Arşivler, Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün MİT TIR’ları nedeniyle önceki gün yapılan duruşmaya ve duruşmaya katılan yabancı diplomatları eleştirerek "İstanbul’daki konsoloslar mahkemeye geliyor. Siz kimsiniz ya, sizin ne işiniz var orada?” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın1998 yılında Yargıtay’ın hakkındaki hapis cezasını onamasından dört gün sonra 29 Eylül’de dönemin ABD Başkonsolosu Caroline Hagins tarafından ziyaret edildiğini ortaya çıkardı.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından düzenlenen “Dünya Türk Girişimcileri Kurultayı”na katılan Erdoğan, barış bildirisine imza atan akademisyenleri bir kez daha sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, “Allah aşkına sorarım size, Türkiye’nin güney sınırlarındaki ilçelerinde terör örgütünün başlattığı atışmanın mantıklı bir izahı var mı? Sen havalimanı yapacaksın havalimanını havan topuyla vuracak. Bunu kime yapıyoruz. Orada yaşayan Kürt kardeşlerimize. Böyle bir vicdansızlık olabilir mi? Bunlara methiyeler düzen bir kısım sözde akademisyenlerin ilimden bir nasibi olabilir mi? Ne diyor şair; İlim ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir, sen kendin bilmezsen yanice okumaktır. İşte bunlar bunların ağzı. Bunlar böyle okumuşlar” dedi.
'Ne işiniz var orada?'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün MİT TIR’ları nedeniyle dün yapılan duruşmaya ve duruşmaya katılan büyükelçilere değindi.
Büyükelçileri sert bir şekilde eleştiren Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
“Dün malum bir gazetecinin mahkemesi vardı. Bu yargılamaya katılanların durumu çok önemli. İstanbul’daki konsoloslar mahkemeye geliyor. Siz kimsiniz ya, sizin ne işiniz var orada? Yani diplomasinin de bir adabı var. Burası senin ülken değil burası Türkiye. Sen konsolosluk binası ve konsolosluk sınırları içinde hareket edebilirsin. Diğerleri izne tabidir. Bunlar kalkıp bu ülke içerisinde gövde gösterisi yapacak haddi tecavüz edebiliyorlar. Oynanan oyunun tarzını göstermesi bakımından bu çok önemlidir. Demokrasi, insan hakları, özgürlük, seçim laflarını dillerinden düşürmeyenlerin halkın desteğini alarak iş başına gelenlerle, darbeciler karşı karşıya geldiğinde tercihlerinin hangisinden yana olduğunu hep birlikte takip ediyoruz, görüyoruz.”
'Radikal adımlar atacağız'
Uluslararası Eğitim Zirvesi’nde de konuşan Erdoğan, “Yeni olan faydalı eski olan zararlı gibi yaklaşımları kabul etmemiz mümkün değil. Bizim attığımız her adım anlamsız bir dirençle karşılandı fakat bu direnç halktan değil ‘Haluk’ tarzı batılılaşmayı savunan o azınlıktan geldi” dedi. “Eğitim öğretim sistemimizin hedefi, sadece kariyer yapmaya veya sınav geçmeye odaklı bireyler yerine, aklıselim, kalbiselim, zevkiselim sahibi bir nesil yetiştirmek olmalıdır” diyen Erdoğan, “Sistemin kadim değerlerimizi merkeze alan bir anlayışla, ilim, irfani hikmet esasları üzerine yeniden inşa edilmesi şarttır. İçinde bulunduğumuz dönem bu tür radikal adımları atabileceğimiz mümbit bir dönemdir” diye konuştu.
Onun da haklarını savunmuşlardı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul Belediye Başkanı olduğu dönemde, okuduğu bir şiir nedeniyle 10 ay hapis cezasına çarptırılmış, ceza 1998 yılında Yargıtay tarafından onanmıştı. Erdoğan, Yargıtay kararından dört gün sonra 29 Eylül’de dönemin ABD başkonsolosu Carolyn Huggins tarafından ziyaret edildi. Huggins görüşmenin ardından, ‘‘Demokratik yöntemlerle seçilen siyasetçilere yaptıkları konuşmalar nedeniyle verilen cezalar, Türk demokrasisine olan güveni zayıflatır’’ demişti. Dönemin ABD dışişleri sözcüsü James Foley de gazetecilere aynı sözleri tekrarlamıştı.
Erdoğan’ın cezasının Yargıtay tarafından onanmasının ardından kendisini ziyaret eden Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Denetim Komisyonu Türkiye Raportörleri Andreas Barsony ve Walter Schwimmer, Erdoğan’ın durumunu Türkiye’deki düşünce suçu ihlallerine örnek olarak göstereceklerini açıklamıştı.
CHP milletvekili Barış Yarkadaş, “1997- 98 yılları arasında Erdoğan’ı muhabir olarak izledim. Kendisi yabancı konsoloslarla çok sıcak temas halindeydi” dedi.