Ergenekon-Balyoz davalarından yargılanıp beraat eden emekli kurmay albay ve CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, 15 Temmuz darbe girişiminde Genelkurmay Başkanlığı’nın elinden alınan istihbarat yetkisinin ne gibi sakıncalar yarattığını olayın gözler önüne serdiğini söyledi. İktidar tarafından Genelkurmay’ın kendi istihbaratını toplayamaz hale getirildiğine söyleyen Çiçek, “Kendi istihbaratı olsaydı haberi alırdı ve bunun tedbirini alırdı” dedi. “Tabii komutanlar suçlu. Bütün istihbarat imkanları elinden alınması rağmen bunları ortaya çıkarmalıydı” diyen Çiçek, “Kendi yaverini, emir subayını tanımalıydı, takip etmeliydi, yaşamlarına bakmalıydı, irtibatlarını mümkün olduğunca kontrol etmeliydi” ifadelerini kullandı.
Çiçek, “Davalara konu olan yaklaşık 100 kişi. Şu ana kadar gözaltına alındılar. Tabii bunlar hepsi tutuklanacağı ya da en az yarısı masum olduklarını ispat edecek çıkacak” dedi.
CHP’li Çiçek, T24’ün 15 Temmuzla ilgili sorularını yanıtladı. FETÖ oluşumuna ilişkin Cumhurbaşkanı ve ailesi olmak üzere 1772 adet mektup yazdığını anlattı. TSK’nin 30 yıldır bu tehdidi anlatmaya çalıştığını söyleyen Çiçek, “Bizim sözlerimize kulak vermeyen iktidar kendi başına bela olduğu zaman FETÖ onun suç örgütü olduğunu bir darbe örgütü olduğunu kabul etti” dedi.
Çiçek’in değerlendirmeleri şöyle:
"Bizim yıllardır söylediğimiz hatta silahlı kuvvetlerin 30 yıldır söylediği 'devlette FETÖ diye bir çete var, devleti ele geçirmek istiyor bunun için bütün yöntemleri kullanıyor, iftira atıyor, şantaj yapıyor', bunu siyasete asker olarak anlatamadık. Hatta zaman zaman da bize suçlamalar yapıldı, ‘bu yaşlı adamdan ne istiyorsunuz’, ‘Dünyaya Türkçe öğretiyor’, bunu diyen iktidar eli kanlı terör örgütüyle FETÖ ile mücadele ediyor, ne zaman kendi başına geldiği zaman. Bizim sözlerimize kulak vermeyen iktidar kendi başına bela olduğu zaman FETÖ onun suç örgütü olduğunu bir darbe örgütü olduğunu kabul etti."
1772 adet mektup attım
"Tabi ki bu süreçte binlerce ihbar var, suç duyurusu var, kumpaslar, sahte belgeler var, bütün iktidar mensupları biliyor, ben 1772 adet mektup attım bunlardan 13 tanesi şu anki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, eşine, oğluna, kızına bu örgütün karanlık yüzünü anlattım ama Aralık ayına kadar hiç farkında değillerdi. Genelkurmay’ın kendi istihbaratını toplayamaz hale getirildi bu iktidar tarafından. Kendi istihbaratı olsaydı, haberi alırdı ve bunun tedbirini alırdı. Tabii komutanlar suçlu. Bütün istihbarat imkanları elinden alınmasına rağmen bunları ortaya çıkarmalıydı. Kendi yaverini, emir subayını tanımalıydı, takip etmeliydi, yaşamlarına bakmalıydı, irtibatlarını mümkün olduğunca kontrol etmeliydi."
T24: “Genelkurmay çok titiz” deniliyordu?
Öyleydi ama bu kumpas davalarında hepsinin hassasiyetini körleştirdiler. Bütün istihbarat imkanlarını hükümete aldılar. Şimdi bu kadar hazırlık yapılıyor, bu kadar uçaklar, helikopterler, planlar ve programlar MİT istihbarat, Emniyet istihbarat, Jandarma istihbarat ne yapıyor? Bir iki saat önce Genelkurmay başkanına ya da kuvvet komutanına deseler ki; böyle bir hazırlık var, bu engellenebilirdi. Bu kadar şehitleri, bu kadar ölümlere yaşamayabilirdik. FETÖ’nün en çok mağdur ettiği insanlarız biziz. Onların ayıklanmasını yıllardır istiyoruz. Hükümet ise dün istemeye başladı. Aralık’tan bu yana istemeye başladı. Dolayısıyla FETÖ’nün de her türlü darbe örgütünün de hesap vermelerini istiyoruz. Bizim tek isyan ettiğimiz nokta bu hükümetin bunlara karşı zamanında gerekli tedbirleri almaması, sitemin dışına atmaması.
T24: Bildirinin Fethullah Gülen ekibinden çıkmadığı iddiaları var?
O aldatma, o kandırma en iyi özelliklerinden birisi kendilerini gizlemek, komutanlarını kandırmak, çünkü ortaokuldan liseden aldıkları eğitim böyle. Takiyyecilik bunların en büyük niteliği. Milletin kafasını karıştırmak için sanki emir komuta zincirinde bir darbe oluyor, silahlı kuvvetler bir darbe yapıyor gibi imajını vermek için Türkiye’nin temel değerlerini vurgulayan bir açıklama yaptılar. Açıklama yapan kim; sıkıyönetim komutan olan albay, tuğgeneral. Silahlı kuvvetlerin emir komuta sitemindeki en tepedekiler nerede. Bunların hepsi yüzde onu geçmiyor. Davalara konu olan yaklaşık 100 kişi. Şu ana kadar gözaltına alındılar. Tabii bunlar hepsi tutuklanacağı ya da en az yarısı masum olduklarını ispat edecek çıkacak.
T24: Darbe sırasında halkın ne kadar korunaksız olduğu da ortaya çıktı; Böyle durumlarda normal mi?
Türkiye böyle bir olay yaşamadığı için bir de yönetim zafiyeti olduğu için halkımız bu sıkıntıları yaşadı. Cumhurbaşkanı, Başbakan erkenden haber alıp Genelkurmay’ı, komutanları silahlı kuvvetleri ikaz etselerdi, 18.00-19.00’da başlamışlar bu engellenebilirdi. Böyle bir şey yok. Herkes can derdine düştü, vatandaşın düşünen kalmadı. Temas kurulan 1. Ordu Komutana saatler sonra görevlendirildi, emir komuta sisteminin başına geçti. Dolayısıyla çözüm daha hızlandı. Darbeye katılım düştü, ayrılmalar başladı bu süreç iyi yönetilseydi, istihbarat iyi çalışsaydı Türkiye bu karanlık günleri yaşamazdı.
T24: Bundan sonra ne olur?
Bundan sonra en büyük tehlike eğer siyasi iktidar askeri milletin ordusu milletin polisi yapmazsa kendi arka bahçesi haline getirirse ki; milletin en büyük korkusu budur; yarın bir seçimde iktidar değiştiğinde 7 Haziran’da olduğu gibi ‘ben bu seçimleri tanımıyorum’ dediği zaman bu iradenin gereğini kim yapacak. Yargı yok, yargı karar verse bile icra edecek kolluk kuvveti yok. Sokağa çıkacak Mısır’daki gibi iç savaşa mı gideceğiz. İşte bu yönetimin 14 yılda Türkiye’yi getirdiği nokta bu. Cumhuriyet aydınları da insanlar da bunlardan korkuyorlar.