DHA YURT BÜLTENİ-4

1)ŞEMDİNLİ\'DE FIRTINA ÇATILARI UÇURDU

HAKKARİ\'nin Şemdinli ilçesinde, dün gece etkisini artıran fırtına nedeniyle birçok ev, iş yeri ve okul binasının çatısı uçtu. Uçan çatıların çarptığı park halindeki araçlarda hasar meydana geldi.
Şemdinli\'de, dün başlayan ve gece etkisini artıran fırtına, günlük yaşamı olumsuz etkiledi. Fırtına nedeniyle birçok ev, iş yeri ve okul binasının çatısı uçtu. Uçan çatıların isabet ettiği park halindeki araçlarda hasar meydana gelirken, ilçedeki elektrik iletkenleri de koptu. İlçeye dün geceden beri enerji verilemezken, Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş. (VEDAŞ) ekipleri, kopan elektrik iletkenlerinin onarılması için çalışma başlattı. Polis, hasar oluşan araçlar ile çatıları uçan ev, iş yeri ve okul binalarıyla ilgili hasar tespit çalışması başlattı. 

Görüntü Dökümü
---------------------
-Fırtınanın uçurduğu çatılar
-Ev ve iş yeri çatıları
-İlçe merkezinde iş yeri çatıları uçan vatandaşların çalışması
-Detaylar
Azer DEMİR/ŞEMDİNLİ (Hakkari), (DHA) 

===================================================
2)KÖYLÜLER ORGANİZE SANAYİYE KARŞI AYAKLANDI

SAKARYA\'nın Söğütlü ilçesinde, Kantar mahallesinde yaşayan köylüler, tarım arazilerine 2. Organize Sanayi Bölgesi\'nin kurulmak istenmesine tepki gösterdi.
Söğütlü Kantar mahallesinde yaşayan köylüler, mahallelerinde 3 bin 700 dönümlük arazide Söğütlü 2. Organize Sanayi Bölgesi\'nin kurulmak istendiğini belirterek, tepki gösterdi. Tarım arazilerinde toplanan köylüler, \'Topraklarımıza dokunmayın ekmeğimizi elimizden almayın\' ve \'Biz sanayiye değil, yer seçimine karşıyız\' yazılı pankartlar açtı. Köylüler, ailelerinin geçimlerini topraktan sağladıklarını, organize sanayi bölgesinin tarım arazilerine değil, kıraç arazilere yapılmasını istedi.
Köylüler yaptıkları basın açıklamasında, \"Geçimimizi tarım, hayvancılık, fındık ve ceviz üretiminden sağlayan aynı zamanda mutfak ihtiyaçlarımızın birçoğunu tarlalarımızda yetiştirdiğimiz doğal sebzelerle karşılayan insanlarız. Kantar Mahallesinde 3 bin 700 dönümlük tarım arazisine Söğutlü 2. Organize Sanayi Bölgesi yapılması planlanmaktadır. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı\'ndan onay beklendiği söylenmektedir. Tarım arazilerimizin tamamı büyük parçalar halinde olup toplulaştırmaya gerek yoktur. Topraklarımızdan elde edilen ürün kalitesi ve rekoltesi emsallerine göre oldukça iyidir. Tarıma elverişli arazisi olmayan bölgeler dururken yılda iki mahsul alınan verimli arazilerimizi çorak arazi olarak nitelendirip sanayi yapımı için zemin hazırlanmasının, günümüzde çiftçilik yapacak insan bulamazken var olan çiftçilerin topraklarına kamulaştırma yoluyla el konulmasının ne kadar doğru ve tartışılır olduğunu belirtmek isteriz. Biz sanayiye karşı değiliz, yer seçiminin yanlış olduğunu söylüyoruz. İyi bir şey yapılmak isteniyorsa bu bir yerleri yıkarak, talan ederek, heba ederek olmamalıdır. Arazi sahipleri ve köy sakinleri olarak geçimimizin tamamını tarım, hayvancılık, süt üretimi, fındık ve ceviz üretiminden sağladığımızdan tarım arazilerimiz üzerine sanayi kurulmasına, sanayi veya imara açılmasına kesinlikle karşıyız. Ülkemizin tarım üretimi için gerekli hassasiyetin gösterilerek, tarım arazilerimiz üzerine yapılmaya çalışılan sanayi ve imar projesinin iptal edilmesini istiyoruz\" dedi.

Görüntü Dökümü
-------------------------
Arazilerden görüntü
Köylülerden görüntü
Köylülerle röp.

Mustafa ÜSTÜBİ/SÖĞÜTLÜ(Sakarya), (DHA

=====================================================

(ÖZEL)
3)OKULDAN KAÇAN OĞLUNU, İNTERNET KAFEDE DÖVDÜ

KİLİS\'te Bayram Ç., okula gitmeyip internet kafede oyun oynarken yakaladığı 13 yaşındaki oğlu F.Ç.\'yi tokatladıktan sonra yerde sürükledi. Bayram Ç.\'nin, oğlunu dövüp yerde sürüklemesi, güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi.
Olay, Yaşar Aktürk Mahallesi\'nde bulunan bir internet kafede meydana geldi. İddiaya göre, F.Ç. derse girmeyip oyun oynamak için internet kafeye gitti. Bayram Ç., okula gitmediğini öğrendiği oğlu F.Ç.\'yi gittiği internet kafede oyun oynarken buldu. Buna öfkelenen Bayram Ç., oğlunu tokatladıktan sonra yerde sürükledi. Çevredekiler tarafından sakinleştirilen Bayram Ç., oğlunu alıp eve götürdü. Bayram Ç.\'nin oğlu F.Ç.\'yi dövüp yerde sürüklemesi ise internet kafenin güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi.

Görüntü Dökümü
----------------------------------
- Bayram Ç.\'nin internet kafeye gelişi
- Bayram Ç.\'nin oğlunu tokatlaması
- Bayram Ç.\'nin oğlunu yerde sürüklemesi
- Genel ve detay görüntüler

Haber: Mustafa KANLI- Kamera: KİLİS-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 102 MB

=====================================================

4)MEB MÜSTEŞARI TEKİN: BAKANLIK BÜNYESİNDE FETÖ İLE MÜCADELE NİHAYETE ERMİŞTİR

MİLLİ Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin, bakanlık olarak FETÖ unsurlarının tamamını sistemin dışına çıkardıklarını belirterek, “Şu anda FETÖ ile mücadele, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde nihayete ermiştirö dedi.
Artvin’in Yusufeli ilçesine gelen Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Tekin, Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Türkiye’de 18 milyon öğrenci ve 1 milyon öğretmenle toplumun tamamına hitap eden nadir bakanlıklardan olduklarını kaydeden Tekin, bakanlık bünyesinde ortaya çıkarılan FETÖ yapılanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakanlık olarak FETÖ ile mücadeleye 2013 yılında başladıklarını hatırlatan Tekin, dershanelerle ilgili düzenleme getirdiklerini, bu düzenlemeyle kendilerinin Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Danıştay tarafından sürekli engellenmeye çalışıldığını söyledi.
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde FETÖ ile mücadelenin nihayete erdirildiğini vurgulayan Yusuf Tekin, “15 Temmuz sonrasında olağanüstü hal (OHAL) kapsamında aldığımız tedbirler çerçevesinde FETÖ ile mücadele, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde nihayete erdi. FETÖ’ye bağlı ve iltisaklı 2500 civarında okul, dershane ve yurt binalarının tamamını kapatarak, kamulaştırıp, devletin, milletin hizmetine sunduk. Bunların dışında FETÖ ile irtibatlı olan yaklaşık 30 bin civarında personel ve öğretmenin bakanlıkla ilişiğini kestik. Müfredatlarımıza, ders kitaplarımıza ve programlarımıza sirayet etmiş FETÖ unsurlarının tamamını sistemin dışına çıkardık. Şu anda FETÖ ile mücadele, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde nihayete ermiştir. Bundan sonra rutin faaliyetlerimizi devam ettiriyoruzö diye konuştu. 

Görüntü Dökümü
----------------------------------
MEB Müsteşarı Yusuf Tekin\'in açıklamaları

(Haber-Kamera: Nusret DURUR ARTVİN-DHA)

=====================================================

5)EPİLEPSİ KRİZLERİNİN SONA ERMESİ İÇİN AMELİYAT OLMASI GEREKİYOR

KOCAELİ\'nin Gölcük ilçesinde doğuştan epilepsi hastası olan 8 yaşındaki Utku Berat Dinçay\'ın geçirdiği krizlerin sona ermesi için ameliyat olması gerekiyor. Geçimini hamallık yaparak sağlayan Hayrettin Dinçay, \"Evladım gece gündüz kriz geçiriyor. Benim ameliyat parasını karşılayacak gücüm yok. Ameliyat olduğu taktirde krizlerin azalacağını umuyoruz. Ameliyatı için yardımsever vatandaşların desteğini bekliyorum\" dedi.
Gölcük İhsaniye Mahallesi\'nde oturan Hayrettin ve Dilek Dinçay çiftinin tek çocukları olan 8 yaşındaki Utku Berat Dinçay epilepsi hastası olarak dünyaya geldi. Yatağa bağımlı olan Utku Berat her gün çok sayıda epilepsi krizi geçiriyor. Utku Berat\'ın beynin nöbetlere neden olan bölümünü ortadan kaldırmak için vagal sinir uyarımı ameliyatı olması gerekiyor. Ameliyatla beynine yerleştirilecek pille Utku Berat Dinçay\'ın epilepsi nöbetleri yatıştırılacak.
Hamallık yaparak geçimini sağladığını ve çocuğunu ameliyat ettirecek parası olmadığını söyleyen baba Hayrettin Dinçay, \"Çocuğum 8 senedir epilepsi hastası ve doğuştan bu şekilde. Vagal sinir uyarımı ameliyatı olması gerektiğini söylediler. Yaklaşık 20 gün önce İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi\'ne gittik. Beyin Cerrahi servisinde 1 hafta sonra arayacaklarını söylediler. Fakat ne arayan var, ne soran. Çocuğum evde sürekli nöbet halinde. Çocuğum gittikçe fenalaşıyor. Günde 20-30 sefer nöbet halinde ve ağır krizlerde ambulansla hastaneye götürüyoruz. Onların da yapacağı bir şey yok. Devlet hastanesinde yapılabilecekse bu ameliyat biran önce yapılmalı. Yapılamıyorsa özel hastanede yapılsın. Benim ameliyat parasını karşılayacak gücüm yok. Ameliyat olduğu taktirde krizlerin azalacağını umuyoruz. Ameliyatı için yardımsever vatandaşların desteğini bekliyorum\" dedi.
Dilek Dinçay ise çocuğunun gittikçe daha fazla nöbet geçirmeye başladığını belirterek, \"Ben çocuğumun yatağında yatıyorum artık. Gece uykusu yok ve nöbet geçiriyor, zaman zaman da boğulma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. Biz biran önce devletimizden büyüklerimizden yardımcı olmalarını ve çocuğumun ameliyatının yapılmasını istiyoruz. Çocuğum mamayla besleniyor ve çiğneme yetisi yok, su bile içiremiyoruz. Ameliyat edilip çocuğumun bu acılardan kurtulmasını istiyorum. Çok üzülüyoruz\" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
---------------------------------
-Çocuğun kriz anının görüntüsü
-Anne ve baba ile röp

Haber: Ergün AYAZ/Kamera: Dinçer AKBİR-BAŞİSKELE-DHA

===================================================

6)KADINLARIN KEHRİBAR TESPİH İLGİSİ

AFYONKARAHİSAR\'da 10 yıl önce başladığı kuyumculuğu bırakarak tespih satmaya başlayan Ahmet Biçer (59), tespihten daha çok kar ettiğini söyledi. Biçer, kadınların kehribardan yapılma tespih ya da kehribar taşı satın aldığını ve guatr hastalığını iyileştirdiği düşüncesiyle boyunlarına taktığını vurguladı.
Kent merkezinde 10 yıl kuyumculuk yapan Ahmet Biçer, hobi olarak tespih satışına başladı. Tespih işinde altından daha çok kazandığını gören Biçer, işi genişletmeye karar verdi. Yaklaşık 3 ay önce kuyumculuğu bırakan Biçer, elinde kalan bir kısım altının yanı sıra tespih satışına başladı. Hazır aldığı tespihlerin yanında, özel sipariş üzerine yaptırdıklarını da satan Ahmet Biçer, tespihlerin 100 TL ile 10 bin TL arasında değişen fiyatlarda alıcı bulduğunu anlattı.
Ahmet Biçer, \"Afyonkarahisar\'da 10 yıldır kuyumculuk yapıyordum. Hobi olarak tespih işi yapmaya başladım. Sonrasında profesyonel olarak bu işe dönmeye karar verdim. Altından kazandığımdan daha çok tespihten kazanıyorum. Kehribar tespihler 100 TL\'den başlıyor, 10 bin TL\'ye kadar var. Özel yapım ve el işçiliği kehribar tespihler var\" dedi.
KADINLAR DA İLGİ GÖSTERİYOR
Özellikle kehribardan yapılan tespihlere kadınların ilgi gösterdiğini vurgulayan Ahmet Biçer, kadınların kehribar tespihleri alarak guatr hastalığına iyi geldiği gerekçesiyle boyunlarına taktığına dikkati çekti. Ahmet Biçer, \"Tespihin çok önemli özellikleri var. Mesela stres ve depresyonu önlediğini düşünüyorum. Basit tespihlerin değil, kehribar tespihler özellikle. Yıllar önce büyükanne ve annelerimiz kehribar tespihi boyunlarına takarmış. Onun geleneği hala sürüyor. Kadınlar geliyor 4 veya 5 tane kehribar taşı istiyor. 5 kehribar taşı 500 TL. Ama kadınlarımız bunu şifa niyetine kullanıyor. Bugün 50 küçük altın satıyorsak, ondan kazandığımızı bir tane tespihten kazanabiliyoruz\" diye konuştu.
EN ÇOK İLGİ KEHRİBAR VE OLTUYA
Kehribar, oltu ve zar gibi tespihin birçok çeşidi olduğuna işaret eden Biçer, şöyle konuştu:
\"Çeşit olarak tespih çok. Kehribar var, oltu var, zar var, Polonya ve İran kehribarları var. Değişik kehribarlar çok. 100 TL\'den 10 bin TL\'ye kadar kehribar var. Kehribar yapımıyla ilgili 3 sipariş aldım. 3 bin TL ile 4 bin TL arasında tespih çok sattım. Bana \'Kehribar var mı\' diye soranlar var. Kehribar geldiğinde de öncelikle onları arıyorum. Çünkü az geliyor. Bu arada sahteciler de çok. İnsanlarımızı tespihin kehribar olduğunu söyleyerek kandıranlar da çok. Ama bizim onlarla işimiz olmaz.\"
PROFESÖR ALTINTAŞ: KEHRİBAR TAŞI ÇOK DEĞERLİ
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Altıntaş da kehribarın kutsal bir taş olarak bilindiğini söyledi. Doğu Avrupa toplumlarının kehribar taşına önem verdiğini vurgulayan Altıntaş, \"Polonya, Rusya ve Çekya sınırında çıkan taşlardan biridir. Kehribar taşının sembolik değerleri vardır. Sembolik değerinin olmasının temel gerekçesi Doğu Avrupa coğrafyasında kehribar taşı az bulunur. Kehribar taşı da güneşe renk olarak benzediğinden, insanlar güneşe özlemlerini kehribar kullanarak giderir Ayrıca kehribarın kendinden desenli olması, insanların kendi düşüncelerini ve kendi bilgi birikimlerini taşa bakarak yorumlamalarının da yolunu açması nedeniyle önemlidir\" dedi.
\'KEHRİBAR KULLANIMI BANA AİLEMDEN KALDI\'
Müşterilerden Nihayet Şahin (20), kehribardan yapılan kolyeleri çok sevdiğini söylerken, babaannesi ve anneannesinin de kehribar kullandığını anlattı. Kehribarın stres, moral bozukluğuna ve guatra iyi geldiğini aile büyüklerinden duyduğunu kaydeden Şahin, \"Kehribardan yapılan kolyeleri çok seviyorum. Ailemden kalan bir alışkanlık kehribar kullanımı. Anneannem ve babaannem kehribarı kolye olarak boyunlarına takardı. Onlardan hatıra birkaç tane kehribar var. Sıklıkla buraya gelirim. Güzel ve şık kehribarlar var. Ayrıca tespih kullanmayı da seviyorum. Kehribar kullanımı bana ailemden kaldı\" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
--------------
- Tespihlerin vitrinde görüntüsü
- Tespih almaya gelen vatandaştan detay
- Vatandaş ve dükkan sahibi tespih çekerken
- Dükkan sahibi tespihleri vitrinde düzeltirken
- RÖP 1: Ahmet Biçer
- Üniversitenin girişinden detay
- Üniversite öğrencilerden detay
- RÖP 2: Prof. Dr. Ahmet Altıntaş
- Nihayet Şahin\'in tespihleri incelemesi
- RÖP 3: Nihayet Şahin
605 MB /// 05.28 (HD)

Haber- Kamera: Sait KARADUMAN/AFYONKARAHİSAR, (DHA)

=======================================================

7)ALERJİSİ NEDENİYLE BAŞLADIĞI JİMNASTİKTE ALTIN MADALYA KAZANDI

ANTALYA\'da, erken doğum nedeniyle bağışıklık sistemi gelişmeyen Rüzgar Naz Bozkurt (8), toz, halı ve kilim bulunan ortamlarda 3 yaşına kadar alerji krizleri geçirdi. Doktor tavsiyesiyle hastalığının üzerine giden ve 3 yaşında jimnastiğe başlayan Rüzgar Naz, hem hastalığı yendi hem de uluslararası birincilikler elde etti. Antalya\'da oturan Özgür (40) ve Murat Bozkurt (43) çiftinin tek çocukları Rüzgar Naz, 2011 yılında prematüre olarak dünyaya geldi. Bağışıklık sistemi yeterince gelişmeyen Rüzgar Naz, 3 yaşına kadar tozlu ortamın yanı sıra halı ve kilim bulunan ortamlarda da aşırı tepki gösterdi. Öksürük ve alerjik reaksiyon şikayetiyle baş etmeye çalışan aile, Memorial Antalya Hastanesi\'ne başvurdu.
Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Dr. Ali Satılmış, Rüzgar Naz\'ı muayene ettikten sonra hem akciğerlerinin gelişmesi hem de bağışıklık sisteminin güçlenmesi için sporla ilgilenmesi gerektiğini söyledi. Vücudunun esnekliğini ve hareketli olduğunu da gören Dr. Satılmış, aileye Rüzgar Naz\'ı jimnastiğe yönlendirmesini tavsiye etti. Bozkurt ailesi, jimnastiğin salon sporu olduğunu, zemindeki halı ve minder nedeniyle alerjik atakların artabileceği yönündeki endişelerini dile getirdi. Dr. Satılmış, hastalığın üzerine böyle gidileceğini, Rüzgar Naz\'ın akciğer kapasitesinin artacağını ve tedaviden başarılı sonuç alacaklarını anlattı.
ULUSLARARASI YARIŞMALARDAN DERECE ALDI
Verilen tedaviyi uygulamaya başlayan aile, bir taraftan da kızlarını jimnastik kulübüne kaydettirdi. Haftada 6 gün en az 3 saat ritmik jimnastik antrenmanına katılan Rüzgar Naz, halı serili spor salonunda çalıştı. Geçen süre içinde hastalığı yenen Rüzgar Naz, başarılı bir sporcu oldu. Antalya genelindeki müsabakalarda dereceler alan Rüzgar Naz, 2015 yılında uluslararası yarışmaya ilk kez katıldı. Karadağ\'da düzenlenen, 15 ülkeden 150 sporcunun katıldığı \'Uluslararası Danı Budva\' müsabakasında altın madalyayı boynuna takan Rüzgar Naz, 2016\'da ise Sırbistan\'ın Novisad şehrinde düzenlenen \'12\'nci Trophy Of Novisad\' yarışmasında 200 rakibini geride bırakarak, altın madalyanın sahibi oldu.
\'ALERJİSİ BİTTİ\'
Rüzgar Naz\'ın başarısından gurur duyduklarını belirten anne Özgür Bozkurt, hastaneye ilk gittiklerinde doktorun mikroplu ve tozlu ortamda bulunması yönünde tavsiyede bulunduğunu anlattı. Hastalığın bir bakıma üzerine gidildiğini dile getiren Bozkurt, “Jimnastiğe yönlendirildi çocuğumuz. Bunda da en büyük etken sporun halı serili ortamlarda yapılmasıydı. İlk sene hobi gruplarına geldi. Bir sene içerisinde alerjisinin bittiğini gözlemledik. Sporla ilgilenirken bir anda uluslararası yarışmalara katılmaya hak kazanacak derecede iyi olduğunu fark ettiler. Birincilikleri ve çeşitli dereceleri oldu. Sporla ilgilendiği için derslerinde de başarı oranı arttı. Tedavi için çıktığımız bu yolda geldiğimiz noktadan çok memnunuz\" dedi.

\'JİMNASTİK HAKEMLİĞİ YAPMAYI HEDEFLİYORUM\'

Okuldan çıkıp, hemen antrenmana gittiğini ve sporu çok sevdiğini vurgulayan Rüzgar Naz Bozkurt ise “Hayatım antrenmanla geçiyor. Jimnastik hayatıma eğlence kattı. Tüm çocukların spor yapması lazım. Okuldan çıkıp, önce antrenmana geliyorum. Başarılı olmak için çok çalışıyorum. Jimnastik hakemliği yapmayı hedefliyorum\" diye konuştu.
\'HASTALIĞI YENDİ\'
Rüzgar Naz\'ın hayatına yön veren ve iyileşmesini sağlayan Dr. Ali Satılmış da gelinen sonuçtan çok memnun olduğunu söyledi. Rüzgar Naz\'ın önce beslenme sorununu düzenlediklerini ardından akciğer ve alerji hastalığıyla baş etmeye başladıklarını anlatan Dr. Satılmış, şunları söyledi:
“Hem alerjik rinit hem de alerjik bronşit nedeniyle çok zorlu süreçlerden geçtik. Defalarca tedavi etmek zorunda kaldık. Sosyal hayattan kopmaması için spora yönlendirdik. Akciğer gelişimi de böylece tamamlandı. Ailesinin astım ve alerji ataklarının artacağı endişesi vardı. 6 yaşına kadar hastalığı yüzde 90 oranında geçti. Şu an tamamen iyileşti.\"

Görüntü Dökümü
--------------
- Rüzgar Naz Bozkurt’un jimnastik çalışmalarından detaylar
- Rüzgar Naz’ın annesi Özgür Bozkurt’tan detaylar
- Anne Özgür Bozkurt röp
- Rüzgar Naz’ın ritmik hareketlerden gösteri yapması
- Uzman Doktor Ali Satılmış’tan detay
- Uzman Doktor Ali Satılmış röp
- Genel detaylar
351 MB /// 03.12ö
HABER- KAMERA: Alparslan ÇINAR/ANTALYA, (DHA)

============================================================

8)ÇİFT CİNSİYETLİ ASYA\'NIN DRAMI

ERZURUM\'da yaşayan Nejla- Orhan A. çifti, çocukları 13 yaşındaki Asya\'nın hem kadın hem de kadın özelliklerini taşıdığını belirterek, yardım eli uzatılmasını istedi. Arkadaşlarından bazıları bu durumu öğrenince okulu bırakan Asya A. ise tedavi olup, ablaları gibi kadın olarak yaşamak istediğini söyledi.

Merkez Yakutiye ilçesinde gecekonduda yaşayan, at arabası ile kâğıt toplayarak ailesinin geçimini sağlayan Orhan A., 4 çocuğundan Asya\'yı, hipertansiyon, adrenalin yetmezliği, astım, panik atak, göz damarında yırtılma, kalpte iki tane kaçak ve romatizma hastalıkları nedeniyle bir yıldır hastaneye götürdüklerini söyledi. İki ay önce duydukları karşısında ise şok olduğunu söyleyen Orhan A., \"Doktorlar, \'çocuğunuz çift cinsiyetli\' deyince annesi ile ne yapacağımızı şaşırdık. Yavrumun çektikleri hastalıklar yetmiyormuş gibi bir de bu çıktı. Bu durum onu da perişan etti. Okulun en başarılı öğrencilerinden birisiydi. Ama o çok sevdiği okulunu da bıraktı. Kızımın psikolojisi bozuldu. Erzurum\'daki doktorlara götürdüm ama burada yapılacak bir şey olmadığını, İstanbul veya Ankara\'ya götürmemi istediler. Sefalet içinde bir hayatımız var. Kızımın ilaçlarını bile alamaz durumdayım. Artık çocuklarıma bakamaz oldum\" diye konuştu.

GELİNLİK GİYMEK ONA DA NASİP OLUR

Büyük kızları 19 yaşındaki Sedanur\'un da yüzde 25 zihinsel engelli olduğunu ifade eden anne Nejla A. ise \"Çocuklarımız akraba evliliğinin kurbanı. Çift cinsiyetli olan kızım, ağrılarından geceleri uyuyamıyor. Evladım gözlerimin önünde eriyip gidiyor. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Ona hiçbir şey yapamamak beni kahrediyor. İmkânım olsa, canımı veririm. Başta Sağlık Bakanımız olmak üzere, devlet büyüklerimizden yardım elini uzatmalarını istiyoruz. İnşallah gelinlik giymek ona da nasip olur\" dedi.

ARKADAŞLARI ÖĞRENDİ, OKULU BIRAKTI

Çift cinsiyetli yaşamanın zor olduğunu ve bu durumdan çok utandığı için ortaokulu bıraktığını söyleyen Asya A., ablaları ve arkadaşları gibi kız olmak istediğini söyledi. Büyüdüğünde doktor olup kendisini gibi yoksul ve mağdur çocukları ücretsiz ameliyat edeceğini belirten Asya A., \"Bu durumdan utanıyorum. Herkes beni kız biliyor. Sınıftaki arkadaşlarımın bazıları bunu öğrenmiş. Aralarında gizlice konuştuklarını görünce, üzülüp, bayılıyorum ve hastaneye kaldırıyorlar. Artık bunları yaşamamak için okula gitmeme kararı aldım. Tek isteğim tedavimin yapılması. Çoğu gece, başımı yorganın altına sokup saatlerce ağlıyorum\" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
-------------------------
-Aile toplu halde
-Asya\'nın yakın plan görüntüsü
-Baba ile röp
-Üzgün halde duran anne ve baba
-Asya\'nın ağlaması
-Asya ile röp
-Anne ile röp
-Asya mutfakta çalışırken ve sobayı temizlerken
-Ailenin kaldığı evin dış görüntüsü
- Asya evin önünde rururken ve el sallarken
-Baba atarabası ile kağıt toplarken

Haber-Kamera: Turgay İPEK / ERZURUM, (DHA)
 (Süre: 3.37 Dk / 399 MB)

====================================================

9)BURHANİYELİ KADINLAR, ZUMBA VE PİLATESLE ZAYIFLIYOR

BALIKESİR\'in Burhaniye ilçesinde \'Obeziteye Dikkat! Yaşamına Hareket Kat\' sloganıyla başlatılan zumba ve pilates kursuyla, kadınlar hem eğleniyor hem de zayıflıyor.
Burhaniye Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan \'Obeziteyle Mücadele Birimi\' tarafında kadınlara yönelik ücretsiz pilates, zumba ve temel jimnastik kursları veriliyor. \'Obeziteye Dikkat! Yaşamına Hareket Kat\' sloganıyla, diyetisyen kontrolünde 2 yıldır süren kurslara katılan 475 kadının toplamda 1803 kilo zayıfladığı açıklandı.
Burhaniye Atatürk Spor Salonu\'nda beden eğitimi öğretmeni Gözde Durmaz tarafından verilen kurslarda katılımcılara, belediye bünyesinde çalışan diyetisyen tarafından da kişiye özel beslenme programları çıkarılıyor. Dans ve aerobik figürleri içeren zumba dansı ve ardından pilates çalışmalarıyla süren dersler, kadınlar için büyük eğlenceye dönüşüyor.
Beden eğitimi öğretmeni Gözde Durmaz, obeziteye karşı ve hayata hareket katmak amacıyla çalışmaların sürdüğünü belirtti. Eğitimlere katılan kadınları diyetisyen kontrolünde beslendiklerini söyleyen Durmaz, \"Keyifli bir şekilde 2 yıldır devam eden derslerimiz oldukça verimli geçiyor. Derslerimiz haftanın 3 günü, 50 ile 60 arasında kursiyer ile sürüyor. Kadınlarımız özellikle zumba dersine yoğun ilgi göstermekte. Onun haricinde pilates de seviliyor. Burada zumba, pilates, genel sıkılaşmaya yönelik zemin egzersizlerimiz ve kardiyo çalışmaları yapıyoruzö dedi.
HAMİLELERİ UYARDI
Kendisinin uzun yıllardır spor yaptığını söyleyen Durmaz, hamile kaldıktan sonra başlanan zumba derslerini sağlıklı bulmadığını söyledi. Durmaz, \"Aynı zamanda 6 aylık hamileyim. Ben uzun süreden bu yana aktif olarak sporla uğraştığım için çalışmalara ara vermedim. Ama bu konuda uyarıda bulunmak istiyorum. Benim hamile olduğumu görüp, hamileler zumba yapabilir gibi bir algı da oluşturmak istemiyorum. Hamilelik öncesinde de aktif bir şekilde sporunu yapmış bireyler buna devam edebilir. Ama hamile kaldıktan sonra zumbaya başlamayı çok sağlıklı bulmuyorumö diye konuştu.
\'SAĞLIKLI BİR TOPLUM İÇİN EL ELE \'
Burhaniye Belediye Başkanı Ak Partili Necdet Uysal, ilçede toplumun her kesiminden insanlara yönelik sportif faaliyetlerin sürdüğünü açıkladı. Zumba ve pilates derslerinin sadece kadınlara yönelik olduğunu belirten Uysal, \"Obezite ile mücadele anlamında toplumumuza katkı sağlayan bir organizasyon. Burada beden eğitimi öğretmeni tarafından zumba ve pilates dersleri veriliyor. Kadınlarımız birlikte dayanışma içerisinde sağlıklı yaşam için spor yapma imkanı buluyorlar. Sağlıklı bir toplum için hep birlikte çalışıyoruzö şeklinde konuştu.

KADINLAR MEMNUN

Zumba ve pilatesle zayıfladıklarını söyleyen kadınlardan Gönül Recep, \"2 yıldır buradaki eğitimlere devam ediyorum. Kendim emekliyim. Burada keyifli bir ortamımız var. Kurslara katıldığımdan beri vücudumdaki yağlarda erime olurken, sıkılaşmayı da ciddi şekilde fark ettimö dedi.

Kursta, 3 hafta içerisinde 5 kilo verdiğini söyleyen Hatice Erevik ise, \"Yaklaşık 2 aydır zumba ve pilates derslerine devam ediyorum. Zumba ve pilates derslerinde diyetisyenin verdiği program ile ilk 3 hafta içerisinde 5 kilo verdimö şeklinde konuştu.

Daha önce evde kendi başına pilates yaptığını söyleyen Atiye Özel, kurslar sayesinde grup haline daha etkili ve bilinçli çalışma olanağı bulduğunu söyledi. Özel, eğitmenlerinin güler yüzlü ve ekibin uyum içerisinde çalışmasıyla da hayatlarına farklı bir eğlence geldiğini söyledi.

Görüntü Dökümü
---------------------------------
-Zumba ve Plates kurslarından genel ve detay görüntüler
-Eğitmen Gözde Durmaz röp
-Kursiyerler ile röp
-Burhaniye Belediye Başkanı Necdet Uysal röp
Haber-Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN-Sefer TALAY/BURHANİYE(Balıkesir), (DHA)
7 dakika 3 saniye

============================================================
10)AFRİN ŞEHİDİ 49 ASKER İÇİN FİDAN DİKTİLER

ERZİNCAN\'da Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında kalan öğrenciler, Zeytin Dalı Harekatı\'nda şehit olan 49 asker anısına, 49 çam fidanı dikti.
Yüksek Öğrenim Kredi Yurtlar Kurumu, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Orman Su İşleri Genel Müdürlüğü\'nün ortaklaşa düzenlediği KYK hatıra ormanları etkinlikleri çerçevesinde, \'Her KYK\'lı Bir Fidandır\' sloganı ile Afrin Şehitleri anısına çam fidanı dikildi. Erzincan-Sivas karayolu üzerinde bulunan KYK hatıra orman alanında yaklaşık 200 öğrencinin katıldığı etkinlikte, Suriye\'nin Afrin ilçesinde devam eden Zeytin Dalı Harekatı\'nda şehit olan 49 askerin isimlerinin bulunduğu çam fidanları da toprakla buluşturuldu. Afrin şehitlerinin isimleri sırayla okundu, öğrenciler, \"Burada\" diye bağırdı. Etkinlikte, 2 bin çam fidanı daha dikildi. 
Ağaç, orman sevgisi ve yeşilin yaşatılması konusunda gençlerde farkındalık oluşturmanın amaçlandığı etkinlikte KYK yurtlarında kalan öğrenci sayısı kadar ağacın toprakla buluşturulması hedefleniyor.
3 YILDA 12 BİN FİDAN DİKTİLER
KYK Erzincan İl Müdürü Fevzi Sarıçiçek, yapılan etkinlik hakkında bilgi verdi. Sarıçiçek, \"Üç yıldır ortaklaşa KYK hatıra ormanları etkinlikleri düzenliyoruz. Her KYK\'lı bir fidandır sloganı ile Türkiye\'deki bu yurtlarda kalan tüm öğrencilerin birer fidanı olsun istiyoruz. Bu yıl tüm şehitlerimiz ve tüm KYK öğrencilerimiz adına fidan dikiyoruz. Daha önce 10 bin fidan dikmiştik, bugün iki bin fidanı toprakla buluşturup, 12 bin adet fidan sayısına ulaştık\" dedi.

Görüntü Dökümü
-------------------
-Hatıra ormanından görüntü
-Öğrencilerin fidan dikmelerinden genel detay görüntü
-Öğrencilerin şehitlerin isimlerini okumaları
-Öğrencilerin açıklamaları
-KYK Müdürünün açıklaması

 Haber Kamera: Coşkun MENEK / ERZİNCAN, (DHA)