Reuters’a konuşan bankacılar, bu gelişmeleri serbest piyasa koşullarına geri dönüş olarak tanımladı.
Seçim öncesi Merkez Bankası’nın dolar/TL kurunu baskılamak için kamu bankaları aracılığıyla piyasaya müdahale ettiği aktarılıyordu.
Bu müdahalenin seçim sonrası durması beklentisiyle çoğu yabancı kurum, kurun yükseleceğini tahmin ediyordu.
Seçimlerin ardından dolar/TL tahminini revize eden Commerzbank, yıl sonu kur beklentisini 20’den 25’e yükseltmişti.
Goldman Sachs analistleri ise 3 Haziran tarihli raporlarında üç aylık dolar/TL tahminini 19’dan 23’e, altı aylık tahmini 21’den 25’e, on iki aylık tahmini 22’den 28’e yükseltti.
Analistler, uluslararası net döviz rezervlerinin negatif bölgeye geçtiğini belirtmişti.
Türk lirası, bu yılın başından beri dolara karşı yaklaşık yüzde 18 değer kaybetti.
Mahfi Eğilmez: Seçim politikası
Ekonomist Mahfi Eğilmez, kurda bugün yaşanan harekete dair yazdığı blog yazısında seçim öncesi uygulanan politikalara işaret etti.
Yüksek enflasyona rağmen düşük faiz politikası takip edilmesinin yanlış olduğunu, “bugün gelinen aşamada, zembereğin boşalmasıyla birlikte, dolar kurunun normal düzeyine geldiğini” kaleme aldı:
“Benim yanlış diye yorumladığım bu ekonomi politikası bazı başka yorumculara göre bilerek istenerek seçim kazanmaya yönelik uygulanan bir politikaydı.
Bu yorumu yapanların haklı olduğunu düşünüyorum. Ekonomi politikası yaklaşık iki yıldır tümüyle seçime endeksli olarak yürütüldü ve ekonominin ağır yara almasına aldırış edilmedi.”
Merkez Bankası’nın eski baş ekonomistlerinden Hakan Kara ise Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Türk varlıkları dolar cinsinden ucuzlatılıp bir eşikten sonra faiz artışıyla sermaye girişi amaçlanacak gibi görünüyor. Pratikte bunu yapmak kolay değildir ama döviz işlem kısıtlamaları devam ederken mümkün olabilir” dedi.
"TL krizinin başlangıcı gibi"
İngiltere’deki InTouch Capital Markets veri şirketinin kıdemli döviz analisti olan Piotr Matys, bugün TL’de görülen keskin değer kaybının kurun daha serbest hareket etmesine izin verileceğinin sinyali olduğunu söyledi.
Reuters’a konuşan Matys, kurun yüksek enflasyon ve düşük faiz politikasına uyum sağladığını aktardı.
Commerzbank’ın kur araştırma masasının başında bulunan Ulrich Leuchtmann ise yine Reuters’a yaptığı açıklamada oluşan tablonun, “TL krizinin başlangıcına benzediği” tanımını yaptı.
Leuchtmann, “Eğer herhangi bir kalıcı değişiklik görmezsek Türkiye devalüasyon ve yükselen enflasyon sarmalında kalabilir, bunun da nerede biteceğini görmek güç olur” diyerek TL’nin gerçek değerini hesaplamanın zor olduğunu aktardı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanan Mehmet Şimşek’in bundan sonra nasıl bir ekonomi politikası izleyeceği kurun ve enflasyonun gidişatında belirleyici olacak.
ABD’de yaşan ekonomist Hafize Gaye Erkan’ın Merkez Bankası’na başkan olarak atanabileceğine dair haberler de faizin yükseltilebileceğine işaret olarak algılanıyor.
Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim öncesi CNN’e verdiği röportajda, düşük faiz politikasından vazgeçilmeyeceğini söylemişti.
Piyasalar biraz da bu gelişmelere göre önümüzdeki günlerde şekil alacak.