Aralık ayında yapılması planlanan müfredat değişikliği hakkında konuşan Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan, "Velileri, eğitim emekçilerini bir kaos bekliyor. Sayın bakanlığımız zaten kaoslarla süreci yönetmeye alıştı" dedi. Alkan ayrıca "Cumhuriyet Türkiye’sinin oluşturduğu o pragmatist eğitim sisteminden daha maneviyatçı, daha milli değerleri ön plana çıkartan bir eğitim sistemine kayış olduğunu görüyoruz" diyerek eğitim sisteminde dini içeriklerin öne çıkacağını ifade etti.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, aralık ayına kadar okullarda uygulanan müfredatın sadeleştirileceğini açıkladı. Söz konusu değişikliğe ilişkin konuşan Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Alkan, öğretmenleri, velileri ve öğrencileri kaotik bir sürecin beklediğini söyledi.
"Pragmatist eğitim sisteminden maneviyatçı, milli değerleri ön plana çıkartan bir eğitim sistemine kayış var"
Faik Alkan açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin’in yine ayak üstü yaptığı aslında alt yapısının bir türlü oluşturulamayan müfredat ve okullardaki yansımalarını Eğitim-Sen olarak değerlendiriyoruz. Buradaki en büyük değişiklik Cumhuriyet Türkiye’sinin oluşturduğu o pragmatist eğitim sisteminden daha maneviyatçı, daha milli değerleri ön plana çıkartan bir eğitim sistemine kayış olduğunu görüyoruz. Evrensel değerler ülkemizin, Türkiye’nin son zamanda yaşadığı çağdaşlaşma ve aynı zamanda eğitimdeki birçok yansımayı biz muhtemelen bu program içerisinde göremeyeceğiz. Ülkemizi 21 yıldır yöneten bir siyasal iktidar, 9 tane bakanla bir türlü ne müfredatı belirleyebildi ne de eğitim sistemi sorunlarına bir çözüm olabildi.
"Velileri, eğitim emekçilerini bir kaos bekliyor"
Yine bir kaos bekliyoruz biz. Velileri, eğitim emekçilerini bir kaos bekliyor. Sayın bakanlığımız zaten kaoslarla süreci yönetmeye alıştı. Eğitimin temel sorunları olan ikili eğitim, okul binalarının depreme hazırlığı, kalabalık sınıflar ve benzeri sorunlar üzerine ne yazık ki bir çalışma yapmayan bakanlığımız günü kurtaracak şekli çalışmalarla eğitim sistemini yönetmeye çalışıyor. Tabi ki biz Eğitim Sen olarak her zaman temel felsefemiz olan, ilkelerimiz olan kamusal ve bilimsel, laik eğitim mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bu müfredat değişikliklerini de yakından takip edeceğiz. Bizler Eğitim Sen olarak bu konularda çalışmalar yürütüyoruz, kamuoyu ile de paylaşıyoruz. Bugün gerek ders kitapları gerekse materyaller açısından okullarımızda bir kaos vardır ama yolu ve yöntemi bu değildir. Asıl paydaşlar olan sendikalarla bunu görüşmeden, asıl paydaşlar olan öğretmenlerle bu sorunu çözmeden hazırlanacak olan müfredatın da bizim sorunlarımızı çözeceğini düşünmüyoruz.
"Bugün ders kitaplarımız bilimsellikten uzak"
Belki de en büyük değişiklik eğitim felsefesinde gerçekleşecek. Pragmatist eğitim modelinden milli ve maneviyatçı eğitim modeline geçeceğiz. Bu aslında siyasal iktidarın şu anda uyguladığı politikaların izdüşümü olarak karşımıza çıkacak. Bugün ders kitaplarımız bilimsellikten uzak. Okullarımızda kalabalık sınıflar var. Öğretmen arkadaşlarımız açısından gerçekten günceli takip etmek bu müfredatla takip etmek mümkün değil ama yol ve yöntemi de bu değil çünkü Eğitim-Sen gibi aslında 150 yıllık bir mücadeleyi üzerinde taşıyan bir sendikanın demokratik eğitim şûraları, devrimci eğitim şûraları yapan bir sendikanın görüşünün burada temel baz alınması gerekiyor.
"Vals yapan, dans eden öğrenciler bile hedef gösteriliyor"
Buradan temel çıkacak sonuç aslında bilimden yana değil, tarikatların ve cemaatlerin istemleri doğrultusunda olacağını göreceğiz. Bakın Cumhuriyetin 100. yıl kutlamaları sırasında vals yapan, dans eden öğrencilerin bile hedef gösterildiği bir durumda nasıl bir eğitim müfredatı hazırlanacağını hep beraber göreceğiz."