Kadına Karşı Şiddeti Önleme Komisyonu’nda yaptığı “mahalle namusu” ve “eşcinsellik önlenebilir” çıkışlarıyla gündeme gelen AKP’li İsmet Uçma, “Diziler yapacaksınız. Oralarda yenge dayı ilişkilerinde hiçbir sınır gözetmeyeceksiniz. Hiçbir sınırlama tanımayacaksınız. Sonra tecavüzler artıyor diyeceksiniz. E ne bekliyorsunuz? Rüzgar eken fıtına biçer. Bunda hiç kuşkunuz olmasın” dedi.
TBMM Kadına Karşı Şiddeti Önleme Komisyonu, Özgecan Aslan cinayetinin ardından ilk kez toplandı.
Daha önce yaptığı çıkışlarla tepki çeken AKP İstanbul Milletvekili İsmet Uçma, komisyonda şunları söyledi:
“Aileyi güçlendirmediğiniz sürece, bu toplumun değer yargılarına uygun insanları eğitim yoluyla yetiştirmediğiniz sürece, bu sorunları çözme imkanlarından mahrum olduğumuz anlaşılıyor. Şiddetin nedenleri sizce nelerdir? İnsanı eğilimlerine, temayüllerine, psikolojilerine, karakterlerine, cibiliyetlerine göre eğitime tabi tutmak gerekmektedir. Bunu geçmişte doğru çalışan STK’lar yapıyor. Ahilik bunun örneğidir, kimi tarikatlar bunun bir örneğidir. Fecaat eğiliminde olanları bir eğitime tabi tutar, onları biraraya getirir. Esnaf teşkilatlarında acar davrananları ayrı bir örgütlenmenin içine tabi tutarlardı. Bu toplum içinde bu tür gizlenmiş eğilimler olsa bile o insanları, o çevreyi o topulumu aşarak suç işlenemezdi.
Bizim derdimiz, hepimiz sonuçları konuşuyoruz. Diziler yapacaksınız. Oralarda yenge dayı ilişkilerinde hiçbir sınır gözetmeyeceksiniz. Hiçbir sınırlama tanımayacaksınız. Sonra tecavüzler artıyor diyeceksiniz. E ne bekliyorsunuz? Rüzgar eken fıtına biçer. Bunda hiç kuşkunuz olmasın. Sevgili Özgecan kızımızın failinin bulunması konusunda özellikle Jandarmamızdan Komisyon olarak kendilerine bir takdir ve tebrik yazısı göndermek, aileye göndermek fevkalade yerinde olur. Özü şu, mevcut ne feminyen anlayışlarla, ne kalıp yargılardaki dine dayandırılan anlayışlarla ne kadını emtia hale getiren modern paradigmalarla bu sorunun çözülme imkanı yoktur. Zihnimizi çatlatırcasına filozofi üretmemiz gereken alan, hangi yöntemlerle bu sorunun üstesinden gelinebilir konusunu masaya yatırmaktır. Ana eksen şu; bireyi yetiştirmek için çevreyi ıslah edeceksiniz.
Saat dörtte pavyondan gelmen özgürlük
Sıkıntımız şu. Hem insanının güvenliğini sağlayacaksınız, hem özgürlüklerini temin edeceksiniz, bu iki husus zaman zaman hayata geçirilemeyen husustur. Yani kimse şunu diyemez. Ben bir yerde oturuyorum, gece saat 4.00’de pavyondan birisiyle gelirim, bir olay olursa güvenlik kuvvetleri bunu çözmelidir. İyi de kardeşim, senin saat 4.00’de pavyondan birisiyle evine gelmen, senin arzu ettiğin bir özgürlük, eyvallah kullan bunu. Bütün bu uyuşturucu ve alkol pazarlayan, satan, okullarımıza kadar sokan grupların tamamını da organize suç örgütü içerisine almanız lazım. Bir mekanda bir şiddet olayı meydana geliyorsa, bunun sebeplerini araştırdığında bu örfe adete dayalı bir aile kararı ya da akraba topluluğu kararıysa bunu organize suça almanız gerekir.”