Politika

Dışişleri, isim vermeden Suriye politikasını eleştiren CHP'ye tepki gösterdi: Egemen güçlerin vekilleri hâline geldikleri gözden kaçmamalıdır

03 Temmuz 2024 08:27

T24 Haber Merkezi

Dışişleri Bakanlığı, CHP'nin AKP iktidarının Suriye politikasına yönelik eleştirilere isim vermeden sert bir yanıt vererek, bu tür ifadeler kullananların "bölgeye nüfuz etmeye çalışan egemen güçlerin vekilleri hâline geldiğini" belirtti. 

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Türkiye'nin mevcut dış politikasının Türk devleti ve milletinin çıkarlarını esas aldığı, Orta Doğu'da barış, istikrar ve refahı hedeflediği belirtildi. Dışişleri, bu siyasetin oluşturulmasında uluslararası hukuk, insani değerler ve küresel adalet arayışının temel prensipleri olduğunu belirtti.

"Ortadoğu ve Suriye Politikamız ile Bağlantılı Olarak Ortaya Atılan İddialar Hk." başlıklı açıklamada, "Türkiye, Suriye’deki iç kargaşa neticesinde yaşanan insani trajedi karşısında da başlangıçtan bu yana ilkeli bir tutum sergilemiştir. Dış politikasını milli menfaatleri doğrultusunda güncelleyen ülkemiz, ulusal güvenliğimize yönelik tehditlere karşı gerekli önlemleri almaktan da çekinmemektedir" denildi. 

"Demokrasilerde yapıcı eleştirilerle dış politikaya katkı sağlamak elbette mümkündür" ifadelerini kullanan bakanlık, "Bununla birlikte, siyasi rant uğruna gerçeklerin çarpıtılması ve ideolojik bağnazlığa dayalı ithamlarda bulunulması bu kapsamda değerlendirilemez" dedi. 

Dışişleri Bakanlığı, "Tüm bu gerçekleri görmezden gelerek salt siyasi rant amacıyla mesnetsiz ithamlarda bulunan kesimlerin, bölgemize nüfuz etmeye çalışan egemen güçlerin vekilleri hâline geldikleri de gözden kaçırılmamalıdır" ifadelerini kullandı.

Dışişleri'nin açıklamasının tamamı şöyle:

Dış politikamız, devletimizin ve milletimizin çıkarlarını esas almaktadır. Türkiye, bu anlayış tahtında, güçlü tarihi ve kültürel bağlarının bulunduğu Ortadoğu’da barış, istikrar ve refahın tesisini hedeflemektedir. Bu siyasetin oluşturulmasında uluslararası hukuk, insani değerler ve küresel adalet arayışı temel prensiplerimizdir.

Türkiye, Suriye’deki iç kargaşa neticesinde yaşanan insani trajedi karşısında da başlangıçtan bu yana ilkeli bir tutum sergilemiştir. Dış politikasını milli menfaatleri doğrultusunda güncelleyen ülkemiz, ulusal güvenliğimize yönelik tehditlere karşı gerekli önlemleri almaktan da çekinmemektedir.

Demokrasilerde yapıcı eleştirilerle dış politikaya katkı sağlamak elbette mümkündür. Bununla birlikte, siyasi rant uğruna gerçeklerin çarpıtılması ve ideolojik bağnazlığa dayalı ithamlarda bulunulması bu kapsamda değerlendirilemez.

Ortadoğu ve Suriye politikamıza yönelik ortaya atılan iddialar, herhangi bir analitik nitelik taşımadığı gibi temel tarih bilgisinden dahi yoksundur.

Türkiye, yıllardır taammüden ateş çemberine dönüştürülmüş bir coğrafyada huzur ve istikrar adası olmayı başarmıştır. Ülkemiz bölgede yaşanan savaşların dışında kaldığı gibi milletimizin huzur ve güvenliğini perçinlemiş, refahını artırmıştır. Bu süreçte savunma yeteneklerini de geliştiren ülkemiz, kendi coğrafyasında akamete uğrattığı terörle sınır ötesinde de mücadele edebilir hâle gelmiştir.

Tüm bu gerçekleri görmezden gelerek salt siyasi rant amacıyla mesnetsiz ithamlarda bulunan kesimlerin, bölgemize nüfuz etmeye çalışan egemen güçlerin vekilleri hâline geldikleri de gözden kaçırılmamalıdır.

Dış politikadaki adımlarımızı, devletimizin ve milletimizin çıkarları doğrultusunda atmaya devam edeceğiz.

CHP'nin 10 maddelik açıklaması

Cumhuriyet Halk Partisi, salı günü 10 maddelik bir Suriye açıklamasında bulunarak "Erdoğan ve AKP hükümeti var olan bu vahim tablonun başlıca sorumlusudur" dedi. 

CHP'nin 10 maddelik açıklaması şöyle: 

"* Türkiye’nin Ortadoğu politikası, Suriye politikası ve sığınmacı politikası çökmüştür, iflas etmiştir.

Erdoğan ve AKP hükümeti var olan bu vahim tablonun başlıca sorumlusudur.

Hükümet, neden olduğu Suriye krizini çözemediği gibi, Türkiye’yi bu krizin tutsağı haline getirmiştir.

* Erdoğan izlediği politikayla Suriye’nin yıkımına neden olurken ve Türkiye’yi dünyanın sığınmacı deposu haline getirirken, bir de bu insanların hayatı üzerinden Avrupa ile pazarlık yapmaktan çekinmemiştir.

Türkiye’de giderek sayısı artan sığınmacıların yarattığı, toplumsal, siyasal, ekonomik ve demografik sorunları görmezden gelmiş, bu sorunlardan bir tanesini bile çözmek için hiçbir girişimde bulunmamıştır.

* Türkiye, Atatürk döneminin temel taşı olan komşuların içişlerine karışmama ilkesine sadece değil uygulamada da bağlı kalmalıdır.

Türkiye, Suriye politikasını yeniden belirlemeli, mevcut statükonun devamının tıkanma noktasına geldiğini görmelidir. Maaşını ödediği ÖSO mensuplarının Türk bayrağını yakması, Türk mallarına zarar vermesi kabul edilemez.

Erdoğan hükümeti, sığınmacıların geri gönderilmesi de dahil, sorununun çözümü için derhal gerçekçi ve uygulanabilir bir yol haritası yayınlamalıdır.

* Esad yönetimi ile normalleşme süreci sürdürülmelidir.

* Vatandaşlarımızı itidalli olmaya ve böyle ortamlarda görülebilecek provokasyonlar karşısında dikkatli olmaya çağırıyoruz."