Uzmanlar, Almanya’da mafyanın çok rahat hareket ettiğine ve soruna gerekli önemin verilmediğine dikkat çekiyor. Şüphelilerin, kolayca yakayı sıyırabildiği öne sürülüyor. Son olarak devleti 6 milyon euro dolandırdığı anlaşılan 4 Sicilyalı sanık sadece 4 yıla kadar hapis cezası aldı. Bir grup gazeteci yaptıkları bir araştırmayla, mafyanın artık sadece İtalya'ya özgü bir sorun olmadığını göstermeye çalıştı.
'İnşaat mafyası davası'
Dört Sicilyalı sanığın yargılandığı Köln'deki davaya, basının ilgisi büyük oldu. Zira sanıkların, İtalya'daki mafyalarla bağlantısı olduğu tahmin ediliyordu. Bu nedenle dava basında "inşaat mafyası davası" olarak anılıyor. Sanıklar, 14 paravan şirket aracılığıyla vergi dairesine yanlış beyanlarda bulunup, vergi kaçırmakla suçlanıyordu. Yargıdan ise mafya iddiasına yönelik bir doğrulama gelmedi. Eyalet Mahkemesi sözcüsü Achim Hengstenberg kararın açıklanmasının ardından, mafyaya dair bir bağlantı bulunamadığını ve olsaydı bile davada bir rolü olmayacağını açıkladı.
Alman birinci devlet televizyonu ARD'de yayınlanan 'Dikkat Mafya' adlı belgeseli hazırlayan ve uzun süredir mafya ve dolandırıcılık üzerine araştırma yapan gazetecilerden Anna Neifer ise farklı görüşte. Neifer, sanıkların bu kadar az ceza almasının hayal kırıklığı olduğuna dikkat çekti. Dava sürecini de yakından takip eden Neifer, araştırdıkları tüm belgelerde sanıkların eski mafya üyeleriyle bağlantıları olduğuna dair kanıtlar yer aldığını ifade etti.
Uzun yıllar Almanya'da mafyanın varlık gösterebileceğine ihtimal verilmiyordu. Uzmanlar, artık zamanın değiştiğine dikkat çekti. Alman Kriminal Polis Memurları Birliği (BDK) Başkanı Andre Schulz da mafyanın çoktandır sadece İtalya'ya ait bir fenomen olmaktan çıktığını, artık küresel bir sorun haline geldiğini vurguladı. Schulz, bir dönem geri çekilmek ve dinlenmek için Almanya'yı kullanan mafyaların, artık ülkede aktif olduklarının anlaşıldığını belirtiyor. Mafyaların faaliyetlerini hiç de sorun yaşamadan devam ettirdiğini belirten Schulz özellikle de uyuşturucu, silah kaçakçılığı ayrıca inşaat, bankacılık ve şans oyunlarında etkili olduklarını ifade etti.
Alman Kriminal Polis Memurları Birliği'nin başkanı Andre Schulz, mafyanın faaliyetlerini yürütmek için de Alman ticaret sektörü içinde yasal şirketlerin ardına gizlendiklerini söyledi.
Federal Emniyet Teşkilatı raporu
Schulz'un değerlendirmeleri, Federal Emniyet Teşkilatı BKA'nın da verileriyle uyuşuyor. Zira Teşkilat, yayınladığı bir raporda Almanya genelinde 460 mafya üyesinin faaliyet gösterdiğinin tahmin edildiğini dile getiriyor. Raporda, söz konusu kişilerin yarısından fazlasının, İtalya'nın Calabria bölgesindeki Ndrangheta, 88'inin Napoli'de etkili Camorra ve 77'sinin Sicilya'da etkili Cosa Nostra mafyalarının üyeleri olduğu belirtiliyor.
'Dikkat Mafya' belgeselini hazırlayan gazeteciler, İtalya ve Almanya'da birçok soruşturma yetkilisi ve savcıyla görüştü. Gazeteci Marko Rösseler, Almanya’daki en büyük sorunun Almanların her zaman ülkede mafya olmadığını söylemeleri olduğunu belirtti. sseler, İtalya'da ise mafya konusunda daha açık konuşulduğu ve mafyaya karşı Almanya'ya kıyasla daha açık bir mücadele yürütüldüğünü anlattı. Belgesel için değerlendirme yapan İtalyan Palermo Savcısı Roberto Scarpinato, Almanya'da mafyanın hiç rahatsız edilmeden faaliyetlerini yürütebildiği görüşünde.
Gazeteci Marko Rösseler, İtalya'da mafya bağlantısı olduğu belirlenen bir kişinin tutuklandığını ancak Almanya'da ise rahat bırakıldıklarını söylüyor. Rösseler ile birlikte araştırma yapan gazeteci Anna Neifer de yasalardaki açıklara dikkat çekerek, iki ülkenin işbirliğini artırması ve Almanya'da da İtalya'daki gibi mafyaya karşı kanun hazırlanması gerektiği görüşünde olduğunu söyledi.