Eğitim-Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan, “Öğrencilere manevi danışmanlık için imam-vaiz adı altında diyanet personelinin görevlendirilmesi; iç hukuka, pedagoji ilkelerine, Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne açıkça aykırıdır. Hiçbir şart altında velinin imzası ve rızası olmadan çocuklarımızı bu tür etkinliklere katamazsınız. Açıkçası suç işlemektenseniz” dedi.
Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Eskişehir Müftülüğü arasında imzalanan protokolle 'değerler eğitimi' adı altında tüm okullara imam gönderilmeye başlandı. Protokole tepki gösteren Eğitim-Sen üyeleri dün akşam saatlerinde Eskişehir Hamamyolu Caddesi’nde bulunan Yediler Parkı’nda açıklama yaptı.
Açıklamaya CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, İbrahim Arslan ve CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel de katıldı.
"Eğitim emekçilerini ve velileri kaygılandırmıştır"
Eğitim-Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan, şunları söyledi:
“Birkaç gün önce Türkiye gündemine düşen imaların okullara gönderilmesi olayı gerçekten Eskişehir’de eğitim emekçilerini ve velileri kaygılandırmıştır. Çünkü okullarda öğrencilere manevi danışmanlık için imam vaiz adı altında diyanet personelinin görevlendirilmesi iç hukuka pedagoji ilkelerine uluslararası çocuk hakları sözleşmesine açıkça aykırıdır. Buradan bu protokole imza atan, aynı zamanda okullarda uygulanmasına izin veren okul idarelerine de sesleniyoruz. Diyoruz ki, hiçbir şart altında velinin imzası ve rızası olmadan çocuklarımızı bu tür etkinliklere katamazsınız. Açıkçası suç işlemektenseniz. Eğitimci olmayan bu kişilerin çocukların ruhsal durumlarında ve kişilik yapılarında nedenli olumsuzluklar yaratacağı, aldıkları eğitimle ve rehberlikle bağdaşmayan sonuçları kuşkusuz ortadır.
"Mili Eğitim Müdürlüğü bu protokolü iptal etmek zorundadır"
Bakın Akdeniz Üniversitesi’nde uygulanan bu tür proje sonucunda üç üniversite öğrencimiz intihar etmiştir. Bunun sorumluları hala yargıya hesap vermemişlerdir. Milli Eğitim Müdürlüğü bu protokolü iptal etmek zorundadır. Zaten Eskişehir’deki demokratik kitle örgütleri, baromuz ve biz Eğitim- Sen olarak harekete geçtik. Bu protokolün iptali için gerekli yasal işlemleri başlattık ama şunu biliyoruz ki, eğitimde 21 yılda yarattıkları enkazı bu tür uygulamalarla örtmek istiyorlar. Biz buradan Pervin Töre’ye sesleniyoruz. Diyoruz ki eğitimde sorunları çözmek istiyorsanız neler yaptınız kamuoyuna açıklayınız. Aynı şekilde 60’a okulumuzda ikili eğitim devam etmektedir. Ne yaptınız? Yine aynı şekilde bir öğün ücretsiz yemek kampanyası adı altında basına PR çalışması yaptınız, bugün okullara giden öğrencilerimize yedirilen yiyecekler ne kadar hijyenik ve sağlıklıdır bunun da hesabını yapın.
"Biz okullara sahip çıkıyoruz. Siz de çocuklarınıza sahip çıkın"
Biz bu ideolojik yaklaşımları bu kentte kabul etmiyoruz. Bizim buradan seslendiğimiz konunun diğer bir ayağı da okullarda bunca seçmeli dersi varken, zorunlu din dersi varken ve bunu okulda din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri varken ki bir kısmı da bizim üyemizdir. Şu soruyu sormaktadırlar; Milli Eğitim Müdürü bizlere güvenmemektedir ki okullara şu anda vaiz, imam göndermektedirler? Ayrıca şunu net olarak söylüyoruz, diyoruz ki siyasal iklimden kaynaklanan kutuplaşma okullara kadar indi. Bugün okullara giden imamlar toplumun sinir uçlarına dokunmaktadır. Biz buradan Eğitim- Sen olarak Eskişehir kamuoyuna bir daha sesleniyoruz, diyoruz ki biz okullara sahip çıkıyoruz. Siz de çocuklarınıza sahip çıkın."
