T24 Dış Haberler
Londra merkezli uluslararası ilişkiler ve ekonomi dergisi The Economist, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu’nun kaleme aldığı bir makaleye yer verdi. "Ekrem İmamoğlu'nun eşi, tutuklanmasının bir belediye başkanını nasıl harekete dönüştürdüğünü anlatıyor" başlıklı makalede Dilek İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi rakiplerini hapsederek demokrasiyi yenemeyeceğini vurguladı.
Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına uzanan sürecini ele alan makalede Dilek İmamoğlu, süreç boyunca eşinin yanında durduğunu belirtti. Türkiye’de derinleşen ekonomik kriz, hukukun üstünlüğünün zedelenmesi ve Ekrem İmamoğlu’na yönelik baskılar da makalede öne çıkan konular arasında yer aldı. Ayrıca, İmamoğlu’nun tutuklanmasının milyonlarca insanı nasıl harekete geçirdiğine dikkat çekildi.
Dilek İmamoğlu, 19 Mart’ta gerçekleşen gözaltının toplumda büyük bir üzüntü ve öfkeye sebep olduğunu ifade etti. AKP hükümetinin Türkiye’yi giderek daha otoriter bir yapıya sürüklediğini belirten İmamoğlu, eşinin uzun süredir baskılara maruz kaldığını ancak son dönemde saldırıların daha da yoğunlaştığını dile getirdi.
Ekrem İmamoğlu’nun 2019 yerel seçimlerinde İstanbul’u AKP’den alarak büyük bir siyasi zafer kazandığını hatırlatan Dilek İmamoğlu, o tarihten itibaren eşinin iki kez daha AKP’ye karşı galip geldiğini söyledi. CHP’nin 2024 yerel seçimlerinden birinci parti olarak çıkmasının, halkın mevcut yönetim anlayışına tepki gösterdiğinin bir kanıtı olduğunu vurguladı.
"Ekrem İmamoğlu’nun davası, ülkenin demokrasisi için bir dönüm noktası"
İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığının önüne geçmek için itibarsızlaştırma kampanyalarının yürütüldüğünü belirten Dilek İmamoğlu, hukuki engellerin ardından üniversite diplomasının geçersiz ilan edilmesiyle sürecin farklı bir boyuta taşındığını ifade etti.
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve görevden uzaklaştırılmasının, hem kendisini hem de toplumu sindirme amacı taşıdığını belirten Dilek İmamoğlu, bu hamlenin aksine milyonlarca insanın harekete geçmesini sağladığını söyledi. Türkiye genelinde birçok farklı kesimin bu süreci ülkenin demokrasisi için bir dönüm noktası olarak gördüğünü belirtti.
İmamoğlu’nun davasının artık sadece bir kişiyle sınırlı kalmadığını belirten Dilek İmamoğlu, bunun hukukun üstünlüğünün çöküşü, ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve halkın iradesinin yok sayılması gibi daha büyük sorunların bir sembolü haline geldiğini söyledi.
“15 milyondan fazla kişinin desteğini aldı”
Türkiye’nin ekonomik, siyasi ve kurumsal krizlerle mücadele ettiğini vurgulayan Dilek İmamoğlu, yüksek enflasyon nedeniyle halkın giderek yoksullaştığını, eğitim sisteminin çöktüğünü ve gençlerin ülkeyi terk ettiğini belirtti. Ancak tüm bu zorluklara rağmen halkın umudunu kaybetmediğini ve bu hareketliliğin toplumun değişim talebini yansıttığını ifade etti.
Ekrem İmamoğlu’nun CHP’nin açık ön seçiminde 15 milyondan fazla kişinin desteğini aldığını hatırlatan Dilek İmamoğlu, eşinin adil yönetim talebini temsil etmeye devam ettiğini söyledi. Kendisine en büyük desteği Türkiye’deki kadınlar, anneler, öğrenciler ve işçilerin verdiğini belirten İmamoğlu, ülkenin korku politikalarıyla değil, demokrasi, hukuk, eşitlik ve toplumsal birlik temelinde yeniden inşa edileceğine inandığını vurguladı.
Dilek İmamoğlu, makalesini “Adalet yasaklanamaz, vicdan hapsedilemez ve demokrasi susturulamaz” sözleriyle tamamladı.
