21 Kasım 2018 12:30
(YENİDEN)
1)MADEN OCAĞINDA PATLAMA: 2 İŞÇİ YARALANDI, 3 İŞÇİ MAHSUR
ZONGULDAK\'ın Kilimli ilçesinde özel maden ocağında meydana gelen patlamada 2 işçi yaralandı, 3 işçi ise mahsur kaldı. Kurtarma çalışmaları sürdürülürken, Vali Erdoğan Bektaş, \"İçeride metan gazı var. Havalandıracaklar, arkadaşlarımızı oradan alacaklar. Şu an işçilere ulaşıldı. Hayatlarından umudumuz yok\" dedi.Kilimli ilçesi Asgari Tepe mevkiindeki özel maden ocağında bugün saat 03.00 sıralarında, ilk belirlemelere göre grizu patlaması meydana geldi. Patlamanın ardından işçilerden bazıları oksijen maskelerini takarak dışarı çıkmayı başardı, 5 işçi ise ocakta mahsur kaldı. İşçilerden Evren Cinemre ve Adem Elibaş, mesai arkadaşları tarafından ocaktan çıkarıldı. Vücutlarında yanıklar oluşan Cinemre ve Elibaş, Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi\'ne kaldırılarak tedaviye alındı.
KURTARMA ÇALIŞMASINA KATILAN İŞÇİLER GAZDAN ETKİLENDİ
Patlamanın ardından bölgeye çok sayıda polis, AFAD ve sağlık ekibi yönlendirildi. Mahsur kalan işçiler Uğur Göktaş, Kenan Çavuş ve Hasan Gençtürk\'ü kurtarmak içinse çalışma başlatıldı. Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) tahlisiye ekipleri de ocağa girerek kurtarma çalışmasına katıldı. Kurtarma ekibinde olan 3 işçi de metan gazından etkilenerek hastaneye kaldırıldı.
ENDİŞELİ BEKLEYİŞ SÜRÜYOR
Olayı haber alan madencilerin yakınları da bölgeye akın etti. Madenci yakınlarının ocak önündeki endişeli bekleyişi sürerken, fenalaşanlara ise sağlık ekipleri müdahalede bulundu. Çaresizce kurtarma çalışmalarını izleyen madencilerden Hasan Gençtürk\'ün annesi Şahsine Gençtürk\'ün gözyaşları içinde dua ettiği görüldü.
Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş, beraberinde TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu, İl Emniyet Müdürü Metin Turanlı, AFAD İl Müdürü Ahmet Güngör ile birlikte maden ocağı önüne gelerek çalışmalar hakkında bilgi aldı.
VALİ BEKTAŞ: İŞÇİLERE ULAŞILDI
Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş, işçilere ulaşıldığını belirterek, \"İçeride 3 madenci arkadaşımız var. Maden kazaları olmaya devam ediyor. Detayı bilmiyoruz. Arkadaşlarımız onu çıkarmaya çalışıyor. İçeride metan gazı var. Havalandıracaklar, arkadaşlarımızı oradan alacaklar. Şu an işçilere ulaşıldı. Hayatlarından umudumuz yok. Olayın soruşturmasıyla ilgili gereği yapılıyor. Şu an 3 arkadaşımızı çıkarmak için çalışıyoruz\" dedi.
KURTARMA ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR
Maden ocağındaki patlamanın ardından TTK tahlisiye ekibi kurtarma çalışmalarına devam ediyor. Maden ocağında hava pompalanması için çeşitli ekipmanlar getirildi. Ocakta kurulan düzenekle, içeri hava verilerek metan gazı temizlenmeye çalışılıyor.
Mahsur kalan işçilerden Hasan Gençtürk\'ün annesi Şahsine Gençtürk, saatlerdir devam eden kurtarma çalışmalarını ocak önünde endişeyle takip etti. Ocak önünden biran olsun ayrılmayan acılı anne, gelecek iyi bir haberi bekledi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Maden ocağı önünden gündüz detayları
-Ocak önündeki çalışmalar
-Şahsine Gençtürk\'ün görüntüsü
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Cüneyt ÖZFİDAN/ZONGULDAK,(DHA)
====================================================
2)KAVGA HAZIRLIĞI YAPTIĞI ÖNE SÜRÜLEN GRUBA POLİS BASKINI
ADANA\'da bir barda iki grup arasında yaşanan kavgadan 2 saat sonra aynı mekanın önünde kalabalık bir grubun kavgaya hazırlandığı ihbarı üzerine polis, baskın düzenledi. Barın havalandırmasına gizlenen bir pompalı tüfek ele geçirilirken, elindeki şişeyi kırıp, mukavamette bulununca bir polis memurunun yaralanmasına neden olan kişi gözaltına alındı.Merkez Seyhan ilçesi İnönü Caddesi\'ndeki bir barda gece yarısı iki grup arasında kavga çıktı. Olay yerine sevk edilen polis ekipleri, kavga eden grupları ayırdı. Kavganın ardından kimse şikayetçi olmazken, kalabalık dağıldı. Yaklaşık 2 saat sonra aynı bar önünde kalabalık bir grubun toplandığı ve silahlı oldukları ihbarını alan polis, çok sayıda ekiple baskın yaptı. Bölgeyi didik didik arayan polis, bodrum kattaki barın havalandırmasına gizlenen bir pompalı tüfek ele geçirdi. Barda yapılan kimlik kontrolü sırasında alkollü olduğu gözlenen ismi henüz bilinmeyen bir kişi, iddiaya göre elindeki şişeyi masaya vurarak kırdı. Mukavemette bulunan ve bir polis memurunun elinden yaralanmasına neden olan kişi, gözaltına alınarak 5 Ocak Polis Merkezi\'ne götürüldü.
Görüntü Dökümü
------------------------
- Polis araçlarından görüntü
- Arama yapan polisten görüntü
- Havalandırmadaki tüfekten görüntü
- Barın bulunduğu iş merkezine giren polisler
- Gözaltına alınan kişinin elleri kelepçeli halde dışarı çıkartılması
- Genel ve detay görüntüler
Süre: 01\'21\" Boyut: 152 MB
Haber - Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA, (DHA)
=====================================================
3)YAPAY KALPLE YAŞAYAN CEMRE\'NİN TEK İSTEĞİ KALP NAKLİ
MANİSA\'nın Yunusemre ilçesinde, yapay kalple yaşayan 10 yaşındaki Münire Cemre Yılmaz, gerçek kalbe kavuşacağı günü iple çekiyor. Enfeksiyon kapma riski nedeniyle dışarı çıkamadığı, kan değerlerinin dengelenmesi için sabah, akşam iğne vurulmak zorunda kaldığını ve rahat bir şekilde beslenemediğini belirtip, tek isteğinin kalp nakli yapılması olduğunu söyledi. Maddi durumlarının iyi olmadığını belirten Yunus Yılmaz da hayırseverlerden kendilerine kızının tedavisi için maddi, manevi destekte bulunmalarını istedi.
Doğalgaz paneli üreten bir fabrikada işçi olarak çalışan Yunus Yılmaz ve evkadını Ümmü Yılmaz çiftinin 2 çocuğundan birisi olan 10 yaşındaki Cemre Yılmaz\'a, geçen Mayıs ayında bulantı, kusma ve mide ağrısı şikayetiyle gittiği Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi\'nde kalp yetmezliği teşhisi konuldu. Yılmaz, İzmir Ege Üniversitesi Hastanesi\'ne sevk edildi. 8 Haziran\'da gerçekleştirilen başarılı bir ameliyatla Yılmaz\'a yapay kalp destek cihazı takıldı. Hastanedeki tedavi sürecinin ardından geçen 1 Temmuz günü taburcu edilen Yılmaz, içinde yapay kalbine enerji ileten mekanizma bulunan çantasını yanından bir an bile ayırmadan yaşıyor. Parka gidemeyen, dışarı çıkıp rahatça gezemeyen, yediği içtiğine dikkat eden, kısıtlı alanda yaşamını sürdüren Cemre, gerçek bir kalbin kendisine nakil edileceği günü iple çekiyor.
\'ÖLEBİLECEĞİMİ SÖYLEDİLER\'
Kısa süre içinde kalp nakli olmak istediğini belirten Münire Cemre Yılmaz, \"Ahmet Yesevi İmam Hatip Ortaokulu 6\'ncı sınıf öğrencisiyim. Kalp yetmezliği rahatsızlığım nedeniyle zorlu bir ameliyat geçirdim. Doktorlar, kalbimin sol tarafının çürük olduğunu, ölebileceğimi söylediler ama ben hiç umudumu kaybetmedim. Ameliyattan sonra aileme durumumun kritik olduğunu söylediler. 15 gün yoğun bakımda yattıktan sonra hastaneden taburcu edildim. Şimdi daha iyiyim ama halen kalp nakli için umutluyum. Kendimi toparlamak için elimden geleni yapıyorum. Annem, babam, öğretmenlerim, öğrenci arkadaşlarım, doktorlarım bu süreçte hep yanımda oldular. Onlara çok teşekkür ediyorum. Kendi imkanlarımız olsa, içerisinde kalbimin çalışmasını sağlayan cihazın yer aldığı çantanın parasını dahi ödeyemezdik. Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum\" dedi.
Yapay kalp çantasını yanından ayıramadığını belirten Yılmaz, \"Okula bile annemle gidip, geliyorum. Yaşıtlarım gibi parka gidemiyorum. Çünkü dışarıda enfeksiyon kapma riskim var. İstediğimi yiyip, içemiyorum. Kan değerimin dengelenmesi için sabah akşam iğne vuruluyorum. Bu durum beni üzüyor. Duyarlı insanların yardımını bekliyorum ve bir an önce gerçek bir kalbimin olmasını istiyorum\" diye konuştu.
DESTEK İSTEDİ
Kızının sık sık sağlık kontrolüne gitmesi gerektiğini belirten Yunus Yılmaz, maddi durumlarının iyi olmadığını vurgulayarak, \"Evimiz kira. 600 lira aylık kira ödüyorum. Kalanıyla da ancak geçinebiliyoruz. Geçen 8 Haziran\'da kızımın ameliyatı yapılıp, yapay kalp cihazı takıldı. Kızımın acil olarak kalp nakline ihtiyacı var. Sağlık kontrolleri var. Ancak ben kızımın genel ihtiyaçlarının bir çoğunu bile karşılayamıyorum. Maddi, manevi çok zorlanıyorum, dayanacak gücüm kalmadı. Hayırseverlerden yardım bekliyoruz\" dedi. Yılmaz, organ bağışının ne kadar önemli olduğunu kızının rahatsızlanmasından yaşadıklarından sonra öğrendiğini de söyledi.
Annesi Ümmü Yılmaz da bir an önce kızına kalp nakli yapılmasını istedi.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Yapay kalple yaşayan Münire Cemre Yılmaz\'ın ev yaşamından görüntü
-Yapay kalp cihazından görüntü
-Baba Yunus Yılmaz ve anne Ümmü Yılmaz ile röp.
-Münire Cemre Yılmaz ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
Haber - Kamera: Cemil SEVAL / MANİSA, (DHA)
=====================================================
4)KAYSERİ\'Lİ LORD MUHTAR UZAY YOLUNDA
İskoçya ziyaretinde satın aldığı 20 metrekare arsa sonrası İskoçya hükümeti tarafından Lord unvanı alarak Türkiye\'nin ilk ve tek Lord unvanına sahip Muhtarı olan 36 yaşındaki Fatih Çalışkan şimdi de tarihin ilk uzay ülkesi olarak 2016 yılında kurulan Asgardia\'ya gitme ve başkan olma hazırlığında. 2013 yılında arkadaşları ile İskoçya\'ya giderek 20 metrekare sembolik arsa alan ve sonrasında İskoç kanunlarına göre arsa sahibi olan kişilere Lord\'luk unvanı verilmesi üzerine \"Lord\" olan Melikgazi ilçesi Alparslan Mahallesi Muhtarı Fatih Çalışkan, uzay merakı nedeniyle şimdi de 2016 yılında kurulan Asgardia\'ya gitme hazırlığına başladı. İnternet üzerinden Asgardia\'ya gitmek için başvuru yapan Lord Muhtar Fatih Çalışkan, \" Uzay, her zaman hayalini kurduğum bir şeydi. Nasıl gidebilir, ne yapabilirim diye bir düşünce içindeydim. Azerbaycan asıllı Rus bilim insanı Igor Ashurbeyli Uzay\'da bir ülke kurma planı içine girmişti ve 2016 yılında Asgardia ülkesini kurmuştu. Ben de bunu gördüm ve vatandaşlık için başvurdum. Vatandaşlık başvuru sertifikam da geldi. Uzay da Türk vatandaşı bir muhtar olarak uzayda da olmayı temenni ediyorum. Uzayın ilk Türk ülke başkanı olmak istiyorum. Başvurularımı internet üzerinden yaptım. 2020 yılında yapılacak seçmelere hazırım. \" dedi.
ASGARDİA NEDİR?
Azerbaycan asıllı Rus bilim insanı Igor Ashurbeyli tarafından hayata geçirilen, 2016 tarihinde ilk uzay ülkesi Asgardia, 2017’nin Aralık ayında ilk uydusunu uzaya göndermişti. 573 bin kişinin başvurduğu Asgardia’ya en çok başvuru yapan ülkeler arasında 49 bin kişiyle Türkiye de bulunuyor.
Görüntü Dökümü
------------------------
- Muhtar Fatih Çalışkan\'dan genel görüntü
- Muhtar Fatih Çalışkan\'ın lord unvanından görüntü
- Muhtar Fatih Çalışkan ile röportaj
- Uzay başvuru belgesinden görüntü
- Muhtarın vatandaş ve mahalleli ile görüşmesi
- Muhtarın uzay videoları izlemesi
- Diğer genel detay görüntüler
Haber -Kamera: Yasin DALKILIÇ - KAYSERİ, DHA)
DV 1 Dosya 4 dakika 17 saniye / 480 MB
===================================================
5)TARLASINDA BULDUĞU TARİHİ ESERLERİ MÜZE YETKİLİLERİNE TESLİM ETTİ
İzmir\'in Foça\'da yaşayan 92 yaşındaki Nadire Karaaslan, tarlasında bulduğu M.Ö. 5. yüzyıldan Roma Dönemi\'ne kadar tarihlenen toplam 105 parça
tarihi eseri karşılıksız olarak İzmir Arkeoloji Müzesi\'ne hibe etti. Nadire Teyze, isterse devletin bu eserler için kendisine ödeme yapabileceğini hatırlatanlara \"Tek dileğim var. Foça\'ya bir müze yapılsın yeter\" dedi.
Fevzipaşa Mahallesi\'nde yaşayan Nadire Karaaslan evinin yakınlarında eskiden tütün yetiştirdikleri tarlada kendisinin \'Kafacıklar\' olarak adlandırdığı aralarında heykel parçalarının da yer aldığı toplam 105 parça tarihi eseler buldu. Aralarında heykel başları, pişmiş topraktan heykelcikler, antik paralar ve kandillerin de bulunduğu parçaları çocukluğundan beri \'Her yerinden tarih fışkırıyor\' diye anlatılan Foça\'nın müzesine bağışlamak istedi. Ancak Foça\'da hala müze olmadığını öğrendi. Bir taraftan \'Bunları nereye verebilirim?\' diye araştırırken, diğer taraftan kızlarına hitaben \'Yaşım oldukça ileri. Vasiyetimdir. Bana bir şey olursa bu tarihi eserleri müzeye verin. Bir şey istemeyin. Ama camekanın önüne adım yazılsın. Foçalılar, bu eserleri benim verdiğimi bilsinler\" diye bir not yazıp, eserlerin yanına koydu. Durumu da zaman zaman evine sağlık konularında yardım için gelen Türk Kızılayı Foça Şubesi Başkanı Sağlıkçı Muharrem Yeşilkaya\'ya anlattı. Yeşilkaya\'nın tavsiyesi ve desteği ile Foça Kazı Kurulu Başkanlığı\'na ulaşıldı. Yetkililer Nadire Teyze\'nin evine gelip eserleri incelediler. Foça\'da bir müze olmadığı için eserlerin İzmir Arkeoloji Müzesi\'ne teslim edilmesi gerektiğini söylediler. Nadire Teyze\'nin, sağlığının buna uygun olmadığını belirtmesi ve müzeye verilmek üzere kendilerine teslim etmek istemesi üzerine tutanak tutularak eserler teslim alındı.
FOÇA\'YA MÜZE YAPILMASINI İSTEDİ
\"Tarihe çok meraklıyım. Bir yere gezmeye gittiğimde mutlaka müzelere uğrarım. Mesela Sinop\'a gittik. Orada müzeyi gezdik. Resimlerimiz var. Bunların sergilenmesi, insanlara gösterilmesi çok güzel\" diyen Nadire Karaaslan yetkililere çağrıda bulundu. Nadire Karaaslan, \"Foça\'da hep böyle şeyler çıkıyor. Denizde çıkıyor, karada çıkıyor. Hep İzmir\'deki müzeye gidiyor. Biz göremiyoruz. Bir müzemiz olsa gider, gezeriz. Turistler de gelir görür. Foça\'ya bir müze yapılmasını çok istiyorum. Bugün yarın ölebilirim. Foça sur içindeki kaza alanında kaldığı için boşaltılan okulumuz Cemil Midilli Lisesi müze yapılırsa
çok sevinirim\" dedi. Karaaslan, isterse devletin bu eserler için kendisine ödeme yapabileceğini hatırlatanlara ise \"Tek dileğim var. Foça\'ya bir müze yapılsın yeter\" karşılığını verdi.
Karaaslan\'ın hibe ettiği 105 parça tarihi eserin Fokia Antik Kenti\'ne ait ve M.Ö. 5. yüzyıldan Roma Dönemi\'ne kadar tarihlendiği, içerisinde kadın başı, Eros başı, Ephebos başı, Dionysos başı, oturan tanrıça Kybele heykelcikleriyle Roma Dönemi ve daha eskilere ait bronz sikkeler ve kandillerin de yer aldığı bildirildi.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Nadire Karaaslan\'ın önündeki masaya sıralanmış tarihi eserlerden görüntü
-Nadire Karaaslan ile konuşma
-Nadire Karaaslan\'ın vasiyet ve tutanağı göstermesinden görüntü
-Genel ve detay görüntüler
(Haber-Kamera: Seyfi GÜL / FOÇA (İzmir), (DHA)
===================================================
6)SERASINDA DOMATES YERİNE MUZ YETİŞTİRMEYE BAŞLADI
MUĞLA\'nın Seydikemer ilçesinde, artan girdi maliyetleri nedeniyle örtü altı domates üretiminden vazgeçip, alternatif ürünlere yönelen Servet Tanışman, 3 dönümlük serasında işçilik maliyeti daha düşük olduğu için muz yetiştirmeye başladı. Tanışman diktiği 600 muz ağacından toplam 21 ton ürün elde etmeyi hedeflediğini söyledi.
Son dönemlerde girdi ve işçilik maliyetlerindeki artış nedeniyle zor günler geçiren örtü altı seracılık yapan domates üreticileri aternatif ürünlere yöneliyor.
Seydikemer ilçesi Kumluova Mahallesi\'nde yaşayan örtü altı domates üreticisi Servet Tanışman da bu isimlerden biri. Yıllardır geçimini sağladığı domateste son dönemde umduğunu bulamayan Tanışman, serada yetiştirebileceği alternatif ürünler aramaya başladı. Antalya\'nın Alanya ilçesine giderek muz seralarını araştıran Tanışman, kendi bölgesine örnek olması adına bu ürünü Seydikemer\'de yetiştirmeye karar verdi. 3 dönümlük serasındaki domatesleri söken Tanışman, 2.5 ay önce yerine 600 muz ağacı dikti. Gelecek ekim ayında ilk hasadı yapmayı planlayan Tanışman, 21 ton muz hasadı hedeflediğini söyledi.
İşçiliği domatese göre az olduğu için serasında muz yetiştirmeye yöneldiğini belirten Servet Tanışman, \"10 dönümlük bir seradaki muzu tek başıma yetiştirebilirim. Alanya\'da muz seralarını 1 yıl süreyle inceledim. Muz hasadını görünce hoşuma gitti. Ben de yapmaya karar verdim. Toplam 6 bin lira masraf ederek 600 muz ağacı diktim. Dönüm başına 7 ton ürün alabileceğim. Hasatta toplan 40 bin lira gelir bekliyorum\" dedi. Muzun yetiştirilmesi hakkında da bilgi veren Tanışman, \"Muz ağacının ömrü 10 yıl. İlk dikimden 13 ay sonra ilk hasat yapılabiliyor. Bu ilk hasattan sonra 8 ayda bir ürün hasadı yapılabiliyor. Daha sonra o ağacın yanında bir muz ağacı daha çıkıyor. Yeni muz ağacı çıktığında diğeri kesiliyor. 6-7 ay sonra da o yeni çıkan ağaçtan hasat yapılıyor. Serası olan herkese muz yetiştirmelerini öneririm\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
----------------------:
-Muz serasından görüntü
-Serasında muz yetiştirmeye başlayan Servet Tanışman ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
Haber - Kamera: Sedat ÜNAL / SEYDİKEMER (Muğla), (DHA)
=================================================
7)İZTUZU\'NUN SEVİMLİ CANLILARI: GÖKÇEOVACIK KARA SEMENDERİ
MUĞLA\'nın Ortaca ilçesi Dalyan Mahallesi\'ndeki endemik türde olan bitki ve hayvanların yaşam alanı İztuzu kumsalı, nesli tükenmekte olan Gökçeovacık kara semenderine ev sahipliği yapıyor. Dünyaca ünlü İztuzu kumsalı, nesli tükenmekte olan İribaş ve Yeşil Deniz kaplumbağalarının yanı sıra Göcek Kara Semenderi (Lyciasalamandra fazilae) olarak bilinen \'endemik\' bir türe ev sahipliği yapıyor. Yaşam alanlarının tahrip edilmesi sebebiyle, bu canlı türü Uluslarası Doğa Hayatını ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği\'nin nesli tükenme tehlikesi altındaki türler için oluşturduğu kırmızı listeye alındı. Ortaca ilçesindeki Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER) Müdürü Prof. Dr. Yakup Kaska, \"Gökçeovacık semenderi, Likya kara semenderi ailesinin üyesi bu sevimli canlılar, yağmurun ardından kendisini sergiliyorlar. İztuzu kumsalına yakın ormanlık alandaki Gökçeovacık semenderi, Fethiye\'nin kuzeybatısından, Köyceğiz Gölü\'nün güneybatısına kadar dağılış gösteriyor\" dedi.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Gökçeovacık kara semenderlerininin görüntü
Haber-Kamera: Cavit AKGÜN / MUĞLA, (DHA)
====================================================
8)HIRSIZLAR, DUVARI DELİP BİLGİSAYAR ÇALDI
BURSA\'da hırsızlar, bir inşaat firmasının ofisine girebilmek için duvarı deldi. Yaklaşık 40 santimetre çapında açtıkları delikten giren hırsızlar, 2 bilgisayarı aldıktan sonra aynı delikten çıkarak kayıplara karıştı.
Olay, merkez Osmangazi ilçesi Panayır Mahallesi\'nde bir inşaat firmasına ait 10 gündür kapalı olan ofiste meydana geldi. Ofisin yan tarafındaki apartman boşluğuna giren hırsızlar, ofisin duvarını kırarak, yaklaşık 40 santimetre çapında delik açtı. Delikten içeri giren hırsızlar ilk belirlemelere göre 2 adet bilgisayar çalarak, açtıkları delikten çıkıp kayıplara karıştı. Duvardaki deliği gören firma avukatının ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekipleri soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü:
------------------------
- İş yerinden ve açılan delikten detaylar
Süre 1.01 Boyut: 115 MB
Haber/Kamera: Enver Fatih TIKIR/BURSA,(DHA)
© Tüm hakları saklıdır.