14 Haziran 2018 14:36
1)KARISINI ÖLDÜRÜP, İNTİHAR ETTİ
IĞDIR\'ın Karakoyunlu ilçesine bağlı Şıracı köyünde Taner Parlar (35) Azerbaycan uyruklu resmi nihaksız eşi Heyran Hüseyinova\'yı öldürdükten sonra intihar etti.
Olay, bugün 04.00 sıralarında Karakoyunlu\'ya 6 kilometre uzaklıktaki Şıracı köyünde meydana geldi. Tarımla uğraşan Taner Parlar ile 2 çocuğunun annesi Heyran Hüseyinova arasında belirlenemeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine çocukları uyuduğu sırada Taner Parlar, tabancası ile Hüseyinova\'yı başından vurarak öldürdü. Daha sonra köy muhtarı olan ağabeyi Şahin Parlar\'ı arayan Taner Parlar eşini öldürdüğünü söyledi. Ağabeyi ile konuştuğu sırada da kendini kalbinden vuran Taner Parlar yere yığıldı. Silah sesi üzerine kardeşine seslenen ancak yanıt alamayan ağabeyi hemen Taner Parlar\'ın evine koştu. Eve giden ağabeyi Şahin Parlar, kardeşinin ve gelinin cansız bedeni ile karşılaştı. Taner Parlar ile eşinin cezanesi Iğdır Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. İkilinin çok iyi anlaştıklarını, Taner Parlar\'ın ekonomik durumunun da iyi olduğunu belirten yakınları, cinayet haberi üzerine şok olduklarını bildirdi. Resmi nikahlı eşinden de 3 çocuğu olan Taner Parlar\'ın öldüğünü duyan yakınları sinir krizi geçirdi. Taner Parlar ve Heyran Hüseyinova\'nın cenazesi otopsi için Erzurum Adli Tıp Kurumu\'na gönderildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Öte yandan Taner Parlar\'ın cinayetten saatler önce sosyal paylaşım sitesi Facebook hesabındaki profik fotoğrafını kararttığı görüldü.
Görüntü Dökümü
------------------
-Iğdır Devlet Hastanesi morgu önü
-Yakınları
Haber-Kamera: Suat DENİZ/ IĞDIR, (DHA)
=================================================
2)ÇÖKEN YOLUN ALTINDA KALDI
KOCAELİ\'nin Gölcük ilçesinde, köprülü kavşak inşaatında yolun göçmesi sonucu bir işçi beline kadar toprağın altında kaldı. İtfaiye ekipleri işçiyi toprağın altından çıkararak kurtardı.
Olay sabah saat 08.30 sıralarında, D-130 Karayolu Değirmendere Yüzbaşılar mevkiinde bulunan köprülü kavşak inşaatında meydana geldi. Köprülü kavşağın temel çalışmaları sırasında kalıpları hazırlayan işçi, yolun göçmesi sonucu beline kadar toprağın altında kaldı. Edip Keskin\'in toprağın altında kaldığını gören işçiler, yardım istedi. Olay yerine gelen itfaiye ve 112 Acil ekipleri işçiyi kurtarmak için çalışma yaptı. Toprak yığının altından kurtarılan işçi beline bağlanan halatla inşaat temelinin üzerine çıkarıldı. 112 Acil ekibinin ilk müdahalesinin ardından sedyeye konulan işçi, sedyenin vince bağlanması ile inşaat temelinin üzerinden yola alındı. Gölcük Devlet Hsatanesi\'ne kaldırılan Edip Keskin tedavi altına alındı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
------------------
İnşaat alanından görüntü
Çöken yoldan görüntü
Kurtarma çalışmaları
İşçinin beline halat bağlanarak yukarı çekilmesi
Sedyenin vinç ile yola alınması
Ambulanstan görüntü
HABER-KAMERA: Soner GÜLEZER/GÖLCÜK(Kocaeli), (DHA)
===================================================
3)KIZLARI ONUN GÖREMEYEN GÖZLERİ OLDU
ADAPAZARI\'nda, 4 yıl önce görme yetisini tamamen kaybeden Suat Met (39), elinden tutan kızları sayesinde Ramazan akşamlarında sokak sokak dolaşıp kaymak satarak geçimini sağlıyor. Babalarına yardımcı olan 12 yaşındaki Elif ile 8 yaşındaki Tuğçe kazandıkları para ile bayramlık alacaklarını söyledi.
Adapazarı Hızırtepe Mahallesi\'nde yaşayan Suat Met, gözlerindeki \'tavuk karası\' rahatsızlığı sebebiyle 4 yıl önce görme yetisini tamamen kaybetti. Elinde bir mesleği de bulunmayan Suat Met, eşi ve 2 çocuğu ile birlikte devletten aldıkları sosyal yardımlarla geçinmeye başladı. Ekonomik olarak zor bir süreçten geçen Suat Met, kendisine kol kanat geren kızları Tuğçe ve Elif\'le birlikte Ramazan ayında kaymak satmaya başladı. İftardan hemen sonra ellerinde sepetle sokağa çıkan baba ve kızları sokakları tek tek dolaşarak bir ay boyunca kaymak sattı. Babalarının adeta görmeyen gözü, eli, ayağı olan kızları vatandaştan da büyük takdir topladı. Baba ve kızları günde ortalama 150 adet kaymak sattı.
Sokaktaki esnaf ve vatandaştan çok güzel tepkiler aldıklarını söyleyen Suat Met, \"Maddi imkansızlıklardan dolayı yapıyorum. Çocuklarım okuyor, desteğim olsun istedim. 3 yıldır yapıyorum bu işi. Gözlerimin rahatsızlığı var, evde durmaktan sıkıldım sonra karar verdim. Ben de satabilir miyim?. Kızımla beraber çıksam acaba yapabilir miyim? dedim. Kendi semtimde satıyorum, fazla uzaklaşmadan. Esnafların bana olan, çocuklarıma olan tepkisi çok güzel. Çok şükür en azından evime bir destek olabiliyorum. Kızım benim elimden tutup da dışarıya çıkmazsa çıkmıyorum. Benim gibi olanların rahatsızlığı göz önünde bulundurup çalışmalarını diliyorum. Alnının teriyle çalışsınlar. Herkes engelli olabilir, önemli olan çalışmak, vazgeçmesinler.\" dedi.
Elif Met bu işe babası sayesinde cesaret ettiklerini belirterek, \"Kaymak satışı işleri iyi gidiyor. Mutluyuz, eğlenceli oluyor. Babam olmasa tek başıma karanlıkta çıkamam. Babamla birlikte geziyorum ona yardım ediyorum. 100-150 tane kaymak satıyoruz. Yiyecek alıyoruz evimize, ihtiyaçları karşılıyoruz. Bu paralarla bayramlık alacağız. İlk başlarda zor geliyordu ama şimdi normal. Mutlu oluyorum, eğleniyorum.\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------------
Baba kızları yürürken
İş yerlerinde kaymak satarken
Vatandaş ve baba kızları
Röportajlar
Detaylar
Aziz GÜVENER/ADAPAZARI(Sakarya),(DHA)
======================================================
4)SAMSUN\'UN KADIN DONDURMA USTALARI
SAMSUN\'un Bafra ilçesinde 2 yılda açılan meslek edindirme kursuna katılan 50 kadın el yapımı dondurma yapmalı öğrendi. Kadınlar iş kurmak için devletten yardım istedi. Ev hanımı olan Nida Uğurlu, \"Bende çalışmak üretmek istiyorum. Devletimizden bu konuda bize destek olmasını istiyoruz. Biz dondurma yapmayı öğrendik ancak bir iş kurmak için yeterli paramız yok\" dedi.
Samsun\'un Bafra ilçesinde, İŞKUR ile Halk Eğitim Merkezi işbirliğinde açılan dondurma yapım kursuna iki yılda 50 kadın katıldı. Çoğu ev hanımı olan kadın kursiyerler 6 aylık eğitim süresince doğal el yapımı dondurma üretmeyi öğrendi. Bu yılki kurs ise geçen Nisan ayında tamamlandı. 6 aylık kursu tamamlayan kursiyerler katılım belgelerini usta öğretici Naile Gürsu\'nun elinden aldı. Sütün bakır kazanda yaklaşık 12 salep ve şeker eklenerek pişirilip, ardından soğutma işlemi sırasında meyve katılıp yapılan dondurma Bafra\'nın meşhur lezzetleri arasında yer alıyor. Kursu tamamlayan kadın dondurma ustaları üretim yapılan bazı imalathanelerde çalışmaya başladı. Ancak kadın dondurma ustaları kendilerine destek olunup bir kooperatif kurulup birlikte dondurma üretimi yapmak istediklerini söyledi.
\'İŞ KURMAK İSTİYORUZ\'
Ev hanımı olan 1 çocuk annesi Nida Uğurlu (48), dondurma üretip satmak istediğini belirterek \"Bende çalışmak üretmek istiyorum. devletimizden bu konuda bize destek olmasını istiyoruz. Biz dondurma yapmayı öğrendik ancak bir iş kurmak için yeterli paramız yok. Bize imkan sağlanırsa birlikte çalışmak istiyoruz. Kadınlar olarak dondurma yapımına bizde el attık. Ben ev hanımıyla bir meslek öğrendim. Hayalim dondurma üretip satacağım bir dükkan açabilmek\" diye konuştu.
\'HAYATIMDA İLK DEFA ÜRETİP PARA KAZANDIM\'
Ev hanımı olan 3 çocuk annesi Fatma Uğurlu (47) ise çocuklarını büyütmek için bu zamana kadar onlara baktığını ve çalışmadığını belirterek \"Evlatlarımın bana ihtiyacı kalmayınca kendim için bir şey yapmak istedim. Meslek edinmek için kursa katıldım. Dondurma yapmayı öğrendim. Hayatımda ilk defa emek verip üretip para kazandım. İlk defa kendim için bir şey yaptım. Biz kursiyerler olarak bir kooperatif kurup hep birlikte dondurma üretip satmak istiyoruz. Bu konuda devletimizden bize deste bekliyoruz. bize destek olup imkan sağlansa hepimiz çalışmak, üreten kadınlar olmak istiyoruz\" dedi.
\'12 SAAT BAKIR KAZANDA PİŞİRİLİYOR\'
El yapımı dondurma üretiminin oldukça zahmetli ve zor bir iş olduğunu söyleyen usta öğretici Naile Gürsu (60) \"İki kursa toplam 50 kadın katıldı. Son kursiyerlerimiz kursu Nisan ayı sonunda tamamlandı. Hem pratik hem uygulamalı eğitim alıp dondurma yapmayı öğrendiler. Şunu gördük ki kadınlar bu işi daha titiz, daha temiz ve sağlıklı yapıyorlar. Çoğu ev hanımı olan kursiyerler çalışıp iş sahibi olmak istiyorlar. Bafra dondurması ise bölgemizde çok meşhur bir dondurma. Tamamen el yapımı ve katkısız bir ürün. Fabrikasyon kesinlikle değil. Yaklaşık 12 saat bir bakır kazanda sürekli karıştırılarak süt kaynatılıyor. Şeker ekleniyor, salep ekleniyor. Ardından dondurma işlemi yapılıyor. Meyveli yapılacaksa meyvenin kendisi katılıyor. Hiç bir doğal olmayan malzeme yok. Bu nedenle ürettiğimiz bu dondurma çok kıymetli\" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:HD
---------------------------
-Sütün kazanda kaynatılma işlemi
-Dondurmanını son hali
-Dondurma alımı
-Kursiyerlerden detay
-Kursiyerlere belgelerinin verilmesi
-Röportajlar
(SÜRE:4.14 Dk) (BOYUT:476.34 MB)
Haber-Kamera: Yaprak KOÇER-Gökhan İÇKİLLİ/BAFRA(Samsun), (DHA)
=============================================================
5)TEDAVİSİ TAMAMLANAN CARETTA\'LAR DENİZE SALINDI
MUĞLA\'nın Ortaca ilçesinde faaliyet gösteren Deniz Kaplumbağası Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi\'nce (DEKAMER) tedavisi yapılan ve uydu takip cihazı takılan 3 caretta caretta, uluslararası sulardan denize bırakıldı.
Muğla\'da çeşitli tarihlerde yaralı bulunan caretta caretta cinsi 3 deniz kaplumbağası, Ortaca\'nın Dalyan Mahallesi\'ndeki DEKAMER\'de tedavi edildi. Sağlıklarına kavuşan ve \'Aysun İlkim\', \'Birol Şenol\' ve \'Ayfer\' isimleri verilen caretta caretta\'ların denize salınması için etkinlik düzenlendi. TCSG 27 Göcek Sahil Güvenlik Bot Komutanı Astsubay Kıdemli Başçavuş Osman Ayvaz, DEKAMER Müdürü ve Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yakup Kaska, Türk ve İtalyan bilim adamları ile görevliler etkinliğe katıldı. Uydu takip cihazı yerleştirilen, boyu ve kilosu ölçülen deniz kaplumbağaları, daha sonra araçlarla Göcek Sahil Güvenlik Komutanlığı\'na getirildi. Ardından sahil güvenlik botuna alınan caretta caretta\'lar, kıyıdan 30 mil açığa götürülüp, denize salındı.
DEKAMER Müdürü Prof. Dr. Yakup Kaska, yapılan çalışmalarla merkezin hem Türkiye\'de hem de uluslararası alanlarda ismini duyurarak, önemli çalışmalara imza attıklarını söyledi. DEKAMER olarak deniz kaplumbağaları üzerine çeşitli araştırmalar yapmayı sürdürdüklerini belirten Kaska, \"Bu çalışmayla kaplumbağanın denizden bırakılarak, kumsala ya da başka yönlere nasıl yöneldiğini, yerin manyetik alanından, akıntının yönünden nasıl etkilendiğini uydu takip sistemiyle test ediyoruz. Uydu cihazı taktığımız bu dişi deniz kaplumbağaları 45, 47 ve 50 yaşında. Bu 3 hayvanın bundan sonraki göç yollarını takip ederek, bir sonraki yuvayı nerede yapacağını izleyeceğiz\" dedi.
Açıklamalarını sürdüren Prof. Dr. Kaska, \"Uluslararası alanda göç eden, sınır tanımayan kaplumbağaları, biz Akdeniz\'deki bütün ülkelerin işbirliğiyle korumuş olacağız. Uydu takip sistemini şu ana kadar 27 kaplumbağaya takmıştık. Uydu takip cihazı taktığımız caretta caretta\'ları biz hep sahilden denize yolluyorduk. Şimdi değişik bir metot uyguluyoruz. DEKAMER\'de ve İztuzu\'nda yaptığımız bu çalışmalar, dünyada bir ilk olacak çalışmalar. Kaplumbağaları denizin ortasından, uluslararası sulardan Sahil Güvenlik Komutanlığı\'nın yardımıyla doğal ortamlarına saldık. Kaplumbağanın nereye, nasıl göç edeceğini bu sayede görmüş olacağız\" dedi.
Prof. Dr. Kaska, veriler elde edildikçe kaplumbağaların nerede dolaştığı, ne kadar hızla göç ettiği gibi bilgilerin bilim dünyasına ışık tutacağını, çalışmanın uluslararası sularda yapılması nedeniyle ayrı bir önem taşıdığını da vurguladı.
Görüntü Dökümü
-------------------------
- Caretta\'lara uydu cihazı takılması
- Sahil güvenlik botuna taşınmaları
- Denize salınmaları
- Genel ve detay görüntü
Haber- Kamera: Cihan KAYA / ORTACA (Muğla), (DHA)
=========================================================
6)CAMİSİZ MİNARE
BURSA’nın İnegöl İlçesi Hasanpaşa Mahallesi\'ndeki camisiz minare görenlerin dikkatini çekiyor. 150 yıl önce yapılan caminin yıkılıp, farklı noktaya yenisinin yapılması ile mahalle halkının yıkmadığı minare mahallenin sembolü oldu. Muhtar Suat Karakaya, \"Cami, yıkılmaya yüz tuttuğu için 18 yıl önce yenisini yapıp yıktık, minaresini ise bıraktık. Bu da ilginç bir görünüm kazandırdı mahallemize\" dedi.
FARKLI YERE YENİ CAMİ YAPINCA
Hasanpaşa Mahallesi\'nin 150 yıl önce Gürcistan’ın Batum bölgesinden göç eden Türkler tarafından kurulduğunu belirten Mahalle Muhtarı Suat Karakaya, “Mahalle nüfusu artmaya başlayınca bir de cami yapmışlar. 2000 yılına gelindiğinde cami yıkılmaya yüz tutmuştu. Mahalle sakinleri olarak farklı bir noktaya yeni cami yaptık. Yıkılmaya yüz tutan camimizi ise yıktık. Minare oldukça sağlamdı;yıkmaya kıyamadık, bıraktık\" diye konuştu.
SEMBOL OLDU
Muhtar Karakaya, “Yıkmaya kıyamadığımız minare, mahallemizin sembolü haline geldi. Gelen giden minarenin fotoğrafını çekiyor. 18 yıldır yıkmaya kıyamadığımız minaremize belediye tarafından bakım yapılmasını, bir de büyük bir saat konulmasını istiyoruzö İfadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü
------------------
Genel görüntü
Muhtar açıklama
Detaylar
Yavuz YILMAZ/ İNEGÖL (Bursa), (DHA)
© Tüm hakları saklıdır.