Diyarbakır İş Konseyi Üyeleri, kayyum atama tartışmalarına tepki göstererek, “Kayyum mekanizmasının ortadan kaldırdığı istişare kültürünü ilimizde yeniden tesis etmek istiyoruz, kentimizi yönetecek ithal akıllar istemiyoruz” açıklamasını yaptı.
Aralarında Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Doğu Güneydoğu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu ile çok sayıda iş kuruluşunun yer aldığı Diyarbakır İş Konseyi, Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik son günlerde bazı basın ve yayın kuruluşunda yer alan haberler ve kayyum atama tartışmalarına yönelik tepkilerini dile getirmek üzere basın toplantısı düzenledi. DTSO binasında yapılan basın açıklamasını okuyan Diyarbakır İş Konseyi Başkanı Mustafa Vural, bölgede kayyum politikalarından kaynaklı ekonomik, sosyal, siyasal ve psikolojik sorunların yaşandığını vurguladı.
31 Mart seçimlerinin ardından siyasiler tarafından dile getirilen normalleşmeye dönük söylemlerin bölgeyi umutlandırdığını aktaran Vural, şunları söyledi:
“Bölgesel ekonomik kalkınma için kentin önemli bileşenlerinden sivil toplum örgütleri ve kent dinamikleri tüm imkanlarını seferber ederken, bölgede yerleşik yatırımcılarımız da üzerlerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmekten geri durmamışlardır. Bizler bölgemiz, kentimiz için bu denli çaba içindeyken, kendilerini gazeteci olarak tanımlayan bazı kimseler aslı astarı olmayan iddiaları kendine meslek edinmiş, tedirginlik havasını hakim kılmaya çalışmaktadır. Bölgede süregelen kayyum politikalarından kaynaklı olarak ekonomik, sosyal, siyasal ve psikolojik olarak yüzlerce sorun ile uğraşmak yetmezmiş gibi, bu felaket tellalları da başka bir sorunumuz olmaya başlamıştır. Bu politikalar yüzünden yabancı girişimciler bölgeye temkinli yaklaşırken, yerli yatırımcılarda ise sermaye göçüne neden olmaktadır.
Kendilerine rol ve misyon biçmeye çalışan bu sözde gazeteciler maksadını aşan açıklamalar ile, kendilerini devlet yetkilisi ve kolluk kuvvetlerinin yerine koymaya başlamıştır, sivil toplum kuruluşlarımızdan iş insanlarına kadar uzanan isim listesi zikredilerek, çoğu iş insanımız töhmet altında bırakılmıştır. Ki bu iş insanlarımızın bazıları Türkiye’nin dört bir yanında siyasi parti farkı gözetmeksizin belediyelerin işlerini yapmaktadırlar. Seçim sonuçlarını içine sindiremeyen kayyum sevicilerin gazeteci kimlik aparatı olan, bu şahısları başta yargıya ve toplum vicdanına şikayet ediyoruz. Kayyum mekanizmasının ortadan kaldırdığı istişare kültürünü ilimizde yeniden tesis etmek istiyoruz. Kentimize dair hafızası olmayan, kentimizin ortak aklına kulak tıkayan, kent dışından taşıma akılla kentimizi yönetecek ithal akıllar istemiyoruz.”