Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) kaya petrolü üretiminin 2007 yılında günlük 5 milyon varilden 2014'te günde 10 milyon varile çıkması ve buna karşın Suudi Arabistan'ın liderliğinde OPEC üyelerinin üretimlerini kısmamaları sonucu petrol piyasasında oluşan arz fazlası, ham petrol fiyatlarını Haziran 2014'te ulaştıkları 115 dolar / varil'den bugün 35 dolar / varil'in altına indirdi.
Enerji piyasası uzmanı Cüneyt Kazokoğlu'nun bu kadar kısa sürede yaşanan böylesine bir düşüşün ülke ekonomilerine etkileri üzerine yaptığı değerlendirme şöyle:
ABD
ABD düşen petrol fiyatlarından hem olumlu, hem olumsuz etkilenen ülkelerden. Düşük vergi oranı nedeniyle pompa fiyatları sadece son 1 yıl içinde % 40'tan fazla azaldı. Bu durum, hem şirketlerin hem hanelerin enerji giderlerinde, ekonomiye iç talep olarak da dönen büyük bir tasarruf demek.
Buna mukabil petrol fiyatları yüksekken kâr eden, borçları fazla kaya petrol şirketleri için durum hiç iç açıcı değil.
Bu şirketler harcamalarını kısıp verimliliklerini artırsalar da zarar ediyor ve borçlarını çevirmekte güçlük çekiyorlar.
Beraberinde getirdiği işten çıkarmalar ile bu durum, ABD ekonomisini de olumsuz etkileyebilir.
Kanada
Kanada'nın durumu ABD'den daha kötü. Kanada tipi ağır petrolün varili kısmen 20 doların altına indiği için ülke ekonomisi geçen yıl neredeyse resesyona giriyordu.
Venezuela
Petrol fiyatlarının düşüşünden en kötü etkilenen OPEC üyesi Venezuela. Ekonomisi neredeyse tamamen her gün yaptığı yaklaşık 2 milyon varillik petrol ihracına bağımlı ülke için petrol fiyatındaki her 1 dolarlık düşüş, senelik 720 milyon dolar gelir kaybı demek. Bu durum, Venezuela'nın iflasın kıyısına gelmesine yol açtı.
Brezilya
Güney Amerika'nın en önemli petrol üreticilerinden Brezilya da durumu pek iç açıcı olmayan ülkelerden.
Düşen fiyatlar, devlet petrol şirketi Petrobras'ın, içine cumhurbaşkanı Dilma Rousseff'i de alan yolsuzluk soruşturmaları, Rio 2016 olimpiyatının getirdiği maddi yükle birleşince Brezilya, ülke tarihinin en büyük ekonomik buhranlarından birine girmekte.
Nijerya, Angola, Cezayir ve Libya
Batı Afrika'daki iki OPEC üyesi Nijerya ve Angola da düşen petrol fiyatından olumsuz etkilenenlerden. Her iki ülke de neredeyse tamamen petrol ihracından geçindiğinden, ekonomik büyüme hızları birkaç yıl öncesine göre yarıya inmiş durumda.
Kuzey Afrika'daki iki OPEC üyesinden Cezayir de düşen petrol fiyatlarının etkisini ekonomisini çeşitlendirerek azaltmaya çalışıyor.
Fakat sadece geçen yıl içinde ülkenin döviz rezervleri 2014 sonunda 180 milyar dolarken, bu yılı 150 milyar dolar civarında kapattı.
Libya'da ise düşük petrol fiyatları, ülkenin içinde bulunduğu siyasi krizde çarpan etkisi yaratıyor.
Suudi Arabistan
Suudi Arabistan'ın petrol fiyatı yüksekken biriktirdiği döviz rezervleri, yılbaşından beri büyük değer kaybetti.
Erime bu hızda devam ederse, bütçe açıkları ile beraber ülkenin birkaç yıl içinde çok zor durumda kalması kaçınılmaz.
Krallık 2016 bütçesinde akaryakıta % 50, doğalgaza % 66 zam yapmasına rağmen devlet gelirlerinde hatırı sayılır bir azalma bekliyor ve bu nedenle devlet petrol şirketi Saudi Aramco'nun kısmen de olsa özelleştirilmesinden dahi bahsedebiliyor.
Irak
Yaşadığı siyasi sorunların üstüne düşen petrol fiyatları, Irak için de büyük sorun.
Yaklaşık 9 milyonluk iş gücünün 7 milyonunun devlet memuru olduğu Irak'ta maaşların devlete yükü aylık 4 milyar dolarken, 2015'te ülkenin aylık ortalama petrol ihraç geliri 3.8 milyar dolarda kaldı.
İran
Ortadoğu'daki petrol üreticileri arasında düşen fiyatlardan etkilenenlerden biri de İran.
Fakat bu etkiyi hafifleten bir etken var: Ülke zaten dört yıldır uluslararası yaptırımların etkisi altında ve petrol ihracatını yarıya indirmiş durumda.
Yaptırımların sonunun yaklaşması, İran'ın petrol ihracını yüksek ölçüde arttırıp düşen fiyatların etkisini azaltabilmesi ihtimalini barındırıyor.
Rusya
Dünyanın en büyük petrol üreticilerinden Rusya için de petrol fiyatındaki düşüş büyük sorun.
Rus ekonomisinin 2015 yılında hatırı sayılır ölçüde küçüldüğü, bu yıl da küçülmeye devam edeceği bekleniyor.
Buna ek olarak Rusya gerek döviz rezervlerinde, gerekse petrol ve gaz gelirlerini topladığı varlık fonunda erime gören ülkelerden.
Ancak bir teselli, dolar karşısında değer kaybeden rublenin özellikle ufak petrol ihracatçılarını nispeten koruması. Elbette bu durum, sıradan Ruslar için geçerli değil.
Çin ve Hindistan
Dünyanın en önemli petrol ithalatçılarından Çin ve Hindistan ucuz petrolden faydalanan ülkelerden.
Her iki ülke de düşen pompa fiyatları nedeniyle özellikle benzin tüketiminde çok yüksek artış görürken, diğer taraftan stratejik petrol rezervlerini dolduruyorlar.
Ayrıca Hindistan, düşük fiyatları fırsat bilip akaryakıt sübvansiyonlarını kaldırıyor.
Avrupa Birliği
Çoğunlukla petrol ithalatçılarından oluşan Avrupa da düşen fiyatlardan olumlu etkilenen bölgelerden.
Pompa fiyatlarındaki düşüşler, Avrupa ticareti için önemli bir girdi olan dizelin litresinin 1 avronun altına inmiş olması, Yunanistan krizinden halen tamamen düze çıkmamış AB ekonomisini rahatlatan bir unsur.
Türkiye
Türkiye petrol fiyatındaki düşüşten faydalanan, fakat bu faydanın bir kısmını döviz kuru nedeniyle kaybeden ülkelerden.
Benzerini Merkez Bankası başkanı Erdem Başçı'nın geçtiğimiz hafta bakanlar kuruluna yaptığı sunumda gösterdiği aşağıdaki grafik, hızla yükselen akaryakıt talebine cevap vermek için Türkiye'nin ham petrol ithalindeki artışa rağmen enerji ithalat giderinin azaldığını gösteriyor.
Buna mukabil aşağıdaki grafiğin gösterdiği gibi Türk lirasının dolar karşısındaki değer kaybı, petrol fiyatındaki düşüşünün pompaya yansımasını engelleyen bir etken.
Bu etken olmasaydı, bugün benzinin litresi 3 lira olabilirdi.