Eğitim-İş Sendikası Malatya Şube Başkanı Hüseyin Kara, 2024 yılının büyük sorunlarla geçtiğini 2025 yılından da umutlu olmadıklarını belirtti. Kara, "Buz gibi sınıflar, 40- 45 kişilik sınıflar, tek UFO ile ısıtılmaya çalışan okul, 60-70 personele bir tuvalet. Yani böyle bir eğitim 21. yüzyılda olmaz. Maalesef 2025 yılında da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde yaşayan yurttaşlarımızın eğitimden olumlu yönde beklentileri çok da gerçekleşmeyecek gibi duruyor" dedi.
Eğitim-İş Sendikası Malatya Şube Başkanı Hüseyin Kara, eğitimde 2024 yılını değerlendirirken, 2025 yılına dönük beklentileriyle ilgili açıklama yaptı. Kara, şunları söyledi:
"Depremin etkileri hala ilk günkü gibi"
"2024 yılı bütün kesimler için olduğu gibi eğitim camiasında da oldukça büyük sorunlarla geçti hala sorunların büyük kısmı devam ediyor. İlimiz için konuşacak olursak depremin etkileri hala ilk günkü gibi. Neredeyse üzerinden iki yıl geçecek şubat ayı itibarıyla ama yine de birden fazla okul, bir başka okulda bünyesinde ki bu birden fazla okul bir başka okulun bünyesinde, ki bu birden fazla dediğim okul yüzlerce, 107 okul bir başka okulda eğitim-öğretim faaliyeti sürdürülmeye çalışıyor. Bunun olumsuzlukları herkes tarafından malum. Zaten dezavantajlı bir bölgede yaşıyoruz. Birleştirilmiş okullarda ders saatleri, ilkokullarda 40 dakika, ortaokullarda 35 dakika, liselerde 30 dakikaya kadar azaltılıyor. Bu demektir ki, aynı merkezin sınava girecek öğrencilerimiz neredeyse normal sistem eğitim-öğretimi yapan akranlarına göre çok daha az ders görüyorlar. Bu büyük bir handikap. Yine öğrencilerimizin bir bölümü konteynerlerde yaşamaya devam ediyorlar. Konteyner 21 metrekarelik bir alan. Bu alanda anne baba varsa bir başka kardeşle beraber ders çalışma ortamı asla mümkün değil.
"ÇEDES projesiyle tarikatlar cemaatlerin okullara alınması büyük handikap"
Tabi 2024 yılında okullarımızda yaşanan en büyük sorunlardan biri bu ÇEDES projesiyle özellikle cemaatler, tarikatlar ki bakanın her ne kadar sivil toplum kuruluşu dese de öyle bir şey yok. Bunlar tarikat ve cemaatler. Bunların okullara alınması için protokollerin imzalanması ve okullara girmeleri, okullarda pedagojik formasyonu olmayan bu kişilerin eğitimle ilgili olmayan şeylerle meşgul edilmesi en büyük handikaplardan bir tanesi. Tabi siyasi iktidar bu girişimiyle kendisine oy verecek kesimlere yeşil ışık yakmakta ama biz biliyoruz ki asla Türkiye Cumhuriyeti'ndeki eğitim laik, bilimsel, çağdaşlıktan uzaklaştırılamayacak. Bakana rağmen uzaklaştırılamayacak.”
"21.yüzyılda böyle eğitim olmaz"
Deprem bölgesinde okullarda fiziksel sorunların halen devam ettiğini belirten Hüseyin Kara, şunları ifade etti:
"Malatya'da geçenlerde genel başkanımızla bir okul ziyaret ettik. Buz gibi sınıflar, 40- 45 kişilik sınıflar, tek UFO ile ısıtılmaya çalışan okul, 60-70 personele bir tuvalet. Yani böyle bir eğitim 21. yüzyılda olmaz. İl yöneticileri, milli eğitim müdürü, ilçe milli eğitim müdürü bir gidip görsünler. Hangi ortamda arkadaşlarımız, meslektaşlarımız görevlerini icra etmeye çalışıyorlar. Yani 2024, az önce söylediğim gibi, diğer alanlarda olduğu gibi eğitim alanında da maalesef büyük bir hüsranla sonuçlandı. Böyle bir dönem geçirdik.
"2025 yılında eğitimde olumlu gelişme beklemiyoruz"
Mevcut iktidarın 2024’deki uygulamaları gerek siyasi iktidarın gerekse onun bakanı, Millî Eğitim Bakanlığı'nın 2024 yılında öğrenciler, eğitmenler, veliler ve bütün eğitim camiası için ortaya koyduğu uygulamaları bize gösteriyor ki maalesef 2025 yılında da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde yaşayan yurttaşlarımızın eğitimden, olumlu yönde beklentileri çok da gerçekleşmeyecek gibi duruyor çünkü yapılanlar ortada, olasılıklar yapılacaklar da buna benzer şeyler olacak.
Yani siyasi iktidarın, siyasi bakanı asla milli bakan değildir. Eğitim bakanıdır ama sarayın eğitim bakanıdır. Sarayın eğitim bakanı, saraydan aldığı talimatlarla eğitim daha da dinselleştirilecek, daha da piyasalaştıracak. Yine ÇEDES ile beraber, gerek diyanetten, bazı tarikatlardan ve cemaatlerden, ne idiği belirsiz kişiler, eğitim kurumlarına sokuldu. Öğrencilerin beynini yıkamaya, onların görüşleri doğrultusunda bir nesil büyümeye çalışıyor. Tabi siyasi iktidar burada bütün bu girişimleriyle kendisine bir sonraki seçimde oy verecek, siyasi iktidarı devam ettirecek nesiller yetiştiriyor." (ANKA)