Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, "İçimizden birileri, peşine takıldıkları, kendilerinin 'ıslah ediciler' olduklarını söyleyen 'Şeytanın dostları' sizi Tağut'a çağırıyorlar" dedi. Dilipak, "O Tağut'un emrine uyan, ona inanarak onun peşinden gidenler... Gıda, ilaç ve/veya aşılanarak, geni ile oynanmış ürünler üzerinden bir şekilde maymun ve domuz geni ile kendi genleri sentezlenerek 'kimerik bir canlı türü' ortaya çıkabilir" ifadelerini kullandı.
Dilipak, "Tağut ve ona tapanlar kimler?" sorusunu da yazısında şöyle açıkladı:
İnsanlara Rablik ve İlahlık taslayanlar, haddi aşanlar TAGUT’turlar. “Din ve devlet büyüklerini İlah ve Rab edinmek” yok!
Sırat-ı Mustakim de olanlar, insanları, HAK’ka, yani sizi ADALET’e, BARIŞ’a, HÜRRİYET’e çağıranlardır. Kul’a kulluk yok! TAĞUT kendini en ulu, yüce, zirve, başkalarının kuralına tabi olmayan, mutlak irade sahibi, sözü hakikatın kaynağı ve ölçüsü olan, insanların önünde eğildikleri, her şeyi ifade eder. O şey PUT’laştırılmış olur. Ve onların velisi İBLİS’dir. Müslümanlar “LA İLAHE…” derken bu duruşu ifade ederler.
Tağut kelimesi Kur’an-ı Kerim’de 8 ayette geçer. Mesela Lat, Menat, Uzza için de kullanılır. Arab dilinde ayrıca insanların inançlarını yasaklayan, onların 5 temel emniyetine karşı çıkan belirli bir zorba, bir kahine veya insanları peygambere isyana çağıranlar için de kullanılır. HAK-BATIL SAVAŞI’nda, Batılın safında savaşanlar ŞEYTAN’ın safında, TAĞUT’un safında savaşmış olurlar.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.