Doktorların "Yüzde bir ihtimalle" yaşar dediği doğuştan 'larsen sendromlu’ 19 yaşındaki Esma Gizem Güler, liseyi birincilikle bitirip Yeditepe Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik İngilizce Bölümü'nü tam burslu olarak kazandı. Hocaları tarafından "Bizim Stephen Hawking'imiz" diye nitelendirilen Gizem, yüzde 96 engelli durumuna rağmen önündeki zorlukları aştığını belirterek "Yapamazsın” diyenlere karşı “Dikkat Gizem çıkabilir!” diyor.
Hürriyet'ten Esra Ülkar'ın haberine aynen şöyle:
Akülü arabasının arkasına asılı sırt çantasıyla okula geliyor. Ona uygun ayrı bir masası var sınıfında. Notlarını bilgisayarda alıyor. Sınıf arkadaşları, “Gizem çok zeki” diyerek başlıyor onu anlatmaya: “İngilizce konu yarışmalarında hep birinci oluyor.” Oysa doktorlar, genetik ‘larsen sendromu’yla doğduğunda zekâsında da problem olduğunu düşünüyor. Doktorların bu sözlerine aldırış etmiyor annesi İlknur Güler. Hep kızı için mücadele ediyor. “Doktorlar oturamaz, yürüyemez, ameliyat olur ama yaşayamaz derken 3 yaşında okuma-yazma öğrendi” diyerek anlatıyor gururla: “Bir gün ben cam silerken Gizem kitabı almış, F harfini bulmuş. Baktım sayıları, Fenerbahçe’yi okuyor. Çabuk algıladığı için ezberlemiştir dedim. Sonra ‘Feminizm’ dedi. Şoke oldum. Kirpiye yavrusu pamuk gibi gelir ya, bana da ‘Sen de öyle görüyorsun’ diyorlardı. ‘Hayır, gözlerinden anlıyorum, benim kızım çok akıllı’ diyordum.”
Bir gün konuşamıyor
Gizem ilkokul 3’üncü sınıfa kadar evlerine yakın bir devlet okuluna gidiyor. İlk engel burada çıkıyor karşısına. Kaydolacağı zaman müdür onu okula kabul etmiyor. Gizem “Bunu okula almam, dedi. Daha sonra kaymakamlığa gidip müdürü şikâyet ettik. Çok sinirlendim. Kaymakam da müdüre çok kızdı. Ardından müdür tamam dedi. Ama ben gider miyim bir daha! Başka bir okula gittim” diyerek anlatıyor kırgınlığını. Geçirdiği ameliyatlar riskli olduğu için annesi de ona okulda eşlik ediyor. Taa ki 3’üncü sınıfta bir sabah kalktığında konuşamaz duruma gelene kadar. Boynundan aşağısını hissetmiyor. Anne Güler, “Çok kötü bir andı o. Gizem sadece yüzüme bakıyordu. Omurilik Felçliler Derneği’ni aradım. Oradan doktor isimlerini verdiler. Kızımı hemen fizik tedavi merkezine götürdüm. Çok acı bir şey, kızımın her an ölebileceğini söylediler. Yüzde 1 umut da olsa, bize yardım etmelerini istedim. Çok ağır ameliyatlar geçirince, hayati fonksiyonları kötüleşti.”
Eğitime evde devam
Her şeye rağmen annesi de Gizem de yılmıyor. Bu sefer Milli Eğitim’in görevlendirdiği, eve gelen öğretmenlerin yardımıyla devam ediyor eğitim. Ardı ardına birincilikler de bu dönem geliyor. O yıllardaki liseye giriş sistemi olan Seviye Belirleme Sınavı’ndan 480 puan alarak ilk tercih ettiği okula yerleşiyor. Liseyi de birincilikle bitiriyor. Üniversite deneme sınavlarında ise ilçenin birincisi oluyor.
Oksiken tüpüyle sınav
“Hiçbir özel ders almadım” diyerek anlatıyor hazırlık sürecini: “Sözellerde işaretlemeyi yapabiliyordum. Sayısallarda ben söylüyordum, annem yazıyordu. Üniversiteye gitmem bir ilk olacaktı.” Üniversite sınavına girmek için gerekli malzemelerini ve raporlarını ÖSYM’ye bildiriyor. Oksijen tüpünün, özel ek gıdalarının, masasının olduğu özel bir sınıfta sınava giriyor ve istediği bölüme girebilecek puanı kazanıyor. Şimdi üniversitede bilim insanı olmaya hazırlanıyor.
Yapamazsın diyenlere aldanmayın
Esma Gizem Güler, genetik bir hastalık olan ‘larsen sendromlu’ olarak dünyaya geldi. Altı aylık doğan Gizem için doktorlar yüzde 1’lik bir yaşama ihtimali olduğunu söyledi. Ancak o hayata sımsıkı tutundu. Ne kadar “Yapamaz” denilen engel varsa hepsini aştı. Bugüne kadar 25 ameliyat geçirdi ama eğitiminden asla ödün vermedi. Yüzde 96 engeline rağmen üniversiteli oldu. Şimdi annesiyle birlikte kendisine tahsis edilmiş yurt odasında kalıyor. Özel servisle fakültesine rahatça gidebiliyor. Anne Güler, “Ben kanser hastasıyım. Gizem’e şunu söylüyorum, her zaman yanında olamayabilirim ama her zaman hakkını aramalısın” diyor. Gizem de bunun farkında, kendisinin yaşadığı tarzda sorunlarla karşılacaklara şu mesajı veriyor: “Derdinizi anlatmazsanız, kimse sizin neye ihtiyacınız olduğunu bilemez. Bunlar yabancı olduğu gibi aileden, yakınınızdan da olabiliyor. Hiçbir şekilde yapamazsın diyenlere aldanmamak gerekiyor.”
'Org çalıyor, şiir yazıyorum'
Gizem’in hobileri arasında resim, müzik ve şiir yer alıyor. Resimde karakalem portre çalışmaları üzerinde yoğunlaşıyor. Akrilik çalışmalarına başladığını da ekliyor. Müziğe olan ilgisiyle ilgili şunları söylüyor: “İlk kemanla başladım. Gitar, mandolin de çaldım. Kemanda boyun hareketi ve iki elimi kullanmam gerektiği için baktım olacak iş değil. Şimdi org çalıyorum. Bir de şiir yazıyorum.”
‘O bizim stephen'ımız'
Esma Gizem Güler Yeditepe Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik İngilizce Bölümü’nde yüzde 100 bursla okuyor. Hocaları için o, “Bizim Stephen (Hawking)”. Ancak üniversiteye girişi öncesi zorlu bir yoldan geçmiş: “Tercih yapmadan önce çok araştırdım. Üniversitelerle gidip konuştum. Ulaşım kolaylığı gibi bazı şeyler gerekiyor. Öncelikle fragman geçtim. ‘Gelme ihtimalim var, dikkat Gizem çıkabilir’ dedim (Gülüyor). Kendimi bildim bileli genetik mühendisliği istiyordum. Sıcak yaklaşmadılar ama sorsanız engelsiz kampusları var. Bir vakıf üniversitesine yüzde yüz bursla girebilecek puanım vardı. Ama bir anda kendimi kabul ettirmeye çalışan bir pozisyona düştüm. Üniversitenin rektör yardımcısı bizi çağırdı ve ‘Sen bunun üstesinden gelemezsin, bu mesleği yapamazsın. Bilgisayar oku’ dedi.” Gizem sonunda ilk tercihi Yeditepe Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik bölümüne yüzde 50 bursla yerleşiyor. Ama hocaların referansıyla bu burs yüzde 100’e çıkarılıyor.
