'a (26) saldırdı. İki gurup arasında sopa ve silahlı kavga çıktı. Çatışma sonunda Mehmet Akif Yıldız başından vurularak öldürülürken 4 kişi yaralandı. Polis, bölgede yaptığı incelemede 30\'a yakın boş kovan buldu. Ayrıca, çevredeki iş yerlerine çok sayıda merminin isabet ettiği belirlendi. Olayın ardından Cinayet Büro Amirliği ekipleri, gruptan 8 kişiyi gözaltına aldı. Sorgularının ardından mahkemeye sevk edilen şüphelilerden Özcan E., Ramazan B., Ulaş Can B. ve Emrah N. tutuklandı.
ÖNCE SOPA VE TAŞ, ARDINDAN SİLAH
Öte yandan olayın güvenlik kamerası kayıtları da ortaya çıktı. Kamera kayıtları göre iş yerinin önüne gelen kişiler ile iş yerinden çıkan kişiler arasında arbede yaşanıyor. Bu sırada belindeki tabancasını çeken bir kişi, iş yerinden elinde sopayla çıkan başka bir kişi tarafından etkisiz hale getirilip, tabancayı düşürüyor. Elinde sopa olan kişi de yerdeki tabancayı alıp, otomobilin altına atıyor. Yerde yatan iki kişiye sopalarla acımasızca vurulurken, kalabalıktan bir kişi otomobile binip, olay yerinden uzaklaşıyor. Otomobil gittikten sonra yerde açığa çıkan tabancayı gören kırmızı giysili kişi ise silahı alıyor. Kalabalık, bir süre kamera açısından çıkıyor. Daha sonra eli sopalı kişiler, koşarak iş yerine geliyor. Bu sırada kırmızı giysili kişi, karşı taraftan bir kişiyi ayağından vuruyor. Kırmızılı kişi de ayağından yaraladığı kişi tarafından vuruluyor. Tabancayı kırmızılı kişiden alan başka biri, iş yerine koşanların üzerine ateş açıyor ve Mehmet Akif Yıldız\'ı kafasından vuruyor. Yıldız\'ın yere yığılmasının ardından, şüpheliler olay yerinden kaçıyor.
Görünü Dökümü
-----------------------
*Güvenlik Kamerası*
- Şüphelilerin birbirlerine parke taşı ve sopalarla saldırması
- Silahla birbirlerine ateş açmaları
- Yaşanan kavga
- Taraflardan birinin başından silahla vurulması
ARŞİV
-------
- Olay yerindeki boş kovanlar
- Polis ekiplerinin çalışması
- Yerdeki ceset
- Şüphelilerin adliyeye çıkarılması
Haber-Kamera:Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,(DHA)
====================================================
3)MEZAR TAŞLARININ KIRILMASINA PANKARTLI TEPKİ
İZMİR\'in Torbalı ilçesindeki bir kabristanda mezar taşlarının sıklıkla kırılması üzerine 67 yaşındaki Ramazan Dursun, hazırladığı pankartı annesinin mezarına koyarak, duyarsız insanların dikkatini çekmeye çalıştı.
Torbalı\'nın kırsal mahallesi Kuşçuburun\'da 67 yaşındaki Ramazan Dursun, ölen annesi Münevver Dursun\'un da aralarında bulunduğu Kuşçuburun Mahalle Mezarlığı\'ndaki bazı kabirlerde mezar taşlarının duyarsız insanlarca tahrip edilip kırılması üzerine çözüm aradı. Hazırladığı pankartı annesinin mezarının başına astı. Ramazan Dursun, mezar taşlarına zarar verenlere şu sözlerle seslendi:
\"Ölmüş insanların mezar taşlarından ne istedin? Burada yatanların bedduası tutsun sana. İnşallah Allah dertlerine derman vermesin. Sen, toprağını sev. Seni Allah nasıl biliyorsa öyle yapsın inşallah. Pencerelerden, kapılardan baktırsın. Amin de.\"
Ramazan Dursun, 1 ay önce astığı pankarttan sonra yeni mezar taşlarının kırılmadığını ifade etti.
Görüntü Dökümü
-------------------------
- Pankarttan görüntü
- Ramazan Dursun röp.
- Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: İbrahim DANIŞ / TORBALI (İzmir), (DHA)
====================================================
4)KANYONLARA YILDA 1 MİLYON ZİYARETÇİNİN GELMESİ HEDEFLENDİ
ABD\'deki Grand Kanyon\'dan (Büyük Kanyon) sonra dünyanın en uzun 2\'nci kanyonu olan ayrıca en büyük cam terasına sahip Uşak\'taki Ulubey Kanyonları\'nda, beklenen ziyaretçi sayısının üstüne çıkıldı. Yılda 40 bin konuğun beklendiği kanyonda yaklaşık 500 bin misafir ağırlandı. Ulubey Kaymakamı Onur Özaydın, yapacakları projelerle bu sayıyı 1 milyon turiste çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
Ulubey ve Banaz çayı boyunca uzanan bir ana kanyon, ayrıca bu ana kanyona bağlanan çok sayıdaki yan kanyondan oluşan Ulubey Kanyonları, 75 kilometre uzunluğu ve 100 - 400 metre arasında genişliğiyle dikkat çekiyor. Yerli ve yabancı turistler, 2015 yılında hizmete açılan yerden 150 metre yükseklikteki 135 metrekarelik cam terasın üstüne çıkarak kanyonları bu bölümden seyredebiliyor. Ulubey Kanyonları\'na yılda yaklaşık 500 bin yerel ve uluslararası turistin geldiğini ifade eden Ulubey Kaymakamı Onur Özaydın, \"Beklenen hedef, özellikle yılda 40 bin yerel ve uluslararası turistin ziyaret etmesiydi. Aşırı ilgi nedeniyle resmi olmayan rakamlara göre yılda 300 ile 500 bin kişi ziyaret etti. Bizim amacımız da sonraki süreçte yapacak olduğumuz projelerle, bu sayıyı daha da artırmak özellikle 1 milyonun üzerine çıkarmak olacak\" dedi. Ulubey ilçesinin tarihinin milattan 4000 yıl öncesine kadar dayandığını ifade eden Kaymakam Özaydın, hem tarihi hem turistik değer taşıyan bölgenin içinden Banaz çayı ve Ulubey çayının geçtiğini vurguladı.
\'CAM TERASIN YÜKSEKLİĞİ KORKUTUYOR\'
Manisa\'dan Ulubey Kanyonları\'nı görmeye gelen 45 yaşındaki Hafıza Arıkan, \"Ulubey Kanyonları çok güzel. Manzarası harika. Manisa\'da böyle yerler yok. Cam terasta yürüdüğünüzde aşağıya bakmazsanız daha iyi oluyor. Aşağıya bakınca insan biraz korkuyor\" dedi. Arkadaşlarının tavsiyesi üzerine İzmit\'ten bölgeyi gezmeye gelen Ayberk Acar ise, \"Ulubey Kanyonları hakikaten çok özel ve ilginç bir yer. Bu kadar yüksekte bir yer görmemiştim. Yükseklik fobisi olanlar için biraz sıkıntılı. Ben de burada bunu hissettim\" dedi.
Görüntü Dökümü
---------------------
- Cam teras Drone görüntüsü
- Ulubey kanyonu Drone görüntüsü
- Cam terastan görüntü
- Ziyaretçiler röp.
- Ulubey Kaymakamı Onur Özaydın röp.
- Ulubey Kanyonları görüntü
- Genel ve Detay görüntü
(Haber- Kamera: Feyzi DAVULCU / UŞAK, (DHA)
=======================================================
5)DATÇA KIYILARINDAN 2 TONUN ÜZERİNDE ÇÖP ÇIKTI
MUĞLA\'nın Datça ilçesinde, kirlilik avcıları adıyla sosyal medyada örgütlenen ve sayıları her geçen gün artan topluluk, Ege kıyılarındaki Karaköy Körmen Limanı ve çevresinde temizlik yaptı. Temizlikte aralarında pet ve cam şişe, otomobil lastikleri, naylon poşet, kablo ve metal atıklar olmak 2 tonun üzerinde çöp toplandı.
Ege kıyılarındaki Karaköy Körmen Limanı ve çevresinde, kirlilik avcıları tarafından düzenlenen temizlik kampanyasına, CHP Datça Gençlik Kolları üyeleri de kalabalık bir grup halinde katıldı. Bölgede gidilmedik tek bir nokta, aşılmadık tek bir tepe bırakmayan temizlik avcıları, çuvallar dolusu atık topladı. Datça Belediyesi temizlik ekiplerinin de destek verdiği temizlik çalışması 3 saat sürdü. Pet ve cam şişe, otomobil lastikleri, naylon poşet, kablo ve metal atıklar olmak üzere 2 tonun üzerinde çöp toplandığı belirtildi. Datça Kirlilik Avcıları Grubu\'nun kurucusu Kubilay Gezer (32), 6\'ncı etkinliklerini düzenlediklerini belirterek, \"İki ayda, 10 kişiyle başladığımız çevre temizlik çalışmalarına, artık 50\'ye yakın çevre dostunun katılıyor olması bizi gelecek adına umutlandırıyor. Amacımız, doğasıyla haşır neşir bir gençlik yaratabilmek ve gelecek nesillere daha temiz bir doğa bırakabilmektir\" dedi. CHP Gençlik Kolları üyesi 15 yaşındaki Şara Deliktaş ise Kirlilik Avcıları Grubu\'nun Datça\'da yapmış olduğu etkinlikleri takdirle izlediklerini söyleyerek, \"Bugün de Karaköy alanındaki çöpleri toplamak ve onlara katkıda bulunmak amacıyla biz de burada bulunuyoruz\" dedi.
Görüntü Dökümü
---------------------
- Datça\'nın Karaköy Körmen limanı ve çevresinde temizlik kampanyasından görüntü
- Kubilay Gezer ile röp.
- CHP Gençlik Kolları üyesi Şara Deliktaş ile röp.
- CHP Gençlik Kolları üyesi Yusuf Can Yoldaş Kaya ile röp.
Haber- Kamera: Mehmet ÇİL / DATÇA (Muğla), (DHA)
=======================================================
6)AVOKADONUN TANESİ 10 LİRADAN 3 LİRAYA DÜŞTÜ
İZMİR\'de sonbahar meyvelerinden mandalina, ayva, nar ve avokado, pazar tezgahlarındaki yerini aldı. Ağırlığı 200 ile 300 gram arasında değişen ve tanesi 3 liraya satılan avokadoyu bilmeyenler, görünce şaşırıyor. Ancak bilenler tanesi 10 liradan 3 liraya düşen avokadodan kilo ile alıyor. Kilogramı 1.5 liradan satılan şifa deposu mandalina ise düşük fiyatına rağmen ilgi görmedi. Sonbahar meyveleri, pazar tezgahlarını süslemeye başladı. İzmir\'de hasadı yeni yapılan mandalina, ayva ve avokado, alıcıyla buluştu. Ağırlığı 200 ile 300 gram arasında değişen avokadonun tanesi 3 liradan satılıyor. Anayurdu Orta Amerika olan Türkiye\'de de Güney Ege ve Akdeniz bölgelerinin kıyı kesimlerinde yetiştirilen avokado, bilmeyenleri şaşırtıyor. İzmir\'in pazar yerlerinde az sayıda tezgahta yer alan avokadonun şuanda tam mevsiminin olduğunu aktaran pazarcı esnafı Şefik Akgün (60), \"Bu meyvenin daha önce tanesi 10 liraya kadar çıkıyordu. Şimdi fiyatı 2- 3 TL arasında değişiyor. Bunu bilen fazla alıyor ama bilmeyen \'Aaa! bu ne?\' diyor ve bakıp, geçiyor\" dedi.
Hasadı yeni başlayan ürünlerden biri de mandalina. Şuanda pazarda kilogramı 1,5 liradan satılan mandalinanın ucuz olduğunu söyleyen pazarcı esnafı Muhammet Sincar (26), \"Mandalinanın hasadını yaparken bile maliyeti daha yüksek ama tezgahta fiyatı oldukça uygun. Maliyeti yüksek olmasına rağmen mandalina pazarda 1,5 lira. Fakat kimse yüzüne bakmıyor. Geçen yıl 3 kilosu 10 liraydı. Ucuz olunca kimse yemiyor\" diye konuştu.
NAR VE AYVA DA TEZGAHTAKİ YERİNİ ALDI
Şifa deposu nar ve ayvanın da satışları başladı. Kilogramı 3 liradan satışı yapılan ürünler, alıcının yüzünü güldürürken, esnaf ise fiyatların düşük olduğunu söyledi. Cüneyt Çalıkılıç (26) isimli esnaf, ayvanın toptan fiyatının 2.5 lira olduğunu fakat pazarda bu ürünün 3 liraya satıldığını belirtti. Çalıkılıç, \"Ayvanın zaten 50 kuruş masrafı var ve dolaysıyla bundan para kazanamıyorum. Nar da aynı şekilde. Halde 2.5 lira ile 3 lira arasında deşiyor. Tezgahtaki fiyatı da 3 lira. Para kazanmam için bunu 4 liradan satmam gerekiyor. Şuanda nar ve ayvadan para kazanamıyoruz. Ama yeni yıldan sonra fiyatı çok artacak\" dedi.
Görüntü Dökümü
---------------------
-Pazardan görüntü
-Mandalina, avokado, nar, ayva tezgahlarından görüntü
-Pazarcılar ile röp.
-Genel ve detay görüntü
Haber- Kamera: Umut KARAKOYUN-Hande NAYMAN/ İZMİR, (DHA)
© Tüm hakları saklıdır.