29 Eylül 2017 18:01
MÜSİAD Diyarbakır Şube Başkanı Şanlı\'ya silahlı saldırı
MÜSTAKİL Sanayici İşadamları Derneği (MÜSİAD) Diyarbakır Şube Başkanı İsmail Özşanlı, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin silahlı saldırısı sonucu ağır yaralandı.
Merkez Kayapınar İlçesi Diclekent Semti\'nde saat 01.30 sıralarında evine gitmeye çalışan MÜSİAD Diyarbakır Şube Başkanı İsmail Özşanlı, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin silahlı saldırısına uğradı. Vücudunun çeşitli bölgelerine isabet eden 4 kurşunla ağır yaralanan Özşanlı, olay yerine çağrılan ambulans ile Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi\'ne kaldırılan Özşanlı, ilk müdahalesinin ardından Genel Cerrahi Yoğun Bakım ünitesine alındı. Doktorlar, Özşanlı\'nın genel durumunun iyi olduğunu söyledi.
Saldırıyı düzenleyen kişi ya da kişiler olaydan sonra kayıplara karışırken, olay yerinde inceleme yapan polis 15 boş kovan buldu. Kaçan saldırgan ya da saldırganların yakalanması amacıyla polis çalışma başlatırken, olayla ilgili başlatılan soruşturma ise devam ediyor.
Görüntü Dökümü
-----------------------
ARŞİV
- İsmail Özşanlı\'nın görüntüleri
Haber-Kamera: Canan ALTINTAŞ/DİYARBAKIR, (DHA)-
NOT : GÖRÜNTÜ TAKİP EDİLİYOR
=============================================
Başbakan Binali Yıldırım, Çanakkale\'de (3)
YILDIRIM: TEST DEĞİL, AÇIK UÇLU SORULAR SORULACAK
Başbakan Binali Yıldırım, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) uygulamasının yerine getirilecek sisteme ilişkin \"8\'inci sınıfta sınav yapılıyor. O sınavın soruları, soru havuzundan geliyor. Her okul, her sınıf kendisine göre yapmıyor. Niye? Hormonlama, şişirme olmasın diye. Okuma sistemini de onlar yapmıyor. Dışarıda okunuyor. Sorular, test değil. Klasik sorular olacak, açık uçlu sorular. Sosyal bilgiler, şunu anlat. Matematik, şu problemi çöz. A şıkkı, B şıkkı, C şıkkı yok. Açık uçlu sorular sorulacak\" dedi.
Başbakan Yıldırım, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi\'nin akademik yılı açılışı ve fahri doktora tevcih törenine katıldı. Yıldırım, Troia Kültür Merkezi\'nde düzenlenen törende, fahri doktora diploması alarak, cübbe giydi. Akademik yıl açılışında konuşan Başbakan Yıldırım, Türkiye\'nin, bulunduğu bölgede çok önemli sınamalara tabi olduğunu söyledi.
Darbe girişiminin üzerinden 1 yıl geçtiğini hatırlatan Yıldırım, \"Maalesef güzel duygularımızı, milli duygularımızı, bayrak ve ülke sevdamızı, dini duygularımızı, bütün değerlerimizi istismar eden; kökleri dışarıda olan bir terör örgütüyle bu ülke yüzleşti. Üniversiteleri, yargı camiasını, kolluğu, askeri içeriden adeta bir mikrop gibi kuşatarak, ülkenin bağımsızlığına, demokrasisine, geleceğine kast eden alçak bir girişim içerisinde bulundu; ama Türk milletinin \'Bağımsızlık benim karakterimdir\' diye tanımladığı Gazi Mustafa Kemal\'in düsturuyla o gün milliyetçi, vatansever, bayrağını seven bütün unsurlarıyla askeriyle polisiyle savcısıyla hakimiyle medya mensubuyla her şeyden daha önemlisi Cumhurbaşkanı\'mızın çağrısıyla meydanlara inen her biri bir kahraman olan aziz milletin evlatlarıyla bu alçaklara gereken cevabı o gece verdik\" diye konuştu.
\'İŞİ KURGULAYANLAR, NASIL TEPKİ VERECEKLERİNE UZUN SÜRE KARAR VEREMEDİ\'
Darbe girişiminin arkasında olanların, 15 Temmuz gecesi nasıl tepki vereceğine uzun süre karar veremediğini dile getiren Yıldırım, \"O gece, halkın ve Hakk\'ın gücünün, tankını gücünü yendiği gecedir. Bu işin arkasında olanlar, bu işi kurgulayanlar, şaşkına döndü; nasıl bir tepki vereceklerine uzun süre karar veremediler. Çünkü onlar çok emindi. Yıllardır yatırım yaptıkları, yetiştirdikleri bu alçaklar ordusu, sonuç alacaktı. Sonuç, yüzde yüz başarılı olacaktı; ama olmadı. Çünkü hesap edemedikleri şey, aziz Türk milletinin karakteriydi; bağımsızlık aşkıydı. Bu millet \'Çanakkale geçilmez\' derken de aynı ruha sahipti. 15 Temmuz\'da \'Bu bayrak inmez, bu ezan dinmez\' diyerek, aynı ruhu göstermiştir\" dedi.
\'HUKUKUN İÇERİSİNDE, HAK ETTİKLERİ EN AĞIR CEZAYI MUTLAKA ALACAKLAR\'
Türkiye\'nin, 3 terör örgütüyle aynı anda mücadele eden tek ülke olduğunu vurgulayan Başbakan Yıldırım, şunları söyledi: \"15 Temmuz alçak darbe girişiminin arkasında olan FETÖ terör örgütü. FETÖ terör örgütü, 15 Temmuz\'dan sonra artık tam anlamıyla açığa çıkmış, gerçek niyetleri ortaya çıkmış ve 250 şehidimiz olan, 2 bin 194 gazimiz olan adeta bir savaş sonucu bağımsızlığımızı, demokrasimizi kazandığımız bir sürecin arkasından hukuk içerisinde bu alçak örgütle mücadele tüm hızıyla devam etmektedir. Her ne kadar mahkemelerde tiyatro oynasalar da yargıyı yanıltmaya gayret etseler de terörist başının gönderdiği rüya tabirlerine göre rollerini oynasalar da hiçbir faydası yok. Hukukun içerisinde, hak ettikleri en ağır cezayı mutlaka alacaklardır. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak, gazilerimizin ahı yerini bulacak. Bunlar, gerekli şekilde cezalandırılacak. Ben, rektörümüzü tebrik ediyorum. Burası, onların üstlendiği önemli merkezlerden biriydi. Kararlı bir mücadele sonucu, şimdi görüyorum ki burada bu mikrop, temizlenme noktasına gelmiş.\"
\'ORADAKİ KÜRTLERİN DAHA İYİ ŞARTLARDA YAŞAYACAĞINI KİM SÖYLÜYOR?\'
Kuzey Irak\'ta yapılan referanduma ilişkin açıklamalarda bulunan Yıldırım, \"\'Efendim işte orada Türklerin, daha iyi şartlarda Kürtlerin yaşamasına niye karşı çıkıyorsunuz?\' Oradaki Kürtlerin daha iyi şartlarda yaşayacağını kim söylüyor? O referandumu, bütün dünyaya inatla Türkiye\'nin ikazlarına inatla Irak merkezi hükümetinin açıkça karşı çıkmasına, İran\'ın ve komşu ülkelerin karşı çıkmasına rağmen inatla yapmak isteyen ve yapan bu yöneticilerin; orada yaşayan Kürtleri, Arapları, Türkmenleri, Ezidileri düşündüğünü mü zannediyorsunuz? Kendi ikbal hırsları için kendi iktidarlarının devamı için milyonlarca insanı maceraya sürüklemeden tereddüt etmediler\" dedi.
\'ALACAĞIMIZ HER TÜRLÜ TEDBİR, BU YANLIŞI YAPANLARA KARŞI OLACAK\'
Sorunların, Kuzey Irak\'ta asıl bundan sonra başlayacağını savunan Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti: \"Düşünün, orada bağımsız bir devlet, yapay bir devlet. Kuzey kapalı, doğu kapalı, güney kapalı, Suriye de kapalı. Ne yapacak? Nerede nefes alacak? Çok kısa sürede o insanlar, en önce onların karşısına çıkacak. Buradan söylüyorum. Bizim, Kürt kardeşlerimizle hiçbir problemimiz yok. Biz, ülkemizde Kürt\'üyle Türk\'üyle Laz\'ıyla her mezhepten her meşrepten vatandaşımızla biriz, beraberiz, kardeşiz. 80 milyon birlikte Türkiye\'yiz. Aynı şekilde Irak\'ta, Suriye\'de yaşayanlar da bizim dindaşımız, komşumuz. Onlara da aynı nazarla bakıyoruz; ancak bir ayrılık ateşini yakanlar, en önemli yanlışı yapanlardır. Hiçbir şekilde orada yaşayan insanlara, sivillere bunun bedelini ödetmeyeceğiz. Alacağımız her türlü tedbir, bu yanlışı yapanlara karşı olacak. Hiçbir zaman masum halka karşı bir tedbir, bizim geçmişimizi de geleceğimize de yakışmaz\" diye konuştu.
YILDIRIM\'DAN AB\'YE: ARTIK GELECEK VİZYONUNUZU BELİRLEYİN
Yabancı düşmanlığı ve İslam düşmanlığının Avrupa\'da rağbet gördüğüne dikkat çeken Yıldırım, şunları söyledi: \"Bu; Avrupa\'nın geleceğinin en büyük sorunudur, en büyük felaketidir. Yapılan seçimleri gördük. Referandumda Avrupalıların ortaya koyduğu iki yüzlülüğü gördük. Ülkemiz hakkında ne kadar yıkıcı söylemler içinde olduğunu gördük. Bundan fayda sağladılar mı? Hollanda denedi, kaybetti. Almanya denedi, kaybetti. Türkiye\'ye değen, oy kaybediyor. Onun için biz, AB\'den şunu bekliyoruz. Gelecek vizyonunuzu belirleyin artık. Nereye gitmek istiyorsunuz, kiminle gitmek istiyorsunuz? Türkiye, size mecbur değil. Türkiye\'yi bu sisteme dahil etmenin, Avrupa\'ya Türkiye\'den daha fazla faydası var. Binlerce yabancı savaşçı, terör unsuru eğer Türkiye, burada onları durdurmasa Avrupa\'da hayat zehir olur, sokağa çıkamazlar. Onun için Avrupa\'nın tekrar başını öne eğip, geleceğine karar vermesi lazım. Ona göre biz, her zaman Avrupa ile ilişkilerimizi geliştirmekten yanayız. Bugün bazı şeylere ihtiyacımız oluyor. Hiçbir sebep yokken örtülü ambargo uygulanıyor. 1974\'te bu açık ambargoydu, şimdi örtülü uygulanıyor. Bu, bize bir mesajdır. Nedir mesaj? Muhtaç olmayacaksın. Kendi göbeğini, kendin keseceksin. Türkiye, bu yolda çok mesafe kat etti.\"
\'ÖĞRENCİNİN KADERİNİ BİR SINAVA BAĞLAMAYALIM\' DİYORUZ\'
Üniversite ve liseye girişlerdeki sınav sistemlerinde yapılan değişikliğe de değinen Başbakan Yıldırım, üniversiteye girişte sınav stresinin azaltılması gerektiğini savundu. Yıldırım, şöyle konuştu: \"Olur da 10 milyon, 1 milyon alacaksın; millet birbirini kıracak. Yok böyle bir şey. Mezun olan sayısı da aynı, üniversitelerin sunduğu kontenjan da aynı. Sorun nerede? Herkes 18 Mart\'a gitmek isterse o zaman sorun başlıyor. Onun da yolu, bir sınava kaderi bağlamak yerine bütün kademelerde öğrencinin kabiliyetine, yetkinliğine, başarısına göre hazırlanması. TEOG neden değişiyor? \'Yaz boz tahtası yaptınız, sürekli değişiyor\'. Bilen de konuşuyor bilmeyen de. TEOG\'un falan değiştiği yok. TEOG, bir sistem de değil. TEOG\'un ne olduğunu bilmede uzmanlar, konuşuyor. TEOG dediğiniz şey; 8\'inci sınıfın ilk sömestrla ikinci sömestrdaki bir sınavının merkezi olarak yapılmasıdır. Ankara\'dan sorular, geliyor. Bütün yurtta aynı anda yapılıyor. O sınav, belirleyici oluyor. Üniversite sınavı gibi bir şey. Ona dönüşüyor. Halbuki o, değil. Bunun öğrenciler üzerinde veliler üzerinde oluşturduğu bir gerilim var, stres var. Öğrencinin kaderini bir sınava bağlamayalım; diyoruz.\"
\'SINAV KALKIYOR, YIL SONU BAŞARI ORTALAMASI ALINIYOR\'
Öğrencinin, liseye orta okulda hazırlanması gerektiğini belirten Yıldırım, \"Spor lisesine mi sanat lisesine mi gidecek, sosyal bilimlere mi fen bilimlerine mi imam hatip lisesine mi anadolu lisesine mi gidecek? Nereye gidecekse ikinci 4 yılda şekillenmesi lazım. Yeni uygulama, bunu getiriyor. Sınav kalkıyor. Her yılın, yıl sonu başarı ortalaması alınıyor. 5, 6, 7, 8; bu, bir veri. Ayrıca derslerdeki öğrencinin ilgisi, kabiliyeti ne tarafa gidiyor? Buralar izleniyor, tespit ediliyor. Buna belirli bir oranda da katkı yapan, yine 8\'inci sınıfta sınav yapılıyor. O sınav, nasıl oluyor? O sınavın soruları, soru bankasından geliyor. Her okul, her sınıf kendisine göre yapmıyor. Niye? Hormonlama, şişirme olmasın; diye. O sınavlar, soru havuzundan çekiyorlar. Her okul, her sınıf yapıyor. Okuma sistemini de onlar yapmıyor. Dışarıda okunuyor. Olay, bu\" diye konuştu.
\'AÇIK UÇLU SORULAR SORULACAK\'
Liseye giriş sınavında, öğrencilere açık uçlu sorular sorulacağını açıklayan Yıldırım, \"Burada elde edilen sonuç, o 4 yılın sonucuyla birleştiriliyor. Bir mezuniyet puanı ortaya çıkıyor. O mezuniyet puanına göre öğrenci, istediği yere yerleşiyor. Böylece \'torpil oldu, o oldu, bu oldu\', kurslar veriliyor. Çocuklar, çocukluğunu yaşamaktan maalesef ona imkan tanınmıyor. Stres. Sınava girecek, her tarafı titriyor çocuğun. Burada bir de sorular, test değil. Bayağı sınıfta yaptığı klasik sorular olacak. Açık uçlu sorular. Sosyal bilgiler, şunu anlat. Matematik, şu problemi çöz. A şıkkı, B şıkkı, C şıkkı yok. Açık uçlu sorular sorulacak. Çalıştıysa hazırlandıysa öğrenci zaten buna cevap verecek. Buradan alınacak sonuçlar da mezuniyete esas belirleyici notlar olacak\" dedi.
\'BİR MÜDDET DAHA TEK SINAV\'
Üniversiteye girişlerde de sınavların basitleştirileceğini dile getiren Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti: \"Bir sınav olacak, tek bir sınav; bir müddet daha. Bu da esasında orta okuldan, liseden gelen başarıyla birleştirilerek, bu sınav gerçekleşecek. Sınav, tek başına belirleyici bir sınav olmayacak. Böylece öğrencilerimizin 12 yıllık birikimini 1-2 saatlik heyecana sığdırarak, onların geleceğini belirleyemeyiz. Velilerimiz, öğrencilerimiz rahat olsunlar. Bizim istediğimiz, onların kabiliyetlerinin en uygun olduğu, kendilerini geliştirmek için en fazla istedikleri alan nereyse oraya gitmeleridir.\"
ÇANAKKALE 1915 KÖPRÜSÜ
Türkiye\'nin, etrafı ateş çemberi olan bir ülke olmasına rağmen istikrarla, kararlılıkla 2023, Cumhuriyetin 100\'ncü yılına emin adımlarla ilerlediğini belirten Başbakan Binali Yıldırım, \"Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 15 yılda, bir Türkiye\'yi 3 Türkiye\'ye çıkardık. 3 kat büyüttük. Çanakkale\'de de şimdi bir başka projenin adımını attık. 18 Martta Lapseki İlçesi\'nde, açıklığı 2023 metre ile dünyada en fazla olan Çanakkale 1915 asma köprünün temelini attık. 2023e gelmeden inşallah, köprü ve 90 kilometre yolla beraber bunu da açmış olacağız. Çanakkale, gece, gündüz, lodosta, poyrazda her zaman geçilecek\" dedi.
Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatih Şahin, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, eski başbakanlardan Yıldırım Akbulut, AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan, AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mithat Kemal Algül, CHP\'li Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ile akademisyenler ve öğrencilerin katıldığı törenin sonunda ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, Başbakan Binali Yıldırım\'a seramik bir tabak hediye etti. Ardından da akademisyenler günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdi. Ardından Başbakan Yıldırım, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer\'i makamında ziyaret etti. Ziyaret öncesi, Rektörlük binası önünde kendisi adına bir ağaç dikti.
Başbakan Binali Yıldırım, törenin ardından cuma namazı için ÇOMÜ İlahiyat Fakültesi\'ndeki Tacettin Aslan Camii\'ne geçti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Başbakan Binali Yıldırm\'ın konuşması (CANLI VERİLDİ)
AKTÜEL GÖRÜNTÜ
-Başbakan Binali Yıldırm\'ın ÇOMÜ Rektörlük binası önüne adına fidan dikmesinden görüntü
Haber: Burak GEZEN - Kamera: Mustafa SUİÇMEZ - Orhan AKTUĞ / ÇANAKKALE, (DHA)
====================================
ABD\'li büyükelçi John Bass Gaziantep\'te
ABD\'nin, Afganistan\'ın başkenti Kabil\'de görev yapacak eski Ankara Büyükelçisi John Bass, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin\'e veda ziyaretinde bulundu.
John Bass, Türkiye\'deki görevinin sona ermesi nedeniyle beraberinde ülkesinin Adana Konsolosu Linda Stuart Specht ile birlikte Gaziantep\'e geldi. Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin\'i makamında ziyaret eden Bass, şöyle dedi:
\"Biliyorsunuz buradaki görevim sona eriyor ve yakında Türkiye\'den ayrılıyorum. Gösterdiğiniz yakınlık ve ilgiden dolayı teşekkür ederim. Gerçekten zor bir dönem oldu; hem burası, bu şehir ve bu bölge için. Birlikte çalıştığımızda daha başarılı sonuçlar alabiliriz ve buna devam etmeliyiz. Türkiye\'nin en sevdiğim yerlerden biridir Gaziantep. Burada bulunmaktan dolayı çok mutluyum. Gaziantep favori bir şehirim.\"
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise, Bass\'a yeni görevinde başarılar dileyerek, \"Zoru kolaylaştırmanın en güzel noktası empati yapmak. Birbirimizi, özellikle bu bölgede, bu sorunları yaşayanları çok dikkatli dinlemek ve gelen çözüm önerilerini de çok hızlı karar almak gerekiyor. O yüzden bu ziyaret çok önemli. Çünkü aynı dili konuşmazsak, aynı çözüm önerilerini getirmezsek, bölge ve bütün dünya bundan çok ciddi manada zarar görür. Daha çok tanışmak, daha çok konuşmak, daha çok tartışmak bölge insanı için, dünya barışı için, sorunu yaşayanları daha iyi dinlemek gerekiyor. Bu dönem öyle bir dönem\" diye konuştu.
Ziyaretin sonunda Bass ve Şahin birbirlerine hediyeler verdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
- John Bass ve beraberindekilerin gelişi
- John Bass\'ın konuşması
- Fatma Şahin\'in konuşması
- Hediye verilmesi
- Genel ve detay görüntüler
Haber: Mücahit YOLCU- Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-DHA)
==================================
DSP Genel Başkanı Aksakal: Hükümetin yaptığı şey halkın gazını almak
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi\'nin bağımsızlık referandumuna karşı hükümetin tutumunu eleştirerek, \"AKP hükümeti ve iradesinin yaptığı şey sadece halkın gazını almak, olası tansiyonu kontrol etmek ve bu milleti sonuca razı olur hale getirmektir\" dedi.
Zonguldak\'ta parti teşkilatını ziyaret eden DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, \"Bölgemizde sözde bağımsız bir devlet yapılanması içinde olduğunu hiçbir dönem saklamayan aşiret ağası uluslararası platformlarda Türkiye’den daha etkin bir rol gösterisi içinde\" dedi. Hükümetin tavrını eleştiren Aksakal, \"Kuzey Irak’ta sözde bağımsızlık için referandum yapan bu peşmerge başına karşı koskoca Türkiye Cumhuriyeti devleti parmak sallayarak, yaptırım tehditleri savurarak tepki veremez. Türkiye Cumhuriyeti devletinin başındaki kişi \'Bir gece ansızın gelebiliriz\' diyemez, bir gece geldiğini görürler. Türkiye Cumhuriyeti devletinin başındaki kişi \'Vana bizim elimizde kapatırsam aç kalırsınız\' diyemez, derhal kapatır. Biz Bülent Ecevit\'in talebeleri olarak bunu böyle biliriz\" dedi.
Aksakal, Türk halkının bu gidişe razı olmayacağını, parti olarak da bunu asla kabul etmeyeceklerini söyledi. Aksakal, şöyle konuştu:
\"Yaşadığımız süreç ve içinde bulunduğumuz manzarada üzülerek belirtmeliyim ki Türkiye olarak herhangi bir etki gücümüz yoktur. 15 yıl önce göreve getirildiklerinde bu sürecin yaşanacağını ve bugün mukadder görünen sonuçların gerçekleşeceğini bilerek misyon üstlenen AKP hükümeti ve iradesinin yaptığı şey sadece halkın gazını almak, olası tansiyonu kontrol etmek ve bu milleti sonuca razı olur hale getirmektir. Türkiye ve bu millet sahipsiz değildir. Demokratik Sol Parti halkın sığınabileceği en güvenli limandır. Bunu herkes bilmelidir. Gün gelecek, devran dönecek, bizden teslim aldığınız kutsal emaneti Türkiye Cumhuriyeti devletini, tekrar bize teslim edeceksiniz.\"
Görüntü Dökümü:
-DSP Genel Başkanı Önder Aksakal\'ın konuşması
-GMİS ziyareti
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,(DHA)
====================================
Türk-Japon ortaklığıyla 120 milyon liralık yatırım
MANİSA Organize Sanayi Bölgesi\'nde İnci Holding ve Japon GS Yuasa ortaklığındaki 120 milyon liralık yeni fabrikanın temeli atıldı. Türk-Japon ortaklığıyla kurulan İnci GS Yuasa, akü üretim kapasitesini yılda 7 milyon adete çıkaracak ve yüzde 25\'lik ek istihdam sağlayacak.
İnci Holding ve GS Yuasa iştiraki İnci GS Yuasa, Türk ve Japon ortaklarının katıldığı törenle Manisa Organize Sanayi Bölgesi\'ndeki yeni akü fabrikasının temelini attı. Temel atma törenine Manisa Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Sait Türek, İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Neşe Gök, GS Yuasa Başkan Yardımcısı Akio Furukawa, İnci GS Yuasa İcra Kurulu Direktörü Vekili Yuji Hashımoto, İnci GS Yuasa İcra Kurulu Direktörü Cihan Elbirlik, sanayiciler ve çok sayıda davetli katıldı. Temel atma töreninde konuşan İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Neşe Gök, 120 milyon liralık yatırımla dünyanın 80 ülkesine Türk malı ürünleri ihraç edeceklerini söyleyerek, \"İki yıl önce imza attığımız ortaklığımız bugün gördüğünüz gibi temellerini sağlamlaştırıyor. Aküde dünya markası olan GS Yuasa ile yeni akü fabrikamızın temelini atıyoruz. Fabrikamız en yeni teknolojiyle üretim yapacak; lojistiği, yetişmiş insan gücü, yatırıma uygun yapılanmasıyla gururumuz olan Manisa\'daki fabrikadan dünyanın en az 80 ülkesine Türk malı ürünler ihraç edilecek. Egemize kazandıracağımız bu yatırım, bu topraklara sevdamızın, şirket kültürümüz olan Türkiye için üretme kararlılığımızın ve gelecek hedeflerimizin somut ifadesidir\" dedi.
\"BİZİ BÖLGEDE BÜYÜK GÜÇ YAPACAK\"
GS Yuasa Başkan Yardımcısı Akio Furukawa ise konuşmasına Türkçe \"Merhaba\" diyerek başladı. Furukawa, \"Türkiye\'deki bu yatırımımız bizi bölgede büyük bir güç yapacak ve bizim için önemli bir kilometre taşı olacak. Planlarımızı bu gelecek vizyonuyla yaptık. Bu yolculukta inovatif özellikleriyle ürünümüze ve İnci GS Yuasa çalışanlarına güvenimiz tam. Yeni fabrikamızda, en son teknolojiyi kullanarak, dünya çapında talebin artacağı öngörülen start-stop ve otomotiv ana sanayi (OEM) için aküler üretmeyi planlıyoruz. Tesisin sadece akü performansını ve kalitesini değil ayrıca üretim süreçlerindeki güvenliği de artıran ve etrafındaki çevrenin korunmasına önem veren yeni, gelişmiş teknolojiye sahip bir fabrika olması öngörülüyor\" diye konuştu.
\"TÜRKİYE YÜKSELEN BİR YILDIZ\"
İnci GS Yuasa Direktör Vekili Yuji Hashimoto ise Türkiye\'nin bölgede yükselen bir yıldız olduğunu söyledi. Gelişmiş teknoloji ürünü aküler üretileceğini ve ihracat ağını genişleteceklerini kaydeden Hashimoto, \"Yeni fabrikamız aslında bu yükselişe olan güvenimizi temsil ediyor. Pergelimizin sabit ayağını Türkiye\'ye koyarak uzanabildiğimiz her ülke için merkez olma hedefimiz bulunuyor. Gelişmiş teknoloji ürünü aküler üreterek hem yerel hem de ihracat ağımızı genişletmeyi planlıyoruz. Yeni fabrikanın daha parlak bir geleceğe giden yolda önemli bir adım olduğuna inanıyoruz\" dedi.
ÇEVRE VE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ ÖN PLANDA
İnci GS Yuasa İcra Kurulu Direktörü Cihan Elbirlik, kurdukları ortaklıkla 5 yılda 250 milyon liralık yatırım hedeflediklerini belirterek, Türkiye ve Avrupa\'da sektöre damgasını vuran bir oyuncu olacaklarını söyledi. Yeni fabrikada yapılacak üretimle ilgili bilgiler veren Elbirlik, \"Fabrikamız tamamlandığında teknolojisi yüksek olan yeni nesil start-stop aküler ile otomotiv ana tedarikçileri için akü üretimi yapılacak. Bu fabrikamızda da diğerlerinde olduğu gibi çevre ve iş sağlığı güvenliği ön planda olacak. Bina alt yapısı çevre etkilerini en aza indirecek teknolojiyle dizayn ediliyor. Toplam üretimimizle 2021\'e kadar satış gelirlerimizi 2.5 katına, ihracat satış gelirimizi ise 3 katına çıkarmayı hedefliyoruz. Türkiye\'de satılan her 4 otomotiv aküsünden 1\'ini, endüstriyel alanda ise her 3 aküden 1\'ini üretmek istiyoruz\" diye konuştu. Elbirlik, üçüncü fabrikanın 5 yılda artı 200 milyon liralık ek bir ciro kazandıracağını söyledi. Törende yapılan konuşmaların ardından yeni fabrikanın temeli atıldı. İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Neşe Gök ve Japon ortaklarla birlikte temele nazar boncuğu attı.
YILDA 7 MİLYON AKÜ ÜRETİLECEK
120 milyon liralık yatırımla hayata geçecek olan yeni akü fabrikası 18 bin metrekare alan üzerine kurulacak. Toplam üretim alanı 60 bin metrekareye ulaşacak olan İnci GS Yuasa, 5 milyon olan akü üretim kapasitesini 7 milyona çıkaracak. Yeni fabrikayla birlikte İnci GS Yuasa istihdamı da yüzde 25 artacak. Ortaklığının ilk üç yılında 200 milyon liralık yatırım gerçekleştirecek olan İnci GS Yuasa, 2020\'ye kadar 250 milyon liralık yatırım hedefine ulaşmayı amaçlıyor. Manisa Organize Sanayi Bölgesi\'nde temeli atılan yeni akü fabrikasının 2018 yılının Ekim ayında üretime başlaması planlanıyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Temel atma töreninden genel görüntü,
-Törene katılanlardan görüntü,
-İnci ve GS Yuasa yetkililerinin konuşmasından görüntü,
-Yeni fabrikanın temelinin atılmasından görüntü.
Haber: Nermin UÇTU- Kamera: İlker KILIÇASLAN/MANİSA,(DHA)
=====================================
Cumhurbaşkanının kaldığı otele saldırı davası belgesel oluyor
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan\'ın Marmaris\'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1\'i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduğu 43\'ü tutuklu, 47 sanığın yargılandığı dava, belgesel oluyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'ın Marmaris\'te kaldığı otele saldırı düzenleyen Özel Kuvvetler ve Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timlerinde görevli, 1\'i firari 37 darbeci askerin de aralarında bulunduğu 43\'ü tutuklu 47 sanığın Muğla 2\'nci Ağır Ceza Mahkemesi\'nde yargılandıkları dava belgesel olacak.
Yönetmenliğini gazeteci Kenan Gürbüz\'ün yaptığı, \'Asrın Suikast Girişimi Davası\' adı verilen belgeselde, davayı zor şartlarda gece-gündüz demeden takip eden gazetecilerin süreçte yaşadıkları ve gazetecilik mesleği açısından dava süreci anlatıldı. Yönetmen Gürbüz, 15 Temmuz gecesi Marmaris\'te yaşananları konu alan \'Direniş Ateşinin Yakıldığı Yer: Marmaris\' ve \'İhanet ve Diriliş\' adını taşıyan iki belgesel çektiklerini ve belgesellerin kamuoyundan yoğun ilgi gördüğünü söyledi. Gürbüz, çektikleri son belgeselin ise serinin 3\'üncü belgeseli ve sonuncusu olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: \"Bu belgeselde daha çok davanın iddianamesinin hazırlanması ve dava sürecine ağırlık verdik. Muğla 2\'nci Ağır Ceza Mahkemesi\'nde yaklaşık 6 aydır görülen davayı ve bu süreçte yaşanan olayları belgesel mantığı ile çektik. Belgeselimizde, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan\'ı mahkemede temsil eden avukatlar, davayı izleyen gazeteciler, mağdurlar, sanık avukatları ve Marmaris\'te şehit olan 2 polis memurunun yakınları ile yapacağımız röportajlara yer vereceğiz. Asrın Suikast Girişimi adını taşıyan belgeselimizi İngilizce altyazılı olarak da kamuoyuyla paylaşacağız. Belgesel tamamlandığında yurt dışında da gösterilecek. Özellikle, yurt dışında düzenlenen film festivallerinde gösterimi için gerekli girişimlerde bulunduk. Amacımız, FETÖ\'nün 15 Temmuz hain darbe girişimini tiyatro olarak görmeye devam eden Avrupa ülkelerinde bu belgeseli, Türk STK\'ların ve Türk Büyükelçiliklerin yardımıyla gösterime sunmak. FETÖ\'nün 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesinde Marmaris\'te 2 polisi şehit etmesini ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan\'a yönelik suikast girişiminin ciddiyetini tüm dünyaya bu belgesel aracılığıyla anlatacağımıza inanıyorum.\"
Haber: Cavit AKGÜN/MUĞLA, (DHA)-
==========================================
17 yaşındaki kıza, \'Yıkın bu camileri\' paylaşımı yaptığı iddiasıyla gözaltı
SAMSUN\'da bir sosyal paylaşım sitesinden \'Yıkın bu camileri\' diye paylaşımda bulunduğu iddia 17 yaşındaki N.İ. adlı genç kız, polis tarafından gözaltına alındı.
Olay İlkadım İlçesi\'nde meydana geldi. İddiaya göre N.İ., bir süre önce kendisine ait bir sosyal paylaşım sitesinden küfürlü cümleler kullanıp, \'Yıkın bu camileri\' diye paylaşımda bulundu. Paylaşımı görüp tepki gösteren bazı vatandaşlar polise şikayette bulundu. Şikayetin ardından harekete geçen polis, şüpheliyi yakalayıp gözaltına aldı. Yaşının küçük oluşu nedeniyle Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edilen N.İ., hakkında başlatılan soruşturmanın devam ettiği bildirildi.
Haber: SAMSUN, (DHA)-
===============================================
Doktor, Kerkük’e gitmek için dilekçe verdi
KIRIKKALE’nin Keskin İlçesi\'nde aile hekimliği yapan Dr. Ömer Dedebali, Kuzey Irak’ta muhtemel bir sınırötesi harekatta, hekim olarak görev yapmak için dilekçe verdi.
Bunun için Kırıkkale İl Sağlık Müdürlüğü’ne dilekçe ile başvuran Dr. Dedebali, \"Kurumunuza bağlı Keskin Aile Sağlığı Merkezi 71.07.03 nolu birimde aile hekimi olarak görev yapmaktayım. Devletimiz tarafından Kerkük ve Türkmen kardeşlerimizin haklarını korumak için yapılması planlanacak olası bir harekata doktor olarak görevlendirilmek istiyorum. Gereğinin yapılmasını arz ederimö dedi.
Haber: Erhan GÖĞEM/KIRIKKALE, (DHA)-
============================================
© Tüm hakları saklıdır.