DİSK’e bağlı Limter-iş sendikası, İzmir'de deniz taşımacılığını üstlenen firma İzdeniz yönetiminin çalışanları sendikadan ayrılması için tehdit ettiğini açıkladı. İzmir'de yapılan basın açıklamasında; "2022 Ocak ayından itibaren DİSK Limter-iş sendikasında örgütlenen yaklaşık 150 çalışan, sendikanın yetki alabilecek aşamaya gelmesi üzerine bir dizi tehdit ve şantaj ile işlerinden ve sendikadan ayrılmaya başka bir “sendika” namlı kuruluşa geçmeye zorlandılar. Limter-iş sendikasına geçtikleri için çalışanları tehdit etmek suçtur! "sendikandan istifa et terfiini yapalım" demek şantajdır!" ifadelerine yer verildi.
İzmir Konak iskelesi önünde yapılan, sendika temsilcileri, siyasal partiler ve İzmirlilerin katıldıkları basın açıklamasında Limter-iş, "Bu zorbalığın adı demokratik katılımcı belediyecilik, bu kapı arkası dümenlerin adı şeffaf kamu hizmeti olabilir mi?" sorarak, "İzdeniz müdürü olarak atanmış şahsa son kez hatırlatıyoruz; bir sarı sendikadan ayrılıp DİSK'e bağlı Limter-iş sendikasına geçtikleri için çalışanları tehdit etmek suçtur! "sendikandan istifa et terfiini yapalım" demek şantajdır!" diye konuştu.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"İzmirlileri haftanın her günü, iskeleler arasında taşıyan İzdeniz, şeffaf olmayan ve adaletsiz bir idarecilik tarzına kurban ediliyor. 2022 Ocak ayından itibaren DİSK Limter-iş sendikasında örgütlenen yaklaşık 150 çalışan, sendikanın yetki alabilecek aşamaya gelmesi üzerine bir dizi tehdit ve şantaj ile işlerinden ve sendikadan ayrılmaya başka bir “sendika” namlı kuruluşa geçmeye zorlandılar.
Canımızı emanet ettiğimiz, geride kalan kaptanlar, çarkçılar, gişeciler, gemiciler, yağcılar, çımacılar, meydancı ve turnikeciler, temizlikçiler skandal bir zorbalık sistemi altında çalışıyorlar. “Müdür” ve “sendikacı” sıfatlı iki kişi, kimin işten atılacağına, kimin işe alınacağına, kimin terfi edilip edilmeyeceğine, hangi sendikaya üye olup hangisinden istifa edeceklerine tamamen keyfi ve kişisel menfaatlerine göre birlikte karar veriyorlar.
"Kapı arkası dümenlerin adı şeffaf kamu hizmeti olabilir mi?"
Mayıs ayında yapılan görüşmeler ve haziran ayındaki bir uyarıdan sonra İzdeniz yönetimi, terfi şantajını kendi ayrıcalıklı ortağı olan bir “sendikacının” seçim hesaplarına göre zamanlamanın pazarlığını yapmaya çalıştı.
DİSK’e bağlı Limter-iş, İzdeniz’de dönen dolapları İzmirlilere şikâyet ediyor.
Konak iskelesi önünde yapılan, sendika temsilcileri, siyasal partiler ve İzmirlilerin katıldıkları basın açıklamasında Limter-iş vergileri ile kamu kaynaklarını besleyen emekçiler adına sordu: bu zorbalığın adı demokratik katılımcı belediyecilik, bu kapı arkası dümenlerin adı şeffaf kamu hizmeti olabilir mi?
"Her aksaklığın ve kazanın sorumlusu kötü yönetimdir; sakın personeli suçlamaya kalkmayın"
Keza çalışanları tehdit ve şantaj ile sendika seçmeye zorlamak sadece AKP değil ona alternatif belediyecilik yapma iddiasındaki CHP’li yerel yönetimlerde de giderek yaygınlaşan bir organize suç haline geliyor. 5237 sayılı TCK ya göre kişilere karşı suçların hürriyete karşı suçlar arasında 118. Madde ile düzenlenen bu suça ek olarak deneyimli kaptanlar İzdeniz’den kopuyorlar veya işten atılıyorlar.
Bugün DİSK Limter-iş sendikası, şimdiden İzdeniz yönetimini demokratik kamuoyunun tanıklığı ile uyarıyor: İzdeniz’de yaşanacak her aksaklığın ve kazanın sorumlusu, şirket idaresinden başka her işle uğraşan şahsi kötü yönetimdir; sakın personeli suçlamaya kalkmayın!
"Kamu görevlilerinin uyması gereken etik kurallara aykırıdır ve gereği yapılacaktır"
İzdeniz müdürü olarak atanmış şahsa son kez hatırlatıyoruz; bir sarı sendikadan ayrılıp DİSK'e bağlı Limter-iş sendikasına geçtikleri için çalışanları tehdit etmek suçtur! "sendikandan istifa et terfiini yapalım" demek şantajdır!
Çalışanların önerilerine kulak asmamak, aile yaşamlarını anormal görevlendirmelerle tahrip etmek, fazla mesailerde keyfi kesintilere gitmek, ikramiye kesintileri, son dakikada sms ile yapılan ordinolar, 5 ayda 30 kaptan ve çarkçının İzdeniz’den ayrılmasını zorlamak maharet değil kamu hizmetinin sabote edilmesidir! Kamu görevlilerinin uyması gereken etik kurallara aykırıdır ve gereği yapılacaktır.
Limter-iş İzdeniz müdürünü tehditlerini durdurmaya ve açıklama yapmaya çağırmaktadır:
"Bu göz yummanın suç ortakları da teşhir olacaklardır"
Mahkemelere yansıyan kaç dava dosyası vardır ve neden yansımıştır? Verilen muafiyetlerin iş ve yolcu güvenliği açısından etkisi ne olacaktır? Neden işyeri çalışanı olmayan bir “profesyonel sendikacı” çalışanlara yönelik iletişim gruplarını denetlemektedir?
İzmir’in emeği ile geçinen tüm insanlarına sesleniyoruz: Liyakat, adalet, mesleki deneyim, kişi hak ve özgürlükleri, yasalara saygı çiğneniyorsa hep birlikte karşı çıkalım. Emekçi düşmanlığının partisi olmaz. Başka kurumlarda da sendika seçme özgürlüğüne sahip çıkmamak, iki tanıdığını bir yere yerleştirmek için ya da AKP muhalifliği adına susmak bu idare-i maslahata ortak olmak demektir. 5176 sayılı Kamu Görevlileri Etik Davranış ilkelerinden İzdeniz müdürü neden muaf tutulmaktadır? Bu göz yummanın suç ortakları da teşhir olacaklardır.
Değerli İzmirliler, sorumlu yurttaşlar olarak kamu görevlilerinin tarafsız olmak, bizlere hesap verme yükümlülükleri vardır.
"İzdeniz'de DİSK düşmanlığına son verilmelidir"
İzdeniz ya da bir diğer yerel yönetim birimi ve şirketi kimsenin çiftliği değildir. İzdeniz müdürünün medyatik faaliyetlere harcadığı kaynakları, İzdeniz’in yitirdiği kaptanları, İzdeniz’in kendi gemileri işlevsiz dururken neden Turyol deniz motorlarının ve arabalı feribotların kiralandığını, kiralamalarından kimin ne kazandığını, torpil, kayırmacılık suçlarını sormak her yurttaşın hakkıdır, görevidir.
Bu hesap burada kapanmayacaktır. Emekçilerin, yurttaşların haklarının üzerini betonlamak isteyenlerin betonu giderek büyüyen su damlaları ile kırılacaktır.
İzdeniz, tüm yerel yönetim şirketleri ve birimlerinde liyakat, adalet ve sendikal özgürlük istiyoruz!
İzdeniz'de DİSK düşmanlığına son verilmelidir."