Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-9

1)AFRİN'DE BOMBA YÜKLÜ 2 ARAÇLA TERÖR SALDIRISI: 10 SİVİL ÖLDÜ   ZEYTİN Dalı Harekatı ile terör örgütlerinden temizlenen Suriye'nin Afrin bölgesinde bomba yüklü 2 araçla saldırı düzenlendi

27 Haziran 2018 17:44

1)AFRİN\'DE BOMBA YÜKLÜ 2 ARAÇLA TERÖR SALDIRISI: 10 SİVİL ÖLDÜ
 
ZEYTİN Dalı Harekatı ile terör örgütlerinden temizlenen Suriye\'nin Afrin bölgesinde bomba yüklü 2 araçla saldırı düzenlendi. 10 sivilin yaşamını yitirdiği saldırıda yaralananlar oldu.
Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu tarafından geçen Ocak ayında başlatılan Zeytin Dalı Harekatı ile Suriye\'nin Afrin bölgesi, 18 Mart günü terör örgütlerinden tamamen arındırılmıştı. Özgürleştirilen ve sivillerin yeniden dönmeye başladığı Afrin kent merkezinde, bugün öğle saatlerinde PKK/PYD\'li teröristler tarafından bomba yüklü 2 otomobil birbirine yakın noktalarda eş zamanlı olarak infilak ettirildi. Patlamalarda ilk belirlemelere göre 10 sivil yaşamını yitirirken, yaralananlar oldu. ÖSO ve kentte güvenliği sağlayan ve teyakkuz durumuna geçen TSK unsurları, yaralıları sağlık kuruluşlarına tahliye ederek Afrin\'de önlemlerini artırdı.

Görüntü Dökümü
-----------------------------------
- Afrin\'den yükselen dumanlar
- Patlama olan bölge
- Yaralılar ve yanan araçlar
- Genel ve detay görüntüler

(Haber: Hasan KIRMIZITAŞ - Kamera: GAZİANTEP -DHA)

======================================================

2)SOMA MADEN FACİASI DAVASINDA SANIKLARDAN BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİRAZ
 
MANİSA\'nın Soma içesinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 5\'i tutuklu 51 sanıklı davanın, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi\'nde 22\'nci duruşmanın oturumlarına devam edildi. Duruşmada ikinci bilirkişi raporundan sonra, şirketin patronu Alp Gürkan\'la birlikte hakkında dava açılan Hayri Kebapçılar savunmasını yaptı. Davayla sonradan dahil edildiğini söyleyen Kebapçılar, \"Savcının isnatlarına ve bilirkişinin suçlamalarına hukuki olarak katılmak mümkün değil. İlk soruşturmada hakkımda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Son bilirkişi raporunda suç isnat edildi, suç yaratıldı\" dedi. Soma\'da 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen faciada, 301 madencinin yaşamını yitirmesi ardından başlatılan adli soruşturmada, haklarında, \'Olası kastla öldürme\', \'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma\', \'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama\' suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan toplam 51 sanığın yargılanmasına, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi\'ndeki 22\'nci duruşmanın oturumu ile devam edildi. Yoklamayla başlayan duruşmada tutuksuz sanıkların esasa ilişkin savunmalarının alınmasına geçildi. Duruşmada ilk olarak ikinci bilirkişi raporundan sonra şirketin patronu Alp Gürkan\'la birlikte hakkında dava açılanlar arasında yer alan Hayri Kebapçılar savunmasını yaptı. Davayla sonradan dahil edildiğini söyleyen Kebapçılar, \"Savcının isnatlarına ve bilirkişinin suçlamalarına hukuki olarak katılmak mümkün değil. İlk soruşturmada hakkımda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Son bilirkişi raporunda suç isnat edildi, suç yaratıldı. Ben firmada çalıştığım sırada sağlık sorunlarım nedeniyle işi bıraktım. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.\'de hiçbir zaman görevim gereği karar veren makamda olmadım. Teknik sorumlu müdür yardımcısıydım, sonradan sağlık sorunlarımdan dolayı projelerden sorumlu müdür yardımcılığına geçirildim ve haftanın iki günü çalışıyordum\" dedi.

Zaman zaman araya giren Mahkeme Başkanı Salih Pehlivanoğlu\'nun soruşturmaya ilişkin sorularını da cevaplandıran Hayri Kebapçılar, şirketteki üretim baskılarına yönelik suçlamalarla ilgili olarak, \"Şirketten aldığım pirim üretime bağlı olarak değişmedi, sabit kaldı. Maaşım da diğer sorumlulardan düşüktü\" diye konuştu. Projelerin uygulanışları hakkında da bilgi veren Hayri Kebapçılar, \"Yapılan projeler Maden İşleri Genel Müdürlüğü\'nden (MİGEM) onaylandıktan sonra yapıldı. Projelerin uygulanması denetlenmesi hiçbir zaman benim görevim olmadı. Onaylar, MİGEM, Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı\'nın tekelindedir. Projelerde aykırılık varsa planın değiştirilmesini TKİ isterdi. TKİ projeyi uygularsa MİGEM\'e gider, projenin uygulanabilirliği incelenirdi. Projelerin aksaması durumunda ağır yaptırımları vardı, bunun için önemle üzerinde durulması gerekiyordu. En ufak ihmal dahi yaptırımlara neden oluyordu. Denetimlerde de zaten kanuna aykırı projeler bulunmadı\" diye konuştu. Sık sık bilirkişilerin raporlarına atıfta bulunan Hayri Kebapçılar, \"Bilirkişiler raporlarında projeleri incelememişler. İnsan hayatlarının hiçe sayıldığı intibağı vermişler bu nedenle hatalıdır. 35 yıllık meslek hayatımda çeşitli kademelerde bulundum. Benim hayatımda ilk kez böyle bir olay yaşandı. Kaza kesinlikle öngörülemeyen bir olaydı. Bu kadar hızlı bir gaz, duman olmaz. 50 PPM\'de sensörler zaten ikaz verirdi. Şu ana kadar kazaya dair söylenenlerin hepsi varsayım, hiçbirisi kanıtlanamadı. Bu kadar hızlı duman yayılmasına ne neden oldu ben de bilemiyorum. Kaza hepimizi derinden yaraladı. Beraatimi istiyorum\" dedi.

MEHMET ALİ GÜNAY ÇELİK SAVUNMA YAPTI

Duruşmada daha sonra tutuksuz sanıklardan Mehmet Ali Günay Çelik savunmasını yaptı. Bilirkişi raporlarını eleştiren Mehmet Ali Günay Çelik şunları söyledi:\"İlk bilirkişi raporunda topuk kömürünün yandığı vardı. İkinci bilirkişi raporunda bunun olmadığı ortaya çıktı. İkinci bilirkişi raporunda da metan yazılıydı ve ben neden orada metan olmadığını ayrıntılarıyla daha önce açıkladım. Metan hızla yanar diyorlar. Ocak içerisinde yakındaki insanların zarar görmemesi, bunun metan olmadığını ortaya koyar. Eski imalatların eksik incelendiğine dair de suçlamalar var. Bu iddiaya işçiler ifadelerinde yanıt verdi, böyle olmadığına dair yanıt verdi. Ocak içerisinde emniyetçiler de vardı sensörler de. Gaz ölçümünün olmadığına dair iddialar hayatın olağan akışına ters. Eski imalatların önünde sensörler vardı, emniyetçiler vardı. Daha önce kömür çıkartılan bölgelere kül veriyorduk.\" Gaz maskelerine yönelik suçlamalar konusunda da savunmasını yapan Mehmet Ali Günay Çelik, \"Gaz maskelerinin bakımı belli periyotlarda yapılırdı. Bunu tekniker arkadaşımız yapardı. Zaten rutin olarak yapılırdı. Arızalı olanlar değiştirilirdi. Benim görevim maskelerin işçilerin üzerinde takılı olup olmadığına bakmaktı\" dedi.

Duruşmaya sanık ifadelerinin alınmasıyla devam ediliyor.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Manisa\'nın Soma ilçesinde, 13 Mayıs 2014\'teki maden kazasında, 301 madenci hayatını kaybetti. Faciadan sonra başlatılan adli süreçte, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik\'in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Facianın yıl dönümüne 2 ay kala 2 Mart 2015 tarihinde iddianame, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi\'nce kabul edildi. İddianamede, tutuklu 8 kişi için \'olası kastla öldürme\' suçundan 301 kez 20- 25 yıl, \'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama\' suçundan 162 kez 2- 6 yıl hapis cezası istendi. Tutuksuz 38 zanlı için de \'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma\' suçundan 2-15 yıl hapis istendi; ancak bu kişilerden 25\'inin cezalarının, \'kusur\' durumundan dolayı 3\'te 1 oranında artırılması talep edildi. Geçen yıl 25 Aralık\'taki duruşmada da tutuklu sanıklardan maden mühendisleri Hilmi Kazık ve Yasin Kurnaz, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Geçen yıl 17 Ekim\'deki bir diğer duruşmada da vardiya amiri ve emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik, adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Son bilirkişi raporundaki suçlamalardan dolayı Alp Gürkan, Hayri Kebapçılar, Mustafa Yiğit, Murat Bodur, Haluk Sevinç hakkında \'bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek\'ten 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı ve bu dosya ile birleştirildi. Dava açıldığında 46 olan sanık sayısı da 51\'e yükseldi.

DAVANIN TUTUKLU SANIKLARI

Cezalandırılmaları istenen sanıklardan tutuklu olan 5 kişi şöyle:

\"Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik ve maden mühendisi Ertan Ersoy.\"

Tutuksuz yargılanan 46 sanığın isimleri ise şöyle:

\"Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.\'nin patronu Alp Gürkan, yönetim kurulu üyeleri Hayri Kebapçılar, Mustafa Yiğit, Murat Bodur, Haluk Sevinç ile mühendisler Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Yalçın Erdoğan, Harun Güneş, Fuat Ünal Aydın, emniyet teknikerleri Mehmet Ali Günay Çelik, Ergün Yılmaz, Coşkun Derici, Necati Karadeniz ve Harun Yılmaz, Erdem Cambaz, Serkan Kocaman, Soner Günay, Ümit Şahin, Nazmicem Nesemioğulları, Hüseyin Alkan, Adem Ormanoğlu, Burhan Karabaş, Sertaç Büyükgüney, Nimetullah Uğurlu, Efkan Kurt, Mehmet Bayri, Sertan Günay, Batuhan Ünlüyol, Ozan Sezer, Erdoğan Cinoğlu, Halil Sarı, Serhat Dinç, Saltuk Alp Demir, Uğur Karabulut, Serdar Günay, Mehmet Uçgun, Ömer Değirmenci, Fahri Pançar, Olcay Erşin, Mehmet Avcı, Halil Burhan, Hüseyin Ergin, Hilmi Karakoç, Mehmet Erez ve Caner Uysal.\"
Taylan YILDIRIM/AKHİSAR (Manisa), (DHA)- 

==================================================
3)BAYRAM ZİYARETİNE GİDEN 2 BİN SURİYELİ GERİ DÖNDÜ

RAMAZAN Bayramı\'nı ülkelerinde geçiren Suriyelilerin, Kilis\'in Öncüpınar Sınır Kapısı üzerinden dönüşleri başladı. Bayramı yakınlarının yanında geçiren ve dünden itibaren dönmeye başlayan Suriyelilerden 2 bininin yurda geldiği açıklandı.
Kilis Valiliği\'nin izniyle Ramazan Bayramı için 18 Mayıs- 13 Haziran arasında ülkelerine giden 52 bin 114 Suriyelinin Türkiye\'ye dönüşleri başladı. Dün geri dönmeye başlayan Suriyeliler, sınırın iki tarafında da yoğunluk oluşturdu. Ülkelerinden dönen Suriyeliler, Öncüpınar Sınır Kapısı\'nda işlemleri yapılarak üzerleri ve yanlarında getirdiği eşyaların aranmasının ardından Türkiye\'ye alındı. Şu ana kadar 2 bin civarında Suriyelinin geri döndüğü öğrenilirken, 31 Temmuz\'a kadar ülkesine gidenlerin tamamının geri döneceği, bu tarihe kadar dönmeyenlerin ise Türkiye\'ye gelişlerine izin verilmeyeceği bildirildi.

Görüntü Dökümü
-----------------------------------
- Gümrük yetkililerinin kontrolleri
- Otobüsten inen Suriyeliler
- Suriyelilerin geçişi
- Suriyeliler ile röp.
- Genel ve detay görüntüler

( Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 452 MB

======================================================

4)KAHRAMAN ŞOFÖR, KAZADA YARALANAN ANNE VE BEBEĞİ OTOBÜSÜYLE HASTANEYE YETİŞTİRDİ

SİVAS\'ta dün otobüste bulduğu parayı sahibine teslim etmesiyle gündeme gelen özel halk otobüsü şoförü Ömer Taşdemir (37), bugün de önünde kaza yapan otomobilde yaralanan anne ve bebeğini hastaneye götürdü. Olay, sabah saatlerine Gültepe Mahallesi Adliye Sarayı yakınlarında yaşandı. Sürücüsü ve plakası belirlenemeyen otomobil adliye yakınlarında kontrolden çıkarak orta refüje çarptı. Bu sırada Gültepe-Adliye seferi yapan ve içerisinde yolcusu bulunan 58 H 0083 plakalı halk otobüsünün şoförü Ömer Taşdemir kazayı farketti. Kaza yerinde duran otobüs şoförü Taşdemir, olayda yaralanan anne Aysel G. ve 1,5 yaşındaki çocuğunu otobüse aldı. Halk Otobüsü Kooperatifi\'nden izin alan Taşdemir yaralı anne ve çocuğunu kentte bulunan özel bir hastaneye götürdü. Bu anlar ise otobüsün güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Kolu kırılan Aysel G. tedaviye alınırken, çocuğun sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
\'İNSANLIK GÖREVİMİ YAPTIM\'
Kaza anını anlatan otobüs şoförü Ömer Taşdemir, \"Yolcularımı aldım. İstikametime devam ediyordum. Tam Adliye dönüşünde arabam da doluydu. Arabanın takla attığını gördük. Bir kadın ve 1,5 yaşında çocuğu vardı. Şoka girmişti kadın. Kapıdan düşmüştü. Çocuk kucağındaydı. Ben de direksiyonda fenalaştım ve etkilendim. Yolculardan müsade istedim. Yakında özel bir hastane vardı. Oraya götürdük. İncitmeden kadını ve bebeği aldık. Bebeğe baktım bir problem yoktu. Korkmuşlardı. Sanırım kolu kırılmıştı. Daha sonra ben tekrar istikametime dönüp işime devam ettim. İnsanlık görevimi yaptım\" dedi.
BULDUĞU PARAYI TESLİM ETMİŞTİ
Halk otobüsü şoförü Ömer Teşdemir, dün de otobosünü temizlerken içinde bulduğu 17 bin 500 lira parayı sahibine ulaştırmasıyla gündeme gelmişti. Aynı şoför 2 yıl önce de otobüsten indiktan sonra fenalaşan bir kadın yolcuyu, tekrar araca alarak hastaneye götürmüştü.

Görüntü Dökümü:
---------------------
-Otobbüs kamerasından kaza yapan aracın görüntüsü
-Yerde oturan anne ve bebeği
-Şoförün anne ve bebeği otobüse alıp hastaneye götürmesi
-Otobüsün görüntüsü
-Şoförün konuşmaları

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, (DHA)
(506 mb)

===================================================

5)\'HER ŞEY DAHİL\' DİYE ANLAŞTIKLARI TATİL KÖYÜNDE, AÇ KALDIKLARI İDDİASI

İZMİR\'in Seferihisar ilçesindeki bir tatil köyüne gelen tatilciler, her şey dahil ve açık büfe olarak anlaştıkları işletmede aç kaldıklarını öne sürdü. Bazı tatilciler, tatil köyü çevresindeki marketlerden aldıkları yiyecekle karınlarını doyurdu.Seferihisar\'daki bir tatil köyüne internet üzerinden tur şirketleriyle anlaşarak gelen tatilciler, büyük şok yaşadı. İnternette tanıtımı yapılan fotoğraflarla tatil köyünün görüntüsünün farklı olduğunu belirten, tatilciler, her şey dahil ve açık büfe olarak anlaştıkları tesiste aç kaldıklarını öne sürdü.
İzmir kent merkezinden eşi ve çocuğuyla birlikte tatile gelen Sencan Onat Doğan, \"Buraya geldiğimizde bizim internetten seçmediğimiz bir odayı vermeye kalktılar. Çocuğumuz için de ayrı yatak için anlaşmıştık. Diğer müşterilerin de aynı sıkıntıyı yaşadığını öğrendik. Odaların pisliği, kokuyor oluşu bizi şüphelendirmişti. Yemek için restorana indiğimizde şoke olduk. Yemek için kavga çıkıyor, izdiham yaşanıyor. Personel 170 kişilik yemek çıktığını söyledi, ancak otelde 300\'e yakın tatilci var. Herkes aç burada. İlk kim gelirse, büyük bir izdiham oluyor. Otel müdürüne söylüyoruz. \'Halledeceğiz\' diyorlar. Bugün herkes tepki gösterdi. Tabaklar, çatallar havada uçuştu. Saygısızlıkta da sınır tanımıyorlar. Bir şey söylüyoruz, gülüp alay ediyorlar. Oteli aradığımızı sanıp, farklı bir firmayla konuşmamız dahi dolandırıldığımızın kanıtıdır\" dedi.

SPORCU ÇOCUKLAR AÇ KALDI

Okulların kapanmasıyla, Profit Voleybol Spor Kulübü sporcuları da aileleriyle birlikte kamp için İzmir\'den aynı tatil köyüne geldi. Odaların tuvaletlerinin taştığını, açık büfe denilmesine rağmen çocuklarının aç kaldığını söyleyen sporcu velilerinden Başak Atak, şöyle konuştu:

\"Standart odalı ve her şey dahil olarak otele giriş yaptık. Paramızı da iki üç ay önce ödedik. Çocuklarımızı da her şey dahil kapsamında tutarak ona göre ücret aldılar. Çocuklarımız sporcu olduğu için yakın odalarda kalması gerekiyor. Zaten oda seçerken de bunu gözeterek seçtik. Odalar ayarladığımız gibi olmadı. Odalarımız rezil bir haldeydi. Tuvaletler taşmış, yataklar, yastıklar küflenmiş. Açık büfe dediler, ancak yemekler bile çok kötüydü. Yemeklerden kıl çıktı. Domates peynir ve karpuz verip, karnınızı doyurun dediler. Saygısızlık, hakaret diz boyu. Resmen dolandırıldık, her şey dahil, açık büfe diye geldik ama çocuklarımız aç kaldı. Şu anda tesisten çıkıyoruz ve yağmur yağıyor. Barakanın altında kalmamıza bile izin vermediler. Servislerimiz gelene kadar öğrencilerimiz yağmurda ıslanıyor. Paramızı iade de etmiyorlar. Öyle bir saygısızlık var ki; biz çıkarken yeni gelen müşterilere \'Bakın çocuklar gidiyor size yemek kalacak\' diye dalga geçiyorlar. Herkes tatile çıkarken, tatil yapacağı yeri seçerken dikkatli olsun. Biz 12 bin lira ödedik, ama aç kaldık. Karnımızı doyurmak için marketlerden gıdalar alarak açlığımızı giderdik.\"

\'600 KİLOMETREDEN GELDİK, AÇ KALDIK\'

Tatil için İstanbul\'dan geldiğini söyleyen Soner Babuşcu ise tatil köyünde herhangi bir hizmet verilmediğini iddia edip, \"İstanbul\'dan geliyorum. İnternetten bir tur şirketinden almıştım. Seçtiğimiz odayı vermediler. İki çocuğumuz var, yatak vereceğiz dediler, ancak tek yatak verip, \'çocuklarınızı getirmeseydiniz\' dediler. Her şey dahil diye geldik, ama aç kaldık. Saat 08.00-10.00 arası kahvaltı dediler, ancak saat 09.00\'da indiğimizde hiçbir şey yoktu. Resmen aç kaldık. Biz 600 kilometre yol geldik. Bütün yıl çalışıyoruz, yorgunluğu atmak için geliyoruz. Ama daha tatilin ilk günü sinir olduk. Paramızı iade etmiyorlar. Ne yapacağımızı bilmiyoruz\" diye konuştu. 
Tatilleri kabusa dönen ve birçoğu ayrılan tatilciler, durumu polise bildirdiklerini, ancak yetkililerin ilgilenmediğini ileri sürdü.
İddialar karşısında tatil köyü yetkilileri ise herhangi bir açıklama yapmadı.

Görüntü Dökümü
-----------------------------------
- Sencan Onat Doğan ile röportaj
- Başak Atak ile röportaj
- Soner Babuşcu ile röportaj
- Yağmurda bekleyen çocuklardan görüntü
- Genel ve detay görüntü
 Haber-Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR, (DHA)

=====================================================
6)TUNCELİ\'DE 500 METRELİK UÇURUMDA NEFES KESEN ATLAYIŞ

TÜRKİYE\'nin atlanabilir noktalarının haritasını çıkarmak için  çalışmalar yürüten Türkiye Hava Sporları Federasyonu üyesi iki sporcu, Tunceli\'nin yamaç paraşütü, serbest paraşüt atlayışı ile diğer atlayışların yapılabileceği alanları tespit ederken, 500 metrelik bir uçurumdan yaptıkları atlayış, nefes kesti.Türkiye Hava Sporları Federasyonu Uluslararası İlişkiler Kurulu üyesi Cengiz Koçak ile federasyon üyesi Ferdi Toy, Tunceli\'de atlanabilir noktalar üzerinde yaptıkları keşif çalışması sırasında tespit ettikleri yüksek alanlarda yaptıkları atlayışlar ile büyük heyecan yarattı. 
Tunceli Merkez Sinan köyü yakınlarındaki Pülümür Vadisi içinde yer alan Sinan Kalesindeki 500 metrelik uçurumda base jump ile nefes kesen Atlayışı gerçekleştiren Cengiz Koçak, Tunceli\'de hava sporları için birçok atlayış noktası bulunduğunu ve bu atlama alanlarının tespiti için keşif çalışması yaptıklarını belirterek, \"Tunceli benim için, gördüğüm andan itibaren çok heyecan yaratmış bir yer zaten. İnanıyorum ve biliyorum ki, ilçelerine de gidince oralarda bulacağım uçurumlardan yapacağım wingsuit ve base jump atlayışlarıyla, belki de Türkiye\'de adından bu alanda söz ettirebilecek, bize sunacak diye benim umudum var. Çok ciddi ve keskin bir umut. Eğer bunları hayata geçirebilirsek, eğer o zaman bunları nasıl yöneteceğimiz üzerine konuşup, burayla ilgili geleceğe dair projeler yapacağız. Bugün Sinan kalesindeki uçurumda çok güzel bir atlayış yaptım. O uçurumun dipten yüksekliği 62 metre. Ama atlayış noktası ile yere inme noktası arasındaki mesafe yaklaşık 500 metre. Yani atlayıp, paraşütü açıp 500 metre çökerek uçup yere inebilirsiniz. Bölgenin şu ana kadar bana sunduğu ilk atlayış noktası burası oldu. Eminim ki Tunceli\'de başka birçok yer çıkacak karşıma\" dedi. 

Tunceli\'de birçok atlayış noktası olduğunu, doğanın müthiş güzel olduğunu anlatan Koçak, \"Tunceli yakın zamanda hava sporları alanında önemli bir merkez olmaya aday ve bir turizm merkezi olacak kapasiteye sahip. Tunceli su sporlarıyla zaten ivmeyi kazanmış bir şehir. Böyle hava sporlarında da Türkiye Hava Sporları Federasyonunun ve valiliğin de desteğiyle hava sporlarını da dahil ederek, bir tür aslında Avrupa\'daki, Avusturya\'daki İnsburg şehrine benzer bir çok sporun bir arada yapıldığı, gelen insanların hava sporlarıyla, su sporlarıyla, doğa sporlarıyla tırmanış gibi ya da doğa yürüyüşleri gibi sporlarla kendilerini ifade edebilmeleri için ideal bir alan. Ama amaç şu; burada yaşayan çocukların, gençlerin bunları görerek, ilham alması ve gelecekte bu sporları, kendilerini adamaları, buradan kendilerine profesyonel bir yaşam kurmaları. Aynı zamanda bölgenin kaynaklarını sürdürülebilir bir şekilde geleceğe taşımaları\" diye konuştu. 

Tunceli\'de birçok noktada yamaç paraşütü ile atlayışlar yapan yamaç paraşütü pilotu Ferdi Toy ise, atlayışların ardında yaptığı açıklamada şu görüşleri dile getirdi:
\"Tunceli\'de 2 gündür çalışma yapıyoruz ve yamaç paraşütüyle uçulabilecek şu anda hali hazırda uçtuğum 3 yer var. Ayrıca uçulabilecek birçok yer daha var. arkadaşım ile birlikte burada yamaç paraşütü ve diğer  hava atlayışlarının yapılabileceği alanlar üzerinde çalışıyoruz. Tunceli hava sporları anlamında inanılmaz bir doğaya sahip.Çalışmalarımız devam ediyor Tunceli Valisi ve Belediye Başkan Vekili Tuncay Sonel\'in de destekleriyle. Oldukça güzel yerler buluyoruz ve turizme kazandıracağımız bir bölge burası. Oldukça güzel yerler var burada bu yaptığımız spor için. Devamında çok daha güzel işler burada yapacağımıza inanıyorum. Her şey güzel olacak.\"

Görüntü Dökümü
----------------------------
-Tunceli il merkezi üzerinde yamaç paraşütü ile yapılan atlayış
-Yamaç paraşütü atlayışından görüntü
-Paraşütün şehir merkezi üzerindeki uçuşu
-Sinan kalesinde base jump ile yapılan atlamış
-Sporcunun atlayış anı
-Uçuş  detayları
-Kutuderesi papaz kayalıklarından yapılan atlayıştan amatör çekim
-Yapılan konuşmalar
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ferit DEMİR/TUNCELİ, (DHA)-

=======================================================

7)MERSİN’DE MAVİ BAYRAK SAYISI 11\'E ÇIKTI

MERSİN Büyükşehir Belediyesi, kenti Doğu Akdeniz turizminde söz sahibi yapmak, plajları da Mavi Bayraklı olması için yürüttüğü çalışmalar sonucunda Susanoğlu Halk Plajı’nı da tescill ettirdi. Susanoğlu Plajı ile birlikte Mersin’de Mavi Bayrak sayısı 11’e yükseldi.
Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren Denizkızı Turizm A.Ş. plajlara Mavi Bayrak alınabilmesi için gerekli olan uluslararası 33 kriterin tamamını yerine getirdi. Çalışma sonunda Büyükşehir Belediyesi Susanoğlu Halk Plajı ile kentte ikinci Mavi bayrağını kazandırdı. Büyükşehir Belediyesi önümüzdeki yıllarda Mersin’e 60 Mavi Bayraklı plaj kazandırmayı hedefliyor. Mersin’in en büyük ve gelen turist sayısının çok olduğu plajlara Mavi Bayrak kazandırmaya başlayan Büyükşehir Belediyesi, 2019’da ise Yapraklıkoy ve Kocahasanlı Halk Plajları’nı da Mavi Bayraklı hale getirmek çalışmalarına hız veriyor.

Susanoğlu Halk Plajı’nın Mavi bayrağını ve sertifikasını teslim alan Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, \"Büyükşehir Belediyesi olarak bir iddia ile yola çıkmıştık. Mersin’in her noktasından denize girilebilecek demiştik. En önemli aşaması da sahillerimizde bulunan yerleşim birimlerinde atık su arıtma tesislerimizi hayata geçirmek ve bu tesislerin foseptiklerle kirletmenin önüne geçmekti. Bunun yanında tüm plajlarımızı da Mavi Bayraklı hale getirmek istiyorduk. Geçen yıl bildiğiniz gibi Kızkalesi Plajı’na Mavi Bayrak aldık. Bu yıl yapılan denetlemelerde bayrağın hala gönderde bulunacağına dair yetki verildi. Yani Kızkalesi plajının Mavi bayrağı koruduğu tescil edilmiş oldu. Bunun yanında Susanoğlu Plajımızla ilgili de bu yıl ilk defa Mavi bayrağa kavuştuk. Temennimiz bundan sonra Mersin Büyükşehir Belediyesi ile Denizkızı A.Ş’nin sorumluluğunda bulunan her yeri Mavi bayraklı hale getirmek\" dedi.

Mavi bayrak, gerekli standartları taşıyan nitelikli plaj ve marinalara verilen uluslararası bir çevre ödülüyken, bu kriterler plajda yüzme suyu kalitesi, çevre eğitimi ve bilgilendirme, çevre yönetimi ile can güvenliği ve hizmetler başlıkları altında toplam 33 uluslararası kriter bulunuyor. Plajda gerekli ilk yardım malzemelerinin bulunmasından tutun da, kirlilik kazaları ve riskleri ile mücadele edebilecek acil durum planlarına, plajda farklı kullanımlar sonucu olabilecek kazalara karşı alınabilecek önlemlerin hepsi Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından yerine getirilmiş durumda. Çevre eğitimi ve bilgilendirme başlığı altında sezon süresince farklı kategorilerde çevre bilinçlendirme etkinlikleri gerçekleştirilecek. Ayrıca Büyükşehir Belediyesi sayesinde sanayi ve kanalizasyon atıkları plaj alanını etkilemezken, sahillere herhangi bir atık gitmiyor.    

Görüntü Dökümü
----------------------------
-Başkan Kocamaz teslim aldığı belge ile görüntüsü 
-Başkan Kocamaz\'ın konuşması 
- Mavi Bayrak verilen plajlardan genel ve detay 
(BOYUT:268,64 mb) (SÜRE:03,33 DK)

Haber-Kamera: MERSİN, (DHA)


 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir