Chelsea ve Galatasaray’ın eski yıldızı Didier Drogba, ‘dolandırıcılık’ suçlamasıyla karşı karşıya. Drogba'nın kurduğu yardım kurumunda toplanan paraların amacına uygun kullanılmadığı iddia edildi.
İngiliz Kraliyet Ailesi, Frank Lampard, John Terry, Pele, Roger Federer, Bono ve Christine Bleakley gibi pek çok önemli ismin bağışçısı olduğu vakfın amacına hizmet etmediğini iddia eden Daily Mail Gazetesi, toplanan paraların sadece yüzde 1’inin 'adresine' ulaştığını yazdı. Ülkesinde kuracağı hastane ve muhtaç çocukların eğitim masrafı için bugüne kadar yıldız isimlerden 1.7 milyon pound toplayan vakfın bu tutarın sadece 14 bin poundluk kısmını amaçları doğrultusunda kullandığı ortaya çıktı.
Paranın yaklaşık 440 bin poundluk kısmının bankalarda dinlendirildiği, geri kalanının ise Drogba’nın ultra lüks yardım partilerinde harcadığı konuşulurken, Fildişili oyuncunun vakfı hakkında soruşturma başlatıldı. Chelsea sahibi Roman Abramovich'in de vakfa oldukça büyük miktarda kişisel bağış yaptığı biliniyor.
Hürriyet'te yer alan habere göre, Drogba tarafından yapılacağı vaat edilen hastanenin 6 yıl boyunca bekletildiği bittiğinde ise tek klinikten oluşan bir yapıya sahip olduğu açıklandı. Yıldız oyuncunun söz konusu yardım kuruluşu nedeniyle de İngiltere’de vergi konusunda büyük indirimler aldığı da haberin detayları arasında yer alıyor. Gazete ayrıca, ortaya çıkacak belgeler sonrası bağışçıların büyük bir şok yaşayacağını iddia etti.
Drogba'dan zehir zemberek cevap
Yaşanan bu şok edici suçlamaların ardından bir açıklama yapan Drogba, “Ben hiçbir sahtekarlık, hiçbir yolsuzluk yapmadım. Yönetim eksikliği de söz konusu değildir. Yalan söylemedim” ifadelerini kullanırken, Daily Mail Gazetesi’ne de dava açacağını belirtti.
Gazete, İngiltere'de hayır kurumlarının denetimini yapan komisyonun başkanı David Holdsworth'un da konuyla ilgili açıklamalarına yer verdi. Holdswort’un söz konusu durumun ciddi bir sorun teşkil ettiği şeklinde görüş belirttiği aktarıldı. Holdswort, halkve bağış yapanların yanlış yönlendirilip yönlendirilmediği yönünde soruşturma başlatıldığını da sözlerine ekledi.
İngiltere Sivil Toplum Bakanı Rob Wilson da iddiaların son derece endişe verici olduğunu söyledi.