Ekonomist Atilla Yeşilada, 6 Şubat'ta gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremlerin mali faturasının 100 milyar dolara kadar çıkabileceğini belirtti. Yeşilada, “Daha fazla vergilendirilmeye hazır olun” dedi.
Sözcü gazetesinden Mehtap Özcan Ertürk'e konuşan Yeşilada, depremin servet kaybı ve üretim kaybı olmak üzere iki boyutu olduğunu belirterek, henüz kesinleşmeyen faturanın 100 milyar dolara kadar çıkabileceğini söyledi.
Gerekli olan bu kaynağın başta vergiler olmak üzere, para basarak ve dışardan borçlanarak elde edileceğini belirten Yeşilada, “Daha fazla vergilendirilmeye hazır olun” diye konuştu.
"Tüketim vergilerinin yerine servet vergisini tercih ederim"
Bölgede ortalama gelirinin Türkiye'nin oldukça altında olduğuna, zararı büyük ölçüde kamunun karşılayacağına işaret eden Yeşilada, şu ifadeleri kullandı:
“Kamu tüm harcamaları vatandaştan toplanan vergilerle ya da borçlanma ile yapıyor. Geleneksel olarak önce akaryakıt, alkol ve tütünde vergiler artırılır, fiyatlar erişilemez noktaya gelebilir. Ancak bu havuzu doldurmaya yetmez. Dolayısıyla servet vergisine ihtiyaç duyulacak. Zengin bireylerin serveti ve geliri üzerinden bir defaya mahsus vergi alınabileceği gündeme geliyor. Tüketim vergilerinin yerine servet vergisini tercih ederim. Çünkü tüketim vergileri fakirleri daha çok etkiler, zenginin bütçesini etkilemez.”
Para basılacak, başka çare yok
Para basılacağını, başka çare olmadığını bunun da enflasyonu artıracağını söyleyen Atilla Yeşilada, “Dış borçlanma da artacak, ancak kredi notumuz düşük olduğu için maliyeti çok yüksek. Dolar bazında yüzde 8-9 faizle borçlanmanın faturasını da vatandaş ödeyecek” şeklinde konuştu.
Enflasyonun seçimlere kadar yüzde 50-60 bandında seyredeceğini öngören Yeşilada, mevcut hükümet iktidarda kalırsa üç hanelerin görüleceğini söyledi.
Siyasi gerginlik döviz piyasasını sarsabilir
"Depremden önce bile ekonominin ciddi bir buhran yaşamadan haziranı çıkarması zordu” diyen Yeşilada, “Mayıs o yüzden düşünüldü şimdi daha da zor… Cari açık ve enflasyon beklenenden daha çok yükselecek, işsizlik artacak. Siyasi gerginlik döviz piyasasını sarsabilir. Hazirandan önce bile dövizde ciddi şok yaşayabiliriz” ifadelerini kullandı.
Seçimi ertelemenin makul bir yolu olmadığını, ısrar etmeleri halinde hileye kaba güce dönüşeceğini ifade eden Yeşilada, “Sistem buna müsaade etmez, seçimler haziranda olur. Aksi halde meşruiyete öyle bir yük gelir ki sonuçları çok ağır olur” değerlendirmesini yaptı.