Ekonomist Emre Alkin, akaryakıtta "tavan fiyat" uygulamasından sonra gelen Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) zammı ardından youtube kanalından "ÖTV zammı enflasyon demek" adlı bir video yayımladı. Alkin, devletin her koşulda alınması zorunlu mal ve hizmetlere sürekli vergi bindirmesi yaptığı için enflasyonun sürekli arttığını vurguladı. Zorunlu mal ve hizmetlerden devletin rahatlıkla tahsilat yaptığını belirten Alkin bu durumu "Kamu artık iki yakasını bir araya getiremiyor" diye ifade etti.
ÖTV gelirlerinin toplanan vergi gelirleri içerisinde payına dikkat çeken Alkin "Ocak-Nisan'a göre ÖTV gelirinin toplanan vergi gelirleri içerisindeki payı yüzde 20 yani 64 milyar 207 milyon TL. Kurumlar vergisi ise 42 milyar. Yani bizim satın aldığımız mal ve hizmetlerden alınan ÖTV, kurumlar vergisinden daha fazla. Peki gelir vergisi ne kadar? Çok şaşıracaksınız, gelir vergisi ve ÖTV üst üste çakışıyor ikisi de 64 milyar TL civarında" ifadelerini kullandı.
"En çok ÖTV motorlu araçlardan alınıyor"
ÖTV vergisi alınan mal ve hizmetleri de sıralayan Alkin en çok ÖTV'nin 20 milyar 83 milyon TL'yle motorlu araçlardan alındığını ifade etti. Alkin'in verdiği diğer mal ve hizmetlerden alınan vergiler ise şöyle:
Petrol ve doğalgazdan ÖTV vergisi 14 milyar 992 milyon TL, alkolden alınan ÖTV vergisi 5 milyar 279 milyon TL. Tütünden alınan ise ÖTV 19 milyar 2 milyon TL olurken, gazlı içeceklerden alınan ÖTV 468 milyon TL ve dayanıklı tüketimden alınan ÖTV ise 4 milyar 383 milyon TL.
Emre Alkin, kurumlar vergisinin geçen seneye göre daha iyi olduğunu ama bunun sebebinin geçen sene ertelenen ve taksitlendirilen kurum vergilerinin taksitlerinin ödenmeye başlaması olduğunu belirtti. Alkin "Geçen seneye göre çok daha yüksek bir vergi geliri olacak. Toplam vergi gelirleri 331 milyar TL fakat bunun sadece yüzde 30'u kurumlar vergisi. Bu durum uzun süredir değişmiyor. Niye? Çünkü istisnalar, zarar eden kurumlar, pandemi var vs. Ama durum pandemiden öncede böyleydi" dedi.
"Kamu artık iki yakasını bir araya getiremiyor"
Vatandaşın her koşulda almak zorunda olduğu mallara yapılan ÖTV zamlarının vergi toplamada devlete kolaylık sağladığını ifade eden Alkin şöyle konuştu:
"Peki soruyorsunuz içinizden niye böyle yapılıyor o zaman? Madem enflasyon yüksek madem vatandaşın mevsimine bakılmaksızın almak zorunda olduğu mal ve hizmetler yükseltiliyor ve bu enflasyonu körükleyecek, enflasyon körüklenince faiz artacak ne olacak bizim halimiz diye düşünüyorsunuz. Ama demek ki kamu artık iki yakasını bir araya getiremiyor. Sabah saatlerinde de heralde bize benzeyen ülkeler sınıfında en yüksek risk primine sahip olduk."
"Devlet hâlâ enflasyonun sebebini araştırıyor"
ÖTV vergilerine yapılan bu zamların enflasyonu artıracağını dile getiren Alkin, bu görüşü 2017'de ilgili kurumlarla da paylaştığını ifade etti. Alkin "Dedim ki; vatandaşın her ay satın almaya mecbur olduğu mal ve hizmetler üzerindeki vergileri düşürün. Biliyorum buradan rahat tahsilat yapıyorsunuz ama buradan aldığınız parayla ortaya çıkardığınız sonuçlar değmeyecek duruma geliyor. O kadar yüksek enflasyon var ve bunun sebebini araştırıyor hâlâ devlet. Yahu zaten sebebi bu ithalde alınan KDV ve bunların fiyatlara yansıması bir de ÖTV. Bir de çıplak fiyatın üzerine vergiyi bindirip bir de ikisinin toplamına vergiyi bir daha bindiriyoruz. Biliyorsunuz bu evrensel hukuka aykırı"
Alkin konuşmasına şöyle devam etti:
"Bunlar doğru işler değil, rahat para topladığımız alanlara vergi koyduğumuzda bu enflasyonu düşürebilme imkanımız olmuyor. Enflasyon düşmeyince faiz yükseliyor çünkü vatandaş en az enflasyon kadar faiz istiyor. Sarmalın içine giriyoruz. Vatandaşın kullanılabilir geliri kalmıyor yatırımların kaynağı özel tasarruflardır. Tasarruflar artamıyor çünkü yaşamsal ürünlerin üzerinde anormal vergiler var. Bu kadar çok vergi uydurulup vatandaşın cebinden parasını almaya çalışırsak sonunda vatandaşın cebinde parası kalmayacak, kalmadı da zaten. Bunları daha önceki Maliye Bakanlarına da söyledim bu uygulama doğru bir uygulama değil. Bu uygulamanın sonucunda Tasarruflar ölüyor, tasarruflar öldüğü için insanlar borçlanıyor. Borçlandığı için sarmalın içine düşüyor. Sadece bireyler değil şirketler de aynı durumda."