Sanatçı Edip Akbayram, milletvekilliği için eski Başbakan Bülent Ecevit'in zamanından beri teklif geldiğini belirterek, "Deniz Baykal’dan da teklif aldım. Ama ben hep şunu söyledim; “Bu ülkede kimse işini yapmıyor. Bırakın biz türkülerimizi söyleyelim, siyasetçi de siyasetini yapsın.” Yıllardır da türkümü söylüyorum" diye konuştu.
Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYOBİR) yönetim Kurulu Başkanı Edip Akbayram, son zamanlarda Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği'nde (MESAM) Orhan Gencebay ve Arif Sağ arasında yaşanan olaylara ilişkin olarak, "Ben o meseleyi çok ayıpladım, sanata yıllarını vermiş iki kişinin yanlış anlaşılmalar nedeniyle basına düşmeleri beni çok üzdü" dedi.
"En uyumlu meslek birliği biziz" diyen Akbayram "Yeni kuşak sanatçılar gelecek dönemde çok şanslı olacaklar" ifadesine kullandı.
Hürriyet'ten Cengiz Semercioğlu'nun sorularını yanıtlayan Akbayram'ın söyleşisinin ilgili bölümleri şöyle:
◊ Peki sol iktidar olduğu zaman da mı dışındaydın?
- Tabii ki. Benim hiçbir sol parti ve örgüte kaydım yok. Ben her zaman 80 milyona şarkı söyledim. Alan alır, almayan almaz. Ama beni hiçbir partiye entegre edemezler.
◊ Ama düzenlenen çeşitli şenliklerde konser verdin.
- Onlar, cumhuriyet ve demokrasi şenlikleriydi. Yine olsa, yine söylerim.
Ben Atatürk ilkeleri, cumhuriyet ve çağdaşlığa inanan bir insanım. Yıllardır da bu şekilde durmaya çalışıyorum ve duracağım da...
◊ CHP ya da diğer sol partilerin şarkılarını seçim kampanyalarında kullanmasına izin verir misin?
- Veririm, sağ parti de çalsa bir şey demem. Bu şarkılar toplumun. Bizim yaptığımız şarkılar toplum benimsedikten sonra bizden çıkıyor.
◊ Geçen hafta toplumun ortak paydası olan Kemal Sunal’ı eleştiren bir yazara herkes tepki gösterdi...
- Kemal Sunal’ı eleştirene yazıklar olsun. Bugün Kemal Sunal, Levent Kırca ve Tarık Akan herkesin evine girmiş, kültürümüze katkısı olmuş değerli insan. Bir insan öldüğü zaman, onu sevmeseniz bile “Allah rahmet eylesin” dersiniz.
◊ 30 yıldır meslekteyim, senin hiç magazinsel haberini duymadım. Peki, nedir bunun sırrı?
- Ben de dört dörtlük insan değilim, hatalarım olabilir. Ama beni sanatımla eleştirirsin. Kötü bir albüm yapmışımdır, eleştirirsin. Ya da “Edip abi çok güzel bir albüm yapmış” dersin. Ama yatak odama kamera sokmak zorunda değilim.
Niye ayakkabından iç çamaşırına kadar popülist kültürde haberin çıkacak diye kendini ortaya atıyorsun. Atma be kardeşim! Biz sadece ailemle bir kere Halit Kıvanç’ın programına katıldık. O da Akbayram ailesini gösterelim diye... Zaten benim çocuklarım “baba biz senin aksesuvarın değiliz” derler.
◊ Engelli olmanın Türkiye’deki zorlulukları neler?
- Engelliler için hiçbir çalışma yapılmıyor. Şu an kaldığımız otelden örnek vereyim, burası herkesin 2 ay önceden yer bulamadığı bir yer. Mesela ben iskeleye gitmek istedim, yardımcım beni engelli arabasına bindirdi ama karşımıza merdiven çıktı. Yeniden in, hiç mi düz yol yapmazsın? Torunun puseti var... Bebekli aileler var... Buraya sadece gençler, sağlıklı insanlar mı geliyor? Engelli, yaşlı, çocuklu anne dünyanın her yerinde birinci sınıftır. Bunları bir düşünün, bir kolaylık gösterin. Bugün Avrupa’ya gidiyoruz beni gören hemen yol veriyor, kuyruk varsa görevli beni en başa götürüyor.
◊ Donald Trump deyince aklına ne geliyor?
- Deli bir adam geliyor. Bütün dünyaya egemen olmaya çalışan Amerika’nın yıllardır yapmış olduğu “böl parçala yönet” metodunun son mimarı.
◊ Dolar krizini nasıl değerlendiriyorsun?
- Amerika’nın doğrudan müdahalesi var tabii. Ama kendi eksiklerimize de bakmamız lazım.
◊ Solun yıllardır en büyük mücadelesi emperyalizmle değil mi?
- Evet, başka ne olabilir ki? Kapitalizm ve emperyalizm solun en çok mücadele ettiği kavramlardır. Benim evime 1 kilo kıyma giriyorsa, komşuma da girsin ki, bana imrenmesin. Kimse kimseye imrenmesin, uçurum olmasın. Bana tüm yetkiler verilse, işçimin memurun maşını artırırdım. Bakın o zaman bu ülkede anarşi, kıskançlık kalır mı?Bu yapılmayacak şey de değil. Memura işçiye 1450 TL vereceğine 2 bin 500 lira ver. Taşeronu kadrolaştır. İşçi ve taşeron arasında ayrım kalmasın.
◊ Neden siyasete girmedin?
- Bülent Ecevit zamanından beri milletvekili olmam için çok teklif geldi. Deniz Baykal’dan da teklif aldım.Ama ben hep şunu söyledim; “Bu ülkede kimse işini yapmıyor. Bırakın biz türkülerimizi söyleyelim, siyasetçi de siyasetini yapsın.” Yıllardır da türkümü söylüyorum.
◊ Zülfü Livaneli’den Sabahat Akkiraz’a birçok sanatçı siyasete girdi ama...
- Girsinler abi, sonuç? Sanatçı, siyasetin aleti olamaz. Politikaya girince pek dürüst kalamıyorsun. Şimdi diyelim ki ben CHP milletvekiliyim, parti başkanım yanlış karar aldığı zaman elimi kaldıramam.Biz bunu yapamayız. Ben Edip olarak milyonlar kazanabilirim ama her şey para değil.
◊ Ama hak ettiğini de kazanmıyorsun. “Teliflerimi alsam şimdi 2 uçağım vardı” demiştin...
- Ben 50 yıldır sanatın içindeyim. 50 milyon albüm satmışım. Bugün üçüncü sınıf İngiliz sanatçının bile altında uçağı var. Bu ülke böyle, ama yine de ülkemi seviyorum.
◊ MÜYOBİR’in yönetimindesin, telif hakları için yaptığınız çalışmalar nasıl gidiyor?
- En uyumlu meslek birliği biziz. İyi çalışıyoruz. Lisanslamalar konusunda çok iyiyiz. Yeni kuşak sanatçılar gelecek dönemde çok şanslı olacaklar.
◊ Arif Sağ ve Orhan Gencebay arasındaki MESAM meselesine ne diyorsun?
- Ben o meseleyi çok ayıpladım, sanata yıllarını vermiş iki kişinin yanlış anlaşılmalar nedeniyle basına düşmeleri beni çok üzdü.Dilerim ki, yakın zamanda Arif de Orhan da ortasını bulur ve dostluklar sürer.