Çevre

Doç. Dr. İnci Kızılkaya: İzmir Körfezi’ndeki kırmızılık havalar soğuyunca kaybolacak

22 Eylül 2024 10:10

İzmir Körfezi Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. İnci Tüney Kızılkaya, körfezdeki renk değişimi ile ilgili, "Akıntı sisteminden dolayı dağıtılamadıkları için kırmızı kümelenmelerle karşılaşıyoruz. Havalar soğuduğunda körfezdeki kırmızılık kaybolacak" değerlendirmesini yaptı.

İzmir Körfezi Bilim Kurulu Üyesi EÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İnci Tüney Kızılkaya, İzmir Körfezi'ndeki renk değişiminin sebebinin deniz suyu sıcaklığının yüksek olması ve kirlilik nedeniyle artan mikroalglerin olduğunu belirtti.

Mikroalglerin fotosentetik, gözle görülmeyen mikroskobik canlılar olduğunu söyleyen Doç. Dr. Kızılkaya, "Atmosferdeki oksijenin yüzde 70 ila 80'i denizlerde üretiliyor. Bunların birçoğunu da yosunlar, deniz çayırları ve mikroalgler üretiyor. Mikroalglerin bazıları azot bağlama özelliklerine sahip ve ayrıca diğer canlılar için besin oluştururlar. Mikroaglerle zooplanktonlar, zooplanktonlarla da balıklar beslenirler. Mikroalgler besin zincirinin temel halkası, sucul ekosistemlerin olmazsa olmazıdır. Ancak denge bozulduğunda, bu canlılar aşırı çoğaldığında 'red tide' ya da 'algal bloom' dediğimiz durum meydana gelir. Aşırı çoğalarak suyun yüzeyini kaplayarak ışık geçirgenliğini azaltırlar. Suyun altındaki canlılara ışık bulaşmaz ve fotosentez yapan canlılar yok olmaya başlarlar. Ayrıca yüzeyi kapladıkları için denizle atmosfer arasındaki gaz alışverişini de engellemiş olurlar" ifadelerini kullandı.

Körfezde akıntı güçlü değil

Doç. Dr. Kızılkaya, mikroalglerin çoğaldıklarında denizin kırmızı-kahverengi olduğunu belirterek, “Eğer bir ortamda besin dediğimiz alglerin büyümek, çoğalmak için kullandıkları azot ve fosfor bileşikleri fazlaysa, hava sıcaklığı da uygun koşula geldiğinde red tide ile karşılaşabiliyoruz. Normalde İzmir'de karşılaştığımız bir olaydı ancak kısa sürerdi ve az miktarda oluşurdu. İzmir Körfezi'nde aşırı besin olduğunu biliyoruz. Çünkü körfezde akıntı sistemi çok güçlü değil. Akıntı güçlü olmadığı için bu besinler uzaklaştırılıp, dağıtılamıyorlar. O nedenle de mikroalgler aşırı çoğalıyorlar. Akıntı sisteminden dolayı dağıtılamadıkları için kırmızı kümelenmelerle karşılaşıyoruz. Havalar soğuduğunda körfezdeki kırmızılık kaybolacak. İlkbahar ve sonbahar mevsimlerinde ani alg çoğalmaları doğal süreçler. Doğal olmayan aşırı olması ve uzun sürmesi. Bildiğimiz kadarıyla daha önce burada bulunmayan, daha önce karşılaşmadığımız yeni bir tür var. Bu tür balık toksini üreten bir tür. Büyük ihtimalle balık ölümlerine sebep olan da bu toksin olabilir. Ancak tek bir nedene de bağlayamıyoruz" diye konuştu.

İlkbaharda alg artışı görülebilir

İzmir Körfezi'nin besin yükünün yüksek, akıntısı düşük bir deniz olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. İnci Tüney Kızılkaya, "Bilim insanları bunu hep söylüyordu. Gözle görüldüğü, balık ölümleri yaşandığı için herkes farkına vardı. O yüzden acil bir eylem planı oluşturuldu. Seneye bunu görmeyebiliriz ama bu temizlendiğinde ileride görmeyeceğiz anlamına gelmiyor. Hava sıcaklıkları düşmeye başladıkça gittikçe azalacaktır, deniz suyu sıcaklıkları da düşecektir. Kışın ve ilkbaharın başında bu olayları görmeyeceğiz. Fakat ilkbaharda yine alglerin artışı görülebilir. Bunun balık ölümlerine tekrar sebep olması konusunda kesin bir şey söyleyemeyiz ama olmayacak anlamına da gelmiyor" dedi.

Körfezde kirliliğe neden olan besin girdilerinin azaltılması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Kızılkaya, "Bu sadece atık suyun arıtılmasıyla olmaz. İzmir Körfezi'ne 33 tane dere giriyor. Bu derelerin de kirlilik yükünün düşük olması gerekiyor. Besin girdisi azaltıldığında ani alg çoğalmalarının da azalacağını düşünmekteyiz. İklim değişikliği nedeniyle denge bozuldu. İzmir'de geçtiğimiz aylarda büyük bir yangın yaşadık. Küllerinin de denize besin takviyesi yapıp bu olayı tetiklediğini de düşünebiliriz. Kesin olarak bilinmesi için uzun süreli incelemeler yapılması gerekiyor" ifadelerini kullandı. (DHA)


İlber Ortaylı: En kıyak rakı tek parti devrinde değil şimdi imal ediliyor, yalan mı?