Dışişleri Bakanlığı, Fransa'nın Ülkü Ocakları'nın ülkedeki faaliyetlerini yasaklama kararına ilişkin olarak “Fransız Hükümeti tarafından lağvedildiği açıklanan ‘Bozkurtlar’ isimli bir hareket olmadığı esasen bilinmektedir. Bir hareket ve oluşum varmış gibi hayal mahsulü kararlara tevessül etmesi içinde bulunduğu çelişkili psikolojinin son tezahürü olmuştur” denildi. Açıklamada, "Fransa’daki Türk toplumunun örgütlenme, ifade ve gösteri özgürlüğünün evrensel insan hakları ve düzenlemeleri bağlamında muhafaza edilmesi gerektiğini ve alınan bu karara karşı en sert şekilde mukabele edeceğimizi vurguluyoruz" ifadesi kullanıldı.
TIKLAYIN - Fransa, Ülkü Ocakları'nın ülkedeki faaliyetlerini yasakladı
Dışişleri Bakanlığından, Fransa’nın “Bozkurtlar Hareketi”nin kapatılmasına ilişkin bakanlar kurulu kararıyla ilgili yapılan açıklamada, “Bugün Fransız Hükümeti tarafından lağvedildiği açıklanan ‘Bozkurtlar’ isimli bir hareket olmadığı esasen bilinmektedir. Söz konusu ülkenin münferit birtakım kişilere ve bu kişilerin eylemlerinden hareketle böyle bir hareket ve oluşum varmış gibi hayal mahsulü kararlara tevessül etmesi içinde bulunduğu çelişkili psikolojinin son tezahürü olmuştur. Öte yandan, hayal ürünü olan bu oluşumu ele alırken, dünyanın pek çok ülkesinde de kullanılan son derece yaygın ve kanun dışı hiçbir boyutu olmayan sembollerin yasaklanması kabul edilemez” ifadelerine yer verildi.
Açıklama, şöyle devam etti:
"Ne yazık ki, kendileri söz konusu olduğunda ifade özgürlüğünün hiçbir şekilde sınırlanamayacağını savunanlar, başkaları söz konusu olduğunda ifade özgürlüğüne rahatça kısıtlama getirebilmektedir. Bu ikiyüzlü anlayış artık alıştığımız çifte standartlı yaklaşımın son örneğidir. Bu karar aynı zamanda Fransız Hükümetinin artık tamamen Ermeni çevrelerin esiri haline geldiğini de göstermektedir. Yıllardır ülkesinin her köşesinde açık faaliyet gösteren terör örgütü PKK ve FETÖ uzantısı derneklere müsamaha eden, Fransa’daki Türk çıkarları ve toplumuna yönelen şiddeti, gösteri ve ifade özgürlüğü gerekçesiyle cezasız bırakan Fransız Hükümetinin, bugün alelacele bu adımı atması ibretliktir.
Fransız Hükümeti böylelikle, ülkesindeki fanatik Ermeni diasporasının son aylarda dozu giderek artan ve vatandaşlarımız ile diplomatik temsilciliklerimizi hedef alan kışkırtma, tehdit ve saldırılarını görmezden gelmeye devam ettiğini bir kez daha göstermiştir. Şiddetin önüne geçmek bahanesiyle bugün sergilenen bu ikiyüzlü tutum ve alınan provokatif karar diplomatlarımızın canına kasteden terör örgütü ASALA başta olmak üzere Fransa’dan himaye ve destek gören PKK, FETÖ gibi terör örgütleriyle mücadelede Fransa’nın olumsuz sicilini de yeniden hatırlatmaktadır.
Fransa’daki Türk toplumunun örgütlenme, ifade ve gösteri özgürlüğünün evrensel insan hakları ve düzenlemeleri bağlamında muhafaza edilmesi gerektiğini ve alınan bu karara karşı en sert şekilde mukabele edeceğimizi vurguluyoruz"