Vatandaşların Diyanet'e sorduğu sorular Diyanet’in Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından, “Adak ve yemin, aile hayatı, inanç, bidat ve hurafeler, dua ve zikir, hac ve Umre, kadınlara özel, kurban, miras ve vasiyet, namaz, oruç, sosyal hayat, temizlik, tıp ve sağlık, ticari hayat, vakıf, yiyecek ve içecekler, zekat ve sadaka” başlıklar altında toplandı. Yasak olduğu belirtilen ancak zorunluluk durumunda yapılabileceği yanıtı verilen sorular sosyal hayat ve kadın konularında yoğunlaştı.
Birgün'den Mustafa Mert Bildircin'in haberine göre bazı sorular ile yanıtları şöyle:
»Yoga yapmanın hükmü nedir?
Yoganın dinî bir yönünün bulunmadığı ve zihinsel arınmayı amaçlayan alıştırmalar olduğu söylemi tam olarak gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü Hint dinlerinde yoga, dinî bir uygulama olarak varlığını sürdürmektedir. Buna göre bir Müslümanın, başka bir dinin inanç ve ibadetlerine dayandığını bilerek, yoga yapması uygun değildir.
»Âdet hâlindeki bir kadın Kur’an-ı Kerim’e dokunabilir mi?
Cünüp veya hayız hâlindeki kimselerin Mushaf’a dokunmaları caiz değildir. Bu konuda genel olarak “O, elbette değerli bir Kur’an’dır. Korunmuş bir kitaptadır. Ona, ancak tertemiz olanlar dokunabilir” denildi.
»Sol elle yemek yemekte sakınca var mıdır?
Hz. Peygamber, sol elle yeme-içmeyi hoş karşılamamıştır. Şeytanların sol elle yiyip içtiklerini haber vererek ümmetini uyarmış ve çocuklara sağ elle yemek yemeyi öğretmiştir
»Kürtaj yaptırmak caiz midir?
İnsanın yaşama hakkı, erkek spermi ile kadın yumurtasının birleştiği ve döllenmenin başladığı andan itibaren Allah tarafından verilmiş temel bir hak olup, artık bu safhadan itibaren anne baba da dâhil hiçbir kimsenin bu hakka müdahale etmesine izin verilmemiştir. Buna göre, annenin hayatının korunması yahut birden fazla döllenme olması halinde, ceninlerden birine müdahale edilmediği takdirde, diğerlerinin de öleceği durumlar dışında, herhangi bir yöntemle gebeliğe son vermek caiz değildir.
»Boşama yetkisinin eşe veya başkasına devredilmesi mümkün müdür?
İslam’da boşama yetkisi prensip olarak kocaya verilmiştir. Boşama yetkisini elinde bulunduran kocanın, bu yetkisini, nikâh akdi sırasında veya evlilik süresi içinde karısına veya bir başkasına devretmesi mümkündür.
»Niyeti boşama olmadığı halde eşe karşı tehdit olarak boşama sözlerini kullanma halinde boşanma gerçekleşir mi?
Kişi, tehdit için karısını boşayacağını söylese, bu sözüyle boşama meydana gelmez. Bunu söylemekle geleceğe dönük vaadde bulunmuş olmaktadır. Ancak tehdit niyetiyle “boşadım”, “boş ol” gibi sözler kullansa niyeti ne olursa olsun boşama gerçekleşmiş olur.
»Yengeç, ıstakoz, karides, kalamar, midye, kurbağa vs. gibi deniz ürünleri yenir mi?
Kur’an-ı Kerim’de, denizden elde edilen yiyeceklerin helal olduğu bildirilmiştir Hz. Peygamber de “Denizin suyu temiz, ölüsü helaldir.” Hanefi mezhebi, zikredilen naslarda helal olduğu belirtilen “deniz hayvanları” ifadesiyle balık türünün kastedildiği, dolayısıyla balık sınıfına girmeyen midye, kalamar, yengeç, ıstakoz, karides gibi deniz hayvanlarının helal olmadığı görüşünü benimsemiştir. Aslen suda yaşayan fakat karada da yaşayabilme özelliğine sahip olan kurbağa, yengeç, kaplumbağa ve su yılanının yenmesi helal değildir
»Borcun EFT ve havale gibi yollarla gönderilmesi karşılığında ücret ödenmesi caiz midir?
Bir borç EFT veya havale gibi para transfer yollarıyla ödenir ve bu işlemden dolayı masraf oluşursa verilen hizmetin karşılığı olarak makul bir ücretin alınması caizdir.
»Banka kredisine aracılık eden kişinin komisyon alması helal olur mu?
Kişi veya firmanın bankadan alacağı faizli krediye aracılık edilmesi karşılığında komisyon adı altında ücret alınması helal olmaz. Eğer kredi faizsizse ve aracı olan kişi, bu işlemleri takip edip sonuçlandırmak için ücretle tutulmuşsa verdiği emeğin ve yaptığı hizmetin karşılığı olarak vekalet/rehberlik ücreti alabilir.
»Dövme yaptırmak caiz midir?
Hz. Peygamber dövme yapmak, dişleri incelterek seyrekleştirmek gibi ameliyeleri, yaratılışı değiştirmek, fıtratı bozmak kapsamında değerlendirmiş ve bunu yapanların ve yaptıranların Allah’ın rahmetinden uzak olacağını bildirmiştir.
»Botoks yaptırmak caiz midir?
“Botoks” estetik müdahale niteliğindedir. Bu sebeple, beden ya da ruh sağlığı açısından gerekli olmadıkça uygulanması caiz değildir.
»Saç ektirmek ve peruk kullanmak caiz midir?
İnsan saçı dışında maddelerden yapılmış peruğun takılması caiz görülmektedir. Saç ekimi kendi saçının alınıp nakledilmesi şeklinde olduğundan söz konusu yasak kapsamında değildir.
»Tavukların içleri temizlenmeden sıcak suya sokulmaları caiz midir?
Usulüne göre kesilmiş olan tavukların kanı süzüldükten ve varsa üzerlerine bulaşabilen diğer pislikler iyice temizlendikten sonra, kaynama derecesine ulaşmayan sıcak suda bir süre bekletilip müteakiben tüylerinin yolunmasında dinî açıdan bir sakınca bulunmamaktadır.
»Domuz kalp kapağının insana takılması caiz midir?
Kalp kapakçığının değişmesi zorunlu olan bir hastanın tedavisinde, helâl yollarla alternatif bulunmaması ya da diğer çözümlerin verimli ve sağlıklı olmaması halinde, domuzdan elde edilen kalp kapakçığının kullanılması da caiz olur.
»Sezaryen ile doğum yapmak guslü gerektirir mi?
Sezaryen yöntemi ile çocuk dünyaya getirmek lohusalık açısından normal doğum hükmündedir. Sezaryenden sonra rahimden kan gelmezse kadın ilk fırsatta guslederek lohusalık hâlinden temizlenir. Rahimden kan gelirse, kanın kesilmesinden sonra gusletmesi gerekir.
»Yarışmalarda elde edilecek ödülleri almak caiz midir?
İki veya daha fazla kişinin aralarında doğrudan veya dolaylı olarak anlaşma suretiyle bir tarafın kazanacağı, diğer tarafın kaybedeceği şansa dayalı her türlü oyun, kumar kapsamında olup haramdır.
***
"Bankacılık için fıkıh kurulu kurulsun"
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaman, Türkiye’de katılım bankacılığının her adımının oluşturulacak kurulla şeriat usullerine göre denetlenmesini istedi. Sözcü’nün haberine göre; Prof. Ahmet Yaman, Diyanet Dergisi’ne yazdığı ‘Ekonomi ve Değer’ başlıklı makalesinde şöyle yazdı: “Yetkin fıkıh uzmanlarından oluşan bir kurulun teşkil edilip altın bankacılığı dâhil bütün bankacılık ürünleri, finansman ürünleri ve kart işlemlerinin bu kurulun onay ve denetimine sunulması sağlanmalıdır.”
Yaman’ın bir diğer önerisi de sektör çalışanlarının bilgilendirilmesine ilişkin oldu ve şu ifadeleri kullandı: “Son bir husus da hizmet içi eğitimdir. Katılım sektöründe bulunan genel müdürden şube çalışanına kadar her düzeydeki görevlinin katılım bankacılığının felsefesi ve uyması gereken fıkıh kuralları açısından periyodik olarak bilgilendirilmesi, yanlışlıkları azaltacaktır.”