Dünya

Dört Türk devleti, GKRY'ye büyükelçi atadı; AB ile ilk zirvede Kıbrıs ile ilgili hangi kararların altına imza atıldı?

15 Nisan 2025 14:48

Güncelleme: 15 Nisan 2025 15:52

T24 Dış Haberler

Türk Devletleri Teşkilatı'nın 3 üyesi Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve bir gözlemci üyesi Türkmenistan; Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne (GKRY) art arda büyükelçi ataması yaptı. Ülkelerin büyükelçi atamalarını 4 Nisan'da AB ile Orta Asya ülkeleri arasında yapılan ilk zirve öncesinde tamamlaması dikkat çekti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da atama kararlarını söz konusu ülkelerin Avrupa Birliği (AB) ile kurduğu yakın ilişkilerden kaynaklandığı yorumunu yaptı. Öte yandan AB-Orta Asya ülkeleri arasında yapılan zirvenin sonuç metninde ülkelerin altına imzasını attığı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları da dikkat çekti. Zirvenin sonuç bildirisinde atıfta bulunulan iki karar Kıbrıs adasında GKRY dışındaki bir hükûmetin tanınmaması çağrısında bulunuyor. 

Kazakistan, GKRY'ye büyükelçi atama kararını ilk açıklayan Türk Devletleri Teşkilatı üyesi oldu. Kazakistan'ın ocak ayında büyükelçi atamasını duyurmasının ardından GKRY de büyükelçi atadığını duyurdu ve iki ülke karşılıklı büyükelçilik açma konusunda anlaştı. Özbekistan da Kazakistan'dan bir ay önce yani Aralık 2024'te İtalya'daki büyükelçisini GKRY'den sorumlu büyükelçi olarak ilan etti. Aynı şekilde Türk Devletleri Teşkilatı'nda gözlemci statüsünde bulunan Türkmenistan da İtalya'daki büyükelçisini GKRY'ye akredite büyükelçi olarak duyurdu. Kırgızistan da GKRY'ye büyükelçi atayan ülkeler arasına katıldı. 

Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan büyükelçi atamalarını 4 Nisan'da Özbekistan'ın Semerkant kentinde yapılan ilk AB-Orta Asya liderler zirvesinden önce tamamladı. Bu zirve Orta Asya ülkeleriyle AB arasındaki ilk zirve olma özelliği taşıyor. Zirvede AB ve üç önemli Orta Asya ülkesi arasındaki kurumsal, ekonomik ve ticari ilişkilerin temelleri atıldı. 

Özbek lider Şevket Mirzoyev'in ev sahipliğinde düzenlenen zirveye AB adına Konsey Başkanı Antonio Costa ile Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen katıldı. Ayrıca Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadık Caparov, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman ve Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhammedov yer aldı. 

Semerkant Zirvesi

Kıbrıs ile ilgili hangi kritik BMGK kararlarına bağlılık teyit edildi?

Zirvenin ardından AB Konseyi, Birinci AB-Orta Asya Zirvesi'nin ortak sonuç bildirisini paylaştı. "AB ile Orta Asya arasındaki ilişkileri stratejik bir ortaklığa yükseltmeye karar verdik," denilen ortak sonuç bildirisinde şu ifadelere yer verildi:

"Barış, güvenlik ve demokrasi için işbirliği yapmaya, BM Şartı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka ve uluslararası alanda tanınan sınırları dâhilinde tüm devletlerin bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesine ilişkin temel ilkelere tam olarak riayet etmeye kararlıyız."

Ortak açıklamada ayrıca "BMGK'nin ilgili 541 (1983) ve 550 (1984) sayılı kararlarına olan güçlü bağlılığımızı bir kez daha teyit ettik" denildi. 

550 ve 541 sayılı kararlar ne diyor?

BM Güvenlik Konseyi'ne ait 541 sayılı karar; BM'ye üye tüm Devletlere, "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin egemenliğine, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne saygı gösterme" ve "Ada'da, Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümeti dışında herhangi başka bir hükümeti tanımama" çağrısında bulunuyor. Söz konusu kararlar Kıbrıs Adası'nda GKRY dışında hiçbir hükümeti yani KKTC'yi tanımamaya işaret ediyor. 

550 sayılı kararda ise "Ayrılıkçı girişimlerin bir sonucu olarak ilan edilen sözde 'Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti' adlı devletin hiçbir şekilde tanınmaması yönündeki çağrısını bir kez daha yineler; tüm devletlerin bu yapıya hiçbir şekilde yardım etmemesi ya da destek vermemesi gerektiğini vurgular" ifadeleri yer alıyor. 

AB'den Orta Asya'ya 12 milyar Euro'luk yatırım kararı

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, zirvede AB'nin Orta Asya ülkelerine 12 milyar Euro'luk yatırım yapacağını açıkladı. 

Yine Konsey Başkanı Costa, zirvede yaptığı konuşmada "İlişkimizin henüz tam potansiyeline ulaşmadığına inanıyorum. Ortaklığımız bir yolculuktur, bir varış noktası değil. Bu zirve ilişkilerimizde yeni bir boyutun başlangıcına işaret etmektedir ve bu bir defaya mahsus olmayacaktır," ifadelerini kullandı. 

KKTC ne diyor?

Orta Asya ülkelerinin GKRY'ye büyükelçi ataması kararına KKTC lideri Ersin Tatar'dan yorum geldi. Antalya Diplomasi Forumu'nda (ADF) Habertürk'ten Sena Alkan'ın özel röportajında soruları yanıtlayan Tatar, konuyla ilgili yorumunu şöyle paylaştı: 

"Avrupa Birliği ile ilişkilerinin olduğunu öğreniyorum. Avrupa Birliği birtakım imkanlar ve aralarında gerek ticaret gerek proje bağlamında beklentiler... Biz iki devletli çözümü öneriyoruz. Bu iki devletli çözümde Güney Kıbrıs'la ilişki kurabilirler ama Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'yle de benzer ilişkilerin kurulması en temel temennimiz ve dileğimiz. Zaten biz Türk Devletleri Teşkilatı'nda gözlemci olarak yerimizi alıyoruz; zaman zaman buluşuyoruz, görüşüyoruz, toplantılara katılıyoruz. Güney Kıbrıs'la ilişkilerini başlatmasalardı belki daha iyi olurdu ama Avrupa Birliği yaklaşımlarıyla bunlar oluyor. Avrupa Birliği projeleri bağlamında... 

Onların verdiği kararlara bir şey diyemeyeceğim. İki devletli çözümü destekliyoruz. Güney Kıbrıs'taki devlet Rumların devletidir, saygımız vardır. Onların da bize saygısının olması lazım. Bizim de Kıbrıs'ın kuzeyinde Türkiye'nin tam tanıdığı bir devlet olarak kendi devletimiz var. Benzer adımların KKTC için de atılması en büyük arzum ve dileğimdir, kardeş devletlerimizden bunu bekliyorum"

KKTC Cumhurbaşkanı ayrıca "Tanıma noktasındaki ısrarımızı bir yere kadar götürebiliyoruz çünkü rahatsızlık vermek istemiyoruz, kimsenin zarara uğramasını istemiyoruz. Maalesef Kıbrıs Türklerine bu haksızlık devam ediyor. Bizim üzerimizde bu ambargo belası olduğu için herhangi bir devlet bizi tanıma noktasına geldiğinde cezalandırılıyor," dedi. 

Türk Dışişleri'nden açıklama geldi mi?

Henüz Dışişleri Bakanlığı'ndan Türk Devletleri Teşkilatı'nın 4 üyesinden GKRY'ye büyükelçi ataması kararıyla ilgili olarak veya AB ile zirvede altına imza atılan maddelerle ilgili olarak resmî bir açıklama gelmedi. 

"Moskova'ya da bir sinyal"

Moskova merkezli EurAsia Daily'de yayımlanan "Orta Asya ülkeleri Türkiye'den uzaklaştı" başlıklı analizde GKRY'nin yasal statüsü olması nedeniyle "ekonomik faaliyet açısından daha cazip olduğunun" altı çizildi. Analizde Ankara'nın KKTC nedeniyle Brüksel ile rekabete girişmeye "gücü olmadığı" savunularak Orta Asya devlet başkanlarının da "bu gerçeklerin farkında olduğu" iddiasına yer verildi. 

KKTC'nin tanınmaması çağrısında bulunan BMGK kararlarına imza atılmasının Moskova için de sinyaller içerdiğinin savunulduğu analizde, Orta Asya devlet başkanlarının KKTC'yi tanımayı reddederek "Rusya'nın etki alanından tamamen çıkmadığını Rusya'ya gösterdikleri" savunuldu. 

 

BARÇIN YİNANÇ YAZDI | İktidarın dış konjonktür hüsranı; “Gümrük Birliği'ni de vizeyi de unutun”

Dış politika analisti Barçın Yinanç, 10 Nisan'da T24'te yayımlanan köşesinde "Türkiye en büyük ekonomik partneri ile cepheyi sıkılaştırmak yerine, AB komiserlerine hakaretler yağdıradursun, Orta Asya ülkeleri bile Avrupa’yla iş birliği arayışında," diye yazmış ve konuyla ilgili görüşlerini şöyle aktarmıştı: 

"Türkiye, 2022’de “Ya KKTC’yi gözlemci üye olarak davet edersiniz ya da...” diyerek Orta Asya ülkelerini orantısızca cendereye almasının bedelini, bu ülkelerden üçünün, Kıbrıs Rum Kesimi’ne büyükelçi atamasıyla ödüyor. 

Orta Asya-AB zirvesi, Kıbrıs pürüzü nedeniyle uzun süre yapılamamıştı. Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın Rum kesimine büyükelçi ataması ile Orta Asya-AB zirvesinin aynı zamanlarda gerçekleşmiş olması tabii ki tesadüf değil. 

AB, Orta Asya’ya 12 milyar Euro'luk yatırım paketi vaat etti; "Onlar da KKTC ve Türkiye’yi 12 milyar Euro'ya sattılar" diyerek meseleyi bu kadar basitleştirmemek gerek. Ukrayna savaşından zaferle çıktığı varsayımıyla gözünü yine yakın çevresine çevirecek bir Rusya karşısında Orta Asya ülkeleri de bir arayış içinde. Sonuçta her ülkenin kendi çıkarını düşünmesi doğal. Ekonomisini düze çıkaramayan Türkiye’nin durumu da ortada. Orta Asya ülkelerine ihtiyacı olan vaatlerde bulunma imkanı sınırlı. 

Sonuçta KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk Devletleri Teşkilatı toplantısına gözlemci üye olarak davet edildiği için Kıbrıs meselesinde muazzam bir başarı sağlanmış olmadı. Hatta bu hamleyle mevcut durumun da gerisine düşüldü.

Trump’lı dünyanın içinde olduğu bu toz duman içinde çok da bir şey ifade etmese de afra tafralı Türk diplomasisi açısından ciddi bir gol yeme durumudur. 

Üstüne, büyük laflar edip o lafları sonradan yutmak iktidarın dış politikasının genel bir özelliği haline gelmek üzere. 

"Artık sadece iki devletli çözümü konuşuruz" denmesine karşın mart ayında BM gözetiminde hem de bakan düzeyinde görüşme masasına oturuldu. Zaten bir AB’li yetkilinin de “Şu anda ilişkilerimiz açısından en az önemli sorun Kıbrıs” demesi de dikkat çekici."