Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-3

(ÖZEL) 1)TORBALI OVASI'NDA DOMATES HASADI BAŞLADI İZMİR'in Torbalı ilçesinde salçalık ve kurutmalık domatesin hasadı başladı

06 Temmuz 2018 14:01

(ÖZEL)
1)TORBALI OVASI\'NDA DOMATES HASADI BAŞLADI

İZMİR\'in Torbalı ilçesinde salçalık ve kurutmalık domatesin hasadı başladı. Hasat sonunda 300-350 bin tonluk bir rekolte beklenirken, çiftçi her yıl olduğu gibi bu sene de fiyatların düşük olmasından yakındı. 
Torbalı Ovası\'nda salçalık ve kurutmalık domates hasadı başladı. İşçiler tarafından sabahın erken saatlerinden itibaren, olgunlaşan domatesler toplanarak kasalara yerleştiriliyor. Tarladaki domatesin kaliteli ve veriminin de yüksek olmasına sevinen üretici, fiyatın düşük olması nedeniyle üzüntü yaşıyor. Hem bölgenin ihtiyacına yönelik satışların olması hem de bir miktar ihracat yapılması ise gelecek adına çiftçiyi ümitlendiriyor. Torbalı Ziraat Odası Başkanı Yılmaz Girgin bu yılki ürünün oldukça kaliteli olduğunu ve yüksek rekolte beklediklerini belirterek, \"Domates hasadımız başladı. Torbalı Ovası\'nda 40 bin dekarlık alanda domates üretimi yapılıyor. Sanayi tipi dediğimiz salçalık ve kurutmalık domates ekiyoruz. Domatesimiz ülkemize kazandırdığı katma değer olarak Torbalı\'da büyük bir değere sahip. İlk etapta 300-350 bin ton rekolte bekliyoruz. Torbalı\'nın ülke ekonomisine büyük bir katkısı var. Ürünün kalitesi iyi, çiftçimiz kurutulmuş ve salçalık olarak toplayıp fabrikalara veriyorlar\" dedi.
\"TARIMA DAYALI SANAYİNİN GELİŞMESİNİ İSTİYORUZ\"
Torbalı Ticaret Odası Başkanı Abdulvahap Olgun ise bölgedeki tarıma dayalı sanayi kuruluşlarının sayısının artması için çalışmalarının sürdürdüklerini ifade ederek, \"Biz Torbalı\'da tarıma dayalı sanayinin gelişmesine büyük önem veriyoruz. Tarıma dayalı sanayinin en önemli ürünü ise domates. Burada salça fabrikalarımız var. Bunlar yaptıkları salçaları yurt dışına ihraç ediyor. Bu sene çok bereketli bir yıl geçiriyoruz. Bugün de ovamızda domates hasadımız başladı. Salçalık ve kurutmalık olarak topluyoruz. Çiftçimiz de üründen ve kalitesinden memnun. Torbalı\'da tarıma dayalı sanayinin gelişmesi istiyoruz. Burada çok ciddi bir domates ekimi var. Çiftçimizin kazanmasını, mutlu olmasını istiyoruz. Herkes için iyi hasat dönemi olmasını diliyoruz\" dedi. 
\"FİYATLAR DÜŞÜK, EKMEYEBİLİRİZ\"
Tarlasında hasadını başlatan çiftçi Şemsettin Kanza, ürünün kaliteli olmasına rağmen fiyatların yıllardır aynı olduğunu söyledi. Çiftçinin sorunlarının giderilmemesi durumunda domates ekmeyi bırakmak durumunda kalacaklarını belirten Kanza şunları söyledi: 
\"Hasadımız başladı, yıllardan beri sanayi tipi domates üretimi yapıyoruz. Ürünümüz iyi, ancak tarlada domates fiyatları yıllardır aynı. Salçalık olarak fabrikalara verirken, hakkettiğimiz fiyatı alamıyoruz. Bazen de ödemelerde karşılıksız senetler veriliyor. Devletimizden bu konularda önlem almasını istiyoruz. Fabrikaların da çiftçilere destek vermesini bekliyoruz. Çünkü tarlada fiyatlar yıllardır aynı.\"

Görüntü Dökümü
-----------------------
- Tarladaki işçilerden görüntü 
- Torbalı Ziraat Odası Başkanı Yılmaz Girgin ile röportaj
- Torbalı Ticaret Odası Başkanı Abdulvahap Olgun ile röportaj
- Çiftçi Şemsettin Kanza
- Drone görüntüleri
- Genel ve detay görüntü
( Haber-Drone: Mehmet CANDAN - Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR, (DHA)

===========================================================

2)GÜNEYDOĞU GAZİSİ TRAFİKTE TARTIŞTIĞI SERVİS ŞOFÖRÜ TARAFINDAN DARP EDİLDİ

İZMİR\'in Torbalı ilçesinde, Güneydoğu gazisi 40 yaşındaki Murat Çiftçi, trafikte tartıştığı servis aracı şoförü F.O., (Fahrettin Oymak) tarafından, eşinin gözü önünde bıçakla dudağından yaralanıp, darp edildiğini söyledi. Çiftçi\'nin şikayetçi olması üzerine gözaltına alınan F.O., ifadesinin ardından serbest bırakıldı. F.O.\'nun, olayın duyulmasının ardından servis minübüsünün sahibi Sedat Çetin tarafından işten çıkartıdığı öğrenildi. 20 yıl önce Şırnak\'ta teröristlerin döşediği mayına basarak sağ bacağını kaybeden gazi Murat Çiftçi, geçen 4 Temmuz\'da, önce 2.5 yaşındaki oğlu Yusuf Çiftçi\'yi bakıcısına bıraktı, ardından da Gaziemir Belediyesi Yaşlı Bakım Birimi\'nde hastabakıcı olarak görev yapan eşi Nilüfer Çiftçi\'yi işine bırakmak için 16 MRD 88 otomobiliyle yola çıktı. Aydın-İzmir Karayolu Ayrancılar Kavşağı\'na geldiğinde ters yönden geldiği ileri sürülen 35 S 64073 plakalı servis minibüsünün şoförü F.O. ile gazi Çiftçi arasında tartışma çıktı. İddiaya göre, minibüsünden inip, küfürler savuran F.O., gazi Çiftçi\'yi darp etti. Neye uğradığını şaşıran gazi Çifti, F.O.\'nun cebinden çıkarıp, rastgele savurduğu bıçağın sıyırması sonucu dudağından hafif şekilde yaralandı. F.O., olayın ardından minibüsüne binip uzaklaşırken, gazi Çiftçi, Torbalı Devlet Hastanesi\'ne giderek darp raporu aldı. Daha sonra jandarmaya gidip şikayetçi olan Çiftçi, Torbalı Cumhuriyet Başsavclığı\'na da suç duyurusunda bulundu. Çiftçi\'nin şikayeti üzerine ertesi gün yakalanıp gözaltına alınan minibüs şoförü F.O., ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
Kendisine saldırıp, darp edip yaralayan minibüs şoförünün hem suçlu hem güçlü olduğunu belirten Güneydoğu gazisi Murat Çiftçi, \"Olaydan sonraki gün fırına ekmek almaya çıkmıştım. Saldırgan minibüs şoförü ile karşılaştım. \'Beni şikayet etmişsin. Başını gövdenden ayıracağım\' diyerek, beni tehdit etti. Can güvenliğimiz yok. Devletimizden yardım bekliyorum\" dedi.
Olay sırasında bacak protezinin de zarar görüp, işlevini yitirdiğini belirten Çiftçi, \"Protezim zarar gördüğü için adım atarken acı çekiyorum. Bu protezin fiyatı 38 bin lira. Yenisini nasıl alırım bilemiyorum? Ayrıca kavga sırasında bacak yan bağımda bir hasar da oluştu\" diye konuştu.
O ŞOFÖR İŞTEN ÇIKARTILDI
F.O.\'nun şoför olarak çalıştığı servis minübüsün sahibi Sedat Çetin, \"Olayı kınıyoruz. Gazimiz için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Gazimizi, darp edip, yaralayan şoförü işten çıkardık. Böyle bir olayın yaşanmış olmasından büyük üzüntü duyuyoruz\" dedi.

Görüntü Dökümü
-------------------
-Darp edilip, yaralanan Güneydoğu gazisi Murat Çiftçi ile röp.

(Haber-Kamera: İbrahim DANIŞ / TORBALI (İzmir), (DHA)

========================================================

3)KADINLAR TEKNEYLE İLK KEZ TAKORAN VADİSİ\'Nİ GEZDİ

ŞANLIURFA’nın Siverek Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü tarafından organize edilen gezide yaklaşık 300 kadın Takoran Vadisi(ni ve Fırat havzasını gezdi. İlçe merkezinde otobüslerle alınan kadınlar Nissibi Köprüsü\'nün yanında bulunan Siverek Belediyesi\'ne ait tekneye götürüldü. Teknede kahvaltı yapan kadınlar belediye görevlileri ve Belediye Başkan Vekili Hamdi Hatipoğlu ile birlikte Takoran Vadisi\'nin keşif edilmemiş doğal güzelliklerini ve koylarını gezdi. Kadınlar ile birlikte geziye katılan Belediye Başkan Vekili Hamdi Hatipoğlu, \"Siverek’in kenar mahallelerinde yaşayan bayan kardeşlerimiz özellikle bu güne kadar burayı görme imkanı bulmayan Takoran’ın doğal güzellikleri ile sizleri tanıştırmak istedik. Amacımız Siverek’in güzelliklerini belediyemiz tarafından düzenlenen ücretsiz turlarla siz değerli halkımıza tanıtmak ve yaymaktır. Özellikle kadınlara yönelik gezi turlarımız devam edecek\" dedi. Geziye katılan ve Takoran Vadisi\'ni ilk kez gören Sema Terkoğlu ise \"Buraları ilk defa görüyorum ve çok beğendim. Annemle geldik ve gezme imkanı bulduk. Bu imkanı sağlayan Belediye Başkanımız Resul Yılmaz’a teşekkür ediyorum\" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
-----------------------
- Kadınlar ve tekne
- Davul zurna eşliğinde halay çeken kadınlar  
- Tekne ile vadiyi gezme
- Başkan Vekili Hamdi Hatipoğlu’nun konuşması
- İlk kez gezen kadınların konuşması
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet SEZGİN-ŞANLIURFA-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU:  244 MB
===========================================================
4)MUHTARDAN ÇOCUK KAÇIRMA VE İSTİSMAR OLAYLARINA KARŞI KAMERALI ÖNLEM

ANKARA ve Ağrı\'da yaşanan küçük yaştaki çocukların kaybolduktan sonra ölü bulunmasının ardından Ankara’nın Balâ ilçesi Gülbağı Mahallesi Muhtarı köyüne güvenlik kameraları taktırarak önlem aldı.
Gülbağı Mahalle Muhtarı ve Balâ Muhtarlar Derneği Başkanı Nazım Ünal, Ankara\'nın Polatlı İlçesi bağlı Uzunbeyli Mahallesi\'nde 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara ile Ağrı’da Leyla Aydemir’in kaybolduktan sonra ölü bulunmasının ardından köyünde bir takım güvenlik önlemi almaya karar verdi. Balâ Kaymakamı Yunus Emre Bayraklı ve Belediye Başkanı Arif Kaplan\'ın desteği ile muhtar Ünal, köyün farklı yerlerine dört adet güvenlik kamerası taktırdı.
\'KÖYLERİMİZ DE BU TÜR TEDBİRLER ALMAYA BAŞLAR\'
Muhtar Nazım Ünal, son günlerde yaşanan olayın herkesi derinden üzdüğünü hatırlatarak, şunları söyledi:
\"Son günlerde yaşamış olduğumuz bu olaylardan dolayı köylerimizle toplanarak, payımıza düşen dersleri çıkarttık ve yavrularımızın, köyümüzün can ve mal güvenliğini sağlamak ve yaşanabilecek hırsızlık, çocuk kaçırma, çocuk istismarı ve benzeri olayların önüne geçmek ve caydırıcılık oluşturmak amacıyla, jandarma ve kolluk kuvvetlerinin yardımlarını da alarak kendi imkanlarımızla köyümüze güvenlik kamerası sistemi taktırma kararı aldık. Deniz gözlü Leyla’mız, melek yüzlü Eylül’ümüzün ve daha nice umudumuz, geleceğimiz olan yavrularımızı kara toprağa verdik. Yavrularımıza Allahtan rahmet, ailelerine baş sağlığı diliyorum. Gülbağı mahallesinde hakim dört noktaya kamera sistemi yerleştirmeye karar verdik. Bugün bu projemizi uygulamaya geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Yüce Allah’tan Gülbağı mahallemize ve Balâ ilçemize hayırlı olmasını diliyorum. İnşallah bizim bu girişimimiz bir kıvılcım etkisi yaratır. Ve böylece tüm mahalle ve köylerimiz de bu tür tedbirler almaya başlar.\"
\'ÖNLEM AMAÇLI YAPILAN BİR PROJE\'
Balâ0 Belediye Başkanı Arif Kaplan da, yaşanan çocuk kaçırma olaylarına tepki göstererek, \"Kim yaptıysa elleri kırılsın. Bunu yapanlar kahrolsun. Mahalle muhtarımız Nazım Ünal\'a bu projeye imza attığı için teşekkür ederim. Bütün mahalle muhtarlarımın da böyle duyarlı olmasını temenni ederim. Herkesi buna davet ediyorum. Bu önlem amaçlı yapılan bir proje. Bu projeyi sonuna kadar destekliyorum\" dedi. 
Kaymakam Yunus Emre Bayraklı ise, Eylül ve Leyla olayının kendilerini derinden etkilediğini kaydederek, şöyle konuştu: \"Sadece bizleri değil, tüm toplumu çok derinden etkileyen bu olaylar yargıda. İlk olarak Balâ ilçemizin Gülbağı mahallesi muhtarı ve mahalle halkının organize ettiği bu güzel çalışma için kendilerini tebrik ediyorum. Bu çalışma çok önemli bir çalışma. Biz de buna önem veriyoruz. O nedenle, bugün de destek olmak için muhtarımızın yanına geldik. Fakat bu sadece Allah korusun çocukların kaybolması için değil, aynı zamanda köyde yaşanabilecek olayların, hırsızlıkların önüne geçmek adına da çok önemli bir proje. Bunu sadece Gülbağı mahallemizde değil, tüm mahallelerimizde görmek istiyoruz.\"
KÖY SAKİNLERİ MEMNUN
Köy sakinlerinden Mustafa Ünal, dört noktada kamera sisteminin kurulmasından duyduğu memnuniyeti dile getirirken yine mahalle sakinlerinden Taner Buran da, \"Bugün muhtarımızın çalışmaları ile köyümüze güvelik kameraları takılıyor. Köyde herhangi bir vukuat olduğunda, neyin ne olduğunu anlamak için bütün köylere yapılması gereken, tercih edilecek güzel bir sistem. Bütün muhtarların el birliğiyle çalışması için, Gülbağı köyü olarak, örnek olacak güzel bir çalışma. Muhtarımıza teşekkür ediyoruz\" dedi.
\'BÖYLE BİR SİSTEMİN OLMASI LAZIM\'
Mahalle sakinlerinden 50 yaşındaki Akkız Buran’da, yaşanan iki olay sonra çok üzgün olduklarını söyleyerek, şunları söyledi: \"15 gündür uykumuzdan olduk. Televizyona bakamaz olduk. Ben zaten hiç bakamıyorum haberlere. Strese girdiğim için tansiyonum yükseliyor. Çok üzgünüz. Bunlar böyle olmamalı. Hepimiz insanız, hepimiz Müslüman’ız. Bu kadar olmaması lazım. Bu neden bu kadar ileri gitti, anlayamadık. En çok küçük çocukların başına geliyor. Yazık günah. Sabiler, melekeler onlar. Bu çalışmayı yaptığı için Allah muhtarımızdan razı olsun. Muhtarımız çok iyidir. Köylerdeki eski durumumuz yok şimdi. Nüfus az, köylerde kimse yok. Hele kışın hiç kimse yok. Yazın yine birkaç kişi geliyoruz. Ekip biçip gidiyoruz ama böyle bir sistemin olması lazım. Muhtarımızdan Allah razı olsun. Düşünmüş yapmış bunu. Çok güzel. Bütün köy muhtarlarına öneririm. Her köyün muhtarı da bunu düşünüp yaparsa, Allah razı olsun deriz.\"
Köy sakinlerinden 60 yaşındaki Fatma Buran ise, muhtara teşekkür ederken, \"Çok üzgünüz. Çoluktan çocuktan. O Leyla kıza çok üzüldüm. Kendi evladım gibi üzüldüm. Bir de Polatlı’da oldu, ona da çok üzüldüm. Ben haberleri çok dinlerim. Hiç başka bir şeye bakmam. Yaşlı, koca, genç demiyorlar. Allah kahretsin hepsini. Milleti kırıp geçiriyorlar. Allah ortalığa düzenlik versinö dedi. 

Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Köyün girişinden görüntü
-Köyden genel görüntüler
-Köy sakinlerinden görüntü
-Muhtar Nazım Ünal ile röportaj
- Belediye Başakanı Arif Kaplan ile röportaj
-Kaymakam Yunus Emre Bayrak ile röp
-Köy sakini Mustafa Ünal ile röp
-Köy sakini Taner Buran ile röp
-Köy sakini Akkız Buran
-Köy sakini Fatma Buran ile röp
-Elektrik kablosu çeken işçiler
-İşçilerin güvenlik kamerası takması
-Güvenlik kamerasından görüntü
-Detay

Haber-Kamera: Mustafa TURAPOĞLU- Birol KARAKILIÇ/BALÂ, (Ankara) (DHA)

====================================================

5) MOTOSİKLETLERİYLE TOROSLAR\'DA 40 KİLOMETRE SÜRÜŞ YAPTILAR

ENDURO motosiklet sürücüsü ve ralli pilotu Günalp Kocakanat\'ın çevresel sürdürülebilirliğe dikkat çekmek için \'Koru ki Yaşatsın\' sloganıyla düzenlediği coğrafi konum bulma etkinliğinde, yaşları 25-30 arasında 6 kadın, hayatlarında ilk kez motosikletleriyle Toroslar\'da 40 kilometrelik sürüş yaptı.
Antalya\'da Toroslar Yörüklerin İzinde Yükseğe kitabının yazarı Günalp Kocakanat\'ın çevresel sürdürülebilirliğe dikkat çekmek için \'Koru ki Yaşatsın\' sloganıyla sosyal medya hesabından duyurduğu etkinliğe çok sayıda motosiklet tutkunu ilgi gösterdi. Belirli sayıyla sınırlandırılan etkinlikte yaşları 25 ile 30 arasında değişen 6 kadın, ellerine verilen haritalar eşliğinde motosikletleriyle Antalya\'dan yola çıkarak, Toroslar\'da 1500 metre yükseklikte 40 kilometre yol katedip define sandığını bulmaya çalıştı. Zaman zaman rotayı şaşıran, motosikletleri stop eden kadınlar, her şeye rağmen hedefe ulaşmayı başardı. Böylesine anlamlı bir etkinlikte yer almaktan çok mutlu olduklarını belirten Antalyalı kadınlar, hayatlarında ilk kez enduro yapmış olmanın unutulmaz bir anı olduğunu söyledi.
HAYATLARINDA İLK KEZ DAĞLARA ÇIKTILAR
Doğada yapılan aktivitelerde arkada bırakılan atıkların doğa tarafından yok edilmesinin olanaksız olduğunu hatırlatan Günalp Kocakanat, “Biz bu etkinlikte doğadaki faaliyetlerimizde tükettiğimiz her şeyin atığını yanımızda götürerek bertaraf etmemiz gerektiğine dikkat çekmek istedik\" dedi. Ayrıca kişinin kendi yapabileceklerini görebilmesinin önemini de vurgulayan Kocakanat, “Hayatında ilk defa motosikletiyle yol dışına çıkan insanlara dağlarda, doğanın içinde yolculuk yapabileceklerini göstermek istedik\" diye konuştu. Yaklaşık 1 ay önce sosyal medya hesabından bu etkinliği takipçilerine duyurduğunu aktaran Kocakanat şunları söyledi:
“Sembolik bir define sandığımız vardı ve onu dağlarda bir yere sakladık. Katılımcılara Antalya\'dan yola çıkarken bir harita, yol notu verdik. Bu haritayı takip ederek belli mesafeler katedip, belli noktalardan dönüşler yaparak define sandığını buldular. Çok başvuru olmuştu ama belli bir sayımız vardı. O nedenle katılımcıları 6 kişiyle sınırlamıştık ve 6 genç kızımızı seçmiştik. Yaş ortalamaları 25-30 arasındaki kızlarımızın her biri kendi istedikleri gün ve saatte o harita eşliğinde yola çıktı. Her biri böyle bir sürüşü yeni yapıyor olmaları nedeniyle kendilerine eşlik ettim. Ama hiç müdahale etmedim. Benim için oldukça şaşkınlık vericiydi çünkü minimum hatayla elleriyle koymuş gibi 40 km\'lik yol sonundaki define sandığını buldular. 1500 metre rakıma kadar çıkılan bu yolculukta belli yerlerde tamamen toprak yolda gidildi. Kızlarımız muhteşem bir cesaretle çıktılar.\"
YOLA ÇIKARKEN \'KADINIZ VE BUNU DA BAŞARIRIZ\' DEDİK
Etkinliğe katılan beden eğitimi öğretmeni Özgür Daldal (28), 6 yıldır motosiklet kullandığını belirterek, “Benim motosikletim bir scooter. Kendinden çok beklenmeyecek hareketler yapsa da küçük çaplı bir motosiklet ve şehir içinde kullanıyorum\" dedi. Hayatında ilk kez enduro yaptığını aktaran Daldal, “Küçük bir motosikletle dağın başına gitmek kendi adıma çok gurur vericiydi. Başarmanın tadını yaşadım. Oradaki manzaranın hayranlığıyla muhteşem bir gün geçirdim. Kadınız dedik, bunu da başarırız dedik, elimizden geleni yaptık\" diye konuştu.
\'O ADRENALİNİ YAŞAMAK ÇOK GÜZELDİ\'
Ressam Gizem Ünal (25) ise \'Koru ki Yaşatsın\' sloganıyla gerçekleştirilen etkinlikte yer almaktan mutlu olduğunu belirterek, “Ben 1 yıldır motosiklet kullanıyorum ve ilk kez o yollarda sürüş yaptım. Çok güzel ve keyifliydi. Motosikletim bazı yollarda gitmedi. Hararet yaptı. Yolun ortasında pat diye kaldığım zamanlar oldu. O adrenalini yaşamak çok güzeldi. Define sandığını bulduğumuz yer ise çok keyifli bir manzaraya sahipti\" dedi.
ZAMAN ZAMAN ROTAYI ŞAŞIRDIM
Beden eğitimi öğretmeni Tuba Sıdıka Balta (30) zaman zaman rotayı şaşırsa da çok keyif aldığını söyledi. Balta, “Bu benim için bir tecrübe oldu. Doğanın içinde hayvanları, manzarayı görmek çok keyifliydi. Gülerek başladığım yarışmayı gülerek bitirdim. Doğada olmak çok güzeldi. İnşallah doğayı koruruz\" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Günalp Kocakanat ile röportaj
-Beden eğitimi öğretmeni Özgür Daldal ile röportaj
-Ressam Gizem Ünal ile röportaj
-Beden eğitimi öğretmeni Tuba Sıdaka Balta ile röportaj
-Kızların motosikletleriyle detay görüntüleri
-Günalp Kocakanat ve kızların birlikte motosikletleriyle görüntüleri
-Dağlardaki sürüşlerden  go-pro ve drone görüntüleri 

Haber. Selma KUNAR- Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA-DHA) 
====================================================

6)TUNCELİ DAĞLARINDA TOPLADIĞI BİTKİLERLE DOĞAL KOZMETİK ÜRÜNLERİ ÜRETİYOR 

TUNCELİ\'de yaşayan kimya mühendisi Semra Yeşil, günlük kullandığı kimyasal madde katkılı temizlik ve kozmetik ürünlerinin kendisi üzerinde alerji etkisi yaratmasından dolayı, çözümü Tunceli dağlarında topladığı bitkilerle doğal kozmetik ürünlerini üretmekte buldu. Yeşil, \"Tamamen doğal ürünlerden elde edilen bitki özlerini kullanıyorum. Hiçbir şekilde kimyasal madde kullanmıyorum. Bitkileri kendim topluyor ve  onlardan bitki özü elde ettikten sonra üretim aşamasına geçerek sabun ve kremleri üretiyorum\"diye konuştu.
Kimsayal katkı maddeleri ile üretilen kozmetiklere alerjisi olan kimya mühendisi Semra Yeşil, dağlarda topladığı bitkilerle doğal kozmetik üretimini yapmaya başladı.Tunceli\'de, kurduğu atölyede doğal sabunun yanı sıra çeşitli kremler üreten Yeşil, cilt lekelerini ortadan kaldıran, egzama ve daha birçok cilt hastalığına iyi gelen bitki özlü sabun ve kremler üreterek insanların doğal kozmetik ürünler kullanmasını hedefliyor. Piyasada satılan kimyasal kozmetik ve temizlik ürünlerine karşı alerjisi olduğundan ötürü böylesi bir girişimde bulunduğunu anlatan Yeşil, \"Doğal kozmetik ürünlerini bulamıyordum. Bulduklarımda da kimyasal maddeler bulunuyordu. Bu durum beni çok zorladı. Sürükli rahatsızlandım. İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi\'nden mezun olduktan sonra, doğal ve organik kozmetik ve temizlik maddeleri üretme kararı aldım. Memleketimde bu işi yapmaya karar verdim. Tunceli\'de binlerce bitki türü var, özellikle çiçekli bitkiler. Ben de Tunceli\'nin dağlarında yetişen bitki özlerinden birçok sabun çeşidi ve krem çeşidi üretmeyi başardım. Bu sabun ve kremler doğal ve organik olduğu için vücuda birçok konuda yararlı da oluyor\"dedi.

\'HİÇBİR ŞEKİLDE KİMYASAL MADDE KULLANMIYORUM\'
Tamamen doğal ürünlerden elde edilen bitki özlerini kullandığını anlatan Yeşil, \"Asla atık yağ kullanmam, zeytin yağı kullanıyorum. Hiçbir şekilde kimyasal madde kullanmıyorum. Bitkileri kendim topluyor ve  onlardan bitki özü elde ettikten sonra üretim aşamasına geçerek sabun ve kremleri üretiyorum. Ürünlerimizi alanlar çok memnun kalıyor. Ürünlerimizi özellikle kadınlar çok alıyor. Kullananlar memnun kalınca çevresine öneriyorlar özellikle yurt ışı ve İstanbul\'dan çok talep var. Bizden kozmetik ürünü alanlar evlerinde bir daha kimyasal içerikli hiçbir temizlik ürünü kullanmadıklarını ve memnuniyetlerini belirtiyorlar\"diye konuştu. Kimya mühendisi Semra Yeşil, ürettikleri bitki sabunlarının birçok deri hastalığına iyi geldiğini belirterek şöyle konuştu:

\'SABUNLAR, BİRÇOK DERİ HASTALIĞINA İYİ GELİYOR\'
\"Ürettiğimiz sabunların tamamı organik. Hiç bir katkı ve kimyasal madde yok.  Mesela ısırgan otu ve biberiye özünden ürettiğimiz sabun, saç yıkaması ve bakımında kullanılıyor. Özellikle saç dökülmesine ve saç yağlanmasına karşı çok etkili ve faydalıdır. Saç dökülmesini engelliyor. Keçi sütü ve baldan ürettiğimiz sabunlar ise, özellike egzema ve sedef problemi olan vatandaşların sıklıkla tercih ettiğidir. Cildi çok rahatlatıyor ve nemlendiriyor. Özellikle kuru cilde sahip olanların kullandığı bir sabun. Kekik sabunumuz da çok talep ediliyor. Sabunun içinde kekik özü ve yaprağı bulunuyor, tamamen doğal. Bu sabun antiseptik özellik taşıyor ve vücudu mikroplardan koruma özelliğine sahip yağlı ve sivilceli ciltlere çok iyi geliyor. Lavanta ve yöredeki kil toprağı ile ürettiğimiz bir sabun çeşidimiz var. Kil zaten deriyi çok iyi temizleyip koruyan maddeler içeriyor. Çok eski yıllardan beridir bu yörelerde kullanılır. Doğal ortamda dağlarda var olan kömürü kullanarak bunun içine en az 5 çeşit bitki özü karıştırarak siyah sabun ürettik tamamen doğal ve vücuttaki deri lekelerini yok ediyor. Özellikle kadınlar bu sabunu çok fazla talep ediyor. Bir çok kadın müşterimiz vücutlarındaki lekelerin bu sabunu kullandıktan sonra yok olduğunu söylediler ve deriyi koruma özelliği de var.\"

Yeşil, yetkililere çağrıda bulunarak, kamu kurumlarında kullanılan kimyasal ürünlerin kullanılmaması gerektiğini de ifade ederek, \"Hastaneler, okullar ve diğer kurumlarda bizim ürettiğimiz doğal ve organik sabunları kullanırsa hem insanlarımız zararlı hastalıklardan ve kimyasallardan korunur hem de bize katkı olur\" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Atöyden görüntü
-Üretilen ürünlerden görüntü
-Dağlarda topladığı bitkiler
-Yeşil\'in konuşması
-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ferit DEMİR/TUNCELİ, (DHA) 
====================================================

7)SAĞLIK MEMURUNUN KİTAP OKUMA AŞKI 

BURDUR\'da sağlık memuru Ramazan Aksoy (40) görevlendirildiği amatör maçlarda saha kenarında beklerken boş zamanını kitap okurken değerlendiriyor. Bulduğu her fırsatta kitap okuduğunu söyleyen Ramazan Aksoy, \"Şu ana kadar 2 binin üzerinde kitap okudum. Kategori fark etmiyor, her türlü kitabı okuyorum\" dedi.
Burdur Sağlık Müdürlüğü\'nde görev yapan sağlık memuru Ramazan Aksoy, hafta sonları Gazi Atatürk Stadyumu\'nda ve Spor Salonu\'nda maçlarda görev yapıyor. Maç esnasında yaralanan ya da sakatlık yaşayan sporculara müdahale eden Ramazan Aksoy, saha kenarında beklerken geçirdiği boş zamanları ise kitap okumakla değerlendiriyor. Boş zamanlarında kitabı elinden düşürmeyen Ramazan Aksoy, maç sırasında sakatlık yaşayan sporculara ise anında müdahale ediyor.
\'HER TÜRLÜ KİTABI OKUYORUM\'
Kitap okuma alışkanlığını kendisine Gölhisar Sağlık Meslek Lisesi\'nde okuduğu 1992 yılında edebiyat öğretmeni olan Fuat Naci Köse\'nin kazandırdığını söyleyen Aksoy, \"İyi bir kitap okuyucusuyum. Şu ana kadar 2 binin üzerinde kitap okudum. Kategori fark etmiyor, her türlü kitabı okuyorum. Kitap okumayı herkese tavsiye ediyorum. Evimde 3 binin üzerinde kitabım var. Çocuklarım başta olmak üzere herkese kitap okumalarını tavsiye ediyorum\" dedi.

- Ramazan Aksoy kitap okurken
- Sakatlanan oyunculara müdahale ederken
- Ramazan Aksoy\'la röportaj
- Detay

 HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)
====================================================

8)TELKARİ VE TAŞ İŞLEME SANATI MİDYATLI KADINLARIN ELİNDE HAYAT BULACAK

MARDİN\'in Midyat ilçesinde, Sosyal Destek Projeleri (SODES) kapsamında açılan telkari gümüş ve taş işleme atölyelerinde açılan kurslara katılan 40 kadın, hem bu mesleği öğrenecek, hem de kurs süresince alacağı aylık 400 lira ile de aile bütçelerine katkıda bulunacak.Yüzyıllardır Midyat\'ta ibadethaneleri ve evleri süsleyen taş işleme sanatı ile tarihi milattan önce yaklaşık 3 bin yıllarında Mezopotamya\'ya dayanan ve daha sonra Anadolu\'ya yayılan gümüş telkari sanatı, anavatanı olan Midyat\'ta kadınların elinde yeniden hayat bulacak.
Geleneksel el sanatlarının yaşatılması, kadının toplumsal yaşama aktif ve üretken bir şekilde katılmasına katkı sağlamak amacıyla Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenen, Mardin Valiliği tarafından Koordinasyonu sağlanan SODES projeleri kapsamında Midyat Kaymakamlığı tarafından hayata geçirilen telkari gümüş ve taş işleme atölyeleri faaliyete başladı. Midyat ÇATOM bünyesinde yürütülen \"SODES\'e altın bilezik\" projesi kapsamında açılan telkari gümüş işleme atölyesinde 20 ve taş işleme atölyesinde işsiz 20 olmak üzere toplam 40 kadın katılıyor. 20 kadın haftanın 5 günü, Süryani telkari ustası Gebro Tokgöz\'den 3 ay süre ile telkari sanatını öğrenecek. Kursiyerlere ayrıca, SODES projeleri kapsamında aylık 400 TL ödeme yapılıyor. 
Kursun açılışında konuşan Midyat Kaymakamı Hüseyin Tekin, gümüş ve taş işlemenin bölge ekonomisine ciddi katkı sağladığını belirterek, \"Gümüş sanatı ile alakalı atölyenin açılışını yapacağız. Şunu ifade etmem gerekiyor ki, bu bölgeye ciddi anlamda değer katan unsurlardan bir tanesi de gümüş ve taş işlemeciliğidir. Belki hayatınızda ilk defa böyle bir işlemeciliği proje sayesinde gerçekleştiriyorsunuz, ama bizim düşüncemiz ilerleyen zamanlarda inşallah bunu daha profesyonel yaparak evinize ekmek götürmeye vasıta olacağını düşünüyoruz biz. şimdiden hayırlı, uğurlu olsun diyorum. sizleri tebrik ediyorum\" dedi.

Gümüş telkari işleme kursuna katılan kadınlardan Betül Harmaner, \"Amacım boş zamanlarımı değerlendirmek, aynı zamanda para kazanmak. bu kursu açanlara teşekkür ediyorum.  Midyat\'a ait el sanatlarını yaşatmak ve onu gelecek kuşaklara aktarmak biz Midyatlı gençlere düşüyor. onun için buradayım\" diye konuştu.

Telkari Gümüş İşleme Atölyesinin açılış kurdelesi Midyat Kaymakamı Hüseyin Tekin, Garnizon Komutanı Vekili Yarbay Levent Kaya ve Süryani Telkari Ustası ve Kurs Eğitmeni Gebro Tokgöz tarafından kesilerek, atölyedeki çalışmalar incelendi. Merkeze bağlı Seyitler Mahallesi\'nde projenin uygulandığı ÇATOM binasında düzenlenen açılış törenine Midyat Kaymakamı Hüseyin Tekin, Garnizon Komutan Vekili Yarbay Levent Kaya, İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Altay, Emniyet Müdürü Temel Salman, Jandarma Komutanı Yüzbaşı Halil İbrahim Çiftçi, Kaymakam Yazı İşleri Müdürü Mehmet İsa Kurnaz, Halk Eğitim Merkezi Müdürü Orhan Şaşmaz, Engelsiz Yaşam Merkezi Müdürü Ahmet Candemir, Midyat Devlet Hastanesi Başhekimi Mahmut Necdet Palaz, STK Temsilcileri ve davetliler katıldı.

Görüntü Dökümü
-------------------------
-Kursiyer kadınların gümüş işlemeye çalışması
-Kursiyer kadınların taş işlemeye çalışması
-Kaymakam  Hüseyin Tekin\'in konuşması
-Törene katılanlar
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet Halis İŞ/MİDYAT (Mardin), (DHA)-

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir