Teknoloji ve internet, dini de etkisi altına almaya başardı. Dijitalleşme ve sosyal medya, geleneksel ibadet biçimlerini değiştiriyor. Yapılan araştırmalar, sosyal medyanın dini yozlaştırarak 'sözde dindarlık' durumu yarattığını gösteriyor. Ayrıca din algısının, mevcut siyasi iktidarların dine yaklaşımlarıyla doğrudan ilişkili olduğuna dair bazı verilere de ulaşılmış durumda. Ulaşılan en çarpıcı sonuç ise dinin insanlara sunduğu maneviyat etkisinin zayıfladığı, buna karşın statü kazandıran sosyolojik ve siyasi işlevinin ön plana çıktığı gerçeği.
Söz konusu bulgular, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Şevki Işıklı danışmanlığında, Gelişim Üniversitesi öğretim üyesi Gamze Gezginci tarafından gerçekleştirilen “Dindar Facebook Etkisi” başlıklı master tezi araştırmasında elde edildi. Araştırmacılar, farklı sosyo-ekonomik profillere sahip aktif 200 Facebook kullanıcısına yönelttikleri bir dizi soruyla “dini içerikli paylaşımlar”ın analizini yaptılar. Din olgusunun sosyal medyadaki algılanış ve temsil biçimine, sunduğu fırsatlar ve getirdiği tehditlere dair yeni verilere ulaştılar.
Cumhuriyet'ten Figan Atalay'ın haberine göre, araştırma sonuçlarından bazıları şöyle:
"Dindar görünüm aldatıcı"
Facebook kullanıcıları, ‘’Dindar Facebook’’ görünümün aldatıcı olduğunu düşünüyor. Kullanıcıların çoğuna (%57,5) göre Facebook, kişilerin gerçek dini kimliklerini yansıtmaz
"Paylaşmak riyakârlık"
Kişisel ibadetlerin paylaşımına dair kuşku ve mesafe çok daha yoğun. Kullanıcıların en az üçte ikisi (%67.5), bunun dindarlıkla örtüşmediğini, riyakârlık ve gösteriş olduğunu, paylaşan kişinin ibadetinin samimiyetine dair şüpheye yol açtığını düşünüyor.
"Aşama etkisi yok"
Katılımcıların çoğu (%70.5), dini içerikli paylaşımların kullanıcılar üzerinde herhangi bir dindarlaştırma etkisinin olmadığını düşünüyor. Çünkü dini içerikli paylaşımların çoğu, toplum geneliyle uyumlu görünmek için paylaşıldığı düşünülüyor. Facebook’taki dini paylaşımların aslında bir tür riyakârlık ve gösteriş olduğu, bu yüzden de dini yozlaştırdığı görüşü, çok yaygın (%47). Dolayısıyla da ciddiye alınmıyor.
"Bilgiler şüpheli"
Kullanıcılar, ‘’Dindar Facebook’’un sunduğu dini bilgilere şüpheyle yaklaşıyor. Neredeyse her dört kullanıcıdan üçü (%72), buradaki dini bilgilere güvenmiyor, onları güvenilir bulmuyor, bilgi kirliliği ya da işe yaramaz birer ıvır zıvır olarak görüyorlar.
"Siyasi partiler etkiliyor"
15 yıldan beri iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin en büyük rakibi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin dinî söyleme uzaklığı, Dindar Facebook’u zayıflatabilir. Neredeyse her iki kullanıcıdan biri, olası bir CHP iktidarında “daha az dini içerikli paylaşım” olacağını tahmin ediyor.
"Din hızla dijitalleşiyor"
Araştırmanın yazarı Gezginci’ye göre dijital dini; geleneksel dini kurum ve dinî kişiliklerin etkilerini azaltmaya başlamış durumda. Dijitalleşmeyle birlikte dinin psikolojik, manevi ve ruhsal etkisi kan kaybediyor, buna karşılık görsel ve göstergesel yeni bir dijital din ortaya çıkıyor. Dijital dinin görünümlerinden biri de sosyal medya, özellikle de Facebook. Kullanıcılar, dijital kimlik ve dijital mevcudiyetleri için dini kimliklerini ön plana çıkartmaya başlamış gibi görünüyorlar.
Araştırmanın yöneticisi Doç. Dr. Şevki Işıklı’ya göre, dijital din, siyasi iktidarın egemenliğini fiilen uyguladığı alanlardan biri ve kullanıcılar bu durumun farkındalar. Bilinçli ve politik hareket ediyorlar. Sosyal medya hesaplarının takip edildiğini düşünerek bazen kendilerine otokontrol bazen de otosansür uyguluyorlar