23 Kasım 2018 16:28
DHA YURT BÜLTENİ 9
Bakan Soylu: Bu yıl terör örgütüne sadece 95 kişi katıldı
İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, terörizmle mücadele çalışmaları dolayısıyla bu yıl terör örgütüne katılımmın 95 kişide kaldığını belirterek, \"2015\'te bu rakam 3 bin 881\'di. Bu gelişme kesinlikle tesadüf değildir\" dedi. Bakan Soylu, 2018 yılında teslim olan 349 teröristin 146\'sının ikna yöntemiyle teslim olduğunu da açıkladı.
Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı\'nın \'Biz Anadoluyuz Projesi\'nin Antalya\'daki kapanış töreninde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden Antalya\'da 3 binin üzerinde çocuğu ağırlayan 5 yıldızlı otellerin sahipleriyle bir araya geldi. Biz Anadoluyuz Projesi\'nin kapanış törenine Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmecileri Birliği Başkanı Erkan Yağcı ve turizmciler katıldı.
23 İLDEN GELEN ÖĞRENCİLER 5 YILDIZLI OTELLERDE AĞIRLANDI
Biz Anadoluyuz Projesi ile Antalya\'ya gelen öğrenciler Side, Manavgat Irmağı, Antalya Akvaryum, Kaleiçi, Konyaaltı sahili, Antalya Müzesi ve diğer müzeler, Tünektepe Teleferik, oyun alanları, şehitlik gibi birçok alana gezi ve ziyaretlerde bulundu. Çocuklar Antalya\'da 5 yıldızlı otellerde konakladı. Proje kapsamında Doğu ve Güneydoğu Anadolu\'dan 23 ilden 15 yaş altı öğrenciler, batıdaki 21 ile geziler düzenlemişti.
\'SON 30 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİDİR\'
Projenin kapanış töreninde konuşan İçişleri Bakanı Soylu, bugün Doğu ve Güneydoğu\'da huzur olduğuna dikkat çekerek, “Yokluk ve yoksulluk üzerinden istismar etmeye çalışanlara karşı fırsat vermedik. Oralarda normal ve çağdaş bir yaşam tesis ettik. Bütün bunların etkisiyle bu yıl terör örgütüne katılım sadece 95 kişide kaldı. İşte bu rakam son 30 yılın en düşük seviyesidir. Nasıl bir gelişme gösterildiği daha iyi anlaşılsın diye söylüyorum. 2015\'te bu rakam 3 bin 881\'di. Şimdi 95 kişi. Bu gelişme kesinlikle tesadüf değildir. Ve bunun en önemli altyapısı bizim terörizmle mücadele hamlelerimizdir. Tüm bu sistemi kuran ve bu konuda hepimizi gönüllendiren stratejisi, kararlı adımları ortaya koyan Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan\'a bu ülke ve gelecek nesillerimiz adına geçmişteki bizi düşürmek istedikleri ama Allah\'a şükür düşmediğimiz tezgahların engellenmesi adına minnetlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz\" diye konuştu.
İkna çalışmaları yapıldığından da bahseden Bakan Soylu, 2018 yılında teslim olan 349 teröristin 146\'sının ikna yöntemiyle teslim olduğunu da açıkladı.
PROJENİN NASIL BAŞLADIĞINI ANLATTI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bakanlığın Antalya\'da düzenlenen \'Biz Anadoluyuz Projesi\'nin kapanış töreninde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden 3 binin üzerinde çocuğu ağırlayan 5 yıldızlı otellerin sahipleriyle bir araya geldi.
Bakan Soylu, projenin, bir gece yarısı Şırnak Silopi\'de bir polis aracının freninin patlaması neticesinde bir eve girmesi ve bir çocuğun ölümüne yol açan olay sonrası ortaya çıktığını anlattı. Bakan Soylu, “Gece yarısı bir telefon gelmişti. Şırnak Silopi\'de bir polis aracımız freni patlıyor ve gece yarısı bir evin içine giriyor. Orada bir çocuğun ölümüne vesile oluyor. Hanımla sabaha kadar uyumadık. Kendi çocuklarımız da olabilirdi. Bu ülkede yarını büyük heyecanla bekleyen çocuklar var. Anne, babayı, aileyi dedeyi, arkadaşlarını düşündük. Ertesi gün kalktık Silopi\'ye hem geçmiş olsun hem de taziye ziyaretine gittik. Etrafımıza toplanan çocukları gördük. Aslında kızabilirlerdi, kızsalar da haklılardı. Çünkü bir arkadaşları aralarından ayrılmıştı. Çocukken aynı kazayı ben de yaşamıştım. Top oynarken bir arkadaşımızı fırıncı arabası ezmiş ve yanımızdan almıştı. Ama çocuklar geldiler ve etrafımızı sardılar. Eve geçtik taziye ziyaretlerimizi yaptık. Oradan çıktıktan sonra, böyle bir program yapmayı, bu çocukları kazanmanın ve aslında onları gelecekleriyle buluşturmanın diğer meselelerimiz yanında bizim en temel görevimiz olduğunu, orada bir kere daha etrafımızı saran ve geçmişte ellerine taş tutuşturulan ama bugün onları yaşamayan çocuklarımız için başlattık\" diye konuştu. Projeye destek veren herkese teşekkür eden Bakan Soylu, Güneydoğu ve Doğu illerinden 50 bin öğrenci hedeflediklerini, 51 bin 500 rakamına ulaşıldığını dile getirdi.
İçişleri Bakanlığı olarak terörle mücadeleyi sürdürürken terörizmle de eşzamanlı mücadelenin devam ettiğini anlatan Bakan Soylu, terörizmin biraz daha sosyo-kültürel bir mücadele olduğunu belirterek, \"Geleceğe dönük bir alandır. Zaman, emek, sabır isteyen ama terörü ilelebet bitirmeye yönelik bir alandır. Bazı arkadaşlar çok aceleci davranıyor, hemen herşey bitsin istiyor. 27 Kasım 1978\'de PKK kuruldu, tam 40 yıl, örgü örmüş, ekonomik krizlerin, siyasal krizlerin, dışarıdan bize kurduğu oyunlar üzerinden, bizim zenginliğimiz olan farklılıkları istismara döndürmek üzerine örgü örmüşler. Öyle çok çabuk zamanda terörle mücadelede bir noktaya gelebilirsiniz. Ama terörizmle mücadelede o kadar örgü örmezseniz öyle kolay değil. Biz dünyanın en kıymetli arazisinin üzerinde oturuyoruz, herkesin gözü var bu arazide. Herkes bir İstanbul olsun istiyor, ama bizde var. Eğer kendilerinde yoksa bizdekini heder etmeye çalışıyorlar\" dedi.
\'DOĞU VE GÜNEYDOĞUDA HUZUR VAR\'
Bugün Doğu ve Güneydoğu\'da huzur olduğunu belirten Bakan Soylu, bölgede bir taraftan gençlik, spor, kadın merkezleri yapıldığını anlatırken, Biz Anadoluyuz Projesi\'yle Antalya\'ya gelen çocukların neredeyse o evlerdeki çocuklara, onların arkadaşlarına, Antalya\'yı gezdikleri, gördükleri ve kendilerine olan muhabbetti anlattıklarında, onları başka bir çerçeveye taşımaya çalışanlara karşı en büyük kalkanın oluşturulduğunu dile getirdi. Yerel yönetimlerin çok hayati yapılar olduğunu, bölgede daha önce yerel yönetimler aracılığıyla terör örgütüne beşeri, lojistik ve belediye kaynaklarından sağlanan yardımları anlatan Bakan Soylu, \"Millet niçin bu görevleri veriyor. Eğer buna karşı tedbir alamayacaksak, tedbir ortaya koyamayacaksak, niçin bu görevleri yapıyoruz? Millet bize niye oy verdi. Kanunlar niye bu yetkileri vardı, niye anayasal düzenlemeler bu kararların oluşmasını sağladı? Ve bütün bunları yarın devam ettirmeye çalışırlarsa gözlerimiz kapalı olarak bakmak durumunda mıyız?\" diye konuştu.
UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE KONUSU
Uyuşturucuyla mücadele konusunda bir dönem çok tartışılan sözlerini hatırlatan Bakan Soylu, \"Çok kızan oldu, birtakım entelektüel simalar \'Bir içişleri bakanı böyle konuşur mu\' diye yerden yere vurdular. Ne demiştim, polis ve jandarmamıza eğer bir okulun önünde uyuşturucu satıcısını görürseniz ayaklarını kırın demiştim. Peki niye demiştim? Nedir derdim, gördüğüm rakam şuydu. 2015 yılında uyuşturucudan doğrudan ölenlerin sayısı 521, 2014 yılında 288, 2016 yılında 920, 2017 yılında 941. Ben de feryadımı ortaya koydum ve şu anda eylül ayı itibariyle rakam 228. Eğer biz 940\'lardan 500-600\'lere indirebilirsek bir şeyi kırmış oluruz. Ama bu yeter mi hayır, bizim rehabilitasyon köyleri, merkezlerine ihtiyacımız var\" dedi.
Bakan Soylu, program sonunda 3 binin üzerinde çocuğu ağırlayan 5 yıldızlı otellerin sahiplerine plaket verdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------
- Salondan detay
- Protokol detay
- Bakan Süleyman Soylu konuşma
Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA)
======================================
Abdullah Karacan\'ın hayatını kaybettiği olaya dair görüntülere \'montaj\' iddiası
Dinçer AKBİR-Alişan KOYUNCU/BAŞİSKELE (Kocaeli), (DHA) - LASTİK- İş Sendikası Genel Başkanı Abdullah Karacan\'ın silahlı saldırıda hayatını kaybetmesinin ardından genel başkan olan Alaaddin Sarı, Karacan\'ın öldürülmesiyle ilgili basına servis edilen güvenlik kamerası görüntülerinin montaj olduğunu öne sürdü. Sarı, \"Servis edilen görüntüler, tamamen montaja dayalı görüntülerdir. Hızlı çekim, farklı çekim görüntülerdir. Sanki katil darbediliyormuş gibi bir görüntü verilmeye çalışılmıştır\" dedi.
Abdullah Karacan\'ın silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirmesinin ardından Lastik- İş Sendikası\'nda yeni genel başkan, genel sekreterlik görevini yürüten Alaaddin Sarı oldu. Kocaeli\'nin Başiskele ilçesindeki otelde basın toplantısı düzenleyen Sarı, Karacan\'ın öldürülmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Olayın hemen ardından basında yer alan güvenlik kamerası görüntülerinin montaj olduğunu ileri süren Sarı, şunları kaydetti:
\"Kamuoyuna yansıyan yazılara baktığımız zaman, görüntülere baktığımız zaman sanki o katil çok mağdur edilmiş, darbedilmiş gibi ifadeler var. Bu cinayet planlı bir hareket olmamış olsaydı o, \'katil\' dediğimiz insanın kıyafetine bakın; sivil kıyafet ile gelmiş ve bu şekilde temsilcilik odasına gelmiş. Dışarı çıkan, servis edilen görüntüler, tamamen montaja dayalı görüntülerdir. Hızlı çekim, farklı çekim görüntülerdir. Sanki katil darbediliyormuş gibi bir görüntü verilmeye çalışılmıştır. Buradan da suç duyurusunda bulunuyorum. Bu görüntüleri, bu katilin ifadesini, nasıl oluyor da Türkiye\'de, bu hukuk sisteminde, basına kim servis ediyorsa da savcıları bununla alakalı göreve davet ediyorum. Böyle bir şey olmaz, bu kadar ucuz olmaması lazım. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğüne dün inanıyoruz, bugün de inandık, yarın da inanacağız. Ama bu görüntüleri servis edenlerden de davacı olacağımızı bilmenizi isteriz. Bu görüntüleri karalama kampanyası şeklinde topluma yayanları da dava edeceğiz. Bu kadar ucuz olamaz. Biz genel başkanımızı kaybettik, bir değerimizi kaybettik.\"
\'OLAY PLANLI\' İDDİASI
Abdullah Karacan\'ın planlanmış cinayete kurban gittiğini savunan Alaaddin Sarı, şöyle konuştu:
\"Katil oraya gelmeden önce genel başkanı ibadetini yaparken görüyor ve koşarak gidip yerden bir şey alıyor. Daha sonra bu aldığı şeyin bıçak olduğu ortaya çıkıyor. Arkadaşlarımızdan duyduğumuz ifade, bu olayın planlı olduğunu göstermektedir. Bir sürü dostumuz var, düşmanımız var. Dolayısıyla can güvenliğiyle alakalı kanunun bize vermiş olduğu yetkilerle müracaat etmişizdir, silah almışızdır. Ben şahsen silahlı olduğum zaman, silahımı güvendiğim bildiğim yerde kenara koyarım, ibadetimi yapacaksam o şekilde yaparım. Bu da çok normaldir. Evime gittiğim zaman silahla namaz mı kılınır? Temsilcilik odasında silah belindeyken namaz mı kılınır? Dolayısıyla çıkarırız silahı, çekmeceye koyarız, ondan sonra namazımızı kılarız. Ben şahsen böyle yapıyorum. Genel başkanım da aynı şeyi yaptı. Silahını çıkardı, masanın arasına koydu. Ama bu arkadaşı sakinleştirmek ve bu arkadaşı bir şekilde tutabilmekle alakalı orada büyük bir mücadele yaparken, o mücadele esnasında planlı ve programlı olduğu için o silahı alarak orada iki arkadaşımızın yaralanmasına neden oldu. Orada bir mücadele oldu. Silahı aldıktan sonra temsilci arkadaşlarımız müdahale ettiler. Bu noktada bu katili kim savunuyorsa belki birilerinin başkana bir gıcığı vardır, onlar da potansiyel suçlu konumuna düşüyorlardır. Şu saat itibarıyla onun için savcıları göreve davet ediyorum. Biz bu kadar, bu millet bu kadar haysiyetini, şerefini düşürmemiştir. Böyle bir şey olmaz. Kızabilirsin, bilmem ne yapabilirsin ama katili haklı bulamazsın. Böyle bir dünya yok. Böyle bir millet değiliz biz, olamayız da. Bunu savunanlar, karalayanlar katille eş değerdedir. Bu kadar net ve bu kadar açık.\"
\'MOBBİNG İDDİASI KÜLLİYEN YALAN\'
Sendikada işçilere mobbing uygulandığı yönündeki iddialar sorulan Genel Başkan Sarı, \"Bu iddialar, tabi külliyen yalan olan iddialardır. \'Mobbing\' diye bir şey yoktur. Lastik- İş Sendikası\'nda böyle bir kavram yoktur; ama takdir edersiniz ki lastik fabrikalarında yaş ortalaması şu anda 28\'e çıktı. Orada uzun süre çalışan arkadaşlarımızın, aynı departmanda uzun süre çalışmasından dolayı el melekelerinin yavaş yavaş düşmesiyle alakalı geri dönüşler olur. Bu geri bildirimler olduğu takdirde bu arkadaşların, işverenin, sendikanın ve hatta temsilci arkadaşlarımızın birlikte oturarak aldığı kararlar vardır. O kararlar, o arkadaşlarımızın sağlığıyla alakalı ve o arkadaşın o işi yapabilirliğiyle ilgili kararlardır. Aksi takdirde o işletmede o arkadaş sadece bir işte çalışıyor olsa orada verimlilik düşmeye başladığı takdirde o arkadaşın yarınlarda iş akdinin feshiyle sonlanmaması için bu kararlar alınır. Bu mobbing değildir. Özellikle bölüm değişikliği ile ilgili kararlar her iş yerinde olduğu gibi buralarda da olmak zorundadır ve öyle olur\" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Alaaddin Sarı\'nın açıklamaları
-Salondan görüntüler
-Detay
HABER: Dinçer AKBİR-KAMERA: Alişan KOYUNCU/BAŞİSKELE(Kocaeli),(DHA)
======================================
\'2023 yılında evsel atım miktarı 38 milyon tona ulaşacak\'
Oktay ENSARİ- Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ (DHA)- ÇEVRE ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Yahya Kesimal, 2023 yılında ülke genelindeki evsel atık miktarının 38 milyon tona çıkacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'ın eşi Emine Erdoğan\'ın himayelerinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Kayseri\'de düzenlenen,\'Sıfır Atık, Geleceği Değer Kattık\' seminerine Ak Parti Kayseri Milletvekili İsmail Tamer, Vali Yardımcısı Nail Anlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Yahya Kesimal, Çevre İl Müdürü Sibel Livdumlu, STK\'lardan temsilciler ve çok sayıda öğretmen katıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Yahya Kesimal, çevre bilincinin yerleşmesi için iyileştirici ve geliştirici çok sayıda proje yürüttüğünü söyledi. Kesimal, \"Ülkemizde 1995 yılında evsel atık miktarı 17 milyon ton iken, 2015 yılında 31 milyona ulaştı. 2023 yılında ise, Türkiye genelindeki evsel atık miktarının 38 milyon tona çıkmasını bekliyoruz. Yapılan hesaplamalara göre dünya genelinde de 2025 yılında evsel atık miktarı 2,2 milyar tonu bulacaktır\" dedi.
Çevre İl Müdürü Sibel Livdumlu da Kayseri\'de 900 kuruluşun personeliyle iletişim kurup, sıfır atık konusunda bilgilendirme yaptıklarını, okullara atık kumbarası koyduklarını ve atık yönetimleri oluşturmaya gayret gösterdiklerini dile getirdi.
Seminere katılan konuklara Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından birer çam fidanı verildi.
Görüntü Dökümü:
- Vatandaşlara çam fidesi dağıtılması
- Etkinlik alanından genel görüntü
- Çevre ve Şehircilik İl Müdürü konuşması
- Çevre Kültür Genel Müdür yardımcısı konuşması
- Diğer genel detay görüntüler
Haber: Oktay ENSARİ-Kamera: Yasin DALKILIÇ - KAYSERİ, DHA)
605 MB
======================================
Karacabey Ziraat Odası Başkanı: Soğanda stokçuluk değil, depoculuk yapıyoruz
BURSA\'nın Karacabey ilçesinde çiftçilerin stokçuluğa karşı olduğunu söyleyen Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, \"İlçemizde soğan depolama olayı iklimsel şartlardan dolayı zaten yapılmıyor. Tarlalarda soğanın durma şansı da yok. Ürünler tarlada durmadığı için muhafaza amaçlı depolara alınıyorö dedi.
Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, Karacabey\'de soğan ekiminin geçen yıla göre yüzde 30 artığının altını çizerek, ‘\'Türkiye\'deki soğanın ne kadarının Karacabey\'de üretildiği yıldan yıla değişiyor. Bunu kestiremeyiz. Geçen yıl Karacabey\'de 5 bin dekar alanda ekilmişti, bu yıl 6 bin 500-7 bin dekar civarında ekildiğini biliyoruz. 2019\'da ortalama 25-30 bin ton civarında ürün bekliyoruz\" şeklinde konuştu.
Karacabeyli çiftçiler olarak stokçuluğa karşı olduklarını vurgulayan Başkan Erdem, “İlçemizde soğan depolama olayı iklimsel şartlardan dolayı zaten yapılmıyor. Ürünleri alan esnafımız depolarında çok uzun süre tutamıyor. Depolardan günlük bazda 100-150 ton olarak marketlere ve pazarlara sunmak zorundalar. Özellikle para kazanma adına tüccarlarımız ürünleri deposunda tutmuyor. Ürünler tarlada durmadığı için muhafaza amaçlı depolara alınıyor. Buradan da satışa sunuluyor. Tüccarlarımız depoculuk yapıyor ama asla stokçuluk yapmıyorlar.\" ifadelerini kullandı.
Karacabey Soğan Pazarı\'ndaki soğan tüccarları ise, \"Karacabey\'deki iklim şartlarından, nem ve rutubetten dolayı zaten depolama veya stoklama yapmamız mümkün değil. Kuru iklimi olan yerlerde depolama yapmak mümkün olabilir ama Karacabey\'de böyle bir durum söz konusu olamaz\" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
-------------------
- Soğan
- Soğan Pazarından Görüntü
- Soğan Çuvalları
- Açıklamalar
Süre: 3,06 sn Boyut: 157 MB
Haber/ Kamera: Yasin KESKİN / BURSA (DHA)
======================================
Şehit öğretmenler anısına klip hazırladılar
BALIKESİR\'in Havran ilçesi Sekizeylül Ortaokulu öğretmen ve öğrencileri, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle, şehit olan öğretmenler anısına özel bir klip hazırladı.
\'Benim adım Öğretmen\' adlı klipte, şehit olan öğretmenler de unutulmadı. Ayrıca klipte Havran’ın tanıtımına yer verildi. Batman Kozluk\'ta teröristlerce şehit edilen müzik öğretmeni Şenay Aybüke Yalçın ile Şanlıurfa’dan memleketi Gümüşhane’ye dönerken Tunceli- Pülümür karayolunda bölücü terör örgütü mensupları tarafından yolu kesilip aracı yakılarak yaşamını kaybeden şehit öğretmen Necmettin Yılmaz ve tüm öğretmenler anısına hazırlanan klipte, ilçenin tanıtımı da yapıldı. Havran’ın çeşitli yerlerinde çekilen klipte Aybüke öğretmenin en çok sevdiği şarkı olan Mağusa Limanı\'nın kısa bir bölümüne yer verildi. Klipte, Aybüke öğretmen ve şehit öğretmen Necmettin Yılmaz’ın da fotoğraflarına yer verildi. 12 öğretmenin yer aldığı klip, 24 Kasım Öğretmenler Günü\'nde Havran’da yapılacak olan programda gösterime sunulacak.
KLİP ŞEHİT ÖĞRETMENLERE ARMAĞAN EDİLDİ
Proje sahibi okul öğretmeni Mehmet Oğuzhan Gülertan, Öğretmenler Günü\'ne renk katmak istediklerini belirterek, \"Bu projeyi yapma amacımız öğretmenlerimizi heyecanlandırmak, Öğretmenler Günü\'ne bir renk katmak istedik. Ama asıl önemli olan, şehit öğretmenlerimiz için klibin başında Mağusa Limanı\'nı seslendirdik. Bunu da tüm şehit öğretmenlerimize armağan ettik. Müzik ve eser sahibi hocamıza çok teşekkür ederiz. Onun da bize çok faydası oldu\" dedi.
Klipte yer alan okul öğretmenlerinden Ferda Çırpıcı ise şunları söyledi:
\"Sekizeylül Ortaokulu Müzik öğretmeniyim. Projemizde öncelikle sözü müziği Aysel Can Karaman’a ait olan öğretmenimizi yürekten tebrik ediyoruz. Onun verdiği enerji ile bir klip çalışması yaptık. 8 Eylül Ortaokulu öğretmenleri olarak buradaki amacımız; ülkemiz için canını feda eden şehit öğretmenlerimizi anmak ve bu kutsal görevi yapan öğretmenlerimize güzel bir anı bırakmaktı.\"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Klipten görüntüler
- Okul öğretmenleri ile röportajlar
- Okul bahçesinden öğretmen ve öğrencilerden görüntüler.
- Sınıftan görüntüler.
Haber-Kamera: Kadir AYDINIŞIK/HAVRAN(Balıkesir), (DHA)
======================================
Beyşehir Gölünde kaçak balık avlayan 4 kişiye 15 bin 932 lira para cezası
KONYA\'da Beyşehir Gölünde \'drone\' desteğiyle kaçak balık avlayanlara yönelik yapılan iki ayrı operasyonda yakalanan 4 kişiye 15 bin 932 lira para cezası uygulandı. Avladıkları balıklarda tekrar göle bırakıldı.
Beyşehir Jandarma Asayiş Bot Komutanlığı ile Beyşehir İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, Beyşehir Gölü’nde kaçak avlananlara yönelik havadan \'drone\' desteğiyle iki ayrı operasyon düzenledi.
Operasyonda teknesiyle elektro şok yöntemiyle 60 kilo sazan avlayan avcılık belgesi bulunan D.A. suçüstü yakalandı. Avladıkları balıklara el konulurken D.A.\'ya \'Su Ürünleri Kanununa\' muhalefet ettiği gerekçesiyle 5 bin 322 lira para cezası uygulandı.
Diğer operasyonda ise iki tekneyle ağ yöntemiyle balık avlayan H.S., M.S. ve H.A., yakalandı. Yapılan incelemede avladıkları 726 kilo levreğin, av limiti olan 25 santimetrenin altında olduğu belirlendi. Bunun üzerine balıklar göle bırakıldı. Avcılık belgesi bulunan H.S. ve M.S.\'ye yine \'Su Ürünleri Kanununa\' muhalefet ettiği gerekçesiyle 2 bin 644\'er lira ile avcılık belgesi bulunmayan H.A.\'ya da 5 bin 322 lira idari para cezası uygulandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
- Drone ile havadan opersyon görüntüleri
Haber: Muhammed SIDAL - BEYŞEHİR, KONYA (DHA)
==============================================
© Tüm hakları saklıdır.