Dünya

Ebola virüsünden ölenlerin cesedi sokağa atılıyor

Ebola'dan hayatını kaybedenlerin cenazeleri ise şehrin dışında yakılıyor. Bugüne kadar 20 kişinin cesedi yakıldı

07 Ağustos 2014 15:57

Liberya'da Ebola virüsünden hayatını kaybeden bir gencin cesedi en yakınları tarafından sokağa atıldı. Kimse cesede dokunmazken, herkes normal bir durummuş gibi sokaktan gelip geçmeye devam etti.

Batı Afrika'da yaklaşık 900 kişinin ölümüne neden olan Ebola virüsü gittikçe korkunç manzaraların oluşmasına neden oluyor.

AP'den geçen bir fotoğraf trajedinin boyutunu gözler önüne serdi. Liberya'da Ebola virüsüne yakalandığı için hayatını kaybeden bir gencin cesedi ailesi tarafından sokağa atıldı. İnsanlar yerde yatan cenazenin yanından gelip geçti ve kimse dokunmadı.

Virüsün etkisi altına aldığı ülkede şoke eden olay üzerine açıklama yapan Bakan Lewis Brown, insanların virüsün korkusundan en yakın akrabalarını bile sokağa attığını belirtti. Bazı aileler de ölen yakınlarının cesetlerini sokağa atıyor. İnsanların cesetleri sokağa atmamasını rica ettiğini, gelip kendilerinin bu cesetleri evlerden uygun biçimde alacaklarını belirtti.

Ebola'dan hayatını kaybedenlerin cenazeleri ise şehrin dışında yakılıyor. Bugüne kadar 20 kişinin cesedi yakıldı.

Ebola virüsü nedir?

 

Hastalığın seyri çok hızlıdır ve çok gürültülü bir septik şok gibidir. Ebola virüsü kanamalı ateşe neden olduğundan benzer hastalığa yol açan diğer bazı virüslerle birlikte "kanamalı ateş virüsleri" grubunda yer alır. Ebola virüsüne bağlı ölüm oranı %50-90 arasında değişmektedir. Bu hastalığın tedavisi için kanıtlanmış, etkili bir tedavi bulunmamaktadır. Ancak belirli destek tedavileri uygulanmaktadır.

İlk kez 1976 yılında Zaire'de saptanan Ebola virüsü özellikle sahra altı denilen Afrika ülkelerinde salgına yol açıyor. Hastalık şempanze, goril gibi hayvanlarda da görülüyor ve ölümcül seyrediyor.

Vücut sıvılarının ağız yolu, solunum yolu veya ciltteki kesilere bulaşması  yoluyla virüs vücuda girebilmektedir.

Ebola virüsüne bağlı meydana gelen kanamalı ateş hastalığında lökositlerin tükenmesi nedeni ile bağışıklık sisteminde çökme,  pıhtılaşma fonksiyonunda bozukluk, kaçış sendromu (kanın serum kısmının damar dışına çıkması) ve şok tablosu gelişmektedir. Virüs vücuda girdikten sonra ortalama 5-10 gün içinde hastalık gelişmektedir. Hastalık tipik olarak ani başlangıçlı yüksek ateş, üşüme, titreme ve bitkinlik şeklinde başlamaktadır. Diğer belirtiler şiddetli baş ağrısı, kas ağrısı (özellikle gövde ve sırtta), bulantı, kusma, ishal ve karın ağrısıdır.

Hastalığın ileriki dönemlerinde ciltte döküntüler, tansiyonun düşmesi, vücudun çeşitli yerlerinden kanamalar (burun, ağız bölgesi, makattan, gözden ve diğer bölgelerden) meydana gelmektedir. Hastalığın ileri dönemlerinde böbrek yetmezliği de gelişmektedir.