Gelişmiş ülkelerde eğitim sistemi tartışmaları, okullarda hangi sorunlara öncelik verilmesi gibi konular etrafında dönerken, bazı gelişmekte olan ülkelerde sorulan soru daha basit:
Çocuklar okula gidebiliyor mu?
Birleşmiş Milletler'in (BM) verilerine göre, geçtiğimiz on yılda dünyanın en yoksul ülkelerinde okula erişimin artırılması hedefine yönelik "sıfır ilerleme" kaydedildi.
UNESCO, okul çağındaki 600 milyona yakın çocuğun en basit matematik ve okuma-yazma bilgilerinden mahrum olduğunu söylüyor.
Batılı ülkelerde yapılan araştırmalar kız çocuklarının erkeklere oranla okullardaki başarılarının daha yüksek olduğunu gösterse de, özellikle Sahraaltı Afrikası'nda kız çocuklarının büyük çoğunluğu okul sıralarından ayrı kalıyor.
Bugün 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü.
Peki kız çocuklarının eğitime erişiminin en zor olduğu 10 ülke hangileri?
Savaş ve çatışmalarla sarsılan ülkelerde fakirlik, sağlık sorunları, yetersiz beslenme ve göç gibi sorunlar, çocukların eğitiminin önüne geçiyor.
Birçok genç kız okula gideceğine çalışmak zorunda kalırken birçoğu da hiçbir eğitim imkânına ulaşamadan erken yaşta evleniyor.
BM verilerine göre, çatışma bölgelerinde kız çocuklarında okulsuzluk oranı erkek çocuklarına göre iki kat fazla.
Araştırmalar şu verilerden yola çıkıyor:
İç savaşın büyük yıkım yarattığı Suriye gibi bazı ülkelerde güvenilir güncel verilere ulaşmak zor.
Ancak kız çocuklarının eğitiminin en zor olduğu 10 ülke şunlar:
Dünyanın en yeni ülkelerinden olsa da, savaş ve çatışmanın olmadığı dönemlerini hatırlamak zor. Ülkede kız çocuklarının dörtte biri ilkokula bile gidemiyor.
Her 80 öğrenciye sadece bir öğretmen düşüyor.
15 ila 24 yaş arası kadınların sadece yüzde 17'si okuma yazma biliyor.
Kız çocukları ile erkek çocukları arasındaki okullaşma oranı büyük fark gösteriyor
Kız çocuklarının eğitimi önünde dev sosyal ve ekonomik bariyerler mevcut
Kızların sadece yüzde 38'i ilkokulu bitiremiyor
25 yaş üstü kadınların hayatları boyunca eğitime ayırdığı süre bir yıldan az.
Kızların sadece yüzde 1'i ortaokulu bitirebiliyor
İlkokul çağındaki her üç çocuktan ikisi okula erişimden yoksun.
Her beş kızdan ikisi 18 yaşına gelmeden evleniyor.
Görece daha yoksul ülkelerde, öğretmen sayısının yetersizliği de büyük bir sorun. BM geçen yıl yayınladığı raporda, 2030'a kadar dünya çapında 69 milyon öğretmen daha yetiştirilerek okullara yerleştirilmezse, eğitime yönelik uluslararası taahhütlerin havada kalacağını açıklamıştı.
BM'nin raporuna göre, kız çocuklarının okulu bıraklması engellenirse, ülkeler ekonomide büyük kâr elde edecek.
Öte yandan, yaşları ne olursa olsun kadınların yaşamlarının bir döneminde okumayı öğrenmesi mümkün.
Kenya'da bir köyde yaşayan Gayle Smith, 60 yaşından sonra okumayı öğrenmiş.
The One adlı sosyal kampanyanın başkanı Smith, kız çocuklarının eğitiminde politikaların yaşadığı başarısızlıkların "küresel anlamda yoksulluk krizini ebedileştirdiğini" söylüyor ve ekliyor:
"130 milyondan fazla kız okula gidemiyor. Dünya, 130 milyondan fazla potansiyel mühendisin, öğretmenin, siyasetçinin ve girişimcinin liderliğiyle yapılabileceklerden mahrum kalıyor."