Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, savcı Serdar Coşkun’un muhalif basının susturulması talebiyle ilgili Brüksel’de net konuşarak, “Hiçbir yargı mensubu muhalif gazeteleri susturacağız diye genel anlamda bir karar veremez, talimat da veremez” dedi.
Zaman Brüksel Temsilcisi Selçuk Gültaşlı'nın haberine göre, AB Komisyonu’nun komşuluk ve üyelik müzakerelerinden sorumlu üyesi Johannes Hahn ile basın toplantısı yapan Dışişleri Bakanı, “Hiçbir savcı, hiçbir hakim, hiçbir yargı mensubu muhalif gazeteleri susturacağız diye genel anlamda bir karar da veremez, talimat da veremez. Bu hukukun üstünlüğüne de aykırıdır, ifade özgürlüğüne de aykırıdır.” ifadelerini kullandı.
‘Basın özgürlüğü pazarlık konusu yapılamaz’
Savcı Coşkun’un talebinin sorulduğu AB Komiseri Hahn da basın hürriyetinin pazarlık konusu yapılamayacağını, bu konuda Türk meslektaşları ile ortak anlayış içinde olduklarını söyledi. Basın hürriyetinin ne kadar ehemmiyetli olduğunu müteaddit kereler vurguladıklarına dikkat çeken Hahn, “Basın özgürlüğüne saygı gösterilmeli.” dedi. AB Dönem Başkanı Letonya’nın Dışişleri Bakanı Edgars Rinkevics de Türkiye’de yürütmenin yargıya müdahalesi konusunda endişelere sahip olduklarını dile getirdi. AB-Türkiye Ortaklık Konseyi toplantısının ardından konuşan Rinkevics, Türkiye’nin AB sürecinde son yıllarda sürdürdüğü reformları memnuniyetle karşılamakla birlikte yürütmenin yargıya müdahalesi, yasaların gereken istişareler yapılmadan çıkarılması ve bilgi akışına getirilen sınırlandırmalardan endişe duyduklarını ifade etti.
Bakan Çavuşoğlu ise basın toplantısında Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın 157, gazeteci Mehmet Baransu’nun 56 gündür hapiste olduğunun hatırlatılması üzerine hapishanelerde gazetecilik faaliyetinden ötürü hiçbir basın mensubunun olmadığını iddia etti. Karaca ile ilgili herhangi bir iddianame hazırlanmamış olmasına rağmen ‘iddianameden’ bahseden Çavuşoğlu, gazetecilerin dokunulmazlığı olamayacağını söyledi. Çavuşoğlu, “Ama bence hiç kimse, hiçbir mesleğinden dolayı, işlediği suçtan dolayı muaf olamaz; dokunulmazlığa sahip olmamalıdır. Dokunulmazlığın çerçevesi de bellidir Türkiye’de. Dolayısıyla gazetecilik faaliyetinden dolayı ben bir tane bile gazetecinin içeride olmasını kabullenemem Türkiye Cumhuriyeti’nin dışişleri bakanı olarak.” ifadelerini kullandı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, Türkiye’yi basın hürriyeti endeksinde 180 ülke arasında 149. sıraya yerleştirirken, Freedom House ‘hür olmayan’ ülkeler kategorisine indirmişti.
‘En zor konu temel haklar oldu’
Brüksel kulislerinde ise pazar günü yenen akşam yemeğinde müzakere edilen en zor konulardan birinin temel haklar olduğu, Hahn’ın bu konuda Türk tarafını yoğun olarak eleştirdiği ancak Türk tarafının da yine ‘paralel devlet’ teziyle cevap verdiği konuşuluyor. Akşam yemeğinin ikinci önemli konusunun ise Kıbrıs meselesi olduğu, Türkiye’nin Ortak Pozisyon Belgesi’nde Rum Kesimi’ni tanımadığını ima eden ifadeler koyduğu ancak geç saatlerde bu ifadeleri çıkarttığı belirtiliyor. Türkiye’nin Ortak Pozisyon Belgesi’ndeki değişikliğin ardından 17. faslın açılma ihtimalinin kuvvetlendiği, Rum tarafının itiraz etmeyeceği, 7 Haziran seçimlerinden sonra yeni fasıl için start verilebileceği kaydediliyor.
